TÜRKİYE CUMHURİYETİ İLE LÜBNAN CUMHURİYETİ
ARASINDA GELİR ÜZERİNDEN ALINAN VERGİLERDE ÇİFTE VERGİLENDİRMEYİ
ÖNLEME VE VERGİ KAÇAKÇILIĞINA ENGEL OLMA
ANLAŞMASININ ONAYLANMASININ UYGUN
BULUNDUĞUNA DAİR KANUN
Kanun No.
5343 |
|
Kabul Tarihi : 29.4.2005 |
MADDE 1.- 12 Mayıs 2004 tarihinde Ankara’da imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti ile
Lübnan Cumhuriyeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte
Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşması”nın onaylanması
uygun bulunmuştur.
MADDE
2.- Bu Kanun yayımı
tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE
3.- Bu Kanun
hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
TÜRKİYE
CUMHURİYETİ
İLE
LÜBNAN
CUMHURİYETİ
ARASINDA
GELİR ÜZERİNDEN ALINAN
VERGİLERDE
ÇİFTE VERGİLENDİRMEYİ ÖNLEME
VE VERGİ
KAÇAKÇILIĞINA ENGEL OLMA ANLAŞMASI
TÜRKİYE CUMHURİYETİ
VE
LÜBNAN CUMHURİYETİ
Gelir üzerinden alınan vergilerde çifte vergilendirmeyi önleyen ve vergi
kaçakçılığına engel olan bir Anlaşma yapmak isteğiyle
AŞAĞIDAKİ ANLAŞMAYA VARMIŞLARDIR:
MADDE 1
KAPSANAN KİŞİLER
Bu Anlaşma, Âkit Devletlerden
birinin veya her ikisinin mukimi olan kişilere uygulanacaktır.
MADDE 2
KAPSANAN VERGİLER
1. Bu Anlaşma, ne şekilde
alındığına bakılmaksızın, bir Âkit Devlet ya da onun politik alt bölümleri ya
da mahalli idareleri adına gelir üzerinden alınan vergilere uygulanacaktır.
2. Menkul veya gayrimenkul
varlıkların elden çıkarılmasından doğan kazançlara uygulanan vergiler ile
sermaye değer artış kazançlarına uygulanan vergiler dahil olmak üzere, toplam
gelir veya gelir unsurları üzerinden alınan tüm vergiler, gelir üzerinden
alınan vergiler olarak kabul edilecektir.
3. Anlaşmanın uygulanacağı şu
anda geçerli olan vergiler özellikle:
a) Türkiye' de:
i) gelir vergisi;
ii) kurumlar vergisi;
iii) gelir vergisi ve
kurumlar vergisi üzerinden alınan fon payı;
(Bundan böyle "Türk
vergisi" olarak bahsedilecektir)
b) Lübnan' da:
i) sınai ,ticari ve ticari
olmayan mesleki kazançlar üzerinden alınan vergi;
ii) maaşlar, ücretler ve
emekli maaşları üzerinden alınan vergi;
iii) menkul varlıklardan elde
edilen gelirler üzerinden alınan vergi;
iv) inşa edilen emlak
üzerinden alınan vergi;
(Bundan böyle "Lübnan
vergisi" olarak bahsedilecektir).
4. Anlaşma aynı zamanda,
Anlaşmanın imza tarihinden sonra 3 üncü fıkrada belirtilen mevcut vergilere
ilave olarak veya onların yerine alınan ve mevcut vergilerle aynı nitelikte
olan veya onlara önemli ölçüde benzeyen vergilere de uygulanacaktır. Âkit
Devletlerin yetkili makamları, kendi vergi mevzuatlarında yapılan önemli
değişiklikleri birbirlerine bildireceklerdir.
MADDE 3
GENEL TANIMLAR
1. Bu Anlaşmanın amaçları
bakımından, metin aksini öngörmedikçe:
a) i) "Türkiye"
terimi, uluslararası hukuka uygun olarak, karasuları da dahil olmak üzere
Türkiye'nin kara ülkesini, keza deniz yatağı üzerindeki sularda, deniz
yatağında ve deniz yatağı altındaki canlı ve cansız doğal kaynakların
araştırılması, işletilmesi, muhafazası ve yönetimi amacıyla egemenlik haklarını
icra ettiği münhasır ekonomik bölgesini ifade eder;
ii) "Lübnan"
terimi, uluslararası hukuka uygun olarak, karasuları da dahil olmak üzere
Lübnan'ın kara ülkesini, keza deniz yatağı üzerindeki sularda, deniz yatağında
ve deniz yatağı altındaki canlı ve cansız doğal kaynakların araştırılması,
işletilmesi, muhafazası ve yönetimi amacıyla egemenlik haklarını icra ettiği
münhasır ekonomik bölgesini ifade eder;
b) "Bir Âkit
Devlet" ve "diğer Âkit Devlet" terimleri, metnin gereğine göre
Türkiye veya Lübnan anlamına gelir;
c) "Vergi" terimi
bu Anlaşmanın 2 nci maddesinde kapsanan vergiler anlamına gelir;
d) "Kişi" terimi,
bir gerçek kişi, bir şirket ve kişilerin oluşturduğu diğer herhangi bir
kuruluşu kapsamına alır;
e) "Şirket" terimi,
herhangi bir kurum veya vergileme yönünden kurum olarak muamele gören herhangi
bir diğer kuruluş anlamına gelir;
f) "Kayıtlı merkez"
terimi, Türk Ticaret Kanunu'na göre veya Lübnan Ticaret Kanunu'na göre kaydı
yapılan kayıtlı merkez anlamına gelir;
g) "Bir Âkit Devletin
teşebbüsü" ve "diğer Âkit Devletin teşebbüsü" terimleri
sırasıyla, bir Âkit Devletin mukimi tarafından işletilen bir teşebbüs ve diğer
Âkit Devletin mukimi tarafından işletilen bir teşebbüs anlamına gelir;
h) "Vatandaş"
terimi;
i) bir Âkit Devletin
vatandaşlığına sahip herhangi bir gerçek kişiyi;
ii) bir Âkit Devlette
yürürlükte olan mevzuata göre statü kazanan ortaklık veya dernek dahil herhangi
bir tüzel kişiliği
ifade eder;
i) "Yetkili makam"
terimi:
i) Türkiye yönünden, Maliye
Bakanını veya onun yetkili temsilcisini;
ii) Lübnan yönünden, Maliye
Bakanını veya onun yetkili temsilcisini ifade eder.
j) "Uluslararası
trafik" terimi, yalnızca Türkiye veya Lübnan'daki sınırlar içerisinde
gerçekleştirilen gemi, vapur, uçak veya kara nakil vasıtası işletmeciliği hariç
olmak üzere, bir Türk veya Lübnan teşebbüsü tarafından gemi,vapur uçak veya
kara nakil vasıtası işletilerek yapılan taşımacılığı ifade eder.
2. Bu Anlaşmanın bir Âkit
Devlet tarafından herhangi bir tarihte uygulanmasına ilişkin olarak, Anlaşmada
tanımlanmamış herhangi bir terim, metin aksini öngörmedikçe, Anlaşmanın
uygulanacağı vergilerin amaçları bakımından, o tarihte bu Devletin mevzuatında
sahip olduğu anlamı taşıyacak ve bu Devletin yürürlükteki vergi mevzuatında yer
alan bir anlam, bu Devletin diğer mevzuatında bu terime verilen anlama göre
üstünlük taşıyacaktır.
MADDE 4
MUKİM
1. Bu Anlaşmanın amaçları
bakımından, "bir Âkit Devletin mukimi" terimi, bu Devlet, herhangi
bir politik alt bölümü veya mahalli idaresi de dahil olmak üzere, o Devletin
mevzuatı gereğince ev, ikametgah, kayıtlı merkez, etkin yönetim yeri veya
benzer yapıda diğer herhangi bir kriter nedeniyle burada vergi mükellefi olan
kişi anlamına gelir. Ancak bu terim, yalnızca o Devletteki kaynaklardan elde
edilen gelir nedeniyle vergiye tabi tutulan herhangi bir kişiyi kapsamaz.
2. 1 inci fıkra hükümleri
dolayısıyla bir gerçek kişi her iki Âkit Devletin de mukimi olduğunda, bu
kişinin durumu aşağıdaki şekilde belirlenecektir:
a) Bu kişi, yalnızca daimi
olarak kalabileceği bir evin bulunduğu Devletin mukimi kabul edilecektir. Eğer
bu kişinin her iki Devlette de daimi olarak kalabileceği bir evi varsa, bu
kişi, kişisel ve ekonomik ilişkilerinin daha yakın olduğu (hayati menfaatlerin
merkezi olan) Devletin bir mukimi kabul edilecektir;
b) Eğer kişinin hayati
menfaatlerinin merkezinin yer aldığı Devlet saptanamazsa veya her iki Devlette
de daimi olarak kalabileceği bir evi yoksa, bu kişi yalnızca kalmayı adet
edindiği evin bulunduğu Devletin bir mukimi kabul edilecektir;
c) Eğer kişinin her iki
Devlette de kalmayı adet edindiği bir ev varsa veya her iki Devlette de böyle
bir ev söz konusu değilse, bu kişi yalnızca vatandaşı olduğu Devletin mukimi
kabul edilecektir.
d) Eğer kişi her iki Devletin
de vatandaşıysa veya her iki Devletin de vatandaşı değilse, Âkit Devletlerin
yetkili makamları sorunu karşılıklı anlaşmayla çözeceklerdir.
3.Gerçek kişi dışındaki bir
kişi, bu maddenin 1 inci fıkra hükümleri dolayısıyla her iki Âkit Devletin de
mukimi olduğunda, bu kişi yalnızca etkin yönetim yerinin bulunduğu Âkit
Devletin mukimi kabul edilecektir. Bununla birlikte, etkin yönetim yeri
belirlenemezse, Âkit Devletlerin yetkili makamları, Anlaşmanın amaçları
bakımından bu kişinin hangi Âkit Devletin mukimi olduğunu karşılıklı anlaşma
ile belirleyeceklerdir.
MADDE 5
İŞYERİ
1. Bu Anlaşmanın amaçları
bakımından "işyeri" terimi, bir teşebbüsün işinin tamamen veya kısmen
yürütüldüğü işe ilişkin sabit bir yer anlamına gelir.
2. "İşyeri" terimi
özellikle şunları kapsamına alır:
a) Yönetim yeri,
b) Şube,
c) Büro,
d) Fabrika,
e) Atölye,
f) Maden ocağı, petrol veya
doğal gaz kuyusu, taş ocağı veya doğal kaynakların çıkarıldığı diğer herhangi
bir yer,
3. İşyeri terimi aynı
şekilde:
a) on iki ay ya da daha fazla
bir süre devam eden bir inşaat şantiyesi, yapım, montaj veya kurma projesini
veya bunlarla bağlantılı gözetim faaliyetleri,
b) bir Âkit Devlet teşebbüsü
tarafından, bu amaçla işe alınan hizmetli veya diğer personel kullanılarak
diğer Âkit Devlette ifa edilen ve herhangi bir 12 aylık dönemde aynı veya bağlı
bir proje için 9 aylık süre veya süreleri geçen danışmanlık hizmetleri dahil
hizmet sağlanmasını,
kapsamaktadır.
4. Bu maddenin daha önceki
hükümleri ile bağlı kalınmaksızın, "işyeri" teriminin aşağıdaki
hususları kapsamadığı kabul edilecektir:
a) Teşebbüs tesislerinin,
teşebbüse ait malların veya ticari eşyanın yalnızca depolanması, teşhiri veya
teslimi amacıyla kullanılması;
b) Teşebbüse ait mal veya
ticari eşya stoklarının, yalnızca depolama, teşhir veya teslim amacıyla elde
tutulması;
c) Teşebbüse ait mal veya ticari
eşya stoklarının, yalnızca bir başka teşebbüse işlettirilmesi amacıyla elde
tutulması;
d) Arızi olarak geçici
şekilde düzenlenen bir fuar veya sergi kapsamında sergilenen teşebbüse ait mal
veya ticari eşyaların, söz konusu fuar veya serginin kapanmasından sonra
satılması;
e) İşe ilişkin sabit bir
yerin, yalnızca teşebbüse mal veya ticari eşya satın alma veya bilgi toplama
amacıyla elde tutulması;
f) İşe ilişkin sabit bir
yerin, teşebbüs için yalnızca hazırlayıcı veya yardımcı karakter taşıyan diğer
herhangi bir işin yürütülmesi amacıyla elde tutulması;
g) İşe ilişkin sabit bir
yerin; yalnızca (a) ile (f) bentlerinde bahsedilen faaliyetlerin birkaçını bir
arada icra etmek için elde tutulması; ancak işe ilişkin sabit yerdeki bu
faaliyetlerin bir arada yürütülmesi sonucunda oluşan toplu faaliyetin
hazırlayıcı veya yardımcı nitelikte olması şarttır.
5. 1 inci ve 2 nci fıkraların
hükümleri ile bağlı kalınmaksızın, bir kişi 6 ncı fıkra hükmünün uygulanacağı
bağımsız nitelikteki bir acente dışında- bir teşebbüs adına hareket ederse ve
bir Âkit Devlette teşebbüs adına mukavele akdetme yetkisine sahip olup, bu
yetkisini mutaden kullanırsa, söz konusu kişinin faaliyetleri 4 üncü fıkrada
belirtilen ve işe ilişkin sabit yerden yapılması durumunda bu fıkra hükümleri
çerçevesinde bu yeri bir işyeri haline getirmeyen faaliyetlerle sınırlı
olmadıkça, bu teşebbüs, bu kişinin teşebbüs için gerçekleştirdiği her türlü
faaliyet dolayısıyla ilk bahsedilen Devlette bir işyerine sahip kabul
edilecektir.
6. Bir Âkit Devlet teşebbüsü,
diğer Âkit Devlette, işlerini yalnızca kendi işlerine olağan şekilde devam eden
bir simsar, bir genel komisyon acentesi veya bağımsız statüde diğer herhangi
bir acente vasıtasıyla yürüttüğü için bu diğer Âkit Devlette bir işyerine sahip
kabul olunmayacaktır.
7. Bir Âkit Devletin mukimi
olan bir şirket, diğer Âkit Devletin mukimi olan veya bu diğer Devlette ticari
faaliyette bulunan (bir işyeri vasıtasıyla veya diğer bir şekilde) bir şirketi
kontrol eder ya da onun tarafından kontrol edilirse bu şirketlerden herhangi
biri diğeri için bir işyeri oluşturmayacaktır.
MADDE 6
GAYRİMENKUL VARLIKLARDAN ELDE EDİLEN GELİR
1. Bir Âkit Devlet mukiminin
diğer Âkit Devlette bulunan gayrimenkul varlıklardan elde ettiği gelir (tarım
veya ormancılıktan elde edilen gelir dahil), bu diğer Devlette
vergilendirilebilir.
2. "Gayrimenkul
varlık" terimi, söz konusu varlığın bulunduğu Âkit Devletin mevzuatına
göre tanımlanacaktır. Terim her halükarda gayrimenkul varlığa müteferri
varlıkları, tarımda (balık üretimi ve yetiştiriciliği dahil) ve ormancılıkta
kullanılan araçları ve hayvanları, özel hukuk hükümlerinin uygulanacağı
gayrimenkul mülkiyetine ilişkin hakları, gayrimenkul intifa haklarını ve maden
ocaklarının, kaynakların ve diğer doğal kaynakların işletilmesi veya işletme
hakkı karşılığında doğan sabit ya da değişken ödemeler üzerindeki hakları
kapsayacaktır. Gemiler, vapurlar, uçaklar ve kara nakil vasıtaları gayrimenkul
varlık sayılmayacaktır.
3. 1 inci fıkra hükümleri,
gayrimenkul varlığın doğrudan kullanımından, kiralanmasından veya diğer
herhangi bir şekilde kullanımından elde edilen gelire uygulanacaktır.
4. 1 inci ve 3 üncü
fıkraların hükümleri aynı zamanda, bir teşebbüse ait gayrimenkul varlıklardan
elde edilen gelir ile serbest meslek faaliyetlerinin icrasında kullanılan
gayrimenkul varlıklardan elde edilen gelire de uygulanacaktır.
MADDE 7
TİCARİ KAZANÇLAR
1. Bir Âkit Devlet
teşebbüsüne ait kazanç, söz konusu teşebbüs diğer Âkit Devlette yer alan bir
işyeri vasıtasıyla orada ticari faaliyette bulunmadıkça, yalnızca bu Devlette
vergilendirilecektir. Eğer teşebbüs yukarıda bahsedilen şekilde ticari
faaliyette bulunursa, teşebbüsün kazançları bu diğer Âkit Devlette, yalnızca bu
işyerine atfedilebilen miktarla sınırlı olmak üzere vergilendirilebilir.
2. 3 üncü fıkra hükümleri
saklı kalmak üzere, bir Âkit Devlet teşebbüsü diğer Âkit Devlette yer alan bir
işyeri vasıtasıyla orada ticari faaliyette bulunduğunda, her iki Âkit Devlette
de bu işyerine atfedilecek kazanç, bu işyeri aynı veya benzer koşullar altında,
aynı veya benzer faaliyetlerde bulunan, ayrı ve müstakil bir teşebbüs olsaydı
ve işyerini oluşturduğu teşebbüsten tamamen bağımsız bir faaliyet gösterseydi
ne kazanç elde edecek ise aynı miktarda bir kazanç olacaktır.
3. Bir işyerinin kazancı
belirlenirken, işyerinin bulunduğu Devlette veya başka herhangi bir yerde
yapılan, yönetim ve genel idare giderleri de dahil olmak üzere, işyerinin
amaçlarına uygun olan giderlerin indirilmesine müsaade edilecektir. Bu tür
indirimler iç mevzuat hükümleri uyarınca belirlenecektir.
4. Bir işyerine, bu işyeri
tarafından teşebbüs adına yalnızca mal veya ticari eşya satın alınması
dolayısıyla hiç bir kazanç atfedilmeyecektir.
5. Kazanç, bu Anlaşmanın
diğer maddelerinde ayrı olarak düzenlenen gelir unsurlarını da kapsamına
aldığında, o maddelerin hükümleri bu madde hükümlerinden etkilenmeyecektir.
MADDE 8
GEMİ, HAVA VE KARA TAŞIMACILIĞI
1. Bir Âkit Devlet
teşebbüsünce, uluslararası trafikte gemi, vapur, uçak, veya kara nakil vasıtası
işletmeciliğinden elde edilen kazanç, yalnızca bu Devlette
vergilendirilecektir.
2. Bu maddenin amaçları
bakımından, gemi veya uçakların uluslararası trafikte işletilmesinden doğan
kazançlar; gemi veya uçakların çıplak olarak kiralanıp uluslararası trafikte
kullanılmasından elde edilen kazançları da kapsar. Ancak, söz konusu
kiralamadan doğan kazançların 1 inci fıkrada belirtilen kazançlara arizi olması
şarttır.
3. Bu maddenin 1 inci fıkrası
hükümleri aynı zamanda, bir ortaklık, bir ortak teşebbüs veya uluslararası
faaliyet gösteren bir acente dolayısıyla elde edilen kazançlara da
uygulanacaktır.
MADDE 9
BAĞIMLI TEŞEBBÜSLER
1. a) Bir Âkit Devlet
teşebbüsü doğrudan veya dolaylı olarak diğer Âkit Devlet teşebbüsünün yönetim,
kontrol veya sermayesine katıldığında, veya
b) Aynı kişiler doğrudan veya
dolaylı olarak bir Âkit Devlet teşebbüsünün ve diğer Âkit Devlet teşebbüsünün
yönetim, kontrol veya sermayesine katıldığında,
ve her iki halde de, iki
teşebbüs arasındaki ticari veya mali ilişkilerde oluşan veya oluşturulan
koşullar, bağımsız teşebbüsler arasında oluşması gereken koşullardan
farklılaştığında, bu şartlar altında, teşebbüslerden birisinde olması gereken,
fakat bu koşullar dolayısıyla kendini göstermeyen kazanç, o teşebbüsün
kazancına eklenebilir ve buna göre vergilendirilebilir.
2. Bir Âkit Devletin kendi
teşebbüsünün kazancına dahil edip, vergilendirdiği kazanç, diğer Âkit Devlette
vergilendirilen bu diğer Devletin teşebbüsünün kazancını içermesi ve aynı
zamanda ilk bahsedilen Devletin kavradığı bu kazancın, iki teşebbüs arasında
olması gereken koşullar göz önünde tutularak, sonradan ilk bahsedilen Devletçe
yapılan hesaplamalar sonucunda belirlenen kazanç olması durumunda, diğer Devlet
bu belirlemenin yerinde olduğu kanaatine varırsa, söz konusu kazanç üzerinden
alınan verginin miktarında gerekli düzeltmeleri yapacaktır. Bu düzeltme
yapılırken, bu Anlaşmanın diğer hükümleri göz önünde tutulacak ve gerektiğinde
Âkit Devletlerin yetkili makamları birbirlerine danışacaklardır.
MADDE 10
TEMETTÜLER
1. Bir Âkit Devletin mukimi
olan bir şirket tarafından diğer Âkit Devletin bir mukimine ödenen temettüler,
bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. Bununla beraber söz konusu
temettüler, aynı zamanda temettüyü ödeyen şirketin mukim olduğu Âkit Devlette
ve bu Devletin mevzuatına göre de vergilendirilebilir; ancak, temettünün gerçek
lehdarı (faydalanan) diğer Âkit Devletin bir mukimi ise, bu şekilde alınacak
vergi aşağıdaki oranları aşmayacaktır:
a) Temettünün gerçek lehdarı
(faydalanan), temettüyü ödeyen şirketin sermayesinin doğrudan doğruya en az
yüzde 15' ini elinde tutan bir şirket ise (ortaklık hariç) gayri safi temettü
tutarının yüzde 10' unu;
b) Tüm diğer durumlarda
gayrisafi temettü tutarının yüzde 15' ini.
Âkit Devletlerin yetkili
makamları, bu sınırlandırmanın uygulama şeklini karşılıklı anlaşma yolu ile
belirleyeceklerdir.
Bu fıkra, temettülerin
ödendiği kazançlar bakımından, şirketin vergilendirilmesini etkilemeyecektir.
3. Bu maddede kullanılan
"temettü" terimi, hisse senetlerinden, intifa senetlerinden veya
intifa haklarından, kurucu hisse senetlerinden veya alacak niteliğinde olmayıp
kazanca katılmayı sağlayan diğer haklardan elde edilen gelirleri, bunun yanı
sıra dağıtımı yapan şirketin mukim olduğu Devletin mevzuatına göre, vergileme
yönünden hisse senetlerinden elde edilen gelirlerle aynı muameleyi gören diğer
şirket haklarından elde edilen gelirler ile yatırım fonu ve yatırım
ortaklığından elde edilen gelirleri ifade eder.
4. Bir Âkit Devlet mukimi
olan temettünün gerçek lehdarı (faydalanan), temettüyü ödeyen şirketin mukim
olduğu diğer Âkit Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla orada ticari
faaliyette bulunursa veya bu diğer Devlette yer alan sabit bir yer vasıtasıyla
orada serbest meslek faaliyetinde bulunursa ve söz konusu temettü elde ediş
olayı ile bu işyeri veya sabit yer arasında etkin bir bağ bulunmaktaysa, 1 inci
ve 2 nci fıkra hükümleri uygulanmayacaktır. Bu durumda, olayına göre 7 nci veya
14 üncü madde hükümleri uygulanacaktır.
5. Diğer Âkit Devlette yer
alan bir işyeri vasıtasıyla orada ticari faaliyette bulunan bir Âkit Devlet
şirketinin kazancı, bu işyerinin bulunduğu Âkit Devlette 7 nci maddeye göre
vergilendirildikten sonra, kalan kısım üzerinden bu maddenin 2 (a) fıkrasına
uygun olarak vergilendirilebilir.
6. Bu maddenin 5 inci fıkra
hükümleri saklı kalmak üzere, bir Âkit Devlet mukimi olan bir şirket, diğer
Âkit Devletten kazanç veya gelir elde ettiğinde, bu diğer Devlet, şirket
tarafından ödenen temettüler üzerinden herhangi bir vergi alamaz. Bunun
istisnasını, söz konusu temettülerin bu diğer Devletin bir mukimine ödenmesi
veya temettü elde ediş olayı ile bu diğer Devlette bulunan bir işyeri veya
sabit yer arasında önemli bir bağ bulunması oluşturur. Aynı şekilde bu diğer
Devlet, bu şirketin dağıtılmayan kazançları üzerinden de dağıtılmayan kazanç
vergisi alamaz. Dağıtılan temettülerin dağıtılmamış kazancın tamamen veya
kısmen bu diğer Devlette elde edilen gelir veya kazançtan oluşması durumu
değiştirmez.
7. Temettü elde ediş olayının
oluşturulması veya tahsisi ile ilgili olan herhangi bir şahsın asıl amacı veya
asıl amaçlarından biri bu oluşturma veya tahsis ile başka türlü mümkün
olmayacak bir şekilde bu maddeden yararlanmak ise bu madde hükümleri
uygulanmayacaktır.
MADDE 11
FAİZ
1. Bir Âkit Devlette doğan ve
diğer Âkit Devletin bir mukimine ödenen faiz, diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. Bununla beraber bu faiz,
elde edildiği Âkit Devlette ve o Devletin mevzuatına göre de
vergilendirilebilir, ancak, faizin gerçek lehdarı (faydalanan) diğer Âkit
Devletin bir mukimi ise, bu şekilde alınacak vergi, faizin gayri safi tutarının
yüzde 10’unu aşmayacaktır. Âkit devletlerin yetkili makamları, bu
sınırlandırmanın uygulama şeklini karşılıklı anlaşma yolu ile
belirleyeceklerdir.
3. 2 nci fıkra hükümlerine
bakılmaksızın:
a) Türkiye'de doğan ve Lübnan
Hükümetine ya da Lübnan Merkez Bankasına ödenen faizler Türk vergisinden
istisna edilecektir;
b) Lübnan'dan doğan ve
Türkiye Hükümetine ya da Türkiye Merkez Bankasına (Türkiye Cumhuriyet Merkez
Bankası) ödenen faizler Lübnan vergisinden istisna edilecektir.
4. Bu maddede kullanılan
"faiz" terimi, ipotek garantisine bağlı olsun olmasın ve borçlunun
kazancına katılma hakkını tanısın tanımasın, her nevi alacaktan doğan gelirleri
ve özellikle kamu menkul kıymetleri ile tahvil veya borç senetlerinden elde
edilen gelirleri ifade eder.
5. Bir Âkit Devlet mukimi
olan faizin gerçek lehdarı (faydalanan), faizin elde edildiği diğer Âkit
Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla orada ticari faaliyette bulunursa veya
bu diğer Devlette yer alan sabit bir yer vasıtasıyla orada serbest meslek
faaliyetinde bulunursa ve söz konusu faizin ödendiği alacak ile bu işyeri veya
sabit yer arasında etkin bir bağ bulunmaktaysa, 1 inci ve 2 nci fıkraların
hükümleri uygulanmayacaktır. Bu durumda, olayına göre, 7 nci veya 14 üncü madde
hükümleri uygulanacaktır.
6. Bir Âkit Devletin kendisi,
politik alt bölümü, mahalli idaresi veya mukimi tarafından ödenen faizin, o
Devlette elde edildiği kabul olunacaktır. Bununla beraber, faiz ödeyen kişi
mukim olsun ya da olmasın, bir Âkit Devlette faiz ödemeye neden olan
borç-alacak ilişkisiyle bağlantılı bir işyerine veya sabit yere sahip olduğunda
ve faiz bu işyerinden veya sabit yerden kaynaklandığında, söz konusu faizin
işyerinin veya sabit yerin bulunduğu Devlette elde edildiği kabul olunacaktır.
7. Alacak karşılığında ödenen
faizin miktarı, ödeyici ile gerçek lehdar (faydalanan) arasında veya her ikisi
ile bir başka kişi arasında var olan özel ilişki nedeniyle, böyle bir ilişkinin
olmadığı durumlarda ödeyici ve gerçek lehdar (faydalanan) arasında faiz
ödemesine neden olan alacak göz önüne alındığında kararlaştırılacak miktarı
aştığında, bu madde hükümleri en son bahsedilen miktara uygulanacaktır. Bu
durumda ilave ödeme bu Anlaşmanın diğer hükümleri de dikkate alınarak, her bir
Âkit Devletin mevzuatına göre vergilendirilecektir.
8. Faiz ödemesine neden olan
alacak ilişkisinin oluşturulması veya tahsisi ile ilgili olan herhangi bir
şahsın asıl amacı veya asıl amaçlarından biri bu oluşturma veya tahsis ile
başka türlü mümkün olmayacak bir şekilde bu maddeden yararlanmak ise bu madde
hükümleri uygulanmayacaktır.
MADDE 12
GAYRİ MADDİ HAK BEDELLERİ
1. Bir Âkit Devlette doğan ve
diğer Âkit Devletin bir mukimine ödenen gayri maddi hak bedelleri, diğer
Devlette vergilendirilebilir.
2. Bununla beraber, söz
konusu gayrimaddi hak bedelleri, elde edildikleri Âkit Devlette ve o Devletin
mevzuatına göre de vergilendirilebilir; ancak, gayri maddi hak bedeli elde eden
gerçek lehdar (faydalanan) diğer Âkit Devletin bir mukimi ise, bu şekilde
alınacak vergi gayrimaddi hak bedelinin gayrisafi tutarının yüzde 10' unu
aşmayacaktır. Âkit Devletlerin yetkili makamları, bu sınırlandırmanın uygulanma
biçimini karşılıklı anlaşma yoluyla belirleyeceklerdir.
3. Bu maddede kullanılan
"Gayrimaddi hak bedelleri" terimi, sinema filmleri ve filmler veya
radyo televizyon kayıtlarında kullanılan bantlar, uydu, kablo, fiberoptik veya
benzeri teknolojiler ile yapılan yayınlar dahil olmak üzere; edebi, sanatsal
veya bilimsel her nevi telif hakkının, patentin, alameti farikanın, desen veya
modelin, planın, gizli formül veya üretim yönteminin kullanımı veya kullanım
hakkı, veya sınai, ticari veya bilimsel tecrübeye dayalı bilgi birikimi
karşılığında yapılan her tür ödemeyi kapsar.
4. Bir Âkit Devlet mukimi
olan gayrimaddi hak bedelinin gerçek lehdarı (faydalanan), söz konusu
gayrimaddi hak bedelinin elde edildiği diğer Âkit Devlette yer alan bir işyeri
vasıtasıyla orada ticari faaliyette bulunursa veya bu diğer Devlette yer alan
sabit bir yer vasıtasıyla serbest meslek faaliyetinde bulunursa ve söz konusu
bedelin ödendiği hak veya varlık ile bu işyeri veya sabit yer arasında etkin
bir bağ bulunmaktaysa, 1 inci ve 2 nci fıkra hükümleri uygulanmayacaktır. Bu
durumda, olayına göre, 7 nci veya 14 üncü madde hükümleri uygulanacaktır.
5. Bir Âkit Devletin kendisi,
politik alt bölümü, mahalli idaresi veya bu Devletin bir mukimi tarafından
ödenen gayrimaddi hak bedelinin, o Âkit Devlette elde edildiği kabul
olunacaktır. Bununla beraber, gayrimaddi hak bedelini ödeyen kişi, bir Âkit
Devletin mukimi olsun veya olmasın, bir Âkit Devlette gayrimaddi hak bedelini
ödemeye neden olan hak veya varlık ile bağlantılı bir işyerine veya sabit yere
sahip olduğunda ve gayrimaddi hak bedeli bu işyeri veya sabit yer tarafından
yüklenildiğinde, söz konusu gayrimaddi hak bedelinin, işyerinin veya sabit
yerin bulunduğu Âkit Devlette elde edildiği kabul olunacaktır.
6. Kullanım, hak veya bilgi
karşılığında ödenen gayri maddi hak bedelinin miktarı, ödeyici ile gerçek
lehdar ( faydalanan) arasında veya her ikisi ile bir başka kişi arasında var
olan özel ilişki nedeniyle, böyle bir ilişkinin olmadığı durumlarda ödeyici ile
gerçek lehdar (faydalanan) arasında kararlaştırılacak miktarı aştığında, bu
madde hükümleri yalnızca en son bahsedilen miktara uygulanacaktır. Bu durumda
ilave ödeme, bu Anlaşmanın diğer hükümleri de dikkate alınarak, her bir Âkit
Devletin mevzuatına göre vergilendirilecektir.
7. Gayrimaddi hak bedelleri
ödenmesine neden olan hakların oluşturulması veya tahsisi ile ilgili olan
herhangi bir şahsın asıl amacı veya asıl amaçlarından biri bu oluşturma veya
tahsis ile başka türlü mümkün olmayacak bir şekilde bu maddeden yararlanmak ise
bu madde hükümleri uygulanmayacaktır.
MADDE 13
SERMAYE DEĞER ARTIŞ KAZANÇLARI
1. Bir Âkit Devlet mukimince,
diğer Âkit Devlette yer alan ve 6 ncı maddede belirtilen gayrimenkul varlıkların
elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar, bu diğer Devlette
vergilendirilebilir.
2. Bir Âkit Devlet
teşebbüsünün diğer Âkit Devlette sahip olduğu bir işyerinin ticari varlığına
dahil menkul varlıkların veya bir Âkit Devlet mukiminin diğer Âkit Devlette
serbest meslek faaliyeti icra etmek üzere kullandığı sabit bir yere ait menkul
varlıkların elden çıkarılmasından doğan kazançlar, bu işyerinin (yalnız veya
tüm teşebbüsle birlikte) veya sabit yerin elden çıkarılmasından doğan kazançlar
da dahil olmak üzere, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
3. Bir Âkit Devlet mukimince
uluslararası trafikte işletilen gemi, vapur, uçak veya kara nakil vasıtalarının
veya gemi, vapur, uçak veya kara nakil vasıtalarının işletilmesiyle ilgili
menkul varlıkların elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar yalnızca bu
Devlette vergilendirilecektir.
4. 1, 2 ve 3 üncü fıkralarda
belirtilenlerin dışında kalan varlıkların elden çıkarılmasından doğan kazançlar
yalnızca, elden çıkaranın mukim olduğu Âkit Devlette vergilendirilecektir.
Bununla beraber, diğer Âkit Devlette elde edilen ve bundan önceki cümlede
bahsedilen sermaye değer artış kazançları, alış ve satış arasındaki süre bir
yılı aşmadığı takdirde, bu diğer Âkit Devlette de vergilendirilecektir.
MADDE 14
SERBEST MESLEK FAALİYETLERİ
1. Bir Âkit Devlet mukiminin
serbest meslek faaliyetleri veya bağımsız nitelikteki diğer faaliyetler
dolayısıyla elde ettiği gelir, bu kişi diğer Âkit Devlette faaliyetlerini icra
etmek için sürekli kullanabileceği bir sabit yere sahip olmadıkça, yalnızca ilk
bahsedilen Devlette vergilendirilebilecektir. Eğer kişi böyle bir sabit yere
sahip olursa, gelir bu diğer Devlette, söz konusu sabit yere atfedilebilen
miktarla sınırlı olmak üzere vergilendirilebilir.
2. "Serbest meslek
faaliyetleri" terimi, özellikle bağımsız olarak yürütülen bilimsel, edebi,
sanatsal, eğitici veya öğretici faaliyetleri, bunun yanı sıra doktorların,
avukatların, mühendislerin, mimarların, dişçilerin ve muhasebecilerin bağımsız
faaliyetlerini de kapsamına alır.
MADDE 15
BAĞIMLI FAALİYETLER
1. 16, 18, 19 ve 20 nci
maddelerinin hükümleri saklı kalmak üzere, bir Âkit Devlet mukiminin bir hizmet
akdi dolayısıyla elde ettiği ücret, maaş ve diğer benzeri gelirler, bu hizmet
diğer Âkit Devlette ifa edilmedikçe, yalnızca bu Devlette vergilendirilecektir.
Hizmet diğer Devlette ifa edilirse, buradan elde edilen söz konusu gelir bu
diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. 1 inci fıkra hükümlerine
bakılmaksızın, bir Âkit Devlet mukiminin diğer Âkit Devlette ifa ettiği bir
hizmet dolayısıyla elde ettiği gelir, eğer:
a) Gelir elde eden kişi,
diğer Devlette ilgili takvim yılı içinde başlayan veya biten herhangi bir 12
aylık dönemde bir veya bir kaç seferde toplam 183 günü aşmayan bir süre
kalırsa, ve
b) Ödeme, bu diğer Devletin
mukimi olmayan bir işveren tarafından veya böyle bir işveren adına yapılırsa,
ve
c) Ödeme, işverenin diğer
Devlette sahip olduğu bir işyerinden veya sabit yerden yapılmazsa,
yalnızca ilk bahsedilen
Devlette vergilendirilebilecektir.
3. 1 inci ve 2 nci fıkralarla
bağlı kalınmaksızın, bir Âkit Devlet mukimi tarafından uluslararası trafikte
işletilen bir gemi, vapur, uçak veya kara vasıtasında ifa edilen hizmet
karşılığı elde edilen gelir, teşebbüsün mukim olduğu Âkit Devlette
vergilendirilebilir.
4. Bu maddenin önceki hükümlerine
bağlı kalmaksızın, bir Âkit Devlet mukimi olan gerçek kişi tarafından diğer
Âkit Devletteki bir şantiye, inşaat veya kurma projesi veya danışmanlık
hizmetleri de dahil verilen hizmetler ile bağlantılı faaliyetlerden elde edilen
maaş, ücret ve benzeri ödemeler, bu faaliyetler sırasıyla 5 inci maddenin 3
üncü fıkrası a) ve b) bentleri uyarınca işyeri kabul edilmiyorsa, yalnızca ilk
bahsedilen Devlette vergilendirilecektir.
MADDE 16
MÜDÜRLERE YAPILAN ÖDEMELER
Bir Âkit Devlet mukiminin,
diğer Âkit Devlet mukimi olan bir şirketin yönetim kurulu üyesi olması
dolayısıyla elde ettiği ücret ve diğer benzeri ödemeler, bu diğer Devlette
vergilendirilebilir.
MADDE 17
SANATÇI VE SPORCULAR
1. 14 ve 15 inci maddelerin
hükümlerine bakılmaksızın, bir Âkit Devlet mukimi olan tiyatro, sinema, radyo
veya televizyon sanatçısı gibi bir sanatçının veya bir müzisyenin ya da bir
sporcunun diğer Âkit Devlette icra ettiği şahsi faaliyetleri dolayısıyla elde
ettiği gelir, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. Bir sanatçının ya da
sporcunun icra ettiği bu nitelikteki şahsi faaliyetlerden doğan gelir,
kendisine değil de bir başkasına yönelirse, bu gelir bu Anlaşmanın 7, 14 ve 15
inci madde hükümleriyle bağlı kalınmaksızın, sanatçı ya da sporcunun
faaliyetlerinin icra edildiği Âkit Devlette vergilendirilebilir.
3. 1 inci ve 2 nci fıkraların
hükümleriyle bağlı kalınmaksızın, 1 inci fıkrada belirtilen ve Âkit Devletlerin
Hükümetleri tarafından kararlaştırılan kültürel ve sportif değişimler
kapsamında kâr amacı dışındaki amaçlara yönelik olarak yürütülen faaliyetlerden
elde edilen gelir, bu faaliyetlerin ifa edildiği Âkit Devlette vergiden muaf
tutulacaktır.
MADDE 18
EMEKLİ MAAŞLARI
1. 19 uncu maddenin 2 inci
fıkrası hükümleri saklı kalmak üzere, bir Âkit Devlet mukimine geçmiş çalışmalarının
karşılığında ödenen emekli maaşları ve sağlanan diğer benzeri menfaatler
yalnızca bu Devlette vergilendirilecektir.
2. Bu maddenin 1 inci fıkra
hükümlerine bakılmaksızın, bir Âkit Devletin sosyal güvenlik mevzuatı
kapsamında ödenen emekli maaşları ve diğer benzeri ödemeler, yalnızca bu
Devlette vergilendirilebilecektir. Ancak söz konusu emekli maaşları, eğer diğer
Âkit Devletin mukimi ve vatandaşı olan bir gerçek kişiye ödeniyorsa, yalnızca
diğer Âkit Devlette vergilendirilebilecektir.
MADDE 19
KAMU HİZMETİ
1. a) Bir Âkit Devlete veya
politik alt bölümüne veya mahalli idaresine bir gerçek kişi tarafından verilen
hizmetler karşılığında bu Devlet, alt bölüm veya idare tarafından yapılan ve
emekli maaşı dışında kalan ücret, maaş ve diğer benzeri ödemeler, yalnızca bu
Devlette vergilendirilecektir.
b) Bununla beraber, hizmet
diğer Devlette icra edilirse ve gerçek kişi bu Devletin bir mukimi ise, söz
konusu ücret, maaş ve diğer benzeri ödemeler yalnızca bu diğer Âkit Devlette
vergilendirilecektir. Ancak, bu kişinin;
i) bu Devletin bir vatandaşı
olması; veya
ii) yalnızca bu hizmeti
sunmak için bu Devletin bir mukimi durumuna geçmemiş olması,
zorunludur.
2. a) Bir Âkit Devlete veya
politik alt bölümüne veya mahalli idaresine bir gerçek kişi tarafından verilen
hizmetler karşılığında, bu Devlet, alt bölüm veya idare tarafından veya
bunlarca oluşturulan fonlardan ödenen emekli maaşları, yalnızca bu Devlette
vergilendirilecektir.
b) Bununla beraber, gerçek
kişinin diğer Âkit Devletin bir mukimi ve vatandaşı olması halinde, söz konusu
emekli maaşı yalnızca bu diğer Devlette vergilendirilecektir.
3. Bir Âkit Devlet, politik
alt bölümü veya mahalli idaresi tarafından yürütülen ticari faaliyetlerle
bağlantılı hizmetlerle ilgili olarak yapılan ücret, maaş ve diğer benzeri
ödemeler ile emekli maaşlarına 15, 16 , 17 ve 18 inci maddelerin hükümleri
uygulanacaktır.
MADDE 20
ÖĞRETMENLER VE ÖĞRENCİLER
1. Bir Âkit Devletin
vatandaşı olan ve diğer Âkit Devlette yalnızca öğrenim ya da mesleki eğitim
amacıyla bulunan bir öğrenci veya stajyere, geçim, öğrenim veya mesleki
eğitimlerini sağlayabilmeleri için bu diğer Devletin dışındaki kaynaklardan
yapılan ödemeler, bu diğer Devlette vergilendirilmeyecektir.
2. Bir Âkit Devletin
vatandaşı olan ve diğer Âkit Devlet Hükümeti tarafından tanınan herhangi bir
üniversite, yüksekokul, okul veya benzeri kâr amacı gütmeyen eğitim kuruluşunun
daveti üzerine, bu diğer Âkit Devlette ilk varış tarihinden itibaren 2 yılı
geçmeyecek şekilde bu eğitim kuruluşunda yalnızca öğretim veya araştırma faaliyetleri
veya her ikisini icra etmek amacıyla bulunan kişinin, öğretim veya araştırma
için aldığı ücret bu diğer Devlet dışındaki kaynaklardan alınması şartıyla, bu
diğer Âkit Devlette vergiden muaf olacaktır.
3. Bu maddenin 2 nci fıkra
hükümleri, kamu menfaatine yönelik olmayan, fakat özel kişi veya kişilerin
menfaatine yürütülen araştırmalar dolayısıyla elde edilen araştırma gelirlerine
uygulanmayacaktır.
4. Bir Âkit Devletin
vatandaşı olup, diğer Âkit Devlette öğrenimi veya mesleği ile ilgili uygulama
alışkanlıkları kazanmak üzere, bir takvim yılı içinde 183 günü aşmayacak bir
dönemde veya dönemlerde hizmet ifa eden bir öğrenci veya stajyerin elde ettiği
ücretler, bu diğer Devlette vergilendirilmeyecektir.
MADDE 21
DİĞER GELİRLER
1. Bir Âkit Devlet mukiminin,
nerede doğarsa doğsun, bu Anlaşmanın daha önceki maddelerinde ele alınmayan
gelir unsurları, yalnızca bu Devlette vergilendirilecektir.
2. 6 ncı maddenin 2 nci
fıkrasında tanımlanan gayrimenkul varlıklardan elde edilen gelir hariç olmak
üzere, bir Âkit Devlet mukimi olan gelirin gerçek lehdarı, diğer Âkit Devlette
yer alan bir işyeri vasıtasıyla ticari faaliyette bulunursa veya bu diğer
Devlette bulunan sabit bir yer vasıtasıyla serbest meslek faaliyeti icra ederse
ve söz konusu işyeri ya da sabit yer ile geliri doğuran hak veya varlık
arasında etkin bir bağ bulunmakta ise bu gelire 1 inci fıkra hükümleri
uygulanmayacaktır. Bu durumda olayına göre, 7 nci veya 14 üncü madde hükümleri
uygulanacaktır.
MADDE 22
ÇİFTE VERGİLENDİRMENİN ÖNLENMESİ
1. Türkiye'de, çifte
vergilendirme aşağıdaki şekilde önlenecektir:
Bir Türkiye mukimi, bu
Anlaşma hükümleri uyarınca Lübnan'da vergilendirilebilen bir gelir elde
ettiğinde, Türkiye, bu kişinin gelirine isabet eden vergiden, Lübnan'da gelir
üzerinden ödenen verginin mahsubuna müsaade edecektir.
Bununla beraber, söz konusu
mahsup, Lübnan'da vergilendirilebilen gelir için, mahsuptan önce Türkiye'de
hesaplanan vergi miktarını aşmayacaktır.
2. Lübnan'da, çifte
vergilendirme aşağıdaki şekilde önlenecektir:
Bir Lübnan mukimi, bu Anlaşma
hükümleri uyarınca Türkiye'de vergilendirilebilen bir gelir elde ettiğinde,
Lübnan, bu kişinin gelirine isabet eden vergiden, Türkiye'de gelir üzerinden
ödenen verginin mahsubuna müsaade edecektir.
Bununla beraber, söz konusu
mahsup, Türkiye'de vergilendirilebilen gelir için, mahsuptan önce Lübnan'da
hesaplanan vergi miktarını aşmayacaktır.
MADDE 23
AYRIM YAPILMAMASI
1. Bir Âkit Devletin
vatandaşları, diğer Âkit Devlette, bu diğer Devletin vatandaşlarının aynı
koşullarda, özellikle mukimlik yönünden, karşı karşıya kaldıkları veya
kalabilecekleri vergilemeden ve buna bağlı mükellefiyetlerden değişik veya daha
ağır bir vergilemeye veya buna bağlı mükellefiyetlere tabi tutulmayacaklardır.
Bu hüküm aynı zamanda, 1 inci madde hükümleri ile bağlı kalınmaksızın, Âkit
Devletlerden birinin veya her ikisinin mukimi olmayan kişilere de
uygulanacaktır.
2. 10 uncu maddenin 5 inci
fıkrası hükümleri saklı kalmak üzere, bir Âkit Devlet teşebbüsünün diğer Âkit
Devlette sahip olduğu bir işyeri, diğer Devlette, bu diğer Devletin aynı
faaliyetleri yürüten teşebbüslerine göre daha az lehe bir vergileme ile karşı
karşıya kalmayacaktır.
3. Bir Âkit Devletin, diğer
Âkit Devletin bir veya birkaç mukimi tarafından, doğrudan veya dolaylı olarak,
kısmen veya tamamen sermayesine sahip olunan veya kontrol edilen teşebbüsleri,
ilk bahsedilen Devlette, bu Devletin benzeri teşebbüslerinin tabi oldukları
veya olabilecekleri vergilemeden ve buna bağlı mükellefiyetlerden değişik veya
daha ağır vergilemeye veya buna bağlı mükellefiyetlere tabi tutulmayacaklardır.
4. Bu madde hükümleri, bir
Âkit Devletin kendi mukimlerine şahsi veya ailevi durumları dolayısıyla
uyguladığı şahsi indirimleri, vergi ve matrah indirimlerini diğer Âkit Devlet
mukimlerine de uygulamak zorunda olduğu yönünde anlaşılmayacaktır.
5. 9 uncu maddenin, 11 inci
maddenin 7 nci fıkrası veya 12 nci maddenin 6 ncı fıkrası hükümlerinin
uygulanacağı haller hariç olmak üzere, bir Âkit Devlet teşebbüsünce diğer Âkit
Devletin bir mukimine ödenen faiz, gayrimaddi hak bedeli ve diğer ödemeler, bu
teşebbüsün vergilendirilebilir kazancının belirlenmesinde, aynı koşullarda ilk
bahsedilen Devletin bir mukimine ödenmiş gibi indirilebilir.
6. Bir Âkit Devlet mukimi
olan vatansız kişiler, her iki Âkit Devlette de, ilgili Devlet vatandaşlarının
aynı koşullarda, özellikle mukimlik yönünden karşı karşıya kaldıkları veya
kalabilecekleri vergilemeden ve buna bağlı mükellefiyetlerden değişik veya daha
ağır vergilemeye veya buna bağlı mükellefiyetlere tabi tutulmayacaktır.
MADDE 24
KARŞILIKLI ANLAŞMA USULÜ
1. Bir Âkit Devletteki bir
kişi, Âkit Devletlerden birinin veya her ikisinin işlemlerinin kendisi için bu
Anlaşma hükümlerine uygun düşmeyen bir vergileme yarattığı veya yaratacağı
kanaatine vardığında, bu Devletlerin iç mevzuatlarında öngörülen müracaat
usulleriyle bağlı kalmaksızın, durumu mukimi olduğu Âkit Devletin yetkili
makamına arz edebilir. Bu kişinin durumu 23 üncü maddenin 1 inci fıkrasına
uygun düşerse, o zaman vatandaşı olduğu Âkit Devletin yetkili makamına
başvurabilir. Söz konusu müracaat, Anlaşma hükümlerine aykırı vergilendirmeyi
doğuran işleme ilişkin ilk bildiriminden sonra; 2 yıl içerisinde yapılmalıdır.
2. Söz konusu yetkili makam,
itirazı haklı bulur ve kendisi tatminkar bir çözüme ulaşamaz ise, Anlaşmaya
ters düşen vergilemeyi önlemek amacıyla, diğer Âkit Devletin yetkili makamıyla
karşılıklı anlaşmaya gayret sarf edecektir.
3. Âkit Devletlerin yetkili
makamları, bu Anlaşmanın yorumundan veya uygulanmasından kaynaklanan her türlü
güçlüğü veya tereddütü karşılıklı anlaşmayla çözmek için gayret
göstereceklerdir. Yetkili makamlar aynı zamanda, Anlaşmada ele alınmayan
durumlardan kaynaklanan çifte vergilendirmenin ortadan kaldırılması için de
birbirlerine danışabilirler.
4. Âkit Devletlerin yetkili
makamları, bundan önceki fıkralarda belirtilen hususlarda anlaşmaya varabilmek
için birbirleriyle doğrudan haberleşebilirler. Anlaşmaya varabilmek için sözlü
görüş alışverişi gerekli görüldüğünde, bu görüşme, Âkit Devletlerin yetkili
makamlarının temsilcilerinden oluşan bir komisyon kanalıyla yürütülebilir.
MADDE 25
MENFAATLERİN SINIRLANDIRILMASI
1. Bu Anlaşmanın diğer
hükümleriyle bağlı kalınmaksızın, eğer bir Âkit Devlet mukimi veya söz konusu
mukimle bağlantılı herhangi bir şahsın bu mukimliğin oluşturulması veya
mevcudiyetindeki esas amacı veya esas amaçlarından biri, bu anlaşmada sağlanan
ve başka şekilde elde edilemeyecek olan menfaatleri elde etmek ise, bu Âkit
Devlet mukimi bu anlaşma ile diğer Âkit Devlette sağlanan herhangi bir vergi
istisnası veya indirimden yararlanamayacaktır.
2. Bu Anlaşmadaki hiçbir şey,
bir Âkit Devletteki işletmenin diğer Âkit Devletteki bir işletme ile yaptığı
muamelelerden doğan giderlerin ve indirimlerin sınırlandırılmasına ilişkin
vergi kaçakçılığı ve vergiden kaçınmayı önleyen iç mevzuat hükümlerinin
uygulanmasını; bu tür işletmelerin kuruluşlarının veya aralarında yürütülen
muamelelerin esas amacı veya esas amaçlarından birinin bu Anlaşmada sağlanan ve
başka şekilde elde edilemeyecek olan menfaatleri elde etmek olması durumunda ,
etkilemeyecektir.
MADDE 26
BİLGİ DEĞİŞİMİ
1. Âkit Devletlerin yetkili
makamları, Âkit Devletler, politik alt bölümler veya mahalli idareleri adına
alınan her tür ve tanımdaki vergilerle ilgili bu Anlaşma hükümlerinin veya bu
Anlaşma ile uyumsuzluk göstermediği sürece iç mevzuat hükümlerinin
uygulanabilmesi için gerekli olan bilgileri, özellikle bu tür vergilerde hile
ve kaçakçılığı önlemek amacı ile, değişime tabi tutacaklardır. Bilgi değişimi 1
ve 2 nci maddeler ile sınırlı değildir. Bir Âkit Devlet tarafından alınan her türlü
bilgi, o Devletin kendi iç mevzuatı çerçevesinde elde ettiği bilgiler gibi
gizli tutulacak ve yalnızca ilk cümlede belirtilen vergilerin tahakkuk veya
tahsilleri veya cebri icra ya da kovuşturma veya bu hususlardaki itirazlara
bakmakla görevli kişi veya makamlara (adli makamlar ve idari kuruluşlar dahil)
verilebilecektir. Bu kişi veya makamlar söz konusu bilgileri yalnızca bu
amaçlar doğrultusunda kullanacaklardır. Bu kişi veya makamlar söz konusu
bilgileri mahkeme duruşmalarında veya adli kararlar alınırken açıklayabilirler.
2. 1 inci fıkra hükümleri,
hiçbir surette bir Âkit Devleti:
a) Kendisinin veya diğer Âkit
Devletin mevzuatına ve idari uygulamalarına uymayacak idari önlemler alma;
b) Kendisinin veya diğer Âkit
Devletin mevzuatı veya normal idari işlemleri çerçevesinde elde edilemeyen
bilgileri sunma;
c) Herhangi bir ticari,
sınai, mesleki sırrı veya ticari işlemi aleni hale getiren bilgileri veya
aleniyeti kamu düzenine aykırı düşen bilgileri verme
yükümlülüğü altına sokacak
şekilde yorumlanamaz.
MADDE 27
TAHSİLATTA YARDIMLAŞMA
1. Âkit Devletler bu Anlaşma
ile- kapsanan vergilerin, faizlerinin, giderlerinin, eklerinin ve ceza hukuku
sınırlarına girmeyen para cezalarının tahsili amacıyla karşılıklı yardımlaşmayı
ve desteği taahhüt ederler.
2. Söz konusu talebe, talebi
yapan Âkit Devletin (talep eden Devlet) kanunlarınca, tahsilatı yapılacak
verginin ödenecek noktaya geldiğini gösteren belgeler eklenmelidir.
3. Bir Âkit Devletin yetkili makamının talebi üzerine, diğer Âkit Devletin (talep edilen Devlet) yetkili makamı, kendi Devletinde yukarıda bahsedilen vergilerin tahsiline uygulanan kanun ve düzenleme hükümlerine uygun olarak, 1 inci fıkrada belirtilen ve talep eden Devlette tahsil edilebilir hale gelmiş olan vergilerin tahsilini sağlayacaktır. Bu alacaklar kendisinden talepte bulunulan Devlette hiçbir öncelik kazanmayacak ve bu Devlet, kendi kanun ve düzenlemelerinin müsaade etmediği hiçbir idari tedbiri alma yükümlülüğü altında tutulmayacaktır.
4. 26 ncı maddenin 1 inci
fıkra hükümleri, bu maddenin bundan önceki fıkralarının uygulanması için
kendisinden talepte bulunulan Devletin yetkili makamının bilgisine sunulan,
bilgilere de eşit olarak uygulanacaktır.
MADDE 28
DİPLOMAT HÜVİYETİNDEKİ MEMURLAR
VE KONSOLOSLUK MEMURLARI
Bu Anlaşma hükümleri, diplomat
hüviyetindeki memurlar veya konsolosluk memurlarının uluslararası hukukun genel
kuralları veya özel anlaşma hükümleri uyarınca yararlandıkları mali
ayrıcalıkları etkilemeyecektir.
MADDE 29
YÜRÜRLÜĞE GİRME
1. Her bir Âkit Devlet, bu
Anlaşmanın yürürlüğe girmesi için kendi mevzuatında gerekli olan işlemlerin
tamamlandığını diğerine bildirecektir. Bu Anlaşma, bu bildirimlerin
sonuncusunun alındığı tarihte yürürlüğe girecektir.
2. Bu Anlaşma hükümleri:
a) Kaynakta tevkif edilen
vergiler yönünden, bu Anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihi izleyen Ocak ayının
birinci günü veya daha sonra ödenen veya mahsup edilen miktarlar için; ve
b) Diğer vergiler yönünden,
bu Anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihi izleyen Ocak ayının birinci günü veya
daha sonra başlayan vergilendirme yılları için uygulanacaktır.
MADDE 30
YÜRÜRLÜKTEN KALKMA
Bu Anlaşma, süresiz olarak
yürürlükte kalacaktır. Âkit Devletlerden her biri, Anlaşmanın yürürlüğe girdiği
tarihten sonraki beş yıllık bir sürenin bitiminden sonra başlayan herhangi bir
takvim yılının sona ermesinden en az altı ay önce diplomatik kanaldan fesih
ihbarnamesi vermek suretiyle Anlaşmayı feshedebilir.
Bu durumda Anlaşma:
a) Kaynakta tevkif edilen
vergiler yönünden, fesih ihbarnamesinin verildiği takvim yılının bitiminden
sonra ödenen veya mahsup edilen miktarlar için, ve
b) Diğer vergiler yönünden,
fesih ihbarnamesinin verildiği takvim yılının bitiminden sonra başlayan
vergilendirme yılları için uygulanmayacaktır.
BU HUSUSLARI TEYİDEN, aşağıda
imzaları bulunan iki Devletin tam yetkili temsilcileri, bu Anlaşmayı
imzaladılar.
Her iki metin de aynı
derecede geçerli olmak üzere, çift nüsha olarak, İngilizce dilinde, 12 Mayıs 2004 tarihinde, Ankara'da
düzenlenmiştir.