KANUN SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNU
BİRİNCİ
KISIM
Amaç,
Kapsam ve Tanımlar
Amaç MADDE 1- Bu
Kanunun amacı, sosyal sigortalar ile genel sağlık sigortası bakımından
kişileri güvence altına almak; bu sigortalardan yararlanacak kişileri ve
sağlanacak hakları, bu haklardan yararlanma şartları ile finansman ve
karşılanma yöntemlerini belirlemek; sosyal sigortaların ve genel sağlık
sigortasının işleyişi ile ilgili usûl ve esasları düzenlemektir. Kapsam MADDE 2- Bu
Kanun; sosyal sigortalar ile genel sağlık sigortasından yararlanacak
kişileri, işverenleri, sağlık hizmeti sunucularını, bu Kanunun uygulanması
bakımından gerçek kişiler ile her türlü kamu ve özel hukuk tüzel kişilerini
ve tüzel kişiliği olmayan diğer kurum ve kuruluşları kapsar. Tanımlar MADDE 3- Bu
Kanunun uygulanmasında; 1) Bakanlık: Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığını, 2) Kurum: Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığını, 3) Sosyal sigortalar: Kısa ve uzun vadeli sigorta
kollarını, 4) Kısa vadeli sigorta kolları: İş kazası ve meslek
hastalığı, hastalık ve analık sigortası kollarını, 5) Uzun vadeli sigorta kolları: Malûllük, yaşlılık ve
ölüm sigortası kollarını, 6) Sigortalı: Kısa ve/veya uzun vadeli sigorta
kolları bakımından adına prim ödenmesi gereken veya kendi adına prim ödemesi
gereken kişiyi, 7) Hak sahibi: Sigortalının veya sürekli iş
göremezlik geliri ile malûllük veya yaşlılık aylığı almakta olanların ölümü halinde,
gelir veya aylık bağlanmasına veya toptan ödeme yapılmasına hak kazanan eş,
çocuk, ana ve babasını, 8) Genel sağlık sigortası: Kişilerin öncelikle
sağlıklarının korunmasını, sağlık riskleri ile karşılaşmaları halinde ise
oluşan harcamaların finansmanını sağlayan sigortayı, 9) Genel sağlık sigortalısı: Bu Kanunun 60 ıncı maddesinde sayılan kişileri, 10) Bakmakla yükümlü olduğu kişi: Genel sağlık
sigortalısının, sigortalı veya isteğe bağlı sigortalı sayılmayan, kendi
sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olan; a) Eşini, b) 18 yaşını, lise ve dengi öğrenim veya 5/6/1986
tarihli ve 3308 sayılı Meslekî Eğitim Kanununda belirtilen aday çıraklık ve
çıraklık eğitimi ile işletmelerde meslekî eğitim görmesi halinde 20 yaşını,
yüksek öğrenim görmesi halinde 25 yaşını doldurmamış ve evli olmayan
çocukları ile yaşına bakılmaksızın bu Kanuna göre malûl olduğu tespit edilen
evli olmayan çocuklarını, c) Geçiminin sigortalı tarafından sağlandığı Kurumca
belirlenen kriterlere göre tespit edilen ana ve babasını, 11) Hizmet akdi: 22/4/1926 tarihli ve 818 sayılı
Borçlar Kanununda tanımlanan hizmet akdini ve iş mevzuatında tanımlanan iş
sözleşmesini veya hizmet akdini, 12) Ücret: 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve
(c) bendi kapsamında sigortalı sayılanlara saatlik, günlük, haftalık, aylık
veya yıllık olarak para ile ödenen ve süreklilik niteliği taşıyan brüt
tutarı, 13) Asgarî ücret: 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş
Kanunu gereğince 16 yaşından büyük işçiler için belirlenen bir aylık brüt
ücreti, 14) Ay: Ücretleri; kamu idarelerinde her ayın 15'inde
ödenen 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri kapsamındaki
sigortalılar için, ayın 15'inden ertesi ayın 15'ine kadar geçen, diğer
sigortalılar için ise ayın 1'i ilâ sonu arasında geçen ve otuz gün olarak
değerlendirilen süreyi, 15) Yıl: Ücretleri; kamu idarelerinde her ayın
15'inde ödenen 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri kapsamındaki
sigortalılar için, 15 Ocak tarihinden ertesi yılın 15 Ocak tarihine kadar
geçen, diğer sigortalılar için ise 1 Ocak ilâ 31 Aralık tarihleri arasında
