Dönem: 22 Yasama Yılı: 3
T.B.M.M. (S. Sayısı: 878)
Toprak
Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu Tasarısı ve Çevre
ile Tarım, Orman ve Köyişleri
Komisyonları Raporları (1/949)
Not: Tasarı, Başkanlıkça Adalet, İçişleri, Çevre ile Tarım,
Orman ve Köyişleri komisyonlarına havale edilmiştir.
T.C.
Başbakanlık 19.1.2005
Kanunlar ve Kararlar
Genel Müdürlüğü
Sayı:
B.02.0.KKG.0.10/101-124/279
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET
MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca hazırlanan ve Başkanlığınıza
arzı Bakanlar Kurulunca 12.1.2005 tarihinde kararlaştırılan “Toprak Koruma ve
Arazi Kullanımı Kanunu Tasarısı” ile gerekçesi ilişikte gönderilmiştir.
Gereğini arz ederim.
Recep Tayyip Erdoğan
Başbakan
GENEL GEREKÇE
Yaşamın temel ögelerinden
olan toprak, ekonomisi büyük ölçüde tarımsal üretime bağlı olan ülkemizde,
önemli bir üretim faktörüdür. Ancak, asırlardır pek çok medeniyete beşiklik
yapmış olan Anadolu topraklarında, yoğun arazi kullanımı, aşırı otlatma,
yangınlar ve tarla açma gibi nedenlerle doğal bitki örtüsü tahribata uğramış,
bozulan doğal dengeler sonucu bazı bölgelerimizde erozyon bir felaket haline
gelmiştir.
Günümüzde ise hızlı nüfus
artışı ile teknolojik ve endüstriyel gelişmeler yeni konutların, fabrikaların
ve yolların yapımını zorunlu kılmaktadır. Maalesef bu gereksinmeler çoğu kez
arazinin kullanım amacı, topografyası ve bitki örtüsü tahrip edilerek
karşılanmaktadır. Arazinin doğal özellikleri gözetilmeden tarım, mera, orman
alanı veya tarım dışı amaçlı kullanılması erozyon, çoraklaşma, kirlenme gibi
arazi bozulmalarını artırmakta ve ülkede ekonomik kayıplar yanında ekolojik
kayıpları da beraberinde getirmektedir.
Kuşkusuz topraktan
çeşitli amaçlar için yararlanılacaktır. Ancak günümüz teknolojik koşullarında
arzı artırılamayan, yerine geçebilecek bir eşdeğeri olmayan, oluştuğu yerde
iken daha üretken olabilen, oluşumu asırlar sürmesine rağmen kaybı dakikalar
içinde gerçekleşebilen ve kıt bir kaynak olan topraktan alınan ürün gittikçe azalmaktadır. Bu nedenlerden dolayı
öncelikle üretken tarım topraklarının ve arazi bütünlüğünün çok iyi korunması
gerekmektedir.
Toprak kaynaklarımızın
korunması, geliştirilmesi, sürdürülebilirliğinin sağlanması ve en üst düzeyde
üretimde kullanılması çok iyi hazırlanmış arazi kullanım planlarıyla mümkün
olacaktır. Arazi kullanım planları ile tarım için uygun olmayan verimsiz
araziler belirlenerek, gerekli altyapı düzenlemelerinin getirilmesi suretiyle
sanayi için mekan ve hammadde, kentleşme ve turizm için yerleşim yeri olarak
tahsis edilecek ve böylece tarım dışı kullanımlara uygun alternatifler
yaratıldığından tarım alanlarının tahribi azalacaktır. Diğer taraftan
özellikleri tarımsal kullanıma uygun olmayan arazilerin toprak işlemeli
tarımdan mera veya orman gibi
kullanımlara dönüştürülmesi bu alanlardaki arazi bozulmalarını önleyecek,
tarımsal kullanımı daha ekonomik olan alanların da tarıma kazandırılması
sağlanacaktır.
Bu nedenle her şeyden
önce "üretilemeyen kaynak bir avuç toprak" gerçeğinin toplumun her
kesimi tarafından bilinçli bir yaşam
anlayışı haline dönüşmesi sağlanmalıdır. Tanımlanan bu yeni tutum ve anlayış biçimi ekonomik,
toplumsal, teknolojik, finansal ve hukuksal boyutları içeren bir sürecin hayata
geçirilmesini gerektirmektedir. Bu sürecin en önemli aşamalarından biri, hatta
süreci başlatacak olan güç yasal düzenlemelerdir.
Ancak hukuk sistemimizde
yer alan bazı kanunlarda; toprakların
durumu yalnızca mülkiyet gözetilerek ele alınmış, toprakların üretim gücünün
korunması, geliştirilmesi ve tarım işletmelerinde optimum parsel büyüklüğü
oluşturulması gibi durumları düzenleyen özel bir kanun çıkarılmamıştır.
Toprak varlığımızın yoğun
ve yaygın bir şekilde kaybolmasına neden olan bu yasal boşluğu gidermek ve
tarımın en önemli girdilerinden olan toprağın, tarımın diğer konularıyla
birlikte ele alınmasını ve hizmetlerin bütünlük içerisinde yürütülmesini
sağlamak, arazilerin ekonomik ve ekolojik kazanımlar gözetilerek planlı
kullanım ilkelerini belirlemek amacıyla bu Kanun Tasarısı hazırlanmıştır.
MADDE GEREKÇELERİ
Madde 1.- Üretilemeyen
doğal bir kaynak olan toprakların kaybı ve bozulması, doğal nedenler yanında,
genellikle çeşitli ihtiyaçlar için plansız ve yanlış arazi kullanımı sonucu
ortaya çıkmaktadır. Madde ile, Kanunun amacının doğal veya yapay olaylar sonucu
meydana gelen toprak ve arazi bozulmalarının ve kayıplarının giderilmesi olduğu
ifade edilmiştir.
Madde 2.- Kanunun kapsamı
belirtilmiştir.
Madde 3.- Kanunda geçen
ifadelerin tanımları yapılmıştır.
Madde 4.- Mülkiyet
hakkının kullanımı sırasında toprağın fonksiyonlarını dengeli ve eksiksiz
olarak yerine getirmesini sağlamak amacıyla
araziyi kullananların Kanun kapsamındaki önlemleri almakla yükümlü
oldukları hükme bağlanmaktadır.
Madde 5.- Kanunun
gerektirdiği işlemlerin katılımcı, hızlı ve etkin yürütülebilmesi amacıyla
ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının yanı sıra sivil toplum örgütlerinin de
katılımıyla her ilde Toprak Koruma Kurulu oluşturulması öngörülmektedir.
Madde 6.- Toprak Koruma
Kurullarının görev ve sorumlulukları belirlenmiştir.
Madde 7.- Toprak ve
arazinin korunması, geliştirilmesi ve kullanımı sürecinde dengeli ve en verimli
sonuca ulaşmak toprağın bütün yönleriyle iyi tanınmasına bağlıdır. Toprağın
değişik kullanımlar karşısındaki davranışları onların morfolojik ve genetik
özellikleriyle yakından ilgilidir. Toprakların fiziksel, kimyasal, biyolojik
özellikleri ve diğer morfolojik ve genetik özelliklerini belirlemek amacıyla
yurt çapında ayrıntılı toprak etütlerinin yapılması, yapılan toprak etütleri
sonucu toprakların mevcut genetik, morfolojik ve fizyografik özellikleri,
arazilerin kullanım potansiyeli, yeteneği, problemleri ve ihtiyaç duyulan diğer
özellikleri belirlenmektedir. Bu bilgilerin sistemli bir şekilde planlamacılara
ve kullanıcılara sunulması için standart ölçekte haritalanması gerekir.
Ülkemizde ihtiyaç duyulan
gıda, yem, lif ve diğer bitkisel üretimi önemli derecede etkileyen tarım
arazilerinin niteliklerine göre belirlenerek sınıflandırılması bu kaynağın
korunması, geliştirilmesi ve verimli kullanılmasında önemli yer tutmaktadır
Madde ile, ülkemizde
toprak ve arazi varlığının belirlenmesi, sınıflandırılması, toprak ve arazi ile
ilgili standartlar ve haritaların hazırlanması ve veri tabanının
oluşturulmasının çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenmesi öngörülmektedir.
Madde 8.- Yurdumuzda
tarım yapılan arazilerin parsel büyüklükleri; başta mirasçılar arasında yapılan
arazi paylaşımı veya ticari amaçlı arazi satışlarından kaynaklanan bölünme
olmak üzere çeşitli nedenlerde küçülmekte ve ekonomik olmaktan çıkmaktadır.
Küçülen parsellerde ileri tarım teknolojileri ve girdilerinin kullanılması zor
veya ekonomik değildir. Çoğu zaman kaynak israfı ve arazi bozulması sürecinin
hızlanarak artmasının nedeni yine küçülen parsellerde yapılan yoğun tarımsal faaliyetlerdir.
İleri teknolojilerin tarımsal üretimde kullanılması ve tarımsal işletmenin
sahip olduğu tarımsal arazi parsellerinin yeter büyüklükte olması işletme
ekonomisine büyük katkı sağlayacaktır.
Yurdumuzda ekolojik
çeşitlilik, ekonomik ve sosyal yapıdaki farklılıklar nedeniyle; tarımsal üretim
şekilleri ve bitki deseni de yörelere göre farklıdır. Madde ile, parsel
büyüklüklerinin yapılacak araştırmalarla yörelere göre yeter büyüklükte
belirlenmesi hükmü getirilmiştir.
Madde 9.- Günümüzde gerek
doğal olaylar gerekse insan faaliyetleri sonucu yeryüzünde bulunan toprak
kaynaklarının bozulması ve yok olması hızla devam etmektedir. Doğal olayların
meydana getirdiği bozulmalar büyük oranda arazi kullanılırken bilinçsiz insan
faaliyetleri ile hızlandırılmaktadır.
Arazinin kullanım amacı
ne olursa olsun etkilediği alan ve çevresinde bulunan toprakların zarar
görmemesi için fiziksel, kültürel ve benzeri tedbirleri içeren, toprak korumaya
esas planlar ve/veya projeler hazırlanması, uygulanması ve bunlara uyulması
meydana gelecek zararları önleyecektir.
Madde ile arazilerin;
yeteneğine uygun planlanması ve kullanım planlarında belirtilen amaçlar dışında
kullanılmaması amacıyla, her türlü arazi kullanımlarında toprak korumayı temel
ilke edinen arazi kullanım, tarımsal amaçlı arazi kullanım plan ve projeleri
ile toprak koruma projelerinin hazırlanması öngörülmektedir.
Madde 10.- Yurdumuzda
çeşitli amaçlarla ve değişik kişi veya kuruluşlar tarafından arazi kullanım
planları yapılmakla beraber bir bütünlük ve uyum mevcut değildir.
Ülkemiz ekonomisi için
önemli olan tarım, mera ve orman arazilerinin; doğal yapı, ekolojik, ekonomik
ve toplumsal veriler gözetilerek bilimsel esaslara göre belirlenmesi; koruma,
geliştirme ve kullanma sürecinde isabetli kararların alınmasına yardımcı
olacaktır.
Çayır, mera ve orman
arazilerinin belirlenmesi aşamasında; arazilerin yeteneğine uygun kullanımını
sağlamak; arazi ve toprakların sınıflandırılması, haritalanması ve veri tabanı
oluşturulmasında ihtiyaç duyulan standartları oluşturmak ve uygulamada yurt
çapında bütünlüğünü sağlamak üzere ülkemiz topraklarının tamamının toprak ve
arazi sınıflaması yapılması, muhtemel yanlış kullanımları ve standart
oluşturmadaki kargaşayı önleyeceği gibi arazinin daha ekonomik ve bilimsel
esaslara uygun kullanımını da temin edecektir.
Madde ile; çeşitli
sektörlere tahsis amacıyla yapılan planların toprak ve arazide bozulma ve
kayıplara neden olmaması için planlama yapılacak alanın seçiminde ve seçilen
alanın planlanmasında toprakları korumanın temel ilke olması ve bu Kanunda
öngörülen tedbirlerle birlikte arazi kullanım planlarının yapılması hükmü
getirilmiştir.
Madde 11.- Toprak kaybı
ve bozulmasına doğrudan veya dolaylı olarak neden olan tarımsal faaliyetlerin
önlenmesi; bu faaliyetlerin koruma, geliştirme ve verimli kullanma tekniklerine
uygun olması ile mümkün olmaktadır.
Madde ile; tarımsal
faaliyet yapılan arazilerin yeteneğine uygun planlanması ve toprak kaybına veya
bozulmasına neden olan yanlış uygulamaların giderilmesi için tarımsal amaçlı
arazi kullanım plan ve projeleri hazırlanması hükmü getirilmiştir.
Tarımsal amaçlı arazi
kullanımlarında hazırlanacak plan veya projeler; toprağın işleme şekli, bitki
deseninin seçimi, münavebe, ekim, dikim, sulama, ilaç ve gübre kullanımı gibi
konularda, toprağın bozulması veya yok olmasını önleyecek her türlü arazi
kullanım tekniklerini ve diğer fiziksel ve kültürel tedbirleri içerir.
Bu plan ve projeler
parsel bazında yapılacağı gibi benzer ekolojik, ekonomik, toplumsal yapı ve
arazi özelliklerine sahip yöreleri kapsayacak şekilde de hazırlanabilir. Plan
veya projeler yapılırken kullanıcıların görüşlerinin ve maddi katkılarının
alınması esası da getirilmiştir.
Madde 12.- Madde ile;
ülke topraklarının heyelan, sel oyuntusu gibi doğal olaylar ve insan
faaliyetleri sonucu yapılan kazı veya dolgu ile tahribini önlemek, arazilerin
planlı kullanılarak yatırımların uygun yerlere yönlendirilmesi için toprak
koruma projesi hazırlanması öngörülmüştür.
Toprak koruma projeleri toprağın kimyasal,
fiziksel, biyolojik bozulmasını önleyecek her türlü imalat, inşaat, kültürel ve
diğer tedbirler ile tarım dışı kullanılan alandan çıkarılan toprakların
kullanımı veya zararsız bir şekilde doğaya bırakılmasını kapsamalıdır. Bu projelerin hazırlanması ve
konu ile ilgili yetki ve sorumluluklar, Bakanlıkça hazırlanacak bir
yönetmelikle belirlenecektir.
Madde 13.- Ekolojik ve
toplumsal dengelerin oluşması ve milli ekonominin gelişmesinde önemli yeri olan
mutlak tarım arazileri, özel ürün arazileri, orman ve mera arazilerinin
korunarak amacına uygun kullanılması, ülkenin genel ihtiyaçları gözetilerek
planlanması; kalkınmanın ve ulusal sorumluluk bilincinin kaçınılmaz bir
gereğidir.
Doğal üretim
kaynaklarının başında gelen toprak kaynaklarının miktarı yurdumuzda oldukça
sınırlı olup bugün olduğu gibi gelecek nesillerin de gıda, yem, lif ve
yenilenebilir enerji üretiminin yegane kaynağı ve teminatıdır. Son zamanlarda
bu kaynaklar amaç dışı veya yanlış kullanılarak, çeşitli şekillerde kirlenip
bozulmakta ve üretim ortamı olmaktan çıkmaktadır.
Alternatifler bulunmasına
karşın yatırımcılar; ulaşım, haberleşme, düşük inşaat maliyeti, enerji gibi
temel altyapı kolaylıklarının bulunması nedeniyle bitkisel üretim potansiyeli
yüksek arazileri yatırım için tercih edebilmektedir. Böylece amaç dışı
kullanılan bu araziler bir daha geri dönmeyecek şekilde bitkisel üretim
kabiliyetini yitirmektedir.
Madde ile; amaç dışı
kullanımların şartları ve amaç dışına çıkarmanın yöntemi belirtilmektedir.
Ayrıca arazi kullanımında
izin verme yetkisi olan tüm birimlerin kanunen sorumlu oldukları yerler için
arazi kullanımı ve gerekli olan yerlerde toprak koruma projesi olmadan tarım
arazilerinin tarım dışı amaçlarla kullanılmasına izin veremeyecekleri hükme
bağlanmaktadır.
Madde 14.- Tarım
arazileri kısıtlı olan ülkemizin, tarımsal üretim kapasitesi yüksek alanlarını
özenle korumak ve geliştirmek ilkesinden yola çıkılarak, bu niteliği taşıyan
büyük ovaların korunmaya alınarak Türkiye'nin bitkisel ürün ihtiyacının bugün
ve gelecek için güvence altına alınması amaçlanmaktadır.
Madde 15.- Madde ile;
erozyonla zamanında ve etkin olarak mücadele edilebilmesi amacıyla erozyona
duyarlı arazilerin belirlenmesi ve ilgili kurum ve kuruluşlar arasında
işbirliği ve koordinasyonun sağlanması öngörülmüştür. Böylece, günümüzün ve
geleceğin büyük doğal afeti toprak erozyonu ve onun kaçınılmaz sonucu çölleşme
ile mücadele sağlanacak ve aynı zamanda büyük harcamalar yapılarak milli
ekonomiye kazandırdığımız baraj, gölet veya rezervuar havzalarında erozyon
önleme çalışması yapılarak bu tesislerin ömürleri uzatılmış olacaktır.
Madde 16.- Madde ile,
tarım dışı faaliyetlerden kaynaklanan katı, sıvı, gaz atıklar ile gübre, ilaç
ve benzeri tarım girdilerinin aşırı ve yoğun kullanımı sonucu oluşan
kalıntıların toprağı kirletici ve bozucu olumsuzluklarının giderilmesi için
gerekli önlemlerin alınmasına yönelik hükümler belirtilmiştir.
Madde 17.- Madde ile;
tarım arazilerinin korunarak verimli kullanılmasını ve ıslahını sağlamak ve
tarım arazilerine yönelik tüm ekonomik girdilerin etkinliğini artırmak amacıyla
yapılacak isteğe bağlı veya zorunlu arazi toplulaştırması çalışmaları ile;
yeter işletme büyüklüğünün altında kalan küçük işletmelere ait parseller ve
Hazinenin özel mülkiyetinde bulunan araziler kullanılarak, yeter işletme büyüklüğündeki
yeni parseller oluşturulması ve oluşturulan yeni parsellerle yeter büyüklükte
tarım arazisi bulunmayan tarım işletmelerinin yeterliliğinin sağlanmasına
yönelik hükümler getirilmiştir.
Madde 18.- Madde ile;
arazi kullanımı ve toprak koruma ile ilgili konularda Kanunun öngördüğü
tedbirlerin alınması ve planlara uyulması hususlarındaki denetim Bakanlık ve
valiliklere verilmiş, teknik denetimlerin ise Bakanlıkça yapılacağı
belirtilmiştir. Ayrıca kurul üyeleri ve sivil toplum kuruluşlarının, tespit
ettikleri, arazi bozulmaları ve toprak kayıpları ile ilgili faaliyetler
hakkında kurullara ihbarda bulunabilmeleri imkanı getirilmiştir. Böylece kamu
ve sivil toplum örgütlerinin konuya duyarlı hale getirilmesi ve Kanunun
uygulanmasında etkinliğin sağlanması hedeflenmiştir.
Madde 19.- Tarımsal
faaliyet yapılan araziler insan aktivitelerinin en yoğun olduğu alanlardır.
Toprak işlemeden hasada, her türlü girdi kullanımından zararlılarla mücadeleye
kadar bir çok faaliyette koruma, geliştirme ve verimli kullanma hedef
olmalıdır. Toprakların kirlenmesi, bozulması veya bulunduğu yerde
fonksiyonlarını yerine getirmesinin engellenmesi sonucunu doğuran, arazinin
yeteneğine uygun olmayan her türlü tarımsal faaliyetin önlenmesi ve yeteneğine
uygun kullanımların teşvik edilmesi, hazırlanan kullanım planlarına uyulması ve
aykırı davranışlar sonucu meydana gelen kayıplar ve zararların valilikler
tarafından giderilmesi ve giderilirken yapılan masrafların sebebiyet verenler
tarafından karşılanması gerekmektedir.
Toprağa katı, sıvı,
gaz veya radyoaktif halde doğrudan veya
dolaylı yollarla karışarak toprağın verimliliğini ve üretkenliğini olumsuz
yönde etkileyen ve toprak bozulmasına neden olan her türlü faaliyet
yasaklanmaktadır. Bu tür faaliyetler tespit edildiğinde derhal durdurulur,
meydana gelen zararlar ilgili ve sorumlular tarafından karşılanır. Gerekli
tedbirler alınmadan bu tür zararlı faaliyetlere izin verilmez. Madde ile; miktar ve esas olarak zararlı olan sanayi ve
evsel atıklar, radyoaktif maddeler, tarımsal gübre ve ilaçların yanlış
kullanımı gibi kirliliğe ve toprak bozulmasına neden olan çeşitli faaliyetin
önlenebilmesi amacıyla idari para cezaları öngörülmektedir.
Madde 20.- Toprak
bozulmalarının önlenmesi ve izinsiz arazi kullanımı ile hazırlanan plan ve
projelere aykırı faaliyetlerin önlenmesi için gerekli tedbirler ve yaptırımlar
ile cezaların uygulanma esasları düzenlenmiştir.
Madde 21.- Kanunda
belirtilen idari cezaların verilmesi ve uygulanmasına ilişkin hususlar
düzenlenmektedir.
Madde 22.- Madde ile;
Kanunda çıkarılması öngörülen yönetmeliklerin hazırlanması için bir yıl süre
belirlenerek, Kanunun işlerlik kazanabilmesi ve olabilecek gecikmelerin
önlenmesi öngörülmüştür.
Madde 23.- Madde ile;
3194 sayılı İmar Kanununun 8 inci maddesinin birinci fıkrasına (c) bendi ilave
edilerek, tarım arazilerinin Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu hükümleri
doğrultusunda gerekli izinler alınmadan planlanamayacağı hükmü getirilmiştir.
Madde 24.- Madde ile;
3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 üncü maddesinin ikinci fıkrası
değiştirilerek, sulu ve kuru arazi ayrımının; uygulama alanlarıyla sınırlı
olarak uygulanan ve halk sulamalarını içermeyen 3083 sayılı Sulama Alanlarında
Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunundaki tanıma göre değil, ülke
çapında uygulanacak olan Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununa göre
yapılması hükme bağlanmıştır.
Madde 25.- Madde ile,
uygulamada doğması muhtemel farklı yaklaşımları önlemek için Mera Kanununda
bazı değişiklikler yapılmaktadır. Kanunun 14 üncü maddesinin birinci fıkrasının
(d) bendinde yapılan değişiklikle, su ürünleri üretim alanlarında yapılan
tarımsal faaliyetlerin alan ihtiyacı karşılanması amaçlanmıştır.
14 üncü maddenin dördüncü
fıkrasında yapılan değişiklikle, mera sınıflamalarında kullanılmayan ve arazilerin
yanlış kullanımlardan kaynaklanan bozulmayı önlemek ve arazinin toprak işlemeye
uygunluğunu belirlemek için geliştirilen
arazi kabiliyet sınıflaması
fıkradan çıkartılarak sadece
mera sınıflamalarında kullanılan
sınıflama sistemi getirilmiştir.
Maddeye eklenen fıkra
ile, arazilerin ekonomik ve ekolojik gerçeklere uygun kullanımı hedeflenmiştir.
Kullanım bütünlüğü ve arazinin niteliği gözetilerek ülke yararına arazilerin en
uygun kullanımı düzenlenmektedir.
Madde 26.- Belediye ve mücavir alan sınırları
içerisinde kalan ve 1.1.2003 tarihinden önce kesinleşen imar plânları
içerisinde yerleşim yeri olarak işgal edilerek mera olarak kullanımı teknik
olarak mümkün olmayan yerlerin Hazine adına tescili yapılırken ilgililerden,
tahsis amacının değiştirilmesine dayalı olarak Mera Kanunu uyarınca ot bedeli
adı altında ücret alınmakta, ayrıca tescil sonrası arazinin Hazine tarafından
ilgiliye satışı sırasında da ikinci bir ücret alınmaktadır. Söz konusu arazi
zaten mera vasfını kaybetmiş olduğundan ot bedeli adı altında alınan ücret
kaldırılmakta ve aynı arazi için iki defa ücret ödenmesi uygulaması sona
erdirilmektedir.
Geçici Madde 1.-
Tasarının ilgili birimlerin görüşüne sunulması ve internet üzerinden kamuoyuna
duyurulması ile Kanuna yoğun ilginin arttığı 1.1.2004 tarihinden önce gerekli
izinler alınmadan tarım dışı amaçlı kullanıma açılmış tarım arazilerinin
istenilen amaçla kullanımı için Kanunun yürürlük tarihinden sonra altı ay
içerisinde Bakanlığa müracaat edilmesi, hazırlanacak toprak koruma projesine
uyulması ve tarım dışı kullanılan arazilerin her metre karesi için iki Yeni
Türk Lirası para ödenmesi şartıyla izin verileceği hükmü getirilmiştir. Bu
arazilerin tarımsal niteliği geri kazanılamayacak şekilde bozulduğu için böyle
bir düzenlemeye gidilmesine ihtiyaç duyulmuştur.
Madde 27.- Yürürlük
maddesidir.
Madde 28.- Yürütme
maddesidir.
Çevre Komisyonu Raporu
Türkiye Büyük Millet
Meclisi
Çevre
Komisyonu
Esas No.: 1/949 4.4.2005
Karar No.: 13
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET
MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Tarım ve Köyişleri
Bakanlığınca hazırlanarak 19.1.2005 tarihinde TBMM Başkanlığına sunulan
"Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu Tasarısı", 28.1.2005
tarihinde Esas Komisyon olarak Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonuna, Tali
Komisyon olarak da Adalet ve İçişleri Komisyonuna havale edilmiştir.
Komisyonumuz, Tasarıyı kapsam itibariyle çevreyle ve Komisyonumuzun ihtisas
alanıyla ilgili görerek, TBMM İçtüzüğünün 34 üncü maddesi uyarınca talep etmiş,
bu talebin uygun görülmesi üzerine, Tasarı 11.2.2005 tarihinde de tali olarak
Komisyonumuza havale edilmiştir.
Komisyonumuz, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Çevre ve Orman
Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı yetkilileri ile TEMA Vakfı,
Türkiye Tabiatını Koruma Derneği, Toprak Bilimi Derneği gibi sivil toplum
örgütleri temsilcilerinin de katılımıyla 23.2.2005 tarihinde yaptığı 3 üncü
yasama yılı 5 inci toplantısında Tasarıyı ele alarak görüşmüştür.
Tasarı temel olarak,
topraklarımızın kullanımı ve yönetimi için temel ilkeleri belirlemeyi, toprak
ve arazinin korunması, geliştirilmesi ve kullanım sürecinde dengeli ve
verimliliği sağlamayı, plansız ve yanlış arazi kullanımı sonucu meydana gelen
toprak kaybı ve bozulmasını gidermeyi amaçlamaktadır.
Komisyon Başkanı,
toplantıyı açış konuşmasında, toprağın doğal çevrenin bir unsuru olduğunu ve bu
nedenle Çevre Komisyonunu yakından ilgilendirdiğini, Tasarının ülkemizde
şimdiye kadar düzenlenmemiş bir alanı ilk kez düzenlediğini, dolayısıyla bir
kod kanun niteliği taşıdığını, ülkemizde doğru toprak ve arazi kullanımının
gerçekleşmesi durumunda, milyar dolarla ifade edilecek bir katma değerin
yaratılabileceği ifade etmiştir. Ülkemizde erozyonla her yıl kaybettiğimiz
toprağın bir Kıbrıs adası genişliğinde olduğunu, bu topraklarlarla birlikte her
yıl kaybettiğimiz bitki besin maddesinin maddi değerinin ise 1.3 milyar dolar
olduğunu, ülkemizde şimdiye kadar tarım arazilerinin imara açılması gibi
yanlışlar yapıldığını, bu nedenle de topraklarımızın doğru kullanılması ve
doğru arazi planlaması açılarından Tasarının çok önemli olduğunu vurgulamıştır.
Başkanın sunuş
konuşmasının ardından yapılan oylama neticesinde, Tasarının Komisyonumuzu
ilgilendirdiği yönleriyle görüşülmesi kabul edilmiştir. Daha sonra Tasarının
tümü üzerindeki görüşmelere geçilmiştir.
Gerekçenin okunmasından
sonra, Tasarının tümü üzerinde söz alan bazı üyelerimiz, ülkemizin değerlerinin
heba edilmemesi gerektiğini, bugün birçok yerde değerli tarım arazileri
üzerinde fabrikalar kurulduğunu, organize sanayi bölgelerinin hep kıymetli
tarım arazileri üzerinde inşa edildiğini, kentsel alanlar yaratılırken tarım
arazilerinin kullanıldığını, topraklarımızın yanlış sulama yüzünden veriminin
düştüğünü, topraklarımızın korunmasına daha fazla önem verilmesi gerektiğini
belirtmişlerdir.
Tümü üzerindeki görüşmelerin
tamamlanmasından sonra, Tasarının Komisyonumuzla ilgili görülen maddeleri tek
tek ele alınmış ve tartışılmıştır. Bu görüşmelerin sonucunda, Komisyonumuz,
aşağıdaki değişikliklerin Tasarıda yer almasını ve Esas Komisyon olan Tarım,
Orman ve Köyişleri Komisyonuna
Komisyonumuz tarafından yapılan değişikliklerin ve Komisyonumuz
tarafından ortaya konulan görüşlerin bildirilmesine karar verilmiştir. Buna
göre;
- Komisyon üyelerimizin,
Tasarının "Amaç" başlıklı 1 inci maddesinde yer alan
"sürdürülebilir kalkınma ilkesi" ibaresinin çevrenin korunmasında
yetersiz kalacağı ve kaynakların kalkınma amacı doğrultusunda öne çıkarılarak
bozulabileceği yönündeki endişelerini dile getirmeleri sonucu,
"sürdürülebilir çevre öncelikli olarak sürdürülebilir kalkınma" şeklinde
değiştirilmesi; arazi kullanımının çevre düzeni planlarına uygun olmasının
sağlanması açısından da, "çevre düzeni plan kararları başta olmak
üzere" ibaresinin eklenmesini uygun görmüştür. Bu değişiklikler sonucunda
"Amaç" başlıklı 1 inci madde Komisyonumuz tarafından aşağıdaki
şekilde yeniden düzenlenmiştir:
"Madde 1.- Bu
Kanunun amacı; toprağın doğal ve yapay yollarla kaybını ve niteliklerini
yitirmesini engelleyerek korunmasını, geliştirilmesini ve sürdürülebilir çevre
öncelikli olarak sürdürülebilir kalkınma ilkesine uygun olarak, çevre düzeni
plan kararları başta olmak üzere, planlı arazi kullanımını sağlayacak usul ve
esasları belirlemektir."
- Tasarının
"Kapsam" başlıklı 2 nci maddesinde, Kanunun kapsamı dışında tutulan
alanlara, 'özel kanunlarla korunan alanlar’ın da ilave edilmesi Komisyonumuzca
uygun bulunmuştur. Sahip oldukları değerlerin korunarak gelecek nesillere
aktarılması açısından, ormanlarımızın korunmasında olduğu gibi, tarihi,
kültürel, estetik ve bilimsel açıdan özel statüde koruma tedbirleri alınmasını
gerektiren özel çevre koruma bölgeleri, milli parklar ve tabiat varlıklarımız,
çıkarılan özel kanunlarla korunmaktadır. Bu değerlerimizin gereken titizlikle
korunmalarının sağlanması yönünde bu maddede de bir değişiklik yapılması ve özel
kanunlarla korunan alanların da Kanun kapsamı dışında tutulması Komisyonumuz
tarafından gerekli bir değişiklik olarak değerlendirilmiştir. Buna göre,
Tasarının "Kapsam" başlıklı 2 nci maddesi Komisyonumuz tarafından
aşağıdaki gibi yeniden düzenlenmiştir:
“Madde 2.- Bu Kanun; 6831
sayılı Orman Kanunu ve özel kanunlarla korunan alanlar kapsamı dışında kalan,
arazi ve toprak kaynaklarının bilimsel esaslara uygun olarak belirlenmesi,
sınıflandırılması, arazi kullanım planlarının hazırlanması, koruma ve geliştirme
sürecinde toplumsal, ekonomik ve çevresel boyutlarının katılımcı yöntemlerle
değerlendirilmesi, amaç dışı kullanımların önlenmesi, korumayı sağlayacak
yöntemlerin oluşturulmasına ilişkin sorumluluk, görev ve yetkilerin
tanımlanması ile ilgili usul ve esasları kapsar."
- Tasarının
"Tanımlar" başlıklı 3 üncü maddesinin (k) bendinde yer alan
"Tarım dışı alanlar" tanımı kapsamına, literatürde tarım dışı alanlar
olarak geçen "sazlık ve bataklık alanların" da eklenmesi uygun
bulunmuştur. Buna göre, 3 üncü maddenin (k) bendi şu şekilde yeniden
düzenlenmiştir:
"k) Tarım dışı alanlar: Üzerinde toprak bulunmayan çıplak
kayaları, daimi karla kaplı alanları, ırmak yataklarını, sahil kumullarını,
sazlık ve bataklık alanları, askeri alanları, endüstriyel, turizm, rekreasyon,
iskan, altyapı ve benzeri amaçlarla planlanmış arazileri,"
- Tasarının "Toprak
Koruma Kurulunun teşekkülü" başlıklı 5 inci maddesinde, her ilde valinin
veya valinin görevlendireceği bir vali yardımcısının başkanlığında oluşacak
Toprak Koruma Kurulunda temsil edilecek birimler sayılmıştır. Komisyonumuz, 5 inci maddenin 1 inci
fıkrasının 2 nci cümlesine, "özel kanunlarla koruma altına alınmış
alanlar" ibaresi eklenmesini ve böylece bu alanlarda uygulama yapan
birimin yetkili temsilcisinin de Kurulda yer almasının sağlanmasını uygun
bulmuştur. Buna göre, 5 inci maddenin 1 inci fıkrasının 2 nci cümlesi aşağıdaki
gibi düzenlenmiştir:
"Kurulun gündeminde bulunan araziler, özel kanunlarla
koruma altına alınmış alanlar, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün proje alanı
veya 3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Kanun ve Tarım
Reformu Kanununa göre uygulama alanı ilan edilen yerlerden ise, bu alanlarda
uygulama yapan birimin temsilcisi de Kurula dahil edilir."
- Tasarının "Kurulun
görevleri" başlıklı 6 ncı maddesinin (b) bendinde yer alan, "arazi
kullanımını gerektiren tüm girişimleri yönlendirmek" ibaresinden sonra
gelmek üzere, "ulusal ölçekteki çevre düzeni plan kararlarına uyumu
denetlemek" ibaresinin eklenmesi ve bu suretle Kurula çevre düzeni
planlarına uyulup uyulmadığının denetlenmesi görevinin verilmesi de
Komisyonumuz tarafından uygun bulunmuştur.
Ayrıca, Komisyonumuz,
yine kurulun görevleri arasına, ayrı bir bent olarak, "konuyla ilgili
başvuruları değerlendirmek ve yetkililere aktarmak" görevinin eklenmesini
de uygun bulmuştur. Bu kurulların katılımcılık yönünden güçlendirilmesi
bakımından, bir anlamda kamuoyu vicdanı görmeleri, halkın eğilim ve
gözlemlerini yansıtmaları ve eleştirilerini aktarmalarının sağlanması açısından
bu türde bir değişikliğin yapılması Komisyonumuzca yararlı olarak
değerlendirilmiştir. Buna göre, Tasarının 6 ncı maddesinin (b) ve (d) bentleri
Komisyonumuzca aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiştir:
"b) Arazi kullanımını gerektiren tüm girişimleri yönlendirmek
üzere, ulusal ölçekteki çevre düzeni plan kararlarına uyumu denetlemek, yerel
plan veya projelerin uygulanması amacıyla takibini yapmak,
d) Konuyla ilgili başvuruları değerlendirmek ve yetkililere
aktarmak,"
- Tasarının "Arazi
kullanım planlarının yapılması" başlıklı 10 uncu maddesi, Komisyonumuzda
ayrıntılı olarak tartışılmıştır. Maddenin mevcut haliyle, planlama alanında
yeni bir karışıklığa yol açabileceği, şu anda ülkemizde planlama yetkisine
sahip 26'yı aşan kurum olduğu, fiziki planlama anlamında zaten bir yetki
karmaşası yaşandığı, bu nedenle özellikle bazı alanlarla ilgili yeni bir yetki
karmaşasına yol açılmaması gerektiği yönünde görüşler oluşmuştur. Bu görüşler
neticesinde, özel kanunlarla korunan alanların kapsam dışına çıkarılması ve
"özel kanunlarla belirlenen veya belirlenecek alanlarla ilgili kanun
hükümleri saklı olmak kaydıyla" arazi kullanım planlarında yer verilen
kullanım şekillerinin, ilgili kanunlar kapsamında sorumlu bakanlık veya
kuruluşlar tarafından değerlendirileceği şeklinde bir düzenlemeye gidilmiştir.
Komisyonumuz, 10 uncu
maddede, arazi kullanım planlarının Bakanlık veya Valilikler tarafından
yapılması şeklinde yer alan düzenlemede de bir değişiklik yaparak, arazi
kullanım planı yapma yetkisinin Bakanlığa ait olması ve Bakanlığın bu yetkisini
ihtiyaca göre valiliklere devredebilmesi şeklinde bir düzenlemeye gitmeyi uygun
bulmuştur.
Bu doğrultuda, Tasarının
10 uncu maddesi Komisyonumuzca aşağıdaki gibi yeniden düzenlenmiştir.
"Madde 10.- Ülkesel
ve bölgesel planlara uyum sağlayacak şekilde, su potansiyeli, toprak veri
tabanı ve haritaları esas alınarak, sürdürülebilir çevre ve sürdürülebilir
kalkınma ilkesi doğrultusunda toprağın niteliği, arazinin yeteneği ve diğer
arazi özellikleri gözetilerek fiziki planlamalara veri teşkil eden uygun arazi
kullanım biçimleri belirlenir.
Bakanlık tarafından hazırlanacak arazi kullanım
planlarında; yerel, bölgesel ve ülkesel ölçekte tarım arazileri, mera
arazileri, orman arazileri, özel kanunlarla koruma altına alınmış alanlar,
yerleşim alanları, sosyal ve ekonomik amaçlı altyapı tesisleri ile diğer arazi
kullanım şekillerine yer verilir. Bakanlık arazi kullanım planlarının
hazırlanmasını ihtiyaca göre Valiliklere devredebilir.
Özel kanunlarla belirlenen veya belirlenecek
alanlarda ilgili kanun hükümleri saklı kalmak kaydıyla, arazi kullanım
planlarında yer verilen kullanım şekilleri, ilgili kanunlar kapsamında sorumlu
bakanlık veya kuruluşlar tarafından değerlendirilir.
Tarım arazileri bu Kanunda belirtilen istisnalar hariç olmak üzere
arazi kullanım planlarında belirtilen amaçların dışında kullanılamaz.
Arazi kullanım planının
hazırlanmasına ilişkin usul ve esaslar Bakanlık tarafından hazırlanacak
yönetmelikle belirlenir."
- Tasarının
"Tarımsal amaçlı arazi kullanım plan ve projelerinin hazırlanması"
başlıklı 11 inci maddesine, ilgililerin sorumluluklarının tanımı açısından
yararlı olacağı düşüncesiyle, ikinci fıkradan sonra gelmek üzere, aşağıdaki
fıkranın eklenmesi Komisyonumuzca uygun bulunmuştur.
"Arazi sahipleri ve
araziyi kullananlar, hazırlanan plan ve projelere uymakla yükümlüdür."
- Komisyonumuz, Tasarının
"Toprak koruma projelerinin hazırlanması" başlıklı 12 nci maddesinin
1 inci fıkrasının madde metninden çıkarılmasını uygun bulmuştur. 12 nci maddenin 1 inci fıkrasındaki
düzenlemenin Çevre ve Orman Bakanlığının yetki ve sorumluluk alanında olduğu,
2872 sayılı Çevre Kanununun 8 inci maddesi ile her türlü atık ve artığın
çevreye zarar verecek şekilde doğrudan veya dolaylı biçimde alıcı ortama
depolanması, taşınması ve uzaklaştırılmasının yasaklandığı, yine Çevre
Kanununun 9 uncu maddesi ile de kırsal ve kentsel alanda arazi kullanım
kararlarına aykırı olarak arazinin yanlış ve aşırı kullanımı ile doğal
zenginliklerin bütünlüklerinin tahribinin yasaklandığı ve bu nedenle mevcut
düzenlemenin Çevre Kanununa bir müdahale sayılacağı ve düzenlemenin bu alanda
çok başlılığa ve karmaşaya sebep olacağı, ayrıca toprak kirliliğini önlemeye
yönelik çeşitli yönetmeliklerin Çevre ve Orman Bakanlığınca hazırlanarak yürürlüğe
girdiği, maden ocaklarının açılması ve işletilmesi faaliyetleri sonucu tahrip
olan arazinin rehabilitasyonuna ilişkin bir yönetmeliğin de hazırlanma
aşamasında olduğu gerekçesiyle, Komisyonumuz tarafından böyle bir düzenleme
yapılması ve 12 nci maddenin 1 inci fıkrasının madde metninden çıkarılması
uygun bulunmuştur.
- Tasarının "Tarım
arazilerinin amaç dışı kullanımı" başlıklı 13 üncü maddesinin 2 nci
fıkrasına, kamu yararı amacı olsa da, bu madde kapsamında bulunan değerli
araziler için amaç dışı tahsis izni verilmesinin yetmeyeceği, bu kullanımlarda
etkilenecek toprağın korunmasının da gerekli olduğu gerekçesiyle, mutlak tarım
arazilerinin, özel ürün arazilerinin, dikili tarım arazileri ile sulu tarım
arazileri dışında kalan tarım arazilerinin tarım dışı amaçlı tahsisinin,
"toprak koruma projelerine uyulması koşuluyla" yapılması şeklinde bir
düzenleme eklenmesi Komisyonumuzca uygun bulunmuştur. Buna göre, 13 üncü
maddenin 2 nci fıkrası aşağıdaki gibi yeniden düzenlenmiştir.
"Mutlak tarım arazileri, özel ürün arazileri, dikili tarım
arazileri ile sulu tarım arazileri dışında kalan tarım arazileri; valilikler
tarafından, toprak koruma projelerine uyulması koşuluyla, tarım dışı
kullanımlara tahsis edilebilir."
Ayrıca, 13 üncü maddenin
son fıkrasında yer alan ve tarım arazilerinin korunması ve amaç dışı
kullanımına dair usul ve esasların yönetmelikle belirleneceği şeklindeki
düzenlemede yer alan "yönetmelik" ibaresinin "tüzük" olarak
değiştirilmesi uygun görülmüştür. Tarım arazilerinin korunması ve amaç dışı
kullanımına dair usul ve esasların düzenlenmesinin kolaylıkla
değiştirilebilecek yönetmeliğe bırakılması Komisyonumuz tarafından sakıncalı
olarak değerlendirilmiş, bu nedenle Komisyonumuz, değiştirilmesi daha zor olan
tüzükle düzenleme yapmanın daha uygun olacağını, bu nedenle son fıkradaki
" yönetmelikle" ibaresinin "tüzükle" olarak
değiştirilmesini kararlaştırmıştır.
- Komisyonumuz, Tasarının
"Toprak kirliliğinin önlenmesi" başlıklı 16 ncı maddesinin başlığının
"Toprak kirliliğinin izlenmesi ve önlenmesi" olarak değiştirilmesinin
uygun olacağını kararlaştırmış; ayrıca toprak kirliliği dahil her türlü çevre
kirliliğinin önlenmesi, kirlenmeden doğan etkilerin giderilmesi ve ilgili
denetim ve cezai hususlar 2872 sayılı Çevre Kanununda düzenlenmiş olması ve
yine bu Kanuna göre yürütülmekte olması nedeniyle, ortaya çıkması muhtemel ve
aynı konudaki mükerrer düzenlemenin ve yetki çatışmalarının önlenmesi amacıyla,
Komisyonumuz maddeye aşağıdaki ikinci fıkranın eklenmesini kararlaştırmıştır.
"Toprağı kirletenlere
2872 sayılı Çevre Kanununun ilgili hükümleri uygulanır."
- Tasarının
"Yönetmelikler" başlıklı 22 nci maddesinin, başlığının, 13 üncü
maddede yapılan düzenlemeye paralel olarak "Tüzük ve yönetmelikler"
olarak değiştirilmesi, "Bu Kanunun uygulanmasına dair" ibaresinden
sonra gelmek üzere "tüzük" ibaresinin eklenmesi Komisyonumuz
tarafından uygun bulunmuştur.
- Tasarının Geçici 1 inci
maddesi üzerinde Komisyonumuzda yapılan uzun tartışmalar esnasında,
üyelerimizin çoğu tarafından bu maddenin imar affı niteliğinde yeni bir af
getirdiği, bunun kamu vicdanını yaralayacağı ve telafisi mümkün olmayan
sakıncalı sonuçlar doğurabileceği şeklinde görüşler dile getirilmişse de,
Komisyonumuz, bu madde ile ilgili düzenlemenin, Esas Komisyonda ayrıntılı olarak
ele alınmasını ve bu görüşleri de dikkate alarak, uygun değişikliklerin Esas
Komisyonda yapılmasını kararlaştırmıştır.
Komisyonumuzun
görüşlerini ve yaptığı değişiklikleri içeren bu Raporumuz, Esas Komisyon olan
Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonuna sunulmak ve Esas Komisyon görüşmelerinde
değerlendirilmek üzere Yüksek Başkanlığa saygı ile arz olunur.
|
Başkan |
Başkanvekili |
Sözcü |
|
A. Münir
Erkal |
Mustafa
Çakır |
Cüneyt Karabıyık |
|
Malatya |
Samsun |
Van |
|
|
|
(Toplantıya katılmadı) |
|
Kâtip |
Üye |
Üye |
|
Fatih
Arıkan |
Ahmet Yaşar |
Mehmet
Boztaş |
|
Kahramanmaraş |
Aksaray |
Aydın |
|
|
(Toplantıya katılmadı) |
(Geçici 1. maddeye muhalifim, |
|
|
|
muhalefet şerhi ektedir) |
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
Abdürrahim
Aksoy |
Mehmet
Alp |
İbrahim
Köşdere |
|
Bitlis |
Burdur |
Çanakkale |
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
Tevfik
Akbak |
Rasim
Çakır |
Şemsettin
Murat |
|
Çankırı |
Edirne |
Elazığ |
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
Nurettin
Aktaş |
Mehmet Eraslan |
Abdülaziz Yazar |
|
Gaziantep |
Hatay |
Hatay |
|
|
(Toplantıya katılmadı) |
(Toplantıya katılmadı) |
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
Mehmet Said Armağan |
Yahya Baş |
Gürsoy
Erol |
|
Isparta |
İstanbul |
İstanbul |
|
(Toplantıya katılmadı) |
|
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
Canan
Arıtman |
Yavuz Altınorak |
Veli Kaya |
|
İzmir |
Kırklareli |
Kilis |
|
(Geçici 1. maddeye muhalifim, |
(İmzada bulunamadı) |
|
|
muhalefet şerhi ektedir) |
|
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
Salih Gün |
Şefik
Zengin |
Erdoğan Kaplan |
|
Kocaeli |
Mersin |
Tekirdağ |
KARŞI OY YAZISI
Çevre Komisyonunda
görüşülmekte olan Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Kanunu Tasarısının Geçici 1
inci maddesine aşağıdaki nedenlerle muhalif kaldığımızı belirtiriz.
Tasarı, 28.1.2005
tarihinde esas olarak Tarım Orman ve Köyişleri Komisyonuna talî olarak da
Adalet ve İçişleri Komisyonlarına havale edilmiştir. Ancak Çevre Komisyonu
Başkanı A. Münir Erkal (Malatya Milletvekili)’nin hassasiyetiyle TBMM
Başkanlığına müracaatı üzerine tasarı, Çevre Komisyonunda da görüşmeye
alınmıştır.
Toprak çevrenin ayrılmaz
bir parçasıdır. Komisyon Başkanının TBMM Başkanlığına sunduğu 9.2.2005 tarihli
dilekçesinde belirttiği “toprak başlı başına doğal çevrenin bir unsurudur ve
toprağın korunması, toprağın çeşitli atıklarla kirlenmesi, arazi kullanımı ve
planlaması, erozyon ve çölleşme gibi konular doğrudan çevreyle ilgili
konulardır.” şeklindeki değerlendirmelerine aynen katılıyoruz.
Komisyonda tasarı
görüşülmüştür. Ancak geçici birinci madde hakkında uzun değerlendirmeler yapılmış,
komisyon üyeleri tarafından bir karara varılamadığından esas komisyonda
görüşülmek üzere, karara bağlanmaksızın görüşmeler sonlandırılmıştır. Tali
komisyon olarak bile olsa çevre açısından çok önemli olan bir maddenin,
görüşmeye başlandıktan sonra komisyonun kararının belirlenmeden
sonuçlandırılmış olması usul açısından da yanlıştır.
Bu tasarı, komisyonumuz
tali komisyon olmakla birlikte, yeterince değerlendirilmeli ve konuyla ilgili
tarafların görüş ve önerileri tartışılıp olgunlaştırıldıktan sonra
sonuçlandırılmalıdır. Aksi halde, böylesine önemli, Anayasal hükümler açısından
da bağlayıcı nitelikteki düzenlemenin bir oldu bittiyle yapılması uygun
değildir.
Toprak koruma ve arazi
kullanımını düzenleyen bir yasanın eksikliği hissedilmiştir. Bu açıdan tasarı,
çevre ve toprakla ilgili, bir çok oda ve kuruluşlar tarafından heyecanla
karşılanmıştır. Ne var ki geçici 1 inci madde beklentilerin tam tersine hayal
kırıklığı yaratmıştır. Bu haliyle yasalaşması durumunda yasanın ruhuna aykırı
bir işleyiş gerçekleştirilmiş olacaktır.
Taslakta özellikle geçici
birinci maddedeki düzenleme yasalara riayet eden yurttaşlarımızla bunun
karşısında toprakları gelişi güzel mekan edinen ve açıkça yasayı ihlâl edenler
arasında haksız bir sonuç yaratmaktadır. Bu durum taslakta getirilen “Af”
düzenlenmesiyle ciddi bir sorun teşkil etmektedir. Zira bu yolla yasaları ihlâl
eden, yasalarla düzenlenen toprağın kullanımını esas alan düzenlemeyi hiçe
sayanların yaptıklarının yanına kâr kalacağı bir ödüllendirme olacaktır. Oysa diğer
taraftan yasalar çerçevesinde toprağı kullanan, işleyişini bu temeller
doğrultusunda yapan yurttaşlarımız ise bir anlamda cezalandırılmaktadır.
Yukarıda saydığımız
nedenlerden dolayı, Çevre Komisyonunda görüşülen Toprak Koruma ve Arazi
Kullanımı Kanunu Tasarısının ilgili maddesine karşıyız.
|
Canan
Arıtman |
Mehmet
Boztaş |
|
İzmir |
Aydın |
Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Raporu
Türkiye Büyük Millet
Meclisi
Tarım, Orman ve
Köyişleri
Komisyonu 21.4.2005
Esas No.: 1/949
Karar No.: 40
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca hazırlanan
ve Başbakanlık tarafından 19.1.2005 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığına sunulan ve Başkanlıkça 28.1.2005 tarihinde tali komisyon olarak
Adalet ve İçişleri Komisyonları ile TBMM İçtüzüğünün 34 üncü maddesi uyarınca
Çevre Komisyonuna, esas komisyon olarak da Komisyonumuza havale edilen
"Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu Tasarısı", Komisyonumuzun
24.3.2005 ve 14. 4. 2005 tarihli toplantılarında, Tarım ve Köyişleri Bakanı
Sayın Sami Güçlü ve beraberinde bakanlık yetkilileri, Adalet Bakanlığı,
İçişleri Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Çevre ve Orman Bakanlığı, Bayındırlık ve
İskan Bakanlığı, Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı,
Devlet Planlama Teşkilatı, Avrupa Birliği Genel Sekreterliği, Ankara
Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü Başkanı ve sivil toplum
kuruluşlarının temsilcilerinin de
katılımlarıyla incelenip görüşülmüştür.
Komisyonumuzun 24.3.2005 tarihli
toplantısında, Komisyon Başkanının;
- Anayasamızın 44, 45 ve 166 ncı
maddelerinde, toprağın korunması ile ilgili tedbirleri alma görevinin Devletin
sorumluluğuna verildiği, ancak bu zamana kadar toprak varlığımızı koruyacak bir
yasal düzenlemenin bulunmadığı,
- Toprak varlığımızla ilgili 1966-1971
yılları arasında, o dönemdeki adıyla Toprak Su İşleri Genel Müdürlüğünün yapmış
olduğu çalışmaların, en son çalışmalar olduğu,
- Toprağın korunması ve kullanımı
konusunda çok başlılığın olduğu,
- Toprağın yenilenemez ve çoğaltılamaz bir
varlık olduğu düşünüldüğünde, bu önemli varlığın amaç dışı kullanımı ile
kontrollü veya kontrolsüz olarak tüketilmiş olacağı,
- Erozyonun toprağımızın en büyük düşmanı
olduğu, her yıl Kıbrıs Adası büyüklüğünde toprağımızın erozyon nedeniyle
kaybedildiği,
- Topraklarımızın ve arazilerimizin
sınıflandırılması, toprak kirliliğinin önlenmesi ve arazilerin optimum parsel
büyüklüğüne ulaştırılabilmesi açısından da yasal düzenlemeye ihtiyaç duyulduğu,
- Avrupa Birliği mevzuatına bakıldığında,
bu alanda yasal bir düzenlemenin bulunmadığı, ancak 2001 yılında yayımlanan ve
"Altıncı Çevre Eylem Planı" olarak adlandırılan, erozyon ve toprak
kirliliğine karşı önlem alınmasını hedefleyen bir belgenin bulunduğu, yine 2002
yılında da toprağın korunması ile ilgili stratejik bir belgenin yayımlandığı,
- Tasarının yasalaşması ile önemli bir
boşluğun doldurulacağı, bu anlamda
Komisyonumuzda tarihi bir anın yaşandığı,
Şeklindeki değerlendirmeleriyle yapmış
olduğu açılış konuşmasının ardından, Tasarının tümünün görüşmelerine
başlanmıştır.
Tarım ve Köyişleri Bakanı Sayın Sami Güçlü
tarafından yapılan tamamlayıcı açıklamalarda;
- Toprağın, tarımın vazgeçilmez unsuru
olduğu, tarımın da ülkemiz için en önemli kaynaklardan biri olduğu,
- Erozyon ve toprakların yanlış kullanımı
gibi nedenlerle toprak kayıpları ve arazi bozulmalarının arttığı,
- Sivas-Koyulhisar'da meydana gelen
afetin, topraklarımıza iyi bakılmadığında ne gibi tehlikelerle karşı karşıya
kalınacağının belirgin bir işareti olduğunu,
- Hayati öneme sahip topraklarımızın
korunması, geliştirilmesi, üretim gücünün arttırılması ve tarım işletmelerinde
parsel büyüklüğünün oluşturulması gibi hususlarda uygulamaya yönelik yeterli
yasal düzenlemenin bulunmadığı,
- Bazı kanunlarda ise toprağın doğal
niteliklerine göre korunması, geliştirilmesi ve kullanım prensiplerinin
düzenlenmesi yerine daha ziyade arazi mülkiyeti ile ilgili düzenlemelerin
bulunduğu,
- Tarım arazilerinin her geçen gün asli
işlevlerinden koparılarak göz göre göre yok edilmesine dur diyecek bir yaklaşımın
ortaya konulmasının zamanının geldiği ve Kanun Tasarısı ile ülke topraklarının
doğru kullanımının sağlanması yolunda önemli bir adımın atıldığı,
- Tasarının hazırlanması sırasında
bakanlıklar, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşları olmak üzere toplam
yirmibeş kuruluştan katkı alındığı; diğer ülkelerin yasaları ve ülkemizin taraf
olduğu uluslararası sözleşmelerin değerlendirildiği, uluslararası kuruluşlardan
faydalanıldığı,
İfade edilmiş ve Tasarı ile getirilen
önemli düzenlemelerin özetle;
- Sivil toplum kuruluşları ve yerel
katılımın sağlanarak toprak koruma kurullarının oluşturulduğu ve bu şekilde
toplumsal duyarlılık sağlandığı,
- Dünyada yaygın olarak kullanılan arazi
ve toprak sınıflama sistemlerinin ülkemizde kullanılmasının sağlanması ve bu doğrultuda
arazi varlığının belirlenmesine ilişkin yetki ve görevin Tarım ve Köyişleri
Bakanlığına verildiği,
- Arazilerin bölünmesini önleyen mevcut
yönetmeliğin yetersiz kaldığı, Tasarıyla optimum büyüklükte arazi parsellerinin
oluşturulmasıyla ilgili düzenlemenin getirildiği,
- Hazırlanacak arazi kullanım planları,
tarımsal amaçlı arazi kullanım plan ve projeleri ve toprak koruma projeleri ile
doğal ve insan faaliyetleri sonucu meydana gelen toprak kayıplarının ve arazi
bozulmalarının önleneceği,
- Bu planlar sayesinde yatırım ortamının
önündeki kısıtlayıcı mevzuat engelinin de ortadan kalkacağı,
- Tarımsal amaçlı arazi kullanım plan ve
projeleri ile toprak koruma ve arazi bozulmalarının önleneceği, arazilerin
özelliklerine en uygun tarım tekniklerinin uygulanmasının sağlanacağı ve
böylece toprak kaybı ile bozulmasına neden olan yanlış uygulamaların önüne
geçilmiş olunacağı,
- Toprak koruma projeleriyle, tarım dışı
amaçlı arazi kullanımlarında yapılan kazı, dolgu çalışmaları sonucunda oluşan
toprak kayıpları, arazi bozulmaları ve kirlenmelerinin önleneceği,
- Ülkemizde elbette sanayi, ulaştırma,
enerji tesisleri, iletim hatları, depolama alanları, madencilik, turizm, inşaat
ve benzeri faaliyetlerin yapılmak zorunda olduğu; yapılan düzenlemeyle sekileme,
çevirme, koruma duvarı, bitkilendirme, arıtma, drenaj gibi imalat ve inşaat
tedbirlerini içeren toprak koruma projelerinin hazırlanması suretiyle,
toprakların tahribinin önleneceği,
-
Çölleşme tehlikesi bulunan erozyona duyarlı alanlar ile ülke ekonomisinde
önemli yere sahip, amaç dışı veya yanlış kullanmalar sonucu bozulma
tehlikesiyle karşı karşıya bulunan büyük ovaların Bakanlar Kurulu kararıyla
belirleneceği,
- Büyük ova koruma alanları ve erozyona
duyarlı alanların belirlenerek, hazırlanacak tarımsal alt yapı projeleri ve
arazi kullanım planlarıyla, bu alanların elden çıkmasının önleneceği,
- Ülke çapında kamu yararına zorunlu arazi
toplulaştırılması yapılması, hazine arazilerinin bu toplulaştırma içerisinde
kullanılarak, yetersiz arazisi olan çiftçilere satılması ve yaşayabilir
işletmeler oluşturulmasına yönelik hükümlerin getirildiği,
- Ayrıca ekonomik ölçekte yaşayabilir ve
gelişebilir tarım işletmeleri oluşturulması için Devletin mülkiyetinde bulunan
tarım arazisi niteliğindeki arazilerden, toplulaştırma kapsamında dağıtım
yapılabilmesinin hüküm altına alındığı,
- Tasarının geçici birinci maddesi ile
1.1.2004 tarihinden önce izinsiz olarak tarım dışı kullanıma açılmış tarım
arazilerinin, istenilen amaçla kullanımı için Kanunun yürürlük tarihinden
sonra, altı ay içinde Bakanlığa müracaat edilmesi, hazırlanacak toprak koruma
projelerine uyulması ve tarım dışı kullanılan arazilerin her metrekaresi için
belli bir meblağın ödenmesi şartıyla izin verileceği hükmünün getirildiği; bu
arazilerin tarımsal niteliği geri kazanılamayacak şekilde bozulduğu için böyle
bir düzenlemeye ihtiyaç duyulduğu,
- Sadece Marmara Bölgesinde binlerce dekar
tarım arazisi üzerinde izinsiz yapılmış yüzlerce tesis olduğu, bu alanların
artık tarımsal yönden geri dönüşümünün maalesef mümkün olmadığı, yasal nitelik
taşımadığı için bu bölgedeki işletmelerden yapılacak ihracat faaliyetlerinde
sıkıntıların yaşandığı, bunun da vergi ve ekonomik kayıplara neden olduğu,
tarıma kazandırılması mümkün olmayan bu gibi yerlerde kurulu işletmelerin
Tasarıyla yasal zemine kavuşturulması sonucunda, ihracatta karşılaşılan
sorunların kısmen giderilmiş olacağı ve ülke ekonomisine ciddi boyutta katma
değer sağlanacağı,
- Tasarının kanunlaşması ile artık plansız
arazi kullanımının olmayacağı, kendi tapulu mülkü olsa dahi isteyenin istediği
yerde düzensiz ve kuralsız imar planlaması yapamayacağı, çiftçilerin yeterli
araziye sahip olacağı, işletme ekonomisinin güçleneceği, arazi küçülmeleri
nedeniyle ekonomik olmayan üretimin daha büyük arazilerle daha ekonomik hale
geleceği, Avrupa Birliğine uyum sürecinde tarım sektörünün zayıf noktası olan
parçalanmış arazilere sıkışmış işletmelerin genişleyeceği, böylece tarımda
işletme ölçeklerinden kaynaklanan sorunların giderilmesi için önemli bir adımın
atılmış olacağı, halihazırda izinsiz yapılmış tesisler, fabrikalar, iş yerleri
ve konutların belli şartları sağlaması kaydıyla yasal bir zemine oturtulacağı,
bunun da bir tarım, toprak ve sanayi barışı sağlayacağı,
Belirtilmiştir.
Komisyon Üyeleri tarafından;
- Tasarının reform niteliğinde bir
düzenleme olduğu, mevzuatta önemli bir eksiği gidereceği,
- Türk tarımının en büyük handikaplarından
biri olan miras yoluyla arazi parçalanmalarının olduğu, Tasarının bu tür
parçalanmaların önüne geçeceği, arazilerin toplulaştırılmasının Avrupa
Birliğine uyum sürecinde de önemli olduğu,
Şeklindeki olumlu görüşleri ve
- Tasarının Türkiye'nin bölgesel
gerçekleri dikkate alınmadan sadece genel bir bakış açısıyla hazırlandığını,
bunun da ileride önemli sorunlara yol açabileceği,
- Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünün
kapatılması suretiyle toprak kullanımı konusunda en yetkili ve bilgili olan
personelin yerel yönetimlere devredildiği, bu kurumun yerine nasıl bir sistemin
getirileceğinin belirsiz olduğu,
- Arazi toplulaştırmaları, erozyonla
mücadele edilmesi, sulama sorununun çözümlenebilmesi, sulama sistemlerinin
yenileştirilmesi ve modernizasyonu için önemli ölçüde kaynağa ihtiyaç
duyulduğu, Tasarının en önemli eksiğinin kaynağın öngörülmemesi olduğu,
- Verimli tarım arazileri ve ovaların
bugün sanayi bölgeleri haline geldiği, kamu binalarının ve üniversitelerin
kurulduğu,
- Tasarının geçici 1 inci maddesinin af
niteliği taşıdığı, kanunlara riayet eden vatandaşlarla toprakları gelişigüzel
kullanan, verimli tarım arazilerini amacı dışında kullanarak toprakların yok
olmasına neden olan vatandaşlar arasında haksızlığa yol açacağı, bu yolla
kanunlara riayet etmemenin meşrulaştırıldığı,
Şeklindeki olumsuz eleştirilerinin
ardından, Tasarının tümü üzerindeki görüşmeler tamamlanmış; Tasarı ve gerekçesi
Komisyonumuzca uygun görülerek, konunun daha ayrıntılı bir şekilde
incelenebilmesi amacıyla bir alt komisyon kurulmasına ve alt komisyonunun
çalışmalarını tamamlamasının ardından görüşmelere devam edilmesine karar
verilmiştir.
Alt komisyon; Tarım ve Köyişleri
Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Çevre ve Orman Bakanlığı yetkilileri ile Ankara
Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü Başkanı, Türkiye Ziraat
Mühendisleri Odası Başkanı, Türkiye Ziraatçiler Derneği Başkanı, Anadolu
Madencileri Derneği Başkanı, Özel Çevre Koruma Kurumu, Türkiye Ziraat Odaları
Birliği, TEMA, Türkiye Ziraat Yüksek Mühendisleri Birliği Derneği, Türkiye
Tabiatını Koruma Derneği, Türkiye Toprak Bilimi Derneği, Madencilik Sektörü
Başkanlar Konseyi temsilcilerinin katılımlarıyla Tasarıyı, 29.3.2005, 31.3.2005
ve 4.4.2005 tarihlerinde yapmış olduğu toplantılarında görüşmüştür.
Alt komisyon, hazırlamış olduğu rapor ve
kabul ettiği metni 11.4.2005 tarihinde Komisyon Başkanlığımıza sunmuştur.
Komisyonumuzun 14.4.2005 tarihli
toplantısında, Tasarının maddeleri üzerinde, alt komisyon metni esas alınarak
görüşmelere başlanmış ve aşağıdaki değişiklikler yapılmıştır:
- Tasarının "Amaç" başlıklı 1
inci maddesi;
Maddede yer alan "sürdürülebilir
kalkınma ilkesi"nin çevrenin korunmasında yetersiz kalacağı ve
kaynakların, salt kalkınma amacıyla kullanılması durumunda, bozulabileceği
yönündeki endişelerin bertaraf edilmesine ilişkin Çevre Komisyonunun önerisinin
de dikkate alınması ve "sürdürülebilir kalkınma ilkesine" ibaresinden
önce gelmek üzere "çevre öncelikli" ibaresinin eklenmesi suretiyle,
- Tasarının "Kapsam" başlıklı 2
nci maddesi;
Tasarının amacının ülke topraklarının bir
bütün olarak değerlendirilmesi, sınıflandırılması, standartların oluşturulması,
koruma ve doğru kullanımını sağlayıcı ilke ve kuralların belirlenmesi olduğu;
bu niteliği ile tarım arazileri, meralar, ormanlar, özel kanunlarla korunan
alanlar dahil toprak varlığımızın bütününü öngördüğü, çünkü toprak yalnızca
tarım arazilerinde değil meralar, ormanlar, özel kanunlarla korunan alanları
dahil ülkenin tüm coğrafyasında bulunan bir varlık olduğu ve Kanunun bütün
alanlardaki toprağı koruması gerektiği düşüncesiyle "6831 sayılı Orman
Kanunu kapsamı dışında kalan," ibaresinin madde metninden çıkarılması
suretiyle,
- Tasarının "Tanımlar" başlıklı
3 üncü maddesi;
(d) bendinin, Türkçe dil bilgisi
kurallarına ve Türk alfabesine göre (d) harfinden önce (ç) harfinin gelmesi
nedeniyle (ç) bendi olarak değiştirilmesi ve diğer bentlerin buna göre teselsül
ettirilmesi,
(i) bendinde yer alan "Yeter
büyüklükte tarımsal arazi parseli" tanımına, "Bakanlık tarafından
belirlenen" ibaresinden sonra gelmek üzere " ve daha fazla
küçültülemeyecek" ibaresinin eklenmesi ve (h) bendi olarak teselsül ettirilmesi,
(k) bendinde yer alan "Tarım dışı
alanlar" tanımına, "sahil kumullarını," ibaresinden sonra gelmek
üzere " sazlık ve bataklıkları," ibaresinin eklenmesi ve (i) bendi
olarak teselsül ettirilmesi,
(l) bendinde yer alan "Sulu tarım
arazisi" tanımının, daha bilimsel bir tanıma ihtiyaç duyulması ve mevcut
tanımın kalması halinde Karadeniz Bölgesinin tamamının sulu tarım arazisi
olarak değerlendirilmesi anlamına gelmesi nedeniyle değiştirilmesi ve (j) bendi
olarak teselsül ettirilmesi,
(n) bendinde yer alan "Arazi yetenek
sınıflaması" tanımı ile (o) bendinde yer alan "Arazi kullanım
planlaması" tanımlarının yeniden kaleme alınması ile (l) ve (m) bendi
olarak teselsül ettirilmesi,
Madde metninde yer almayan ancak eksikliği
hissedilen "Arazi toplulaştırması", "Toplulaştırma proje sahası",
"Arazi bozulması", "Toprak veri tabanı" ve
"Tahsis" tanımlarının (ö), (p), (r), (s) ve (ş) bentleri olarak
eklenmesi suretiyle,
- Tasarının "Arazi mülkiyet hakkının
kullanım esası" başlıklı 4 üncü maddesi;
- Mülkiyet hakkının kullanımı sırasında toprağın
fonksiyonlarının dengeli ve eksiksiz olarak kullanılmasını sağlamak ve araziyi
kullananların Kanun kapsamındaki önlemleri almakla yükümlü olduklarının hüküm
altına alınması amacıyla, maddenin sonunda yer alan "araziyi kullananlar
gerekli önlemleri alır." ibaresinin, "araziyi kullananlar bu Kanunun
öngördüğü önlemleri almakla yükümlüdür." şeklinde değiştirilmesi ile
toprağın özellikle bitkisel üretim fonksiyonunu korumak amacıyla,
"toprağın;" ibaresinden sonra gelmek üzere "bitkisel"
ibaresinin eklenmesi suretiyle,
- Tasarının "Toprak Koruma Kurulunun
teşekkülü" başlıklı 5 inci maddesi;
Başlığının "Toprak Koruma
Kurulu" olarak değiştirilmesi,
22.2.2005 tarihli ve 5302 sayılı İl Özel
İdaresi Kanunun "İl özel idaresinin görev ve sorumlulukları" başlıklı
6 ncı maddesi ile toprağın korunması görevinin il özel idaresine verildiği,
"İl özel idaresi teşkilatı" başlıklı 35 inci maddesi ile de bu
görevin vali adına ve onun emirleri doğrultusunda il özel idaresi genel
sekreteri tarafından yerine getirileceğinin belirtilmesi ve ayrıca 32 nci
maddesi ile il valisinin uygun gördüğü taktirde yöneticilik sıfatını haiz
görevlilere yetki devrinde bulunabileceği hüküm altına alındığından, valinin
yetki devrinin kısıtlanmaması ve İl Özel İdaresi Kanunu ile uyum sağlanması
amacıyla verilen önergenin kabul edilmesi ile madde metninde yer alan
"veya görevlendireceği bir vali yardımcısının" ibaresinin metinden
çıkarılması,
Kurul çalışmalarının bilimsel veriler ile
desteklenebilmesi amacıyla Kurul üyeleri arasına üniversite temsilcisinin
eklenmesi,
Kurul üyeleri arasında yer alan
"meslek veya sivil toplum kuruluşları" ibaresinin, kamu kurumu
niteliğini haiz Türkiye Ziraat Odaları Birliği, Türkiye Odalar ve Borsalar
Birliği gibi meslek kuruluşlarını kapsamadığı, bu kuruluşların da kapsama
alınması amacıyla "meslek ve" ibaresinin "kurumu niteliğini haiz
meslek kuruluşları ile" olarak değiştirilmesi,
Yine Çevre Komisyonu tarafından önerilen
ve özel kanunlarla koruma altına alınmış alanlarda uygulama yapan birimin
yetkili temsilcisinin de kurul üyeleri arasına alınması,
Madde metninde geçen "tarımsal
planlamalar" ibaresinin "planlama" olarak, planlamadan sonra
gelen "veya" nın "ve/veya" olarak, "teşkil
edilir" ibaresinin "oluşturulur" olarak değiştirilmesi,
Ayrıca 3083 sayılı Sulama Alanlarında
Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanununun tarihinin metne ilave
edilmesi suretiyle,
- Tasarının "Kurulun görevleri"
başlıklı 6 ncı maddesi;
Kurulun görevleri arasına "Ülkesel,
bölgesel veya yerel ölçekli yapılan planlar arasındaki uyumu denetlemek."
ve Çevre Komisyonunun önerisine uygun olarak "Kanunda yer alan konularla
ilgili başvuruları almak ve ilgililere aktarmak." şeklinde yeni görevlerin
(ç) ve (d) bentleri olarak ilave edilmesi ve mevcut (d) bendinin (e) bendi
olarak teselsül ettirilmesi suretiyle,
- Tasarının "Toprak ve arazi
varlığının belirlenmesi, standartlar ve haritaların hazırlanması, veri
tabanının oluşturulması" başlıklı 7 nci maddesi;
Başlığının "Toprak ve arazi
varlığının belirlenmesine ilişkin esaslar" şeklinde değiştirilmesi,
Birinci fıkrasında geçen " toprakla
ilgili sınıflamalar" ibaresinden sonra gelmek üzere "ve
haritaları" ibaresinin ilave edilmesi,
İkinci fıkrasının madde metninden
çıkarılması ve ilgisi nedeniyle 8 inci maddeye ilk fıkra olarak eklenmesi
suretiyle,
- Tasarının "Tarımsal arazi parsel
büyüklüklerinin belirlenmesi" başlıklı 8 inci maddesi;
Başlığının "Tarım arazilerinin
sınıflandırılması ve arazi parsel büyüklüklerinin belirlenmesi" olarak
değiştirilmesi,
Tasarının 7 nci maddesinin ikinci
fıkrasının, birinci fıkra olarak eklenmesi ve Bakanlığa tarım arazilerinin
korunması ve geliştirilmesi amacıyla yeni sınıflamalar yapabilmesi için yetki
veren "Ayrıca Bakanlık tarım arazilerinin korunması, geliştirilmesi ve
kullanımı ile ilgili farklı sınıflandırmalar yapabilir." ibaresinin
fıkraya son cümle olarak eklenmesi,
Madde metninde geçen "bölge ve
yörelerin" ibaresinden sonra gelmek üzere "toplumsal" ibaresinin
ilave edilmesi suretiyle,
- Tasarının "Toprakların
korunması" başlıklı 9 uncu maddesi aynen,
- Tasarının "Arazi kullanım
planlarının yapılması" başlıklı 10 uncu maddesi;
Maddenin mevcut haliyle planlama alanında
yeni bir karışıklığa yol açabileceği, ülkemizde planlama yetkisine sahip çok
sayıda kurum ve kuruluşun olduğu, fiziki planlama anlamında zaten bir yetki
karmaşasının yaşandığı, bu nedenle özellikle bazı alanlarla ilgili yeni yetki
karmaşalarına yol açılmamasına ilişkin Çevre Komisyonunun önerisine uygun
olarak; özel kanunlarla korunan alanların kapsam dışına çıkarılması ve özel
kanunlarla belirlenen ve belirlenecek alanlarla ilgili kanun hükümleri saklı
kalmak kaydıyla, arazi kullanım planlarında yer verilen kullanım şekillerinin,
ilgili kanunlar kapsamında sorumlu bakanlık veya kuruluşlar tarafından
değerlendirileceği şeklinde düzenlenmenin metne ilave edilmesi,
Ayrıca Çevre Komisyonunun, arazi kullanım
planı yapma yetkisinin Bakanlığa ait olması ve Bakanlığın bu yetkisini ihtiyaç
halinde valiliklere devredebilmesine ilişkin önerisinin de uygun görülerek
metne ilave edilmesi suretiyle,
- Tasarının "Tarımsal amaçlı arazi
kullanım plan ve projelerinin hazırlanması" başlıklı 11 inci maddesi;
İkinci fıkrasında geçen "ile sahip
oldukları arazi miktarı oranında maddi katkıları" ibaresinin, zaten zor
durumda olan çiftçinin üzerine yeni bir maddi yükün getirilmemesi amacıyla
madde metninden çıkarılması,
Üçüncü fıkrasında yer alan "alınacak
katkılar" ibaresinin de, ikinci fıkrada yapılan değişikliğe uygun olarak
madde metninden çıkarılması,
İlgililerin sorumluluklarının tanımı açısından
yararlı olacağı düşüncesiyle ikinci fıkradan sonra gelmek üzere "Arazi
sahipleri ve araziyi kullananlar, hazırlanan plan ve projelere uymakla
yükümlüdür." ibaresinin üçüncü fıkra olarak metne ilave edilmesine ilişkin
Çevre Komisyonunun önerisinin, uygun görülerek madde metnine üçüncü fıkra
olarak eklenmesi suretiyle,
- Tasarının "Toprak koruma
projelerinin hazırlanması" başlıklı 12 nci maddesi;
Birinci fıkrasında geçen "tarımsal
amaçla kullanılmak üzere" ibaresinin, tasarının bir tarım arazilerini koruma
kanunu olmadığı, toprağın tüm fonksiyonları ile korunması gerektiği
düşüncesiyle "doğal fonksiyonlarını sürdürebilmesinin sağlanması
amacıyla" olarak değiştirilmesi,
Dördüncü fıkrasında yer alan "Ayrıca
heyelan; sel oyuntusu, rüzgar erozyonu gibi" ibaresinin "Heyelan, sel
ve rüzgar gibi" olarak değiştirilmesi suretiyle,
- Tasarının "Tarım arazilerinin amaç
dışı kullanımı" başlıklı 13 üncü maddesi;
Doğal afetlerden sonra özellikle geçici
konutlar için tahsis edilen tarım arazilerinin tahribinin önlenmesi ve yeniden
tarım amaçlı kullanıma kazandırılabilmesi amacıyla birinci fıkrasının (b)
bendine "yerleşim" ibaresinden önce gelmek üzere "geçici"
ibaresinin eklenmesi,
Birinci fıkrasının (d) bendinin, Türkçe
dil bilgisi kurallarına uygun olması için (ç) bendi olarak değiştirilmesi ve
(e) bendinin de buna uygun olarak (d) bendi olarak değiştirilmesi ve
"yatırımlar" ibaresinden önce gelmek üzere "plan ve"
ibaresinin ilave edilmesi,
Dördüncü fıkrasında (c) ve (d) bendine
yapılmış olan atıfın, yukarıdaki düzenlemeye uygun olarak (c) ve (ç) bendine
olarak değiştirilmesi,
İkinci fıkrasına, kamu yararı amacı olsa
bile bu madde kapsamında bulunan değerli araziler için amaç dışı tahsis izni
verilmesinin yetmeyeceği, bu kullanımlarda etkilenecek toprağın korunmasının da
gerekli olduğu şeklindeki Çevre Komisyonunun önerisine uygun olarak, madde
metnine "toprak koruma projelerine uyulması kaydı ile" ibaresinin
ilave edilmesi,
Ayrıca tarım arazilerinin korunması ve
amaç dışı kullanımına dair usul ve esasların düzenlenmesinin kolayca
değiştirilebilen yönetmeliklere bırakılmasının uygun olmayacağı, değiştirilmesi
daha zor olan bir düzenleme olan tüzükle olmasının uygun olacağına ilişkin
görüş ve öneriler doğrultusunda, son fıkrasında yer alan "Bakanlık
tarafından hazırlanacak yönetmelikle" ibaresinin "tüzükle"
olarak değiştirilmesi suretiyle,
- Tasarının "Tarımsal potansiyeli
yüksek büyük ovaların belirlenmesi ve korunması" başlıklı 14 üncü maddesi;
Büyük ovalarda bulunan tarım arazilerinin,
alternatif alan bulunamaması ve kurulun uygun görmesi şartıyla; tarımsal amaçlı
yapılar ile Bakanlık ve talebin ilgili olduğu Bakanlıkça ortaklaşa kamu yararı
kararı alınmış faaliyetler için Bakanlığın vereceği izinler haricinde amacı
dışında kullanılamayacağına dair düzenlemenin eklenmesi,
13 üncü maddede düzenlendiği gibi, büyük
ova koruma alanlarının belirlenmesine ilişkin usul ve esasların yönetmelikle
değil tüzükle düzenlenmesinin yerinde olacağı düşüncesiyle, "Bakanlık
tarafından hazırlanacak yönetmelikle" ibaresinin "tüzükle"
olarak değiştirilmesi suretiyle,
- Tasarının "Erozyona duyarlı
alanların belirlenmesi ve korunması" başlıklı 15 inci maddesi;
Madde metninde yer alan
"siltasyondan" ibaresinin "millenmeden",
"siltasyonu" ibaresinin "millenmeyi" olarak değiştirilmesi suretiyle,
- Tasarının "Toprak kirliliğinin
önlenmesi" başlıklı 16 ncı maddesi;
Başlığının "Toprak kirliliğinin
izlenmesi ve önlenmesi" olarak değiştirilmesi,
Birinci fıkrasında yer alan
"olumsuzlukların" ibaresinden sonra gelmek üzere
"izlenmesi" ibaresinin ilave edilmesi,
Toprak kirliliği dahil her türlü çevre
kirliliğinin önlenmesi, kirlenmeden doğan zararların giderilmesi ile ilgili
denetim ve cezai müeyyidelerin 2872 sayılı Çevre Kanununda düzenlenmiş olması
ve yine bu kanuna göre yürütülmekte olması nedeniyle, yetki çatışmalarının
önlenmesi amacıyla, Çevre Komisyonunun "Toprağı kirletenlere 9.8.1983
tarihli ve 2872 sayılı Çevre Kanununun ilgili hükümleri uygulanır."
şeklindeki önerisinin madde metnine ikinci fıkra olarak eklenmesi suretiyle,
- Tasarının "Arazi toplulaştırması ve
dağıtımı " başlıklı 17 nci maddesi;
Dünyada yapılan toplulaştırma örneklerine
uygun olarak parçalanmış arazilerin birleştirilmesi, kırsal alan düzenlemesi ve
toplulaştırma kapsamında köylerin geliştirilmesini birlikte ele alan bir
yaklaşım getirilerek kırsal kalkınmanın gerçekleştirilmesini sağlayacak
düzenleme yaklaşımı getirilmesi, zorunlu toplulaştırma yanında demokratik
toplulaştırmada öne çıkarılması, ayrıca uygulamada karışıklıklara meydan
vermemek için daha açık ve net ifadelere yer verilmesi, mülkiyet düzenlemesinde
yasal boşluklar önlenmesi ve diğer mevzuat ile uyumunun sağlanması amacıyla
maddenin yeniden düzenlenmesi suretiyle,
- Toprağın korunması ve doğru
kullanılmasının Devlet ve toplumun birlikte yerine getirmesi gereken bir görev
olduğu, koruma ve kullanım sürecinde toplumun da katılması için toprağı doğru
kullanan, ıslah amaçlı yatırım yapan üreticilerin özendirilmesinin gerektiği,
Tarım ve Köyişleri Bakanlığının çeşitli yöntemlerle esasen uygulamakta olduğu
desteklemelerde toprağın korunmasına öncelik verilmesinin yararlı olacağı, ülke
topraklarının yalnız yasaklayıcı ve cezalandırıcı değil, özendirici yaklaşımla
korunabileceği gerekçesiyle; "Özendirme" başlıklı yeni bir maddenin
18 inci madde olarak eklenmesi ve diğer maddelerin madde numaralarının buna
göre teselsül ettirilmesi,
Yukarıdaki düzenlemeye uygun olarak
Beşinci Bölüm başlığının "Özendirme, Denetim, Yaptırımlar, Gelir ve
Giderler" olarak değiştirilmesi suretiyle,
- Tasarının "Denetim" başlıklı 18
inci maddesi;
Denetimlerin zamanında ve etkili bir
şekilde yapılabilmesi için maddenin birinci cümlesinde yer alan "denetim
görevini Bakanlık veya valilikler yerine getirir." hükmünün "denetim
görevini Bakanlık, valilik veya kurullar yapar ya da yaptırır." şeklinde
değiştirilmesi,
Üçüncü cümlesinde geçen "Bakanlık
yapar" ibaresinden sonra gelmek üzere "veya yaptırır" ibaresinin
birinci fıkradaki düzenlemeye uygun olarak eklenmesi, suretiyle 19 uncu madde
olarak,
- Tasarının "Tarım arazilerinin
yanlış kullanımlarında uygulanacak cezalar" başlıklı 19 uncu maddesi;
Birinci fıkrasında geçen "mutlak
tarım" ibaresinden sonra gelmek üzere "arazileri, özel ürün arazileri
ve dikili tarım" ibaresinin ilave edilmesi suretiyle 20 nci madde olarak,
- Tasarının "Tarım dışı amaçlı arazi
kullanımlarına ilişkin cezalar" başlıklı 20 nci maddesi;
Başlığına "ve yükümlülükler"
ibaresinin eklenmesi,
Birinci fıkranın (a) bendinin, bentte iki
farklı düzenlemenin söz konusu olduğu, karışıklığa meydan verilmemesi için
bendin iki fıkrada düzenlenmesinin uygun olacağı, diğer taraftan planlarda
tarımsal amaçlı kullanım için ayrılan arazilerin plana aykırı kullanımı söz
konusu olduğundan, arazinin niteliğinden çok yapılan fiilin önem kazandığı ve
cezai müeyyidenin tek olmasının caydırıcılığı artıracağı gerekçesiyle yeniden
düzenlenmesi,
(b) bendinde yer alan "mutlak
tarım" ibaresinden sonra gelmek üzere "arazileri, özel ürün arazileri
ve dikili tarım" ibaresinin ilave edilmesi,
(c) bendinin ihtiva ettiği hüküm
itibariyle, birinci fıkraya bent olarak değil ayrı bir fıkra olarak
düzenlenmesi gerektiğinden maddenin ikinci fıkrası olarak değiştirilmesi ve
toprak koruma projelerinin bulunmaması, yetersizliği veya zamanında gerekli
tadilatların yapılmaması nedeniyle arazi bozulması veya toprak kayıplarının söz
konusu olması halinde sorumlularına para cezaları dışında etkili bir cezai
müeyyidenin getirilmesinin yerinde olacağı düşüncesiyle, fıkranın sonuna
"Sorumlular, kusurlu bulunan fiillerinin niteliğine göre 26.3.2004 tarihli
ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun kamu görevlilerine ilişkin hükümleri
uyarınca cezalandırılır." ibaresinin son cümle olarak eklenmesi suretiyle
21 inci madde olarak,
- Tasarının "İdari cezalara itiraz ve
tahsil" başlıklı 21 inci maddesi;
Başlığının "İdari cezalara itiraz ve
para cezalarının tahsili" olarak değiştirilmesi ve madde metninde geçen
kanunların, tarihlerinin metne ilave edilmesi suretiyle 22 nci madde olarak,
- Tasarıya, Kanunun uygulamasına ilişkin
gider ve gelirlerin kaynağı ve kayıt şeklinin belirtilmesi amacıyla "Gelir
ve giderler" başlığı ile yeni çerçeve 23 üncü maddenin eklenmesi ve diğer
maddelerin madde numaralarının buna göre teselsül ettirilmesi suretiyle,
- Tasarının "Yönetmelikler"
başlıklı 22 nci maddesi;
Başlığının "Tüzük ve yönetmelikler"
olarak değiştirilmesi ve "yönetmelikler" ibaresinden önce gelmek
üzere "tüzükler Bakanlar Kurulu tarafından," ibaresinin eklenmesi
suretiyle 24 üncü madde olarak,
- Tasarının "Çeşitli Hükümler"
başlıklı altıncı bölümünün; bölüm başlığının "Tüzük ve Yönetmelikler,
Değiştirilen, Geçici ve Son Hükümler" şeklinde düzenlenmesi ve yedinci
bölümün metinden çıkarılması suretiyle,
- Tasarının İmar Kanununda değişiklik
öngören 23 üncü maddesi, 25 inci madde olarak,
- Tasarının Kadastro Kanununda değişiklik öngören
24 üncü maddesi, 26 ncı madde olarak,
- Tasarının Mera Kanununda değişiklik
öngören 25 inci maddesi;
Mera Kanununun 14 üncü maddesine eklenmesi
öngörülen son fıkrasına, "işlemler ve düzenlenen kağıtlar"
ibaresinden sonra gelmek üzere "Katma Değer Vergisi hariç fıkraya "Bu
fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça belirlenir."
ibaresinin son cümle olarak eklenmesi suretiyle 27 nci madde olarak,
- Tasarının Mera Kanununun geçici 3 üncü
maddesinde değişiklik öngören 26 ncı maddesi;
2/386 esas numaralı Kanun Teklifinin
Adalet Komisyonundaki görüşmeleri sırasında söz konusu değişikliğin yapıldığı
gerekçesiyle Tasarı metninden çıkarılması suretiyle,
- Tasarının geçici 1 inci maddesi;
Gerekli izinler alınmadan tarım dışı
kullanıma açılmış tarım arazilerinin, tarımsal niteliği geri kazanılamayacak
şekilde bozulması nedeniyle ihtiyaç duyulduğu Tasarı gerekçesinde belirtilen bu
düzenleme; af niteliği taşıdığı gerekçesiyle Komisyonumuzda uzun tartışmalara
ve itirazlara konu olmuş, maddenin Tasarı metninden çıkarılmasının gerektiği
ifade edilmiş, ancak fiilen işgal edilmiş konumda olan bu araziler ve üzerinde
kurulmuş olan yapı ve tesislerin sökülüp kaldırılamayacağı, sökülüp kaldırılsa
dahi toprağın tarım arazisi vasfını kaybetmiş olacağı, söz konusu yerlerin
bazılarında sanayi ve ticari faaliyetlerin sürdürüldüğü, bazılarında ise okul,
hastane gibi kamu binalarının bulunduğu, bunların yasal kimliğe
kavuşturulmaları gerektiği gibi nedenlerle, maddenin metinden çıkarılmaması,
Madde metninde yer alan "iki Yeni
Türk Lirası" ibaresinin "beş Yeni Türk Lirası" olarak
değiştirilmesi suretiyle,
- Tasarının yürürlüğe ilişkin 27 nci
maddesi, 28 inci madde olarak,
- Tasarının yürütmeye ilişkin 28 inci
maddesi, 29 uncu madde olarak,
Kabul edilmiştir.
Tasarının tümü, Başkanlığımıza verilen
redaksiyon yetkisi çerçevesinde kanun yazım tekniğine uygun olarak
düzenlenmiştir.
Raporumuz, Genel Kurulun onayına sunulmak
üzere Yüksek Başkanlığa saygı ile sunulur.
|
Başkan |
Başkanvekili |
Sözcü |
|
Vahit Kirişci |
Özkan Öksüz |
Ahmet Ertürk |
|
Adana |
Konya |
Aydın |
|
Kâtip |
Üye |
Üye |
|
Adem Tatlı |
Osman Özcan |
Mehmet Semerci |
|
Giresun |
Antalya |
Aydın |
|
|
(Muhalefet
şerhi ektedir) |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
Mehmet Ali Suçin |
Ramazan Kerim Özkan |
Ali İhsan Merdanoğlu |
|
Batman |
Burdur |
Diyarbakır |
|
|
(Muhalefet
şerhimiz ektedir. |
|
|
|
Geçici
1 inci maddeye ve |
|
|
|
13
üncü maddeye muhalifim) |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
Necdet Budak |
Mehmet Işık |
İsmail
Soylu |
|
Edirne |
Giresun |
Hatay |
|
|
(12,
13, 17 ve Geçici 1 inci |
(Son
toplantıya katılmadı) |
|
|
maddeye
muhalifim, |
|
|
|
muhalefet
şerhi ektedir) |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
Abdullah Çetinkaya |
Ali Osman Başkurt |
Selahattin Dağ |
|
Konya |
Malatya |
Mardin |
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
Ali Er |
Fahrettin Üstün |
Necati Uzdil |
|
Mersin |
Muğla |
Osmaniye |
|
|
(Muhalefet
şerhi ektedir. |
(Karşı
oy yazımız ektedir. |
|
|
Geçici
1 inci maddeye ve |
Geçici
1 inci mad. karşıyız) |
|
|
13
üncü maddeye muhalifim) |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
Zülfikar İzol |
Mehmet Vedat Melik |
Abdurrahman Müfit
Yetkin |
|
Şanlıurfa |
Şanlıurfa |
Şanlıurfa |
|
|
(Muhalefet
şerhimiz ektedir, |
|
|
|
Geçici
1 ve 13 üncü maddeye muhalifim) |
|
|
Üye |
Üye |
|
|
Ahmet
Kambur |
Maliki Ejder Arvas |
|
|
Tekirdağ |
Van |
|
|
(Son
toplantıya katılmadı) |
|
|
KARŞI OY YAZISI
1. Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanun
Tasarısının 12 nci maddesinin 3 üncü parafında; “Toprak Koruma Projelerinde şekilleme, çevirme, koruma duvarı,
bitkilendirme, arıtma, drenaj gibi imalat, inşaat ve kültürel tedbirlerinin en
az bir Ziraat Mühendisi sorumluluğunda hazırlanacağı” belirtilmektedir.
Özellikle inşaat, imalat, arıtma, drenaj
ve kültürel tedbirler başka meslek mensuplarının yetki alanına girmekte
olduğundan, bu meslek mensuplarının tasarıya ilavesi gerekmektedir. Aksi halde
eksiklerle sorunlu bir projenin ve uygulamaların ortaya çıkması olasıdır.
2. Tasarının 13 üncü maddesinin c ve ç
fıkralarında Tarım Arazilerinin kapsam dışına çıkarılması Bakanlığın Kamu
yararına bağlanmıştır.
Türkiye’nin mutlak tarım arazileri esasen
yetersizdir. Bu nedenle tarım arazilerinin amaç dışına çıkarılmasının, Bakanlar
Kurulunun kamu yararı kararına bağlanması tarım arazilerimizin korunması açısından
daha yararlı olacağı düşünülmelidir.
Bu nedenle bu iki maddede düzenlemenin
buna göre düzeltilmesi gerekmektedir.
Saygılarımızla. 15.4.2005
|
Mehmet
Işık |
M. Vedat
Melik |
R. Kerim
Özkan |
|
Giresun |
Şanlıurfa |
Burdur |
|
|
Fahrettin
Üstün |
|
|
|
Muğla |
|
KARŞI OY YAZISI
Aşağıda imzası bulunan
bizler, Geçici 1 inci maddeye muhalifiz.
GEREKÇE: Ülkemizin
topraktan daha önemli kaynağı yoktur. Üstelik verimli tarım arazileri, toplam
arazimizin ancak % 15’i kadardır. Tarım arazilerinde gerçekleşmiş tarım dışı
yatırımların çoğunluğunun bu verimli alanlar üzerinde kurulduğu bilinmektedir.
Toprağı yok etmek ülkenin
geleceğini yok etmektir. Dolayısıyla toprağı yok edenlere meşruiyet kazandırmak
isteyenlere bire bir af niteliği taşıyan Geçici 1 inci Maddenin taslaktan
çıkarılması gerekir.
14.4.2005
|
Necati
Uzdil |
M. Vedat
Melik |
Osman
Özcan |
|
Osmaniye |
Şanlıurfa |
Antalya |
|
R. Kerim
Özkan |
Mehmet
Işık |
Fahrettin
Üstün |
|
Burdur |
Giresun |
Muğla |
|
|
|
|
HÜKÜMETİN
TEKLİF ETTİĞİ METİN
TOPRAK KORUMA VE ARAZİ
KULLANIMI KANUNU TASARISI
BİRİNCİ
BÖLÜM
Amaç,
Kapsam ve Tanımlar
Amaç
MADDE 1.- Bu Kanunun amacı; toprağın doğal veya yapay
yollarla kaybını ve niteliklerini yitirmesini engelleyerek korunmasını,
geliştirilmesini ve sürdürülebilir kalkınma ilkesine uygun olarak planlı arazi
kullanımını sağlayacak usul ve esasları belirlemektir.
Kapsam
MADDE 2.- Bu Kanun; 6831 sayılı Orman Kanunu kapsamı dışında
kalan, arazi ve toprak kaynaklarının bilimsel esaslara uygun olarak
belirlenmesi, sınıflandırılması, arazi kullanım planlarının hazırlanması,
koruma ve geliştirme sürecinde toplumsal, ekonomik ve çevresel boyutlarının
katılımcı yöntemlerle değerlendirilmesi, amaç dışı ve yanlış kullanımların
önlenmesi, korumayı sağlayacak yöntemlerin oluşturulmasına ilişkin sorumluluk,
görev ve yetkilerin tanımlanması ile ilgili usul ve esasları kapsar.
Tanımlar
MADDE 3.- Bu Kanunda geçen;
a) Bakanlık: Tarım ve Köyişleri Bakanlığını,
b) Kurul: Toprak Koruma Kurulunu,
c) Toprak: Mineral ve organik maddelerin parçalanarak ayrışması
sonucu oluşan, yeryüzünü ince bir tabaka halinde kaplayan, canlı ve doğal
kaynağı,
d) Arazi: Toprak, iklim, topografya, ana materyal, hidroloji
ve canlıların değişik oranda etkisi altında bulunan yeryüzü parçasını,
e) Tarım arazisi: Toprak, topografya ve iklimsel özellikleri
tarımsal üretim için uygun olup, halihazırda tarımsal üretim yapılan veya
yapılmaya uygun olan veya imar, ihya, ıslah edilerek tarımsal üretim yapılmaya
uygun hale dönüştürülebilen arazileri,
f) Mutlak tarım arazisi: Bitkisel üretimde; toprağın
fiziksel, kimyasal ve biyolojik özelliklerinin kombinasyonu yöre ortalamasında
ürün alınabilmesi için sınırlayıcı olmayan, topografik sınırlamaları yok veya
çok az olan; ülkesel, bölgesel veya yerel önemi bulunan, halihazır tarımsal
üretimde kullanılan veya bu amaçla kullanıma elverişli olan arazileri,
g) Özel ürün arazisi: Mutlak tarım arazileri dışında kalan,
toprak ve topografik sınırlamaları nedeniyle yöreye adapte olmuş bitki
türlerinin tamamının tarımının yapılamadığı ancak özel bitkisel ürünlerin
yetiştiriciliği ile su ürünleri yetiştiriciliğinin ve avcılığının
yapılabildiği, ülkesel, bölgesel veya yerel önemi bulunan arazileri,
h) Dikili tarım arazisi: Mutlak ve özel ürün arazileri
dışında kalan ve üzerinde yöre ekolojisine uygun çok yıllık ağaç, ağaççık ve
çalı formundaki bitkilerin tarımı yapılan, ülkesel, bölgesel veya yerel önemi
bulunan arazileri,
ı) Marjinal tarım arazisi: Mutlak tarım arazileri, özel ürün
arazileri ve dikili tarım arazileri dışında kalan, toprak ve topografik
sınırlamalar nedeniyle üzerinde sadece geleneksel toprak işlemeli tarımın
yapıldığı arazileri,
i) Yeter büyüklükte tarımsal arazi parseli: Makineli tarımda
toplam işlem zamanları ile alan kayıplarını optimum yapabilen, arazi
nitelikleri, ürün deseni ve potansiyeline göre Bakanlık tarafından belirlenen
en küçük parsel büyüklüğünü,
j) Yeter gelirli tarımsal işletme: Bir tarım işletmesinde
üretim faktörlerinin rasyonel kullanımına olanak vererek işletmenin gelişmesini
temin eden, ailenin ekonomik ve sosyal gelişimini temin edecek geliri sağlayan,
tarımsal yapının muhafazası ve tarımın sürekliliğini sağlayan en küçük işletme
büyüklüğünü,
k) Tarım dışı alanlar: Üzerinde toprak bulunmayan çıplak
kayaları, daimi karla kaplı alanları, ırmak yataklarını, sahil kumullarını,
askeri alanları, endüstriyel, turizm, rekreasyon, iskan, altyapı ve benzeri
amaçlarla planlanmış arazileri,
l) Sulu tarım arazisi: Tarımı yapılan her türlü bitkinin
büyüme devresinde ihtiyaç duyduğu suyun yeterli miktarda karşılandığı
arazileri,
m) Tarımsal amaçlı yapılar: Toprak koruma ve sulamaya
yönelik altyapı tesisleri, entegre nitelikte olmayan hayvancılık ve su ürünleri
üretim ve muhafaza tesisleri ile zorunlu olarak tesis edilmesi gerekli olan
müştemilatı, mandıra, üreticinin bitkisel üretime bağlı olarak elde ettiği
ürünü için ihtiyaç duyacağı yeterli boyut ve hacimde depolar, un değirmeni,
tarım alet ve makinelerinin muhafazasında kullanılan sundurma ve çiftlik
atölyeleri, seralar, tarımsal işletmede üretilen ürünün özelliği itibarıyla
hasattan sonra iki saat içinde işlenmediği takdirde ürünün kalite ve besin
değeri kaybolması söz konusu ise bu ürünlerin işlenmesi için kurulan tesisler
ile Bakanlık tarafından tarımsal amaçlı olduğu kabul edilen entegre nitelikte
olmayan diğer tesisleri,
n) Arazi yetenek sınıflaması: Toprak bozulmasına neden
olmayacak şekilde arazinin en uygun tarımsal kullanımını sağlayan kullanım ve
koruma verilerini bir araya getirerek temel toprak etütlerine ve iklim
koşullarına dayalı yapılan; toprakların işlemeli tarıma ve genellikle kültür
bitkilerinin yetiştiriciliğine uygunluk derecesini belirlemeye yönelik arazi
sınıflamasını,
o) Arazi kullanım planlaması: Ülkesel ve bölgesel
planlamalara ve sürdürülebilirlik ilkelerine uygun olarak, toprağın ve diğer
çevresel kaynakların bozulmasını önlemek için ekolojik, toplumsal, ekonomik
şartlar ile farklı arazi kullanım şekillerini oluşturmaya yönelik toprak ve su
potansiyelinin sistematik olarak değerlendirilmesini ve birbirleri ile olan
ilişkilerini belirleyen rasyonel arazi kullanım planlarını,
ö) Tarımsal amaçlı arazi kullanım plan ve projeleri: Tarım
alanlarında yörenin ekolojik, ekonomik ve toplumsal özellikleri dikkate
alınarak toprakların sürekli üretkenliğini sağlayacak tarım tekniklerini,
toprak, su, bitki ve insan ilişkileri ile toprak korumaya yönelik diğer
fiziksel, kimyasal, kültürel ve bitkisel düzenlemeleri kapsayan rasyonel
tarımsal arazi kullanım plan ve projelerini,
p) Toprak koruma projeleri: Toprağın doğal veya insan
faaliyetleri sonucu yok olmasını, bozulmasını veya zarar görmesini önlemek ve
sürekli üretken kalmasını sağlamak için yapılan fiziksel, kültürel ve bitkisel
tedbirleri kapsayan projeleri,
ifade eder.
İKİNCİ
BÖLÜM
Arazi
Mülkiyet Hakkının Kullanımı ve Toprak Koruma Kurulunun Teşekkülü
Arazi mülkiyet hakkının
kullanım esası
MADDE 4.- Devletin hüküm ve tasarrufu altında ve Hazinenin
özel mülkiyetinde olan araziler ile kamu kurumlarına, gerçek ve tüzel kişilere
ait olan arazilerin mülkiyet hakkı kullanılırken; toprağın üretim fonksiyonu,
endüstriyel, sosyo ekonomik ve ekolojik işlevlerinin tamamen, kısmen veya
geçici olarak engellenmemesi amacıyla, araziyi kullananlar gerekli önlemleri
alır.
Toprak Koruma Kurulunun
teşekkülü
MADDE 5.- Her ilde, valinin veya görevlendireceği bir vali
yardımcısının başkanlığında, ildeki tarımdan sorumlu birim amiri tarafından
başkan yardımcılığı ve sekretarya hizmetleri görevi yürütülmek üzere, ilde plan
yapma yetkisine sahip kamu kurum ve kuruluşlarından üç birimin ve Maliye
Bakanlığının ildeki üst düzey temsilcileri ile tarımsal planlamalar ve toprak
koruma konularında ulusal ölçekte faaliyette bulunan meslek veya sivil toplum
kuruluşlarının yerel temsilcilerinden üç kişi olmak üzere Kurul teşkil edilir.
Kurulun gündeminde bulunan araziler Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün proje
alanı veya 3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım
Reformu Kanununa göre uygulama alanı ilan edilen yerlerden ise bu alanlarda
uygulama yapan birimin yetkili temsilcisi de Kurula dahil edilir.
Kurulun kuruluş, çalışma usul ve esasları Bakanlık
tarafından hazırlanacak yönetmelikle belirlenir.
Kurulun görevleri
MADDE 6.- Kurulun görevleri aşağıda belirtilmiştir:
a) Arazi kullanılan tüm faaliyetlerde, arazinin korunması,
geliştirilmesi ve verimli kullanılmasına yönelik inceleme, değerlendirme ve
izleme yapmak, ortaya çıkan olumsuzlukları belirlemek, toprak korumayı ve
bununla ilgili sorunları giderici önlemleri almak, geliştirmek, uygulanmasını
sağlamak için görüş oluşturmak,
b) Arazi kullanımını gerektiren tüm girişimleri yönlendirmek
üzere yerel plan veya projelerin uygulanması amacıyla takibini yapmak,
c) Toprak koruma önlemlerinin yerine getirilmesi sürecini,
yerel ölçekte izlemek, değerlendirmek ve çözümleyici öneriler geliştirmek,
hazırlanacak toprak koruma ve arazi kullanım planları doğrultusunda, yerel
ölçekli yıllık iş programları için görüş oluşturmak ve uygulamaya konulmasının
takibini yapmak,
d) Kanunla verilen diğer görevleri yapmak.
ÜÇÜNCÜ
BÖLÜM
Toprak
ve Arazi Varlığının Belirlenmesi
Toprak ve arazi
varlığının belirlenmesi, standartlar ve haritaların hazırlanması, veri
tabanının oluşturulması
MADDE 7.- Bakanlık, toprak koruma ve
kullanmaya yönelik farklı sistemler kullanarak arazi ve toprakla ilgili
sınıflamaları yapar veya yaptırır.
Tarım arazileri; doğal özellikleri ve ülke tarımındaki
önemine göre, nitelikleri Bakanlık tarafından belirlenen mutlak tarım
arazileri, özel ürün arazileri, dikili tarım arazileri ve marjinal tarım
arazileri olarak sınıflandırılır.
Toprak ve arazi varlığının belirlenmesi, sınıflandırılması,
etüt, analiz ve sınıflama ile ilgili standart oluşturulması, harita ve veri
tabanının hazırlanması ve kullanıcıların hizmetine sunulmasına ilişkin usul ve
esaslar Bakanlıkça hazırlanacak yönetmelikle belirlenir.
Tarımsal arazi parsel
büyüklüklerinin belirlenmesi
MADDE 8.- Tarımsal faaliyetin ekonomik olarak yapılabildiği
en küçük alana sahip ve daha fazla küçülmemesi gereken yeter büyüklükteki
tarımsal arazi parsel büyüklüğü, bölge ve yörelerin ekonomik, ekolojik ve
teknik özellikleri gözetilerek, Bakanlık tarafından belirlenir.
Kamu yatırımları için ihtiyaç duyulan yerler hariç olmak
üzere tarım arazileri, belirlenen yeter büyüklükteki tarımsal arazi
parsellerinden daha küçük parçalara bölünemez. Miras yolu ile intikallerde
yeter büyüklükteki parseller oluşturulamıyorsa ifraz yapılmaz, ortak kullanım,
kiralama veya satış yoluna gidilir.
DÖRDÜNCÜ
BÖLÜM
Toprakların
Korunması ve Arazi Kullanımı
Toprakların korunması
MADDE 9.- Arazi kullanımını gerektiren her türlü girişim ve
yatırım sürecinde toprakların korunması, doğal ve yapay olaylar sonucu meydana
gelen toprak kayıplarının önlenmesi; arazi kullanım planları, tarımsal amaçlı
arazi kullanım plan ve projeleri ile toprak koruma projelerinin uygulamaya
konulması ile sağlanır.
Arazi kullanım
planlarının yapılması
MADDE 10.- Ülkesel ve bölgesel planlara uyum sağlayacak
şekilde, su potansiyeli, toprak veri tabanı ve haritaları esas alınarak
sürdürülebilir kalkınma ilkesi doğrultusunda toprağın niteliği ve arazinin
yeteneği gözetilerek uygun arazi kullanım biçimleri belirlenir.
Bakanlık veya valilikler tarafından hazırlanacak arazi
kullanım planlarında; yerel, bölgesel ve ülkesel ölçekte tarım arazileri, mera
arazileri, orman arazileri, özel kanunlarla koruma altına alınmış alanlar,
yerleşim alanları, sosyal ve ekonomik amaçlı altyapı tesisleri ile diğer arazi
kullanım şekillerine yer verilir. Tarım arazileri, bu Kanunda belirtilen
istisnalar hariç olmak üzere arazi kullanım planlarında belirtilen amaçları
dışında kullanılamaz. Arazi kullanım planlarında yer verilen kullanım şekilleri
ilgili kanunlar kapsamında sorumlu bakanlık veya kuruluşlar tarafından
değerlendirilir.
Arazi kullanım planının hazırlanmasına ilişkin usul ve
esaslar Bakanlık tarafından hazırlanacak yönetmelikle belirlenir.
Tarımsal amaçlı arazi
kullanım plan ve projelerinin hazırlanması
MADDE 11.- Tarım arazilerinde toprağın kimyasal, fiziksel ve
biyolojik özelliklerinin sürekli üretim sağlayacak şekilde korunarak kullanımı
için, en az bir ziraat mühendisi sorumluluğunda tarımsal amaçlı arazi kullanım
plan veya projeleri valilikler tarafından hazırlanır veya hazırlattırılır.
Tarımsal amaçlı arazi kullanım plan veya projelerinin
hazırlanmasında, çiftçilerin ve arazi sahiplerinin görüşleri ile sahip
oldukları arazi miktarı oranında maddi katkıları alınır.
Tarımsal amaçlı arazi kullanım plan veya projelerinin
uygulanacağı arazinin sınırları, büyüklüğü, alınacak katkılar ve uygulama ile
ilgili diğer usul ve esaslar Bakanlık tarafından hazırlanacak yönetmelikle
belirlenir.
Toprak koruma
projelerinin hazırlanması
MADDE 12.- Toprağın bulunduğu yerde tarımsal amaçla
kullanmak üzere korunması esastır.
Ancak zorunlu olarak sanayi, ulaştırma, enerji tesisleri,
iletim hatları, depolama alanları, madencilik, turizm, inşaat ve benzeri
faaliyetler için tahsis edilen yerlerde yapılan kazı veya dolgu çalışmaları ile
bu faaliyetler sonucu ortaya çıkan atıkların yakın ve uzak çevre arazilere
vereceği kirlilik zararı, toprak kayıpları ve arazi bozulmaları söz konusu ise,
araziyi kullananlar tarafından toprak koruma projeleri hazırlanır veya
hazırlattırılır.
Toprak koruma projeleri arazi bozulmalarını ve toprak
kayıplarını önlemek için gerekli olan sekileme, çevirme, koruma duvarı, bitkilendirme,
arıtma, drenaj gibi imalat, inşaat ve kültürel tedbirleri içerir, en az bir
ziraat mühendisi sorumluluğunda hazırlanır ve ilgili valilik tarafından
onaylanır.
Ayrıca heyelan, sel oyuntusu, rüzgar erozyonu gibi doğal
olaylar sonucu meydana gelen toprak kayıplarını önlemek için valilikler toprak
koruma projelerini hazırlatarak uygulamasını yapar veya yaptırır.
Toprak koruma projelerinin gerekliliği, hazırlanması,
uygulanması, yetki ve sorumlulukların belirlenmesi ile ilgili usul ve esaslar
Bakanlıkça hazırlanacak yönetmelikle belirlenir.
Tarım arazilerinin amaç
dışı kullanımı
MADDE 13.- Mutlak tarım arazileri, özel ürün arazileri,
dikili tarım arazileri ile sulu tarım arazileri tarımsal üretim amacı dışında
kullanılamaz. Ancak, alternatif alan bulunmaması ve Kurulun uygun görmesi
şartıyla;
a) Savunmaya yönelik stratejik ihtiyaçlar,
b) Doğal afet sonrası ortaya çıkan yerleşim yeri ihtiyacı,
c) Petrol ve doğal gaz arama ve işletme faaliyetleri,
d) İlgili bakanlık tarafından kamu yararı kararı alınmış
madencilik faaliyetleri,
e) Bakanlıklarca kamu yararı kararı alınmış yatırımlar
için bu arazilerin amaç dışı kullanım taleplerine, toprak
koruma projelerine uyulması kaydı ile Bakanlık tarafından izin verilir.
Mutlak tarım arazileri, özel ürün arazileri, dikili tarım
arazileri ile sulu tarım arazileri dışında kalan tarım arazileri; valilikler
tarafından tarım dışı kullanımlara tahsis edilebilir.
Tarımsal amaçlı yapılar için, projesine uyulması şartıyla
ihtiyaç duyulan miktarda her sınıf ve özellikteki tarım arazisi valilik izni
ile kullanılır.
Birinci fıkranın (c) ve (d) bentleri kapsamında izin alan
işletmeciler faaliyetlerini çevre ve tarım arazilerine zarar vermeyecek şekilde
yürütmekle ve kendilerine tahsis edilen yerleri tahsis süresi bitiminde eski
vasfına getirmekle yükümlüdürler.
Bu madde kapsamında valiliklerce verilen kararlara yapılan
itirazlar Bakanlık tarafından değerlendirilerek karara bağlanır.
Tarım arazilerinin korunması ve amaç dışı kullanımına dair
uygulamaların usul ve esasları Bakanlık tarafından hazırlanacak yönetmelikle
belirlenir.
Tarımsal potansiyeli
yüksek büyük ovaların belirlenmesi ve korunması
MADDE 14.- Tarımsal üretim potansiyeli yüksek, erozyon,
kirlenme, amaç dışı veya yanlış kullanımlar gibi çeşitli nedenlerle toprak
kaybı ve arazi bozulmalarının hızlı geliştiği ovalar; kurul veya kurulların
görüşü alınarak, Bakanlığın teklifi ve Bakanlar Kurulu kararı ile büyük ova
koruma alanı olarak belirlenir.
Büyük ovalardaki koruma ve geliştirme amaçlı tarımsal
altyapı projeleri ve arazi kullanım planları, kurul veya kurulların görüşleri
dikkate alınarak, Bakanlık ve valilikler tarafından öncelikle hazırlanır veya
hazırlattırılır. Bu alanlarda bulunan tarım arazileri; tarımsal amaçlı yapılar
ve Bakanlar Kurulunca kamu yararı kararı alınmış faaliyetler hariç, arazi
kullanım planlarında belirlenen amacı dışında kullanılamaz.
Büyük ova koruma alanlarının belirlenmesi ve korunmasına
ilişkin usul ve esaslar Bakanlık tarafından hazırlanacak yönetmelikle belirlenir.
Erozyona duyarlı
alanların belirlenmesi ve korunması
MADDE 15.- Doğal ve yapay olaylar sonucu toprağın fiziksel,
kimyasal ve biyolojik özellikleri bozulmuş veya bozulma ihtimali olan araziler
ile siltasyondan önemli derecede etkilenen baraj, gölet ve benzeri rezervuar
havzalarında toprak kayıplarını ve siltasyonu önlemek, koruma, geliştirme ve
kullanmayı esas alan teknikleri yerleştirmek amacıyla, kurulların görüşü
alınarak, Bakanlığın teklifi ve Bakanlar Kurulu kararı ile erozyona duyarlı
alanlar belirlenir.
Erozyona duyarlı arazilerin belirlenmesi ve korunması
amacıyla bu arazilerin kullanım planları ve altyapı projeleri; kurulların
görüşleri dikkate alınarak, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının hizmet alanları
ile sınırlı olmak kaydıyla kamu kuruluşlarının birbirlerine bağlı hizmetlerini
aksatmayacak şekilde bir uyum ve zaman planlaması içerisinde, havza bazında
ilgili kamu kuruluşları tarafından yapılır veya yaptırılır. Bu amaçla yapılan
veya yaptırılan rüzgar perdeleri, sekiler, sel oyuntusu önleme yapıları gibi
fiziki yapıların korunması arazi sahiplerine aittir.
Bakanlık; kurak, yarı kurak ve az yağışlı yerlerde iklim
değişiklikleri ve insan faaliyetleri de dahil olmak üzere çeşitli nedenlerle
toprak bozulması görülen çölleşmeye maruz alanlarda ilgili kamu kurum ve
kuruluşları, sivil toplum örgütleri ile işbirliği yaparak gerekli önlemleri
alır veya aldırır.
Erozyona duyarlı alanların belirlenmesi ve korunmasına
ilişkin usul ve esaslar Bakanlık tarafından hazırlanacak yönetmelikle belirlenir.
Toprak kirliliğinin
önlenmesi
MADDE 16.- Valilikler, tarımsal veya tarım dışı
faaliyetlerden kaynaklanan toprağı kirletici ve bozucu olumsuzlukların
giderilmesi için gerekli önlemleri alır ve aldırır.
Arazi toplulaştırması ve
dağıtımı
MADDE 17.- Bakanlık, arazinin rasyonel kullanımını sağlamak
amacıyla parsel büyüklüklerinin optimum ölçülerde oluşması için, doğrudan veya
kurulların talebi üzerine kamu yararına arazi toplulaştırma kararı alabilir.
Toplulaştırma yapılacak arazi sınırları, Bakanlığın teklifi
üzerine Bakanlar Kurulu kararı ile tespit edilir. Bakanlar Kurulunun bu kararı
toplulaştırma ve diğer işlemler yönünden kamu yararı kararı sayılır. Bu karar
sonucu isteğe bağlı olarak veya maliklerin muvafakati aranmaksızın proje
bazında arazi toplulaştırması ve tarla içi geliştirme hizmetleri ile kırsal
alan düzenlemesi Bakanlık tarafından yapılır veya yaptırılır. Uygulamada isteğe
bağlı toplulaştırmalara öncelik tanınır.
Ekonomik ölçekte, yaşayabilir ve gelişebilir tarım
işletmeleri oluşturmak için tarım arazisi bulunmayan veya yetersiz olan
çiftçilere, tarımsal işletme kurabilmeleri veya mevcut olanı geliştirmeleri
amacıyla Devletin mülkiyetinde bulunan tarım arazisi niteliğindeki arazilerden
toplulaştırma kapsamında dağıtım yapılır.
Bakanlık, yeter büyüklükte olmayan tarımsal arazi
parsellerini gerektiğinde ilgili kişilerin muvafakatı alınmak kaydıyla piyasa
fiyatlarından satın alabilir. Toplulaştırma uygulamalarında, Hazineye ait tarım
arazileri ile birlikte bu araziler kullanılarak yeter büyüklükte yeni parseller
oluşturulur ve bu parseller; arazisi satın alınan veya yeter büyüklükte tarım
arazisi olmayan yöre çiftçilerine öncelikli olmak üzere, satılır. Bu amaçla
yapılan alım ve satımlar her türlü vergi, resim, harç ve katkı payından muaftır.
Arazi toplulaştırma çalışmalarının usul ve esasları tüzükle
düzenlenir.
BEŞİNCİ
BÖLÜM
Denetim
ve Yaptırımlar
Denetim
MADDE 18.- Bu Kanunun uygulamasında denetim görevini
Bakanlık veya valilikler yerine getirir. Bu Kanunda yer alan projelerle ilgili
denetim örnekleme yöntemiyle yapılır ve sonucundan Bakanlık ve kurullara bilgi
verilir. Uygulamada etüt, sınıflama, analiz gibi toprak ve arazi ile ilgili
teknik konularda denetim görevini Bakanlık yapar. Kurul üyesi kurum veya
kuruluşlar ile sivil toplum kuruluşları tespit ettikleri arazi bozulmaları ve
toprak kayıpları ile ilgili faaliyetler hakkında valiliklere ihbarda
bulunabilir. Valilikler konuyu inceleyerek sonucu en geç üç ay içerisinde
ihbarı yapana bildirmek zorundadır.
Tarım arazilerinin yanlış
kullanımlarında uygulanacak cezalar
MADDE 19.- Tarımsal amaçlı arazi kullanımlarında tarımsal
amaçlı arazi kullanım plan ve projelerine uyulması zorunludur.
Bu plan veya projelere aykırı hareket edilerek arazi tahrip
edilmiş veya diğer koruma ve üretim yapılarına zarar verilmiş ise, valilikçe
tespit yaptırılarak sorumlular bir kez uyarılır ve projeye uygunluk sağlanması
için azami üç ay süre verilir. Bu sürenin sonunda aykırı kullanımların devam
etmesi durumunda faaliyet durdurulur. Valilikçe arazinin eski haline
dönüştürülmesi için yapılan tüm masraflar sorumlulardan tahsil edilir. Ayrıca,
araziye zarar verenlere, tahrip edilen mutlak tarım arazilerinin her metre
karesi için bir Yeni Türk Lirası, özel ürün ve dikili tarım arazilerinin her metre
karesi için yetmiş beş Yeni Kuruş, marjinal tarım arazilerinin her metre karesi
için elli Yeni Kuruş idari para cezası verilir.
Valiliğin yaptıracağı tespitlerle plan veya projelere
uyulduğu ve arazi tahribatının durduğu belirlenirse sınırlama ve hak mahrumiyetleri
ortadan kalkar.
Tarım dışı amaçlı arazi
kullanımlarına ilişkin cezalar
MADDE 20.- Tarım dışı arazi kullanımlarında toprak koruma
projelerine uyulması zorunludur.
Tarım dışı arazi kullanımına izinsiz başlanılması veya
hazırlanan toprak koruma projelerine uyulmaması halinde, aşağıdaki işlemler
gerçekleştirilir ve yaptırımlar uygulanır:
a) Arazi kullanımı için izinsiz işe başlanılmış ve
çalışmalar devam ediyorsa; valilik işi tamamen durdurur, yapılan iş tamamlanmış
ise kullanımına izin verilmez. Kullanılan arazi tarım dışı amaçlı kullanıma
uygun yerlerden ise kullanılan alanın her metre karesi için bir Yeni Türk
Lirası idari para cezası verilir ve bu Kanunda öngörülen tedbirlerle birlikte
gerekli izinler alınması şartıyla işin tamamlanmasına veya iş bitmiş ise
kullanımına izin verilir. Arazi kullanım planlarında, tarımsal amaç için
ayrılmış arazilerde, izinsiz yapılan bütün yapılar yıkılır ve temizlenir.
Temizlik ve arazinin yeniden eski haline gelmesi için yapılan masraflar
sorumlulardan tahsil edilir. Ayrıca, zarar verilen mutlak tarım arazilerinin
her metre karesi için iki Yeni Türk Lirası, özel ürün ve dikili tarım
arazilerinin her metre karesi için yüzelli Yeni Kuruş, marjinal tarım
arazilerinin her metre karesi için bir Yeni Türk Lirası idari para cezası
verilir.
b) Toprak koruma projelerine aykırı hareket ederek arazinin
tahribine ve/veya diğer koruma ve üretim yapılarına zarar verilirse valilik
tarafından sorumlular bir kez uyarılır ve projeye uygunluk sağlanması için
azami üç ay süre verilir. Bu sürenin sonunda aykırı kullanımların devam etmesi
durumunda yapılan işler valilikçe tamamen durdurulur, verilen kullanım izni
iptal edilir ve zarar verilen mutlak tarım arazilerinin her metre karesi için
iki Yeni Türk Lirası, özel ürün ve dikili tarım arazilerinin her metre karesi
için yüzelli Yeni Kuruş, marjinal tarım arazilerinin her metre karesi için bir
Yeni Türk lirası idari para cezası verilir. Arazinin temizlenmesi ve eski
haline dönüştürülmesi için yapılacak masraflar ve verilen bu cezalar
sorumlulardan tahsil edilir.
c) Toprak koruma projelerinin bulunmaması, yetersizliği veya
zamanında gerekli tadilatların yapılmaması sonucu arazi tahribi veya toprak
kayıpları söz konusu olursa meydana gelecek zararlardan; proje hazırlanmasına
gerek olmadığına karar verenler, proje hazırlanmış ise projeyi hazırlayan ve
onaylayanlar sorumludur.
İdari cezalara itiraz ve
tahsil
MADDE 21.- Bu Kanunda yazılı olan idari cezalar o yerin en
büyük mülki amiri tarafından verilir. Verilen idari cezalara dair kararlar
ilgililere 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebliğ edilir. Bu
cezalara karşı tebliğ tarihinden itibaren en geç yedi gün içinde yetkili idare
mahkemesine itiraz edilebilir. İtiraz, idarece verilen cezanın yerine
getirilmesini durdurmaz. İtiraz üzerine verilen karar kesindir. İtiraz, zaruret
görülmeyen hallerde evrak üzerinde inceleme yapılarak en kısa sürede
sonuçlandırılır. Bu Kanuna göre verilen idari para cezaları 6183 sayılı Amme
Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre Maliye Bakanlığınca
tahsil olunur.
ALTINCI
BÖLÜM
Çeşitli
Hükümler
Yönetmelikler
MADDE 22.- Bu Kanunun uygulanmasına dair yönetmelikler
ilgili kurum ve kuruluşların görüşü alınarak, Bakanlık tarafından Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde hazırlanarak yürürlüğe
konulur.
MADDE 23.- 3.5.1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanununun 8
inci maddesinin birinci fıkrasına aşağıda (c ) bendi eklenmiştir.
“c) Tarım arazileri, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı
Kanununda belirtilen izinler alınmadan tarımsal amaç dışında kullanılmak üzere
planlanamaz.”
MADDE 24.- 21.6.1987 tarihli ve 3402 sayılı Kadastro
Kanununun 14 üncü maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Sulu veya kuru arazi ayrımı, Toprak Koruma ve Arazi
Kullanımı Kanunu hükümlerine göre yapılır.”
MADDE 25.- 25.2.1998 tarihli ve 4342 sayılı Mera Kanununun
14 üncü maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi ile dördüncü fıkrası aşağıdaki
şekilde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“d) Köy yerleşim yeri ile uygulama imar plânı veya uygulama
plânlarına ilave imar plânlarının hazırlanması, toprak muhafazası, gen
kaynaklarının korunması, millî park ve muhafaza ormanı kurulması, doğal, tarihî
ve kültürel varlıkların korunması, sel kontrolü, akarsular ve kaynakların
düzenlenmesi, bu kaynaklarda yapılması gereken su ürünleri üretimi faaliyetleri
için ihtiyaç duyulan,’’
“Durum ve sınıfı çok iyi veya iyi olan mera, yaylak ve
kışlaklarda birinci fıkranın (a), (f) ve (g) bentleri hariç, tahsis amacı
değişikliği yapılamaz.’’
“Bakanlık tarafından uygulanan mera veya arazi toplulaştırma
projeleri kapsamında; arazinin niteliği ve kullanım bütünlüğü dikkate alınarak
işlenen tarım arazilerinden mera kullanımına, mera kullanımından işlemeli tarıma
takas usulü ile dönüşüm yapılabilir. Tarımsal kullanım veya mera bütünlüğünü
sağlamak için, nitelikleri itibarıyla takas edilecek arazi bulunamaması
durumunda piyasa fiyatından alım ve satım yoluna gidilir, yapılan alım ve
satımlar her türlü vergi, resim ve harçtan muaftır. Takas veya alım satım yolu
ile kullanım şekli belirlenen araziler on yıl süre ile amacı dışında
kullanılamaz, on yılın sonunda Bakanlığın uygun görüşü alınmak suretiyle amacı
dışına çıkarılabilir.’’
MADDE 26.- 4342 sayılı Mera Kanununun geçici 3 üncü
maddesinde yer alan “tahsis amacı değiştirilerek’’ ibaresi yürürlükten
kaldırılmıştır.
YEDİNCİ
BÖLÜM
Geçici
ve Son Hükümler
GEÇİCİ MADDE 1.- 1.1.2004 tarihinden önce tarım arazileri;
gerekli izinler alınmadan tarım dışı amaçlı kullanıma açılmış ve tarımsal
bütünlüğü bozmuyor ise; söz konusu arazinin istenilen amaçla kullanımı için,
altı ay içerisinde Bakanlığa müracaat edilmesi, hazırlanacak toprak koruma
projesine uyulması ve tarım dışı kullanılan tarım arazilerinin her metre karesi
için iki Yeni Türk Lirası ödenmesi şartıyla izin verilir.
Yürürlük
MADDE 27.- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 28.- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
|
Recep Tayyip Erdoğan |
|
|
|
Başbakan |
|
|
|
Dışişleri
Bak. ve Başb. Yrd. |
Devlet
Bak. ve Başb. Yrd. |
Devlet
Bak. ve Başb. Yrd. |
|
A. Gül |
A. Şener |
M. A. Şahin |
|
Devlet
Bakanı |
Devlet
Bakanı |
Devlet
Bakanı |
|
B. Atalay |
A. Babacan |
M. Aydın |
|
Devlet
Bakanı |
Devlet
Bakanı V. |
Adalet
Bakanı |
|
G. Akşit |
A. Babacan |
C. Çiçek |
|
Millî
Savunma Bakanı |
İçişleri
Bakanı |
Maliye
Bakanı V. |
|
M. V. Gönül |
A. Aksu |
A. Şener |
|
Millî
Eğitim Bakanı |
Bayındırlık
ve İskân Bakanı |
Sağlık
Bakanı |
|
H. Çelik |
Z. Ergezen |
R. Akdağ |
|
Ulaştırma
Bakanı V. |
Tarım
ve Köyişleri Bakanı |
Çalışma
ve Sos. Güv. Bakanı |
|
G. Akşit |
S. Güçlü |
M. Başesgioğlu |
|
Sanayi
ve Ticaret Bakanı |
En.
ve Tab. Kay. Bakanı |
Kültür
ve Turizm Bakanı |
|
A. Coşkun |
M. H. Güler |
E. Mumcu |
|
|
Çevre
ve Orman Bakanı |
|
|
|
O. Pepe |
|
TARIM,
ORMAN VE KÖYİŞLERİ
KOMİSYONUNUN
KABUL ETTİĞİ METİN
TOPRAK KORUMA VE ARAZİ
KULLANIMI KANUNU TASARISI
BİRİNCİ
BÖLÜM
Amaç,
Kapsam ve Tanımlar
Amaç
MADDE 1.- Bu Kanunun amacı; toprağın doğal veya yapay
yollarla kaybını ve niteliklerini yitirmesini engelleyerek korunmasını,
geliştirilmesini ve çevre öncelikli sürdürülebilir kalkınma ilkesine uygun
olarak, planlı arazi kullanımını sağlayacak usul ve esasları belirlemektir.
Kapsam
MADDE 2.- Bu Kanun; arazi ve toprak kaynaklarının bilimsel
esaslara uygun olarak belirlenmesi, sınıflandırılması, arazi kullanım
planlarının hazırlanması, koruma ve geliştirme sürecinde toplumsal, ekonomik ve
çevresel boyutlarının katılımcı yöntemlerle değerlendirilmesi, amaç dışı ve
yanlış kullanımların önlenmesi, korumayı sağlayacak yöntemlerin oluşturulmasına
ilişkin sorumluluk, görev ve yetkilerin tanımlanması ile ilgili usul ve
esasları kapsar.
Tanımlar
MADDE 3.- Bu Kanunda geçen;
a) Bakanlık: Tarım ve Köyişleri Bakanlığını,
b) Kurul: Toprak Koruma Kurulunu,
c) Toprak: Mineral ve organik maddelerin parçalanarak
ayrışması sonucu oluşan, yeryüzünü ince bir tabaka halinde kaplayan, canlı ve
doğal kaynağı,
ç) Arazi: Toprak, iklim, topografya, ana materyal, hidroloji
ve canlıların değişik oranda etkisi altında bulunan yeryüzü parçasını,
d) Tarım arazisi: Toprak, topografya ve iklimsel özellikleri
tarımsal üretim için uygun olup, halihazırda tarımsal üretim yapılan veya
yapılmaya uygun olan veya imar, ihya, ıslah edilerek tarımsal üretim yapılmaya
uygun hale dönüştürülebilen arazileri,
e) Mutlak tarım arazisi: Bitkisel üretimde; toprağın fiziksel,
kimyasal ve biyolojik özelliklerinin kombinasyonu yöre ortalamasında ürün
alınabilmesi için sınırlayıcı olmayan, topografik sınırlamaları yok veya çok az
olan; ülkesel, bölgesel veya yerel önemi bulunan, halihazır tarımsal üretimde
kullanılan veya bu amaçla kullanıma elverişli olan arazileri,
f) Özel ürün arazisi: Mutlak tarım arazileri dışında kalan,
toprak ve topografik sınırlamaları nedeniyle yöreye adapte olmuş bitki
türlerinin tamamının tarımının yapılamadığı ancak özel bitkisel ürünlerin
yetiştiriciliği ile su ürünleri yetiştiriciliğinin ve avcılığının
yapılabildiği, ülkesel, bölgesel veya yerel önemi bulunan arazileri,
g) Dikili tarım arazisi: Mutlak ve özel ürün arazileri
dışında kalan ve üzerinde yöre ekolojisine uygun çok yıllık ağaç, ağaççık ve
çalı formundaki bitkilerin tarımı yapılan, ülkesel, bölgesel veya yerel önemi
bulunan arazileri,
ğ) Marjinal tarım arazisi: Mutlak tarım arazileri, özel ürün
arazileri ve dikili tarım arazileri dışında kalan, toprak ve topografik
sınırlamalar nedeniyle üzerinde sadece geleneksel toprak işlemeli tarımın
yapıldığı arazileri,
h) Yeter büyüklükte tarımsal arazi parseli: Makineli tarımda
toplam işlem zamanları ve alan kayıplarını optimum yapabilen, arazi
nitelikleri, ürün deseni ve potansiyeline göre Bakanlık tarafından belirlenen
ve daha fazla küçültülemeyecek en küçük parsel büyüklüğünü,
ı) Yeter gelirli tarımsal işletme: Bir tarım işletmesinde
üretim faktörlerinin rasyonel kullanımına olanak vererek işletmenin gelişmesini
temin eden, ailenin ekonomik ve sosyal gelişimini temin edecek gelir ile
tarımsal yapının muhafazası ve tarımın sürekliliğini sağlayan en küçük işletme
büyüklüğünü,
i) Tarım dışı alanlar: Üzerinde toprak bulunmayan çıplak
kayaları, daimi karla kaplı alanları, ırmak yataklarını, sahil kumullarını,
sazlık ve bataklıkları, askeri alanları, endüstriyel, turizm, rekreasyon,
iskan, altyapı ve benzeri amaçlarla planlanmış arazileri,
j) Sulu tarım arazisi: Tarımı yapılan bitkilerin büyüme
devresinde ihtiyaç duyduğu suyun, su kaynağından alınarak yeterli miktarda ve
kontrollü bir şekilde karşılandığı
arazileri,
k) Tarımsal amaçlı yapılar: Toprak koruma ve sulamaya
yönelik altyapı tesisleri, entegre nitelikte olmayan hayvancılık ve su ürünleri
üretim ve muhafaza tesisleri ile zorunlu olarak tesis edilmesi gerekli olan
müştemilatı, mandıra, üreticinin bitkisel üretime bağlı olarak elde ettiği
ürünü için ihtiyaç duyacağı yeterli boyut ve hacimde depolar, un değirmeni,
tarım alet ve makinelerinin muhafazasında kullanılan sundurma ve çiftlik atölyeleri,
seralar, tarımsal işletmede üretilen ürünün özelliği itibarıyla hasattan sonra
iki saat içinde işlenmediği takdirde ürünün kalite ve besin değeri kaybolması
söz konusu ise bu ürünlerin işlenmesi için kurulan tesisler ile Bakanlık
tarafından tarımsal amaçlı olduğu kabul edilen entegre nitelikte olmayan diğer
tesisleri,
l) Arazi yetenek sınıflaması: Toprak bozulmasına neden
olmayacak şekilde arazinin en uygun kullanım şeklini belirlemek için kullanım
ve koruma verilerini bir araya getirerek temel toprak etütlerine ve iklim
koşullarına dayalı yapılan planlamalara yönelik arazi sınıflamasını,
m) Arazi kullanım planlaması: Her ölçekte planlamaya temel
oluşturmak üzere, toprağın ve diğer çevresel kaynakların bozulmasını önlemek
için ekolojik, toplumsal ve ekonomik şartlar gözetilerek sürdürülebilirlik
ilkesine uygun, farklı arazi kullanım şekillerini oluşturmaya yönelik toprak ve
su potansiyelinin belirlenip, sistematik olarak değerlendirilmesini ve
birbirleri ile olan ilişkilerini ortaya koyan rasyonel arazi kullanım
planlarını,
n) Tarımsal amaçlı arazi kullanım plan ve projeleri: Tarım
alanlarında yörenin ekolojik, ekonomik ve toplumsal özellikleri dikkate
alınarak toprakların sürekli üretkenliğini sağlayacak tarım tekniklerini,
toprak, su, bitki ve insan ilişkileri ile toprak korumaya yönelik diğer
fiziksel, kimyasal, kültürel ve bitkisel düzenlemeleri kapsayan rasyonel
tarımsal arazi kullanım plan ve projelerini,
o) Toprak koruma projeleri: Toprağın doğal veya insan
faaliyetleri sonucu yok olmasını, bozulmasını veya zarar görmesini önlemek ve
sürekli üretken kalmasını sağlamak için yapılan fiziksel, kültürel ve bitkisel
tedbirleri kapsayan projeleri,
ö) Arazi toplulaştırması: Arazilerin doğal ve yapay
etkilerle bozulmasını ve parçalanmasını önlemek, parçalanmış arazilerde ise
doğal özellikleri, kullanım bütünlüğü ve mülkiyet hakları gözetilerek birden
fazla arazi parçasının birleştirilip ekonomik, ekolojik ve toplumsal yönden
daha işlevsel yeni parsellerin oluşturulmasını ve bu parsellerin arazi özellikleri
ve alanı değerlendirilerek kullanım şekillerinin belirlenmesini, köy ve arazi
gelişim hizmetlerinin sağlanmasını,
p) Toplulaştırma proje sahası: Toplulaştırma projesinin
uygulanacağı sınırlar içinde kalan alanı,
r) Arazi bozulması: Arazinin doğal veya yapay etkiler sonucu
özelliklerinin değişikliğe uğraması ile ekonomik ve ekolojik işlevlerinin
azalması veya yok olmasını,
s) Toprak veri tabanı: Arazi ve toprak kaynaklarının
nitelikleri ile birlikte belirlenerek kayıt altına alındığı veri tabanını,
ş) Tahsis: Bu Kanun kapsamında değerlendirilmek üzere,
Hazinenin özel mülkiyetinde veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan
taşınmazlardan, vasfı ve hali hazır kullanım şekline bakılmaksızın
toplulaştırma kapsamında değerlendirilebilecek yerlerin, Maliye Bakanlığı
tarafından Bakanlığa tahsis edilmesini,
İfade eder.
İKİNCİ
BÖLÜM
Arazi
Mülkiyet Hakkının Kullanımı ve
Toprak
Koruma Kurulu
Arazi mülkiyet hakkının
kullanım esası
MADDE 4.- Devletin hüküm ve tasarrufu altında ve Hazinenin
özel mülkiyetinde olan araziler ile kamu kurumlarına, gerçek ve tüzel kişilere
ait olan arazilerin mülkiyet hakkı kullanılırken toprağın; bitkisel üretim
fonksiyonu, endüstriyel, sosyo-ekonomik ve ekolojik işlevlerinin tamamen,
kısmen veya geçici olarak engellenmemesi amacıyla araziyi kullananlar, bu
Kanunun ön gördüğü tedbirleri almakla yükümlüdür.
Toprak Koruma Kurulu
MADDE 5.- Her ilde, valinin başkanlığında, ildeki tarımdan
sorumlu birim amiri tarafından başkan yardımcılığı ve sekreterya hizmetleri
görevi yürütülmek üzere, ilde plan yapma yetkisine sahip kamu kurum ve
kuruluşları ile üniversitelerden, üç birimin ve Maliye Bakanlığının ildeki üst
düzey temsilcisi ile planlama ve/veya toprak koruma konularında ulusal ölçekte
faaliyette bulunan kamu kurumu niteliğini haiz meslek kuruluşları ile sivil
toplum kuruluşlarının yerel temsilcilerinden üç kişi olmak üzere Kurul
oluşturulur. Kurulun gündeminde bulunan araziler özel kanunlarla koruma altına
alınmış alanlar, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün proje alanı veya
22.11.1984 tarihli ve 3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair
Tarım Reformu Kanununa göre uygulama alanı ilan edilen yerlerden ise bu
alanlarda uygulama yapan birimin yetkili temsilcisi de Kurula dahil edilir.
Kurulun kuruluşu, çalışma usul ve esasları Bakanlık
tarafından hazırlanacak yönetmelikle belirlenir.
Kurulun görevleri
MADDE 6.- Kurulun görevleri aşağıda belirtilmiştir:
a) Arazi kullanılan tüm faaliyetlerde, arazinin korunması,
geliştirilmesi ve verimli kullanılmasına yönelik inceleme, değerlendirme ve
izleme yapmak, ortaya çıkan olumsuzlukları belirlemek, toprak korumayı ve
bununla ilgili sorunları giderici önlemleri
almak, geliştirmek, uygulanmasını sağlamak için görüş oluşturmak.
b) Arazi kullanımını gerektiren tüm girişimleri yönlendirmek
üzere, yerel plan veya projelerin uygulanması amacıyla takibini yapmak.
c) Toprak koruma önlemlerinin yerine getirilmesi sürecini,
yerel ölçekte izlemek, değerlendirmek ve çözümleyici öneriler geliştirmek,
hazırlanacak toprak koruma ve arazi kullanım planları doğrultusunda, yerel
ölçekli yıllık iş programları için görüş oluşturmak ve uygulamaya konulmasının
takibini yapmak.
ç) Ülkesel, bölgesel veya yerel ölçekli yapılan planlar
arasındaki uyumu denetlemek.
d) Kanunda yer alan konularla ilgili başvuruları almak ve
ilgililere aktarmak.
e) Kanunla verilen diğer görevleri yapmak.
ÜÇÜNCÜ
BÖLÜM
Toprak
ve Arazi Varlığının Belirlenmesi
Toprak ve arazi
varlığının belirlenmesine ilişkin esaslar
MADDE 7.- Bakanlık, toprak koruma ve kullanmaya yönelik
farklı sistemler kullanarak arazi ve toprakla ilgili sınıflamaları ve
haritaları yapar veya yaptırır.
Toprak ve arazi varlığının belirlenmesi, sınıflandırılması,
etüt, analiz ve sınıflama ile ilgili standart oluşturulması, harita ve veri
tabanının hazırlanması ve kullanıcıların hizmetine sunulmasına ilişkin usul ve
esaslar, Bakanlıkça hazırlanacak yönetmelikle belirlenir.
Tarım arazilerinin
sınıflandırılması ve arazi parsel büyüklüklerinin belirlenmesi
MADDE 8.- Tarım arazileri; doğal özellikleri ve ülke
tarımındaki önemine göre, nitelikleri Bakanlık tarafından belirlenen mutlak
tarım arazileri, özel ürün arazileri, dikili tarım arazileri ve marjinal tarım
arazileri olarak sınıflandırılır. Ayrıca Bakanlık tarım arazilerinin korunması,
geliştirilmesi ve kullanımı ile ilgili farklı sınıflandırmalar yapabilir.
Tarımsal faaliyetin ekonomik olarak yapılabildiği en küçük
alana sahip ve daha fazla küçülmemesi gereken yeter büyüklükteki tarımsal arazi
parsel büyüklüğü, bölge ve yörelerin toplumsal, ekonomik, ekolojik ve teknik
özellikleri gözetilerek, Bakanlık
tarafından belirlenir.
Kamu yatırımları için ihtiyaç duyulan yerler hariç olmak
üzere tarım arazileri, belirlenen yeter büyüklükteki tarımsal arazi
parsellerinden daha küçük parçalara bölünemez. Miras yolu ile intikallerde
yeter büyüklükteki parseller oluşturulamıyorsa ifraz yapılmaz; ortak kullanım,
kiralama veya satış yoluna gidilir.
DÖRDÜNCÜ
BÖLÜM
Toprakların
Korunması ve Arazi Kullanımı
Toprakların korunması
MADDE 9.- Arazi kullanımını gerektiren her türlü girişim ve
yatırım sürecinde toprakların korunması, doğal ve yapay olaylar sonucu meydana
gelen toprak kayıplarının önlenmesi; arazi kullanım planları, tarımsal amaçlı
arazi kullanım plan ve projeleri ile toprak koruma projelerinin uygulamaya
konulması ile sağlanır.
Arazi kullanım
planlarının yapılması
MADDE 10.- Arazi kullanım planları ile ülkesel ve bölgesel
planlamalara temel oluşturan ve diğer fiziki planlamalara veri teşkil eden; su
potansiyeli, toprak veri tabanı ve haritaları esas alınarak çevre öncelikli
sürdürülebilir kalkınma ilkesi doğrultusunda toprağın niteliği, arazinin
yeteneği ve diğer arazi özellikleri gözetilerek uygun arazi kullanım şekilleri
belirlenir.
Bakanlık tarafından hazırlanan veya hazırlattırılan arazi kullanım
planlarında; yerel, bölgesel ve ülkesel ölçekte tarım arazileri, mera
arazileri, orman arazileri, özel kanunlarla belirlenen alanlar, yerleşim
alanları, sosyal ve ekonomik amaçlı altyapı tesisleri ile diğer arazi kullanım
şekillerine yer verilir. Bakanlık arazi kullanım planlarının hazırlanmasını
ihtiyaca göre valiliklere devredebilir.
Özel kanunlarla belirlenen veya belirlenecek alanlarda,
ilgili kanun hükümleri saklı kalmak kaydı ile arazi kullanım planlarında yer
verilen kullanım şekilleri, ilgili kanunlar kapsamında sorumlu bakanlık veya
kuruluşlar tarafından değerlendirilir.
Tarım arazileri, bu Kanunda belirtilen istisnalar hariç
olmak üzere, arazi kullanım planlarında belirtilen amaçları dışında
kullanılamaz.
Arazi kullanım planının hazırlanmasına ilişkin usul ve
esaslar, Bakanlık tarafından hazırlanacak yönetmelikle belirlenir.
Tarımsal amaçlı arazi
kullanım plan ve projelerinin hazırlanması
MADDE 11.- Tarım arazilerinde toprağın kimyasal, fiziksel ve
biyolojik özelliklerinin sürekli üretim sağlayacak şekilde korunarak kullanımı
için, en az bir ziraat mühendisi sorumluluğunda tarımsal amaçlı arazi kullanım
plan veya projeleri, valilikler tarafından hazırlanır veya hazırlattırılır.
Tarımsal amaçlı arazi kullanım plan veya projelerinin hazırlanmasında,
çiftçilerin ve arazi sahiplerinin görüşleri alınır.
Arazi sahipleri ve araziyi kullananlar, hazırlanan plan ve
projelere uymakla yükümlüdür.
Tarımsal amaçlı arazi kullanım plan veya projelerinin
uygulanacağı arazinin sınırları, büyüklüğü ve uygulama ile ilgili diğer usul ve
esaslar, Bakanlık tarafından hazırlanacak yönetmelikle belirlenir.
Toprak koruma
projelerinin hazırlanması
MADDE 12.- Toprağın bulunduğu yerde, doğal fonksiyonlarını
sürdürebilmesinin sağlanması amacıyla korunması esastır.
Kentsel yerleşim amaçlı imar planı bulunan yerler dışında,
zorunlu olarak kazı veya dolgu gerektiren herhangi bir arazi kullanım faaliyeti
sonucu toprak kayıpları ve arazi bozulmaları söz konusu ise araziyi kullananlar
tarafından toprak koruma projeleri hazırlanır veya hazırlattırılır.
Toprak koruma projeleri arazi bozulmalarını ve toprak
kayıplarını önlemek için gerekli olan sekileme, çevirme, koruma duvarı,
bitkilendirme, arıtma, drenaj gibi imalat, inşaat ve kültürel tedbirleri
içerir, en az bir ziraat mühendisi sorumluluğunda hazırlanır ve valilik
tarafından onaylanır.
Heyelan, sel ve rüzgar gibi doğal olaylar sonucu meydana
gelen toprak kayıplarını önlemek için valilikler, toprak koruma projelerini
hazırlatarak uygulamasını yapar veya yaptırır.
Toprak koruma projelerinin gerekliliği, hazırlanması,
uygulanması, yetki ve sorumlulukların belirlenmesi ile ilgili usul ve esaslar,
Bakanlıkça hazırlanacak yönetmelikle belirlenir.
Tarım arazilerinin amaç
dışı kullanımı
MADDE 13.- Mutlak tarım arazileri, özel ürün arazileri,
dikili tarım arazileri ile sulu tarım arazileri tarımsal üretim amacı dışında
kullanılamaz. Ancak, alternatif alan bulunmaması ve Kurulun uygun görmesi
şartıyla;
a) Savunmaya yönelik stratejik ihtiyaçlar,
b) Doğal afet sonrası ortaya çıkan geçici yerleşim yeri
ihtiyacı,
c) Petrol ve doğal gaz arama ve işletme faaliyetleri,
ç) İlgili bakanlık tarafından kamu yararı kararı alınmış
madencilik faaliyetleri,
d) Bakanlıklarca kamu yararı kararı alınmış plan ve
yatırımlar
İçin bu arazilerin amaç dışı kullanım taleplerine, toprak
koruma projelerine uyulması kaydı ile Bakanlık tarafından izin verilebilir.
Mutlak tarım arazileri, özel ürün arazileri, dikili tarım
arazileri ile sulu tarım arazileri dışında kalan tarım arazileri; toprak koruma
projelerine uyulması kaydı ile valilikler tarafından tarım dışı kullanımlara
tahsis edilebilir.
Tarımsal amaçlı yapılar için, projesine uyulması şartıyla
ihtiyaç duyulan miktarda her sınıf ve özellikteki tarım arazisi valilik izni
ile kullanılır.
Birinci fıkranın (c) ve (ç) bentleri kapsamında izin alan
işletmeciler, faaliyetlerini çevre ve tarım arazilerine zarar vermeyecek
şekilde yürütmekle ve kendilerine tahsis edilen yerleri tahsis süresi bitiminde
eski vasfına getirmekle yükümlüdürler.
Bu madde kapsamında valiliklerce verilen kararlara yapılan
itirazlar, Bakanlık tarafından değerlendirilerek karara bağlanır.
Tarım arazilerinin korunması ve amaç dışı kullanımına dair
uygulamaların usul ve esasları tüzükle düzenlenir.
Tarımsal potansiyeli yüksek
büyük ovaların belirlenmesi ve korunması
MADDE 14.- Tarımsal üretim potansiyeli yüksek, erozyon,
kirlenme, amaç dışı veya yanlış kullanımlar gibi çeşitli nedenlerle toprak
kaybı ve arazi bozulmalarının hızlı geliştiği ovalar; kurul veya kurulların görüşü
alınarak, Bakanlığın teklifi ve Bakanlar Kurulu kararı ile büyük ova koruma
alanı olarak belirlenir.
Büyük ovalardaki koruma ve geliştirme amaçlı tarımsal
altyapı projeleri ve arazi kullanım planları, kurul veya kurulların görüşleri
dikkate alınarak, Bakanlık ve valilikler tarafından öncelikle hazırlanır veya
hazırlattırılır.
Büyük ovalarda bulunan tarım arazileri hiçbir surette amacı
dışında kullanılamaz. Ancak alternatif alan bulunmaması, kurul veya kurullarca
uygun görüş bildirilmesi şartıyla;
a) Tarımsal amaçlı yapılar,
b) Bakanlık ve talebin ilgili olduğu Bakanlıkça ortaklaşa
kamu yararı kararı alınmış faaliyetler,
İçin tarım dışı kullanımlara Bakanlıkça izin verilebilir.
Büyük ova koruma alanlarının belirlenmesi ve korunmasına
ilişkin usul ve esaslar tüzükle düzenlenir.
Erozyona duyarlı
alanların belirlenmesi ve korunması
MADDE 15.- Doğal ve yapay olaylar sonucu toprağın fiziksel,
kimyasal ve biyolojik özellikleri bozulmuş veya bozulma ihtimali olan araziler
ile millenmeden önemli derecede etkilenen baraj, gölet ve benzeri rezervuar
havzalarında toprak kayıplarını ve millenmeyi önlemek, koruma, geliştirme ve
kullanmayı esas alan teknikleri yerleştirmek amacıyla, kurulların görüşü
alınarak, Bakanlığın teklifi ve Bakanlar Kurulu kararı ile erozyona duyarlı
alanlar belirlenir.
Erozyona duyarlı arazilerin belirlenmesi ve korunması
amacıyla bu arazilerin kullanım planları ve altyapı projeleri; kurulların görüşleri dikkate alınarak, ilgili kamu
kurum ve kuruluşlarının hizmet alanları ile sınırlı olmak kaydıyla, kamu
kuruluşlarının birbirlerine bağlı hizmetlerini aksatmayacak şekilde bir uyum ve
zaman planlaması içerisinde, havza bazında ilgili kamu kuruluşları tarafından
yapılır veya yaptırılır. Bu amaçla yapılan veya yaptırılan rüzgar perdeleri,
sekiler, sel oyuntusu önleme yapıları gibi fiziki yapıların korunması, arazi
sahiplerine aittir.
Bakanlık; kurak, yarı kurak ve az yağışlı yerlerde iklim
değişiklikleri ve insan faaliyetleri de dahil olmak üzere, çeşitli nedenlerle
toprak bozulması görülen çölleşmeye maruz alanlarda ilgili kamu kurum ve
kuruluşları, sivil toplum örgütleri ile işbirliği yaparak gerekli önlemleri
alır veya aldırır.
Erozyona duyarlı alanların belirlenmesi ve korunmasına
ilişkin usul ve esaslar, Bakanlık tarafından hazırlanacak yönetmelikle
belirlenir.
Toprak kirliliğinin
izlenmesi ve önlenmesi
MADDE 16.- Valilikler, tarımsal veya tarım dışı
faaliyetlerden kaynaklanan toprağı kirletici ve bozucu olumsuzlukların
izlenmesi ve giderilmesi için gerekli önlemleri alır ve aldırır.
Toprağı kirletenlere 9.8.1983 tarihli ve 2872 sayılı Çevre
Kanununun ilgili hükümleri uygulanır.
Arazi toplulaştırması ve
dağıtımı
MADDE 17.- Arazinin rasyonel kullanımını sağlamak amacıyla
parsel büyüklüklerinin optimum ölçülerde oluşması için, arazinin yarısından
çoğuna malik bulunan ve sayıca maliklerin yarısından fazlasını oluşturanların
muvafakati üzerine isteğe bağlı, Bakanlığın veya kurulların talebi üzerine kamu
yararı gözetilerek isteğe bağlı olmaksızın, Bakanlar Kurulu kararı ile arazi toplulaştırma proje sahası belirlenir
ve uygulanır.
Bakanlar Kurulunun bu kararı toplulaştırma ve diğer işlemler
yönünden kamu yararı kararı sayılır. Bu karar sonucu isteğe bağlı olarak veya
maliklerin muvafakati aranmaksızın proje bazında arazi toplulaştırması, köy
gelişim ve tarla içi geliştirme hizmetleri ile kırsal alan düzenlemesi Bakanlık
tarafından yapılır veya yaptırılır. Uygulamada isteğe bağlı toplulaştırmalara
öncelik tanınır.
Toplulaştırma sahası olarak tespit edilen yerlerde bulunan
Hazinenin özel mülkiyetinde ve Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve
toplulaştırma amaçlarına uygun olarak değerlendirilmesi mümkün olan tarım
arazileri, Bakanlığın talebine istinaden vasfına ve mevcut kullanım şekline
bakılmaksızın Maliye Bakanlığınca, Bakanlığa tahsis edilir.
Ekonomik ölçekte, yaşayabilir ve gelişebilir tarım
işletmeleri oluşturmak için tarım arazisi bulunmayan veya yetersiz olan
çiftçilere, tarımsal işletme kurabilmeleri veya mevcut olanı geliştirmeleri
amacıyla, toplulaştırma kapsamında tahsis edilen yerler Bakanlıkça bedeli
mukabilinde dağıtılabilir.
Bakanlık, yeter büyüklükte olmayan tarımsal arazi
parsellerini gerektiğinde toplulaştırma ve bu Kanun kapsamında değerlendirmek
üzere kamulaştırabilir. Toplulaştırma uygulamalarında, tahsisli araziler ile
birlikte bu araziler kullanılarak yeter
büyüklükte yeni parseller oluşturulur ve bu parseller; arazisi kamulaştırılan
veya yeter büyüklükte tarım arazisi olmayan yöre çiftçilerine öncelikli olmak üzere
rayiç bedeli üzerinden ve Bakanlıkça belirlenecek usul ve esaslara göre Maliye
Bakanlığı tarafından doğrudan satılır. Bu amaçla yapılan kamulaştırma ve
satımlara konu olan işlemler ve düzenlenen kağıtlar Katma Değer Vergisi hariç
her türlü vergi, resim, harç ve katkı payından müstesnadır.
Toplulaştırma sonucu oluşturulan parsellerin alanı ve arazi
özellikleri birlikte değerlendirilir ve gerçek kişilere, kamu ve özel hukuk
tüzel kişilere ait toplulaştırmaya konu arazilerden yol, kanal, tahliye kanalı
gibi kamunun ortak kullanacağı yerler için en fazla yüzde onu kadar ortak
tesislere katılım payı düşülür. Katılım payı için bedel ödenmez. Katılım payı
dışında kesilen arazi öncelikle varsa eş değer tahsisli arazilerden karşılanır,
yoksa kamulaştırılır.
Toplulaştırma sahası ilan edilen yerlerle ilgili Bakanlar
Kurulu Kararı Resmî Gazetede yayımlandıktan sonra toplulaştırma işlemleri
sonuçlanıncaya kadar bu alanlarda toplulaştırmaya konu arazilerin mülkiyet ve
zilyetliğinin devir, temlik, ipotek ve satış vaadi işlemleri projeyi uygulayan
birimin iznine bağlıdır.
Toplulaştırma çalışmaları ile ilgili usul ve esaslar tüzükle
düzenlenir.
BEŞİNCİ
BÖLÜM
Özendirme,
Denetim, Yaptırımlar, Gelir ve Giderler
Özendirme
MADDE 18.- Toprağın korunması, üretim gücünün geliştirilerek
sürdürülmesi, arazinin iyileştirilmesine yönelik toprak ıslahı ve tarla içi
geliştirme etkinlikleri, yeteneğe uygun arazi kullanımı konularında projeye
dayalı yatırım yapan, toprak işleme, sulama ve yetiştirme tekniklerini
uygulayan üreticilere, tarımsal desteklemelerde öncelik verilir, yatırımları
Bakanlık imkânlarıyla desteklenir.
Denetim
MADDE 19.- Bu Kanunun uygulamasında denetim görevini
Bakanlık, valilikler veya kurullar yapar yada yaptırır. Bu Kanunda yer alan
projelerle ilgili denetim örnekleme yöntemiyle yapılır ve sonucundan Bakanlık
ve kurullara bilgi verilir. Uygulamada etüt, sınıflama, analiz gibi toprak ve
arazi ile ilgili teknik konularda denetim görevini Bakanlık yapar veya
yaptırır. Kurul üyesi kurum veya kuruluşlar ile sivil toplum kuruluşları tespit
ettikleri arazi bozulmaları ve toprak kayıpları ile ilgili faaliyetler hakkında
valiliklere ihbarda bulunabilir. Valilikler konuyu inceleyerek, sonucu en geç
üç ay içerisinde, ihbarı yapana bildirmek zorundadır.
Tarım arazilerinin yanlış
kullanımlarında uygulanacak cezalar
MADDE 20.- Tarımsal amaçlı arazi kullanımlarında, tarımsal
amaçlı arazi kullanım plan ve projelerine uyulması zorunludur.
Bu plan veya projelere aykırı hareket edilerek arazi tahrip
edilmiş veya diğer koruma ve üretim yapılarına zarar verilmiş ise valilikçe
tespit yaptırılarak sorumlular bir kez uyarılır ve projeye uygunluk sağlanması
için azami üç ay süre verilir. Bu sürenin sonunda aykırı kullanımların devam
etmesi durumunda faaliyet durdurulur. Valilikçe arazinin eski haline
dönüştürülmesi için yapılan tüm masraflar sorumlulardan tahsil edilir. Ayrıca,
araziye zarar verenlere, tahrip edilen mutlak tarım arazileri, özel ürün
arazileri ve dikili tarım arazilerinin her metre karesi için bir Yeni Türk
Lirası, marjinal tarım arazilerinin her metre karesi için elli Yeni Kuruş idarî
para cezası verilir.
Valiliğin yaptıracağı tespitlerle plan veya projelere
uyulduğu ve arazi tahribatının durduğu belirlenirse sınırlama ve hak
mahrumiyetleri ortadan kalkar.
Tarım dışı amaçlı arazi
kullanımlarına ilişkin cezalar ve yükümlülükler
MADDE 21.- Tarım dışı arazi kullanımlarında toprak koruma
projelerine uyulması zorunludur.
Tarım dışı arazi kullanımına izinsiz başlanılması veya
hazırlanan toprak koruma projelerine uyulmaması halinde, aşağıdaki işlemler
gerçekleştirilir ve yaptırımlar uygulanır:
a) Arazi kullanımı için izinsiz işe başlanılmış ve
çalışmalar devam ediyorsa; valilik işi tamamen durdurur, yapılan iş tamamlanmış
ise kullanımına izin verilmez. Kullanılan arazi tarım dışı amaçlı kullanıma uygun yerlerden ise kullanılan alanın
her metre karesi için bir Yeni Türk Lirası idarî para cezası verilir ve bu
Kanunda öngörülen tedbirlerle birlikte gerekli izinlerin alınması şartıyla işin
tamamlanmasına veya iş bitmiş ise kullanımına izin verilir.
Arazi kullanım planlarında, tarımsal amaçlı kullanım için
ayrılmış arazilerde, izinsiz yapılan bütün yapılar yıkılır ve temizlenir.
Arazinin yeniden eski haline gelmesi için yapılan masraflar sorumlulardan
tahsil edilir. Ayrıca, zarar verilen tarım arazilerinin, her metre karesi için
iki Yeni Türk Lirası idarî para cezası verilir.
b) Toprak koruma projelerine aykırı hareket ederek arazinin
tahribine ve/veya diğer koruma ve üretim yapılarına zarar verilirse valilik
tarafından sorumlular bir kez uyarılır ve projeye uygunluk sağlanması için
azami üç ay süre verilir. Bu sürenin sonunda aykırı kullanımların devam etmesi
durumunda yapılan işler valilikçe tamamen durdurulur, verilen kullanım izni
iptal edilir ve zarar verilen mutlak tarım arazileri, özel ürün arazileri ve dikili
tarım arazilerinin her metre karesi için iki Yeni Türk Lirası, marjinal tarım
arazilerinin her metre karesi için bir Yeni Türk lirası idarî para cezası
verilir. Arazinin temizlenmesi ve eski haline dönüştürülmesi için yapılacak
masraflar ve verilen bu cezalar sorumlulardan tahsil edilir.
Toprak koruma projelerinin bulunmaması, yetersizliği veya
zamanında gerekli tadilatların yapılmaması sonucu arazi tahribi veya toprak
kayıpları söz konusu olursa meydana gelecek zararlardan; proje hazırlanmasına
gerek olmadığına karar verenler, proje hazırlanmış ise projeyi hazırlayan ve
onaylayanlar sorumludur. Sorumlular, kusurlu bulunan fiillerinin niteliğine
göre 26.3.2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun kamu görevlilerine
ait hükümleri uyarınca cezalandırılırlar.
İdari cezalara itiraz ve
para cezalarının tahsili
MADDE 22.- Bu Kanunda yazılı olan idari cezalar o yerin en
büyük mülki amiri tarafından verilir. Verilen idari cezalara dair kararlar
ilgililere 11.2.1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre
tebliğ edilir. Bu cezalara karşı tebliğ tarihinden itibaren en geç yedi gün
içinde yetkili idare mahkemesine itiraz edilebilir. İtiraz, idarece verilen
cezanın yerine getirilmesini durdurmaz. İtiraz üzerine verilen karar kesindir.
İtiraz, zaruret görülmeyen hallerde evrak üzerinde inceleme yapılarak en kısa
sürede sonuçlandırılır. Bu Kanuna göre verilen idari para cezaları 21.7.1953
tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun
hükümlerine göre Maliye Bakanlığınca tahsil olunur.
Gelir ve giderler
MADDE 23.- Bu Kanun hükümlerine göre tahsil edilen her türlü
gelir ve cezalar, genel bütçeye gelir kaydedilir. Kanunun uygulanmasına ilişkin
gerekli ödenek Bakanlık bütçesinde öngörülür.
ALTINCI
BÖLÜM
Tüzük
ve Yönetmelikler, Değiştirilen,
Geçici
ve Son Hükümler
Tüzük ve
yönetmelikler
MADDE 24.- Bu Kanunun uygulanmasına dair tüzükler Bakanlar
Kurulu tarafından, yönetmelikler ise ilgili kurum ve kuruluşların görüşü
alınarak Bakanlık tarafından; Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir
yıl içerisinde yürürlüğe konulur.
MADDE 25.- 3.5.1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanununun 8
inci maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki (c ) bendi eklenmiştir.
"c) Tarım arazileri, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı
Kanununda belirtilen izinler alınmadan tarımsal amaç dışında kullanılmak üzere
planlanamaz."
MADDE 26.- 21.6.1987 tarihli ve 3402 sayılı Kadastro
Kanununun 14 üncü maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Sulu veya kuru arazi ayrımı, Toprak Koruma ve Arazi
Kullanımı Kanunu hükümlerine göre yapılır."
MADDE 27.- 25/2/1998 tarihli ve 4342 sayılı Mera Kanununun
14 üncü maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi ile dördüncü fıkrası aşağıdaki
şekilde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
''d) Köy yerleşim yeri ile uygulama imar plânı veya uygulama
plânlarına ilave imar plânlarının hazırlanması, toprak muhafazası, gen
kaynaklarının korunması, millî park ve muhafaza ormanı kurulması, doğal, tarihî
ve kültürel varlıkların korunması, sel kontrolü, akarsular ve kaynakların
düzenlenmesi, bu kaynaklarda yapılması gereken su ürünleri üretimi faaliyetleri
için ihtiyaç duyulan,''
''Durum ve sınıfı çok iyi veya iyi olan mera, yaylak ve
kışlaklarda birinci fıkranın (a), (f) ve (g) bentleri hariç, tahsis amacı
değişikliği yapılamaz.''
''Bakanlık tarafından uygulanan mera veya arazi
toplulaştırma projeleri kapsamında; arazinin niteliği ve kullanım bütünlüğü
dikkate alınarak işlenen tarım arazilerinden mera kullanımına, mera
kullanımından işlemeli tarıma takas usulü ile dönüşüm yapılabilir. Tarımsal
kullanım veya mera bütünlüğünü sağlamak için, nitelikleri itibarıyla takas
edilecek arazi bulunamaması durumunda bu fıkra hükümlerine göre değerlendirmek,
takas etmek veya satmak üzere kamulaştırma yapılabilir. Kamulaştırılan bu
araziler takas veya doğrudan satış suretiyle değerlendirilir. Yapılan
kamulaştırma, takas ve satımlarla ilgili işlemler ve düzenlenen kağıtlar Katma
Değer Vergisi hariç her türlü vergi, resim, harç ve katkı payından müstesnadır.
Takas, kamulaştırma veya satım yolu ile kullanım şekli belirlenen araziler on
yıl süre ile amacı dışında kullanılamaz, on yılın sonunda Bakanlığın uygun
görüşü alınmak suretiyle amacı dışına çıkarılabilir. Bu fıkranın uygulanmasına
ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça belirlenir.''
GEÇİCİ MADDE 1.- 1.1.2004 tarihinden önce tarım arazileri;
gerekli izinler alınmadan tarım dışı amaçlı kullanıma açılmış ve tarımsal
bütünlüğü bozmuyor ise söz konusu arazinin istenilen amaçla kullanımı için,
altı ay içerisinde Bakanlığa müracaat edilmesi, hazırlanacak toprak koruma
projesine uyulması ve tarım dışı kullanılan tarım arazilerinin her metre karesi
için beş Yeni Türk Lirası ödenmesi şartıyla izin verilir.
Yürürlük
MADDE 28.- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 29.- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.