Vergi Usul Kanununun kapsamına giren vergi, resim ve harçların bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce ödenmiş olması veya 31/8/1981 tarihine kadar ödenmesi halinde, bu alacak asıllarına bağlı vergi cezalarının % 90'ı tahsil edilmez. Ancak, bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce ödenmiş bulunan vergi cezalarının % 10'u aşan miktarı mükelleflere iade edilmez. Tahsil edilmiş bulunan vergi cezasının % 10'un altında kalması halinde ise cezası % 10'a tamamlanır. Bu ceza indiriminden yararlanabilmek için indirimden artakalan cezanın 31/8/1981 tarihine kadar ödenmesi şarttır. Bu şekilde ödenecek olan vergi, resim ve harçlar için gecikme zammı uygulanmaz. Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar vadesi geldiği halde henüz tahsil edilmemiş bulunan vergi, resim ve harçların birinci fıkrada yazılı süre içinde ödenmesi halinde bu kamu alacaklarına ilişkin gecikme zamları aranmaz. Kanunun yürürlük tarihinden önce bir vergi aslına bağlı olmaksızın kesilmiş olup da henüz tahsil edilmemiş bulunan vergi cezalarının tahsilinden vazgeçilir. Bu maddede yazılı şartlara uyulmak suretiyle vergi, resim ve harçların kısmen ödenmesi halinde ödenen kısma isabet eden vergi cezaları (usulsüzlük cezası hariç) ve gecikme zamları aranmaz.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar ihtilaflı hale getirilmiş veya kanunun yürürlüğe girdiği tarihte itiraz süresi henüz geçmemiş olan vergi, resim ve harçların 1 inci maddede yazılı süre içinde ödenmesi halinde (ihtilaftan vazgeçilmesi veya yeni ihtilaf yaratılmaması şartıyla), bu alacak asıllarına bağlı vergi cezaları ile gecikme zamları aranmaz. Vergi, resim ve harçların bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce ödenmiş olması halinde (ihtilaftan vazgeçilmesi ve yeni ihtilaf yaratılmaması şartıyla), bu alacak asıllarına bağlı olan vergi cezaları ve gecikme zamlarının tahsilinden vazgeçilir. Ödenecek vergi, resim ve harç asıllarının tespitinde, kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibariyle tarhiyatın bulunduğu en son safhada belirlenmiş olan miktar esas alınır.
Yukarıdaki maddelerde yazılı şartlara uygun olarak ödeme yapılması ve her türlü ihtilaftan mükelleflerce vazgeçilmesi halinde, idarece de ihtilaf yaratılmaz ve yaratılmış ihtilaflar sürdürülmez.
Bu Kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olarak, Vergi Usul Kanununun 371 nci maddesine göre 31/8/1981 tarihine kadar pişmanlık talebinde bulunularak beyan edilen matrahlar üzerinden tarh ve tahakkuk ettirilen vergi, resim5228
ve harçların (Emlak Vergisi hariç) tamamının aynı süre içinde ödenmesi halinde pişmanlık zammı aranmaz.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 114 ncü maddesi gereğince servet bildiriminde bulunmak mecburiyetinde olan gerçek kişiler, daha önce harhangi bir nedenle 31/12/1979 tarihi itibariyle mevcut olduğu halde verilen servet bildirimlerinde yer almayan veya gerçek değerlerinin altında yer almış bulunan ve ticari servet dışında kalan servet unsurlarından münhasıran aşağıda sayılanlar ile ilgili olarak tevsik etmek şartıyla bir defaya mahsus olmak üzere 31/8/1981 tarihine kadar ek bir servet bildirimi verebilirler. Bu servet bildirimi ile beyan edilebilecek unsurlar şunlardır: 1. Gayrimenkul mallarla, gayrimenkul olarak tescil edilen haklar, 2. Kara, deniz ve hava nakil vasıtaları, 3. İcra