geçen ve 360 gün olarak değerlendirilen süreyi, 16) Gelir: İş kazası veya meslek hastalığı halinde
sigortalıya veya sigortalının ölümü halinde hak sahiplerine, yapılan sürekli
ödemeyi, 17) Aylık: Malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarından
yapılan sürekli ödemeyi, 18) Ödeme dönemi: Bu Kanuna göre bağlanan gelir ve
aylıkların, ödeme tarihinden takip eden ödeme tarihine kadar geçen süreyi, 19) Tarımsal faaliyet: Kendi mülkünde, ortaklık veya kiralamak
suretiyle başkalarının mülkünde veya kamuya mahsus mahallerde; ekim, dikim,
bakım, üretme, yetiştirme ve ıslah yoluyla yahut doğrudan doğruya tabiattan
istifade etmek suretiyle bitki, orman, hayvan ve su ürünleri elde edilmesini
ve/veya bu ürünlerin yetiştiricileri tarafından; muhafazasını, taşınmasını
veya pazarlanmasını, 20) Kurum Sağlık Kurulu: Kurumca yetkilendirilen
sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurullarınca düzenlenecek raporlardaki
teşhis ve bu teşhise dayanak teşkil eden belgeleri incelemek suretiyle,
çalışma gücü kaybı ve meslekte kazanma gücü kaybı oranlarını belirlemeye
yetkili hekimlerden ve/veya diş hekimlerinden oluşan kurulları, 21) Kamu idaresi: 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı
Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının
(a) bendinde belirtilen idare ve kurumlar ile bunların ödenmiş sermayesinin %
50'sinden fazlasına sahip oldukları ortaklıkları veya özel kanunlarına göre
personel çalıştıran diğer kamu kurumlarını, 22) Sağlık hizmeti: Genel sağlık sigortalısı ve
bakmakla yükümlü olduğu kişilere 63 üncü madde gereği finansmanı sağlanacak
tıbbî ürün ve hizmetleri, 23) Kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmeti: Kişilerin
hastalıktan korunması veya sağlıklı olma halinin sürdürülmesi amacıyla,
kişiye yönelik olarak finansmanı sağlanacak sağlık hizmetlerini, 24) Aile hekimi: Sağlık Bakanlığı tarafından aile
hekimi olarak yetkilendirilen ve Kurum ile sözleşme yapmış hekimleri, 25) Sağlık hizmeti sunucusu: Sağlık hizmetini sunan
ve/veya üreten; gerçek kişiler ile kamu ve özel hukuk tüzel kişilerini ve
bunların tüzel kişiliği olmayan şubelerini, 26) Katılım payı: Sağlık hizmetlerinden
yararlanabilmek için, genel sağlık sigortalısı veya bakmakla yükümlü olduğu
kişiler tarafından ödenecek tutarı, 27) Sığınmacı ve Vatansız: İçişleri Bakanlığı
tarafından sığınmacı veya vatansız olarak kabul edilen kişileri, 28) Peşin sermaye değeri: Kurumca, bu Kanunun ilgili
maddelerinde belirtilen giderlerin yaş, kesilme ihtimali ve Kurumca
belirlenecek iskonto oranı dikkate alınarak
hesaplanan tutarı, 29) Güncelleme katsayısı: 4 üncü madde kapsamında
sigortalı sayılanların, her yılın Kasım ayına ait kanunî süresi içinde verilen
belgelerindeki prim tahakkukları üzerinden bulunacak ortalama prime esas
günlük kazancın, bir önceki yılın aynı ayına ait ortalama prime esas günlük
kazanca göre değişim oranı ile her yılın Aralık ayına göre Türkiye İstatistik
Kurumu tarafından açıklanan en son temel yıllı tüketici fiyatları genel
indeksindeki değişim oranının toplamının yarısına (1) tam sayısının ilave
edilmesi sonucunda bulunan değeri, ifade eder. İKİNCİ
KISIM Sosyal
Sigorta Hükümleri BİRİNCİ BÖLÜM Sigortalılara İlişkin Hükümler
Sigortalı
sayılanlar MADDE 4- Bu
Kanunun kısa ve uzun vadeli sigorta kolları uygulaması bakımından; a) Hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren
tarafından çalıştırılanlar, b) Köy ve mahalle muhtarları, hizmet akdine bağlı
olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan ise; 1) Ticarî kazanç veya serbest meslek kazancı
