Kanunu Medeninin mer’i olmağa başladığı tarihten evvelki hadiselerin hukuki hükümleri, mezkur hadiseler hangi kanun mer’i iken olmuş ise yine o kanuna tabi kalır. Binaenaleyh 4 teşrinievvel 1926 tarihinden evvel vuku bulmuş olan muamelelerin hukukan lazımülifa olup olmamaları ve neticeleri mezkur tarihten sonra dahi, vukuları zamanında meri olan kanunlara tevfikan tayin olunur. Bilakis 4 teşrinievvel 1926 tarihinden sonra vuku bulmuş olan hadiseler, kanunda muayyen olan müstesnaları mahfuz kalmak şartiyle Kanunu Medeninin hükmüne tabidir.
Kanunu Medeninin intizamı amme ve adabı umumiyeyi temin zımnında vazedilmiş olan kaideleri, mer’i olmağa başladıkları zamandan itibaren, haklarında istisnai bir hüküm olmayan bütün hadiselere kabili tatbiktir. Binaenaleyh yeni kanuna göre intizamı amme ve adabı umumiyeye mugayyir olan kaideler, yeni kanun meri olmağa başlar başlamaz hiç bir veçhile tatbik edilemez.
Kanunun, iki tarafın arzu ve iradelerini nazarı itibare almaksızın, tanzim ettiği muamele ve münasebetler yeni kanunun neşrinden evvel vukubulmuş olsa bile meriyetinden itibaren yeni kanuna tabi olurlar.
Eski kanun mer’i iken vukubulmuş olupta yeni kanunun meriyetinden evvel kendilerinden bir hakkı müktesep vücude gelmemiş olan hadise, yeni kanunun meriyeti tarihinden itibaren ona tabi olur.
Medeni hakların istimali her halde Kanunu Medenideki hükümlere tabidir. Şu kadar ki yeni kanun mer’i olmağa başladığı zaman eski kanuna göre medeni haklarını istimal salahiyetini haiz olupta yeni kanuna göre mezkur salahiyete sahip olmamaları lazım gelenlerin, bu salahiyetlerine asla halel gelmez.
Gaiplik kararı, mer’i olmağa başladığı tarihten itibaren yeni kanuna tabidir. Eski kanun meri iken verilmiş olan gaiplik veya ölüm kararları, yeni kanuna tevfikan verilen kararların ifade ettikleri hükümleri ifade ederler. Şu kadar ki kanunun neşrinden evvel eski kanuna tevfikan, nikahın feshi ve mirasın intikali kabilinden hasıl olmuş hükümler baki kalır. Gaiplik kararını istihsal için açılmış olup da yeni kanunun mer’i olmağa başladığı zamanda ceryan etmekte bulunan bir dava, arada geçen müddetin mahsubu icra edilmek şartiyle, yeni kanunun tayin ettiği şekillere tevfikan ve mebdeinden itibaren yeniden rüyete başlanır. Maamafih bütün alakadarlar tarafından talep vaki olursa, eski kanunun usul ve müddetlerine tevfikan davanın rüyetine devam dahi caizdir.
Eski kanuna tevfikan hükmi şahsiyeti iktisap etmiş olan şirketler, cemiyetler yeni kanuna nazaran şahsiyet iktisap edememek lazım gelse dahi evvelce iktisap ettikleri şahsiyeti muhafaza ederler. Yeni kanuna nazaran şahsiyeti iktisap etmeleri kendilerini usulen tescil ettirmelerine mütevakkıf olan hükmi şahıslardan elyevm eski kanuna tevfikan teşekkül etmiş bulunanlar mezkur eski kanunda kendileri için bu tescil mükellefiyeti mevcut olmasa bile yeni kanunun meriyeti tarihinden itibaren beş sene zarfında tescillerini icra ettirmekle mükellef olup bu müddet zarfında kendilerini tescil ettirmeyen bu kabil şirketler, hükmi şahsiyetlerini gaip ederler. Hükmi şahısların ehliyetlerinin derecesi her halde, yeni kanunun meriyeti tarihinden itibaren bu kanuna tabidir.
Kanunu Medeninin meriyete vaz’ından mukaddem vücude getirilen evkaf hakkında ayrıca bir tatbikat kanunu neşrolunur. Kanunu Medeninin meriyete vaz’ından sonra vücude getirilecek tesisler, Kanunu Medeni ahkamına tabidir.
Gerek evlenmenin akdi ve zevali ve gerek karı ve kocanın şahıslarına dair olan neticeleri yeni kanunun meriyeti tarihinden itibaren, onun ahkamına tabidir. Yeni kanunun meriyetinden evvel eski kanuna tevfikan aktedilmiş olan evlenmeler yeni kanun nazarında dahi sahih olduğu gibi yeni kanunun meriyetinden evvel eski kanuna tevfikan sahih olarak zeval bulmuş evlenmelerde yeni kanun nazarında zaildir. Eski kanuna göre sahih olmayan nikahların yeni kanun meri olmağa başladıktan sonra fesihleri ancak yeni kanuna tevfikan kabildir. Arada geçen müddet kanunen muayyen zamanların müruru noktasından hesaba dahildir.
Kanunu Medeninin meriyeti tarihinde mevcut evlenmelerin karı koca arasındaki mali neticeleri, yeni kanunun meriyeti tarihinden sonra dahi karı koca mallarının idaresine müteallik hükümler meyanına ithal edilen aile ve miras hükümlerine tabidir. Karı koca mallarını idare hususunda tabi olduğu fevkalade usuller ile mahfuz mallar ve nikah mukavelesi hakkındaki hükümler müstesnadır. Karı koca, yeni kanunun meriyeti başlamazdan evvel eski kanuna tevfikan tabi oldukları mali usulü idame edeceklerini tahriren ve müştereken karı koca malları siciline tescil ettirmezlerse, mallarının idaresince üçüncü şahıslara karşı yeni kanun hükmüne tabi olurlar. Karı koca tahriri ve müşterek bir beyanname ile mallarını idare hususunda yeni kanuna tabi olacaklarını mercii mahsusuna bildirmek selahiyetini dahi haizdir.
Yeni kanunun meriyeti tarihinde evvelki evlenmelerde, karı koca mallarının idaresine dair yapılmış olan mukaveleler işbu meriyet tarihinden sonra dahi muteberdir. Şu kadar ki bu kabil mukaveleler yeni kanunun meriyeti tarihinden evvel tescil ettirilmek üzere ait olduğu mercie tebliğ edilmiş olmadıkça üçüncü şahıslara karşı mevcudiyetleri iddia olunamaz. Eski kanuna tevfikan resmi bir sicile kaydettirilmiş olan bu kabil mukaveleler resen karı koca malları siciline naklolunur.
Karı koca mallarının idaresinde vukua gelen tadiller hakkında, üçüncü şahısların hukukunu siyanet için tatbik edilen hükümler, yeni kanunun meriyeti neticesi olarak vukua gelen tadiller hakkında dahi caridir.
Ana ve baba ve çocuklarının hukuku, meriyeti anından itibaren yeni kanuna tabidir. Velayet hakkının eski kanuna tevfikan gaip edilmiş olması ana ve babadan birinin talebi üzerine yeni kanunun hükmü dairesinde aksine bir karar sadır olmadıkça, yeni kanunun meriyetinden sonra dahi devam eder. Yeni kanunun meriyeti başladığı zamanda vesayet altında bulunupta bu kanuna göre velayet altında bulunmaları lazım gelen çocuklar baba ve analarının velayeti altına geçer. Şu kadar ki sulh mahkemesi ana ve babaya nakil muamelesini icra etmedikce vesayet hakkı baki kalır.
Nesebi sahih olmayan çocuklar, meriyetinden itibaren yeni kanuna tabidir. Yeni kanunun meriyetinden evvel doğmuş olan nikahsız bir çocuğun anası ve bizzat çocuk babaya karşı ancak sahih olmayan nesep hakkındaki hükümlere müstenit ve eski kanun mucibince kendilerine tanınmış olan davaları ikame edebilirler. Kanunu Medeninin meriyetinden sonra evlenme haricinde doğan bir çocuğun babası tarafından tanınması çocuk mezkur kanunun meriyetinden evvel doğmuş dahi olsa, yine bu kanun dairesinde vaki olur.
Vesayet, meriyetinden itibaren yeni kanun ahkamına tabidir. Yeni kanun meri olmaya başlamazdan evvel vücut bulmuş olan vesayet baki kalır. Şu kadar ki sulh mahkemesi tarafından yeni hukümlere tevfikan tadil edilir. Eski kanuna tevfikan vücut bulmuş olup ta yeni kanuna nazaran kabulleri gayri kabil olan vesayetlere hemen salahiyettar merciin hükmü ile nihayet verilir ve nihayet verilinceye kadar, vesayet devam eder.