veya dava safhasındaki alacaklar, 4. Nama yazılı hisse senetleri ve tahviller, 5. Tasarruf mevduatları, 6. Devlet tahvilleri veya Hazine bonoları (Ek servet bildirimi ile beyan edilecek bu tahvil ve bonoların 31/12/1979 tarihi itibariyle verilmiş servet bildirimlerinde gösterilen tahvil ve bonolarla birlikte bankalarda bir yıl süreyle bloke edilmesi ve bankalardan alınacak blokaja ait bir yazının vergi dairesine ibrazı şarttır. Bankalar, mükelleflerin bu konudaki müracaatlarını yerine getirmeye mecburdurlar.) 7. Yurda getirilmesi mecburi olmayan dövizlerin Maliye Bakanlığınca yetkili kılınan bankalarda en az bir yıl vadeli Türk Lirasına çevrilir. Döviz Tevdiat Hesaplarına yatırıldıkları tarihte geçerli döviz kurlariyle hesaplanacak Türk Lirası karşılıkları, (Bu hesaptan bir yıl süre ile para çekilmiyeceğine dair bankadan alınacak bir yazının vergi dairesine ibrazı şarttır.) Bu şekilde verilecek ek servet bildirimlerinde, 1979 takvim yılı için verilmiş bulunan servet bildirimlerine nazaran meydana gelecek servet artışları, önceki yılların vergilendirilmemiş gelirleri olarak % 20 oranında vergiye tabi tutulur. 31/12/1979 tarihi itibariyle servet bildiriminde bulunmamış olanlar 31/8/1981 tarihine kadar servet bildiriminde bulundukları takdirde, bu servet bildirimlerinde tarh zamanaşımı içinde vermiş oldukları son servet bildirimine nazaran meydana gelecek servet artışlarından geçmiş dönemlerde beyan ettikleri gelirlerle (bu döneme ilişkin giderler de dikkate alınmak suretiyle) izahı mümkün olmayan miktarı kendileri belirlerler ve bu miktar yukarıda sözü edilen % 20 oranında vergiye tabi tutulur. Bu hükümlere göre, servet bildirimi verecek olanların 1979 ve daha önceki yıllarda vermiş oldukları servet bildirimleri üzerinde yapılacak incelemelerde tespit edilecek servet farklarının, yeni servet bildiriminde o döneme ait olarak bildirilen ve bu Kanun gereğince vergilendirilen kısmı aşan miktarı genel hükümler çerçevesinde tarhiyat konusu yapılır.
Gelir Vergisi mükellefleri (Adi, Kollektif ve Adi Komandit Şirketler dahil) ile Kurumlar Vergisi mükellefleri, bir defaya mahsus olmak üzere işletmelerinde mevcut olduğu halde kayıtlarında yer almayan her türlü emtiayı (kuyumcular, sarraflar ve menkul kıymet alım satımıyla uğraşanlar dışında kalanlar emtia olarak kıymetli maden, menkul kıymet ve ziynet eşyasını gösteremezler.) sabit kıymetleri ve demirbaşları bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 60 gün içinde vergi dairelerine bir stok beyannamesiyle bildirmek ve tevsik şartı aranmaksızın maliyet bedelleri ile değerlendirmek suretiyle defterlerine intikal etti-5229
rebilirler. Bu şekilde beyan olunacak stok emtia % 20 oranında vergiye tabi tutulur. (1) Bilanço esasına göre defter tutan mükellefler, bu Kanun hükümleri uyarınca aktiflerine kaydettikleri emtia ile sabit kıymetler için iki ayrı özel karşılık hesabı açarlar. Emtia için açılan karşılık, (ortaklara dağıtılması veya teşebbüsün tasfiyesi halinde ayrıca vergilendirilmemek üzere) sermayenin bir cüz'ü, sabit kıymetler için olanı da birikmiş amortisman addolunur. İşletme hesabı esasına göre defter tutan mükellefler söz konusu emtiayı defterlerine emtia girişi olarak kaydederler. Sabit kıymetlerle demirbaşların ise envantere alınmasıyla yetinilir. İdarenin, bu beyanları fiili inceleme ve değerlendirmeye tabi tutma hakkı mahfuzdur.
1/1/1981 tarihinden önce beyannamesi verilmiş olup değerleme yapılması veya rayiç bedel takdiri gereken dosyalar (takdire sevkedilmiş olup henüz karar verilmemiş olanlar dahil) hakkında 30/6/1981 tarihine kadar ilgili vergi dairelerine başvurarak Veraset ve İntikal vergisine tabi menkul ve gayrimenkul mallar (para, hisse senedi, tahvil, alacak ve borçlar ile borsada rayici olan kıymetli madenler hariç) ile Emlak Alım Vergisi ve Gayrimenkul Kıymet Artışı Vergisine tabi gayrimenkuller için, beyan ettikleri değerin % 30 fazlasını takdir edilen değer veya rayiç bedel olarak kabul ettiklerini bildirerek tarh ve tahakkuk ettirilen vergileri 31/8/1981 tarihine kadar ödeyenler hakkında takdir ve değerleme yapılmaz ve ceza uygulanmaz. (Veraset ve İntikal Vergisi için ödeme süresi; geçmiş taksitler için yukarıda anılan süre, diğer taksitler için 7338 sayılı Kanunda belirlenmiş sürelerdir). Bu hüküm 7338 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinde belirtilen hakları kapsamaz. Söz konusu hakların Takdir Komisyonlarınca takdir edilecek değerleri üzerinden ikmalen tarh edilecek vergiler 7338 sayılı Kanunda belirtilen esaslar dahilinde tahsil olunur. (2) Değerleme yapılması veya rayiç bedel takdiri için Takdir Komisyonlarına sevkedilmiş bulunan dosyaların, bu komisyonlara sevkinden vergi dairelerince devir alındığı tarihe kadar Vergi Usul Kanununun 114 üncü maddesinin ikinci fıkrası hükmü geçerli olur. Takdir Komisyonlarından devir alınan dosyalarla ilgili olarak tarh edilecek vergiler için dosyaların devir alındıkları tarihten itibaren 31/8/1981 tarihine kadar, mükelleflerce yukarıda belirtilen yükümlülüklerin yerine getirilmemesi nedeniyle tekrar takdire sevki gereken dosyalar için ise Takdir Komisyonlarından devir alındıkları tarihten itibaren iki yıllık ek zamanaşımı süresi tanınmıştır. Gayrimenkul Kıymet Artışı Vergisi dolayısıyla beyanname verme mükellefiyetinin yerine getirilmediği durumlarda olay takdire sevkedilmiş olsun veya olmasın herhangi bir tarhiyat yapılmamışsa, mükellefler 1/1/1881 tarihinden önce verdikleri Gayrimenkul Kıymet Artışı Vergisi Teminat Bildiriminde gösterdikleri satış bedelinin % 30 fazlasını devir bedeli göstermek suretiyle, bu Kanunun 4 üncü maddesindeki esaslara göre beyanname verebilirler. Bu beyannameler üzerinden tahakkuk ettirilecek vergilerin tamamının aynı süre içinde ödenmesi halinde yukarıdaki birinci fıkra hükümleri uygulanır. Bu madde uyarınca gayrimenkuller için kabul edilen yeni değerler bu Kanunun yürürlüğünden önceki dönemlere ilişkin Emlak Vergilerinde mükellefler aleyhine herhangi bir işleme dayanak teşkil etmez.
Gelir Vergisi Kanununun 202 sayılı Kanunla değişik 53 ve 55 inci maddeleri hükmüne göre gerçek usulde Gelir Vergisine tabi bulunan ve kazançlarını bilanço veya zirai işletme hesabı esasına göre tespit etmek mecburiyetinde olan çiftçilerden, 1979 takvim yılı kazançlarını gerçek usulde tespit ederek beyan edenler dışında kalanlar ile 1980 yılı kazançlarının götürü gider usulünde vergilendirilmesini isteyen mükelleflerin 1979 ve 1980 yıllarındaki zirai kazançları götürü gider usulüne göre vergilendirilir.
Bu Kanun hükümlerinden faydalanan mükelleflerden tahsil edilmiş bulunan tecil faizleri ve gecikme zamları iade edilmez.
Bu Kanunun uygulanmasında cebren tahsilat rızaen ödeme hükmündedir. Bu Kanunda geçen ihtilaf tabiri, Vergi Usul Kanununun 5 inci kitabında yer alan vergi ihtilaflarını ifade eder.
Bu Kanun hükümleri 31/12/1980 tarihinden sonra verilmesi gereken beyannameler üzerinden tarh edilecek vergiler hakkında uygulanmaz. (7 nci maddenin 3 üncü fıkrası hükmü ile 8 inci madde hükmü hariç).
Bu Kanunun 5 ve 6 ncı maddeleri gereğince tahakkuk ettirilecek verginin % 40'ı 1981, % 60'ı 1982 takvim yılları içinde ve Maliye Bakanlığınca tespit edilecek tarihlerde ikişer eşit taksitte ödenir. Ödenen bu vergi hiç bir surette Gelir ve Kurumlar Vergisinden mahsup edilemez.
(27/10/1981 - 2546/1 md. ile gelen Ek md. hükmü olup teselsül için numaralandırılmıştır.) 6 ncı maddeden yararlanarak stok beyanında bulunan mükellefler hakkında 22/3/1981 tarihine kadar kanuni takibe alınmış işlemler hariç olmak üzere beyan ettikleri emtia, sabit kıymet ve demirbaşlar dolayısıyla 1918 sayılı Kaçakçılığın Men ve Takibine Dair Kanun ve 1567 sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun ve bu kanunların ek ve tadilleri hükümlerine göre cezai takibat yapılmaz ve yapılmakta olan takibatlar kaldırılır.
7 nci madde kapsamına giren işlemler dolayısıyla Takdir Komisyonlarınca bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce takdir edilen değer veya rayiç bedellere dayanılarak yapılmış bulunan tarhiyatlar (kesinleşmiş olanlar hariç, uzlaşma ve itiraz komisyonlarında bulunan henüz esas hakkında karar verilmemiş ihtilaf ve dosyalar dahil) mükelleflerin beyan ettikleri değerin % 30 fazlası esas alınmak suretiyle hesaplanan vergilere göre düzeltilir. Takdir Komisyonlarınca verilmiş bulunan kararlar üzerine herhangi bir tarhiyatın yapılmamış olması halinde ise, bu kararlar dikkate alınmaksızın, mükelleflerin beyan ettikleri değer % 30 fazlası esas alınmak suretiyle yapılacak tarhiyatla yetinilir. Ancak, bu fıkra hükmünden yararlanılabilmesi için anılan maddede öngörülen bildirim sonucu yapılacak tarhiyat ve düzeltmelere göre hesaplanan verginin ödenmesi ve diğer mükellefiyetlerin yerine getirilmesi şarttır. Bu şartlara uyulmak suretiyle ödenecek olan vergilere ceza uygulanmaz ve kesilmiş bulunan vergi cezaları terkin edilir.
7 nci maddenin uygulanmasına münhasır olmak üzere, Gayrimenkul Kıymet Artışı Vergisi mükelleflerinin Mali Denge Vergisi matrahı, "Gayrimenkul Kıymet Artışı Vergisi % 3 teminata ait bildirim" ile beyan ettikleri değerin % 30 fazlasıdır.
1/1/1981 tarihinden önce veraset tarikiyle veya sair surette vukubulan ivazsız intikaller nedeniyle beyanname verme süresini (1 nci ek süre dahil) geçmemek üzere 22/3/1981 tarihine kadar beyannamelerini vermiş olan Veraset ve İntikal Vergisi mükellefleri 7 nci maddede öngörülen diğer şartları yerine getirdikleri takdirde anılan madde hükümlerinden yararlanırlar.
7 nci maddenin 1 nci fıkrasında belirlenen bildirimde bulunma süresi 30/4/1982, ödeme süresi 30/6/1982 tarihine kadar uzatılmış, 2 nci fıkrasında zikredilen 31/8/1981 tarihi de 30/6/1982 olarak değiştirilmiştir. Aynı maddenin 3 ncü fıkrası hükmüne göre beyanname verecek olan mükellefler için 4 ncü maddede belirlenen süre 30/6/1982 tarihine kadar uzatılmıştır.
Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Bu Kanunu Bakanlar Kurulu yürütür.5233
2431 SAYILI KANUNDA EK VE DEĞİŞİKLİK YAPAN MEVZUATIN YÜRÜRLÜKTEN KALDlRDIĞI KANUN VE HÜKÜMLERİ GÖSTERİR LİSTE Yürürlükten Kaldıran Mevzuatın Yürürlükten Kaldırılan Kanun veya Kanun Hükümleri Tarihi Sayısı Maddesi 2431 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin son fıkrası 1/5/1981 2454 165234
2431 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHİNİ GÖSTERİR LİSTE Kanun Yürürlüğe No. Farklı tarihte yürürlüğe giren maddeler giriş tarihi 2546 22/3/1981 tarihinden geçerli olmak üzere 28/10/1981 2571 Ek 3 üncü madde 22/3/1981 tarihinden geçerli olmak üzere 23/3/1981 tarihinden geçerli olmak üzere 5/1/1982 Diğer maddeleri 5/1/1982
ile ilişkili yeni içerik eklendiğinde e-mail gönderilsini istiyorsanız, üye olmanız gerekmetedir.
![]() Komisyon Raporu (Tasarı/teklif metni, Gerekçeler) (Kaynak: TBMM Resmi Web Sitesi ( Kanunlar Dergisi)) |
|
![]() Komisyon Raporu (Tasarı/teklif metni, Gerekçeler) (Kaynak: TBMM Resmi Web Sitesi ( Kanunlar Dergisi)) |
|
![]() Meclis Kabul Metni (Kaynak: TBMM Resmi Web Sitesi ( Kanunlar Dergisi)) |
Söz Konusu Mevzuatı Yürürlükten Kaldıran Mevzuat (İlga Eden) (1) |
Kanun (1) |
|
Söz Konusu Mevzuatta Metinsel Değişiklik Öngören Mevzuat veya Tasarı Metni (2) |
Kanun (1) |
|
Kanun Hükmünde Kararname (1) |
|
Söz Konusu Mevzuatla ilgili Yargı Kararları (16) |
DANIŞTAY (16) |
|
" *** Kırmızı renk, söz konusu kanunun yürürlükte olmadığını; sarı renk, söz konusu kanunun tasarı aşamasında olduğunu ve mavi renk ise söz konusu kanunun yürürlükte olduğunu nitelemektedir."
|