nedeniyle gerçek veya basit usûlde gelir vergisi mükellefi olanlar, 2) Gelir vergisinden muaf olup, esnaf ve sanatkâr
sicili ile birlikte kanunla kurulan meslek odalarına usûlüne uygun olarak kayıtlı
olanlar, 3) Anonim şirketlerin kurucu ortakları ve/veya
yönetim kurulu üyesi olan ortakları, sermayesi paylara bölünmüş komandit
şirketlerin komandite ortakları, diğer şirket ve donatma iştiraklerinin ise
tüm ortakları, 4) Tarımsal faaliyette bulunanlar, c) Kamu idarelerinde; 1) (a) bendine tâbi olmayanlardan, kadro ve
pozisyonlarda sürekli olarak çalışıp, ilgili kanunlarında (a) bendi kapsamına
girenler gibi sigortalı olması öngörülmemiş olanlar, 2) (a) ve (b) bentlerine tâbi olmayanlardan,
sözleşmeli olarak çalışıp ilgili kanunlarında (a) bendi kapsamına girenler gibi
sigortalı olması öngörülmemiş olanlar ile 657 sayılı Devlet Memurları
Kanununun 86 ncı maddesi uyarınca açıktan vekil
atananlar, sigortalı sayılırlar. Birinci fıkranın (a) bendi gereği sigortalı
sayılanlara ilişkin hükümler; a) İşçi sendikalarının yönetim kurullarına
seçilenler, b) Bir veya birden fazla işveren tarafından
çalıştırılan; film, tiyatro, sahne, gösteri, ses ve saz sanatçıları ile
müzik, resim, heykel, dekoratif ve benzeri diğer uğraşları içine alan bütün
güzel sanat kollarında çalışanlardan, düşünürlerden ve yazarlardan hizmet
akdi ile çalışanlar, c) Mütekabiliyet esasına dayalı olarak uluslararası
sosyal güvenlik sözleşmesi yapılmış ülke uyruğunda olanlar hariç olmak üzere,
yabancı uyruklu kişilerden hizmet akdi ile çalışanlar, d) 2/7/1941 tarihli ve 4081 sayılı Çiftçi Mallarının
Korunması Hakkında Kanuna göre çalıştırılanlar, e) 24/4/1930 tarihli ve 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanununda belirtilen umumî kadınlar, f) Milli Eğitim Bakanlığı tarafından düzenlenen
kurslarda usta öğretici olarak çalıştırılanlar, kamu idarelerinde ders ücreti
karşılığı görev verilenler ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4 üncü
maddesinin (C) bendi kapsamında çalıştırılanlar, hakkında da uygulanır. Birinci fıkranın (c) bendi gereği sigortalı
sayılanlara ilişkin hükümler; a) Kuruluş ve personel kanunları veya diğer kanunlar
gereğince seçimle veya atama yoluyla kamu idarelerinde göreve gelenlerden; bu
görevleri sebebiyle kendilerine ilgili kanunlarında Devlet memurları gibi
emeklilik hakkı tanınmış olanlardan hizmet akdi ile çalışmayanlar, b) Cumhurbaşkanı, Başbakan, bakanlar, Türkiye Büyük
Millet Meclisi üyeleri, belediye başkanları, il daimi komisyonu üyeleri, c) Birinci fıkranın (c) bendi kapsamında iken, bu
kapsamdaki kişilerin kurduğu sendikaların veya sendika konfederasyonlarının
yönetim kurullarına seçilenler, d) Harp okulları ile fakülte ve yüksek okullarda,
Türk Silâhlı Kuvvetleri hesabına okuyan veya kendi hesabına okumakta iken
askerî öğrenci olanlar ile astsubay meslek yüksek okulları ve astsubay naspedilmek üzere temel askerlik eğitimine tâbi tutulan
adaylar ile fakültelerde veya meslek yüksek okullarında kendi hesabına
okuduktan sonra veya askerlik hizmetini müteakip subaylığa veya astsubaylığa
geçirilenlerin, okullarda geçen normal eğitim süreleri, e) Polis Akademisi ile fakülte ve yüksek okullarda,
Emniyet Genel Müdürlüğü hesabına okuyan veya kendi hesabına okumakta iken
Emniyet Genel Müdürlüğü hesabına okumaya devam eden öğrenciler ile fakültelerde
veya meslek yüksek okullarında kendi hesabına okuduktan sonra komiser
yardımcılığına veya polisliğe geçirilenlerin, okullarda geçen normal eğitim
süreleri, hakkında da uygulanır. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar
Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. Bazı
sigorta kollarının uygulanacağı sigortalