MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Mahkemece, davacı kadın tarafından erkeğe yüklenen vakıaların duyumdan ibaret olup kanıtlanmadığı, aksi kabul edilse bile davacının başka bir erkekle Ocak ayından bu yana birlikte yaşadığı ve evlilik birliğinin gerektirdiği sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği ve ağır kusurlu olduğu, kendi kusuruna dayanarak hak iddia edemeyeceği ilkesi dikkate alınarak davasının reddine karar verilmiştir. Davacı kadının davalının kendisine sürekli kavga çıkarıp, hakaret ve küfür ettiği, psikolojik şiddete maruz bıraktığı, sürekli fiziksel şiddet uyguladığı, sabit bir iş ve gelirinin olmadığı ve işlediği bir suçtan dolayı uzun süreli hapis cezası aldığı ve evlilik birliğinin bu sebeple sarsıldığı gerekçesiyle Türk Medeni Kanununun 166. maddesi uyarınca boşanmaya karar verilmesini talep ve dava etmiş, davalı ise iddiaların doğru olmadığını beyanla kendisinin de boşanmak istediğini cevaben bildirmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden davacı kadın tarafından erkeğe yüklenen sürekli kavga çıkarma, hakaret ve küfür etme, psikolojik şiddete maruz bırakma ve sürekli fiziksel şiddet vakıaları duyuma dayalı olup kanıtlanamamış ise de; davalının kasten öldürme suçundan dolayı uzun süreli hürriyeti bağlayıcı cezaya mahkum olduğu, bunun sonucu olarak evlilik birliğine ilişkin görevlerini yerine getiremeyeceği anlaşılmaktadır. Mahkemece, kadına yüklenen sadakatsizlik vakıası ise dava tarihinden sonra gerçekleşmiş olup, kusur belirlemesine esas alınamaz. Bu durumda davacı kadın dava açmakta haklı olup, evlilik birliği temelinden sarsılmıştır. Davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 22.02.2017 (Çrş.)
ile ilişkili yeni içerik eklendiğinde e-mail gönderilsini istiyorsanız, üye olmanız gerekmetedir.