Yeni kanunun meriyetinden evvel ölmüş olan bir kimsenin mirası, meriyetinden sonra dahi eski kanuna tabi olur. Bu kaide gerek mirasçılara gerek mirasın intikaline şamildir.
Yeni kanunun meriyetinden evvel o zamanki kanuna göre bu kabil tasarrufları yapmağa ehil olan bir kimsenin yaptığı ölüme bağlı bir tasarruf veya böyle bir tasarrufun o kimse tarafından vaki feshi, yeni kanunun meriyeti tarihinden sonra mezkur kimsenin ölümü işbu yeni kanunun meriyeti zamanında vuku bulması ve yeni kanuna nazaran o kimsenin ehliyeti haiz olmaması sebep gösterilerek talil edilemez. Tanzim edildiği zaman vasiyetcinin vefatı zamanında cari kanuna uygun bulunan bir vasiyetname, şekil noksanı sebebiyle feshedilemez. Ölüme bağlı bir tasarrufta tenzil davası veya tasarrufun tarzı hakkındaki kanunsuzluk davası, mezkur tasarrufda bulunan kimse eğer yeni kanunun meriyeti zamanında ölmüş ise, yeni kanuna tabi olur.
Kanunu Medeninin meriyeti zamanında mevcut olan ayni haklar, gayrimenkul sicillerine mütaallik hükümler mer’i olmak şartiyle mahfuzdur. Maamafih işbu kanunda bir istisnai hüküm mevcut olmadıkça hakkı mülkiyetin ve diğer ayni hakların şumulü, meriyeti başlar başlamaz yeni kanuna tabidir. Yeni kanuna nazaran tesisleri kabil olmayan filhal mevcut ayni haklar, eski kanuna tabi kalırlar.
Kanunu Medeninin meriyetinden evvel ayni bir hak tesisine dair vücut bulmuş olan bir borç, şeklen eski veya yeni kanunlardan birinde mer’i şekillere uygun ise sahihdir. Eski kanuna tevfikan doğmuş ayni hakların tescilinde ibrazı lazım gelen ispat vesikaları, gayrimenkul sicilleri nizamnamesinde tayin olunacaktır. Ayni bir hakkın şumulü yeni kanunun meriyetinden evvel vuku bulan bir hukuki muamele ile tayin edilmiş bulunursa bu şumul yeni kanun ile gayrikabili telif bulunmadıkça mezkur kanunun meriyeti sebebiyle hiç bir tebeddüle uğramaz.
İktisabı müruru zamanı, meriyetinden itibaren yeni kanuna tabidir. Eski kanunun meriyeti zamanında yeni kanunda dahi muteber bir müruru zaman başlamış bulunursa bu takdirde yeni kanunun meriyetine kadar geçen zaman bu kanunun kabul ettiği müruru zaman müddetine mütenasiben mahsup edilir.
Gayrın arazisine dikilmiş bulunan ağaçların üzerindeki mülkiyet hakları, kanunu Medeninin meri olduğu tarihte cari kanunların hükümleri dairesinde mahfuzdur.
Kanunu Medeninin meriyetinden evvel müesses gayri menkule müteallik irtifak hakları, gayrimenkul sicillerinin teşkilinden sonra tescil ettirilmemiş olsalar dahi, baki kalırlarsa da mezkur hakların hüsnüniyet sahibi üçüncü şahıslara karşı dermeyan edilebilmeleri tescilleri tarihinden itibaren mümkündür.
Kanunu Medeninin meriyetindan evvel vücut bulmuş olan teminat senetleri yeni hükümlere tevfikan tadil edilmeğe muhtaç olmaksızın muteberdirler.
Kanunu Medeninin meriyetinden sonra vuku bulacak gayrimenkul terhinleri ancak mezkur kanuna göre muteber şekiller dairesinde yapılabilir. Eski kanunda meri olan şekiller gayrimenkul sicillerinin tatbikine kadar muteberdir.
Bir teminat senedini tediyesi veya tadili, gayrimenkulün tahlisi ve mümasili diğer muameleler meriyetinden itibaren yeni kanuna tabidirler. Bu hususta tatbiki lazımgelen şekiller gayrimenkul sicillerinin tesisine kadar eski kanunlara tabidir.
Gayrimenkul terhinlerinde gayrimenkule müterettip teminat mükellefiyetinin şümulü yeni kanuna göre tayin olunur. Bununla beraber, teminat olarak gösterilen gayrimenkul ile birlikte menkul bazı şeyler dahi bir hususi mukavele ile sahih olarak teminata tahsis edilmiş ise Kanunu Madeniye göre mezkur şeylerin bu suretle rehnedilmesi caiz olmazsa bile bu tashih tadil edilmez.
Kanunu Medeninin mer’i olmaya başladığı tarihte mevcut gayrimenkul rehinlerinde alacaklı ile borçlunun hukuk ve mükellefiyetleri, akitten neş’et etmiş bulundukça eski kanuna tabi olur. Bilakis rehinin doğrudan doğruya kanundan doğan ve mukavele ile tadili kabil olmıyan hükümleri yeni kanuna tevfikan tanzim olunur. Mütaaddit gayrimenkul rehin edilmiş olduğu takdirde işbu gayrimenkullerin cümlesi eski kanuna tevfikan merhun kalır.
Rehin mukavelesinin devamı esnasında alacaklının haiz olduğu salahiyetler ve bilhassa ittihaz edebileceği muhafaza tedbirleri bilumum gayrimenkul rehinlerinde yeni kanuna tabidir. Borçlunun salahiyetleri hakkında dahi hüküm böyledir.
Gayrimenkul bir malın rehni ile temin edilmiş alacakların ihbar usuliyle itfası ve teminat senetlerinin devrü ferağı bu kanunun meriyeti tarihinden evvel konulmuş bütün gayrimenkul rehinlerinde eski kanuna tevfikan cereyan eder. Ancak yeni kanunun tatbiki her halde muktazi hükümlerine, riayet lazımdır.
Gayrimenkul malların teşkil edilecek gayrimenkul sicillerine kayıtları muamelesinin icrasına kadar, gayrimenkul rehinlerinde, alacaklıların derecesi eski kanuna tevfikan tayin olunur. Gayrimenkul sicillerinin teşkilinden sonra bu derece Kanunu Medeninin ahkamına göre tayin olunur.
Kanunu Medeninin gayrimenkul rehinlerinde kabul ettiği sabit derece usulü ve muahhar dayinlerin serbest derecelerden istifadesi hakkındaki hükümleri gayrimenkul sicillerinin tatbikınden itibaren ve tatbik vakı olmasa bile mezkur kanunun meriyeti tarihinden beş sene geçtikten sonra cari olacaktır. Dayinlere akden temin edilmiş olan hususi haklar, mahfuzdur.
Bir gayrimenkulü terhin ile temin edilen alacağın o gayrimenkulün resmen mukadder kıymetinden muayyen bir miktardan fazla olamaması hakkında Kanunu Medeninin vazettiği tahdit kaideleri, ancak atide tesis edilecek rehinler hakkında caridir. Eski kanuna tevfikan tesis olunmuş teminat dereceleri kanunun bu husustaki takyidi kaidelerine bakılmaksızın sicilden tayyedilinceye kadar mahfuz olup her derecede mukayyet rehinlerin tecdidi dahi caizdir.
Kanunu Medeninin meriyetinden itibaren ihdas edilecek menkul mal rehinlerinin sıhhatı bu kanunda muayyen şekillere muvafık bulunmalarına mütevakkıftır. Meriyet tarihinden evvel mevcut ve başka şekillerde müesses menkul mal rehinleri altı ay müddetin müruriyle rehninden çıkar. Bu müddet muaccel alacaklar için Kanunu Medeninin meriyeti tarihinden diğer alacakların dahi muacceliyet kesbettikleri veya borç için tediye ihtarının mümkün olduğu tarihten itibaren başlar.
Menkul mal rehinlerinin hükümleri ve mürtehin olan alacaklının ve rahinin ve borçlunun hak ve mükellefiyetleri Kanunu Medeninin meriyetinden itibaren rehin işbu kanunun meriyeti tarihinden evvel vücut bulmuş olsa bile yeni kanuna tabidir. Kanunu Medeninin meriyetinden evvel, borcun ödenmemesi takdirinde mürtehinin rehin edilen malı temellük etmesine dair kabul edilmiş olan herhangi bir şart yeni kanunun meriyetinden itibaren lağvdır.
Kanunu Medeninin kabul ettiği hapis hakkı yeni kanunun meriyetinden evvel alacaklının elinde bulunan eşya hakkında dahi caridir. Eski kanunun meriyeti zamanında başlamış bir hapis hakkının hukuki neticeleri, Kanunu Medeninin hükümlerine tabidir.
Kanunu Medeninin meriyetinden evvel tahakkuk eden zilyedlik, meriyet tarihinden itibaren ona tabi olur.
Gayrimenkul mallara ait sicil teşkilatı tatbika başlandıktan sonra işbu tatbiktan evvel müesses ayni haklar, mezkur sicillere kaydedilecektir. Herkesin ayni haklarını tescil ettirmesi için Hükümet ilan tarikiyle halkı davet ve haberdar edecektir. Eski kanuna tevfikan tescil edilmiş olan aynı haklar, Kanunu Medeni ile gayri kabili telif olmadıkça yeni gayrimenkul mallara ait sicillere re’sen kaydolunacaktır.
Tescil edilmemiş olan ayni haklarına mahfuz ve muteber kalmakla, beraber, gayrimenkul sicillerinin kayıtlarına hüsnüniyetle itimat etmiş olan üçüncü şahıslara karşı, mevcudiyetleri iddia edilemez.
Kanunu Medeninin gayrimenkul sicillerine dair olan kaidelerine göre tesisleri artık kabil olmıyan ayni haklar (bir evin bir katının mülkiyeti, gayrın arazisi üzerindeki ağaçların mülkiyeti..ilh) tescil edilmeyip sadece ve lüzumu derecesinde işaret olunmakla iktifa olunur. Mezkur haklar, herhangi bir sebeple muntafi olduktan sonra artık yeniden tesis edilemez.
Kanunu Medenin ayni haklara mütaallik hükümleri gayrimenkul sicillerinin teşkilinden evvel dahi umumiyet itibariyle meridir.
Kanunu Medeni beş senelik veya daha ziyade müddetli bir müruru zaman kabul ettiği takdirde yeni kanunun meriyetinden evvel mezkur müruru zamanlar için geçen müddetler hesaba dahil olur. Şu kadar ki bu kabil müruru zamanlar, Kanunu Medeninin meriyetinden itibaren laakal iki sene geçmiş olmadıkça, İkmal edilmiş olmaz. Kanunu Medeninin beş seneden dun olarak kabul ettiği müruru zamanların veya sukutu hak müddetlerinin cereyanı ancak mezkur kanunun meriyetinden itibaren başlar. Bir de, müruru zamanın bilcümle hükümleri Kanunu Medeninin meriyetinden itibaren mezkur kanuna tabidir.
Gayrimenkul ayni bir hak tesisi için eski kanuna muvafık surette aktedilmiş olan bir mukavele, şeklen Kanunu Medeninin hükümlerine uymasa dahi muteberdir.
Kanunu Medeniye, Borçlar Kanununa ve bu Tatbikat Kanununa muhalif olan hükümler ile mecelle mülgadır.
Usulü Muhakemei Hukukiye, İcra ve Sulh Hakimleri Kanuniyle sair kanunların yukarıdaki maddelere muhalif hükümleri mülgadır.
İşbu kanun 4 teşrinievvel 1926 tarihinden itibaren mer’idir.
İşbu kanunun hükmünü icraya Adliye Vekili memurdur.
ile ilişkili yeni içerik eklendiğinde e-mail gönderilsini istiyorsanız, üye olmanız gerekmetedir.
![]() Meclis Kabul Metni (Kaynak: TBMM Resmi Web Sitesi ( Kanunlar Dergisi)) |
Söz Konusu Mevzuat veya Tasarı Metninin Metinsel Değişiklik Öngördüğü Mevzuat (1) |
Kanun (1) |
|
Söz Konusu Mevzuatla ilgili Yargı Kararları (49) |
YARGITAY (42) |
|
ANAYASA MAHKEMESİ (1) |
|
DANIŞTAY (6) |
|
Söz Konusu Mevzuatı Yürürlükten Kaldıran Mevzuat (İlga Eden) (1) |
Kanun (1) |
|
Söz Konusu Mevzuatın Tamamı ya da Bir Bölümünün Mülga Olmasıyla, Söz Konusu Mevzuatın Tamamı ya da İlgili Mülga Bölümünün Düzenlediği Alanı Düzenlemeye Başlayan Yeni Mevzuat (1) |
Kanun (1) |
|
Söz Konusu Mevzuatta Metinsel Değişiklik Öngören Mevzuat veya Tasarı Metni (2) |
Kanun (2) |
|
" *** Kırmızı renk, söz konusu kanunun yürürlükte olmadığını; sarı renk, söz konusu kanunun tasarı aşamasında olduğunu ve mavi renk ise söz konusu kanunun yürürlükte olduğunu nitelemektedir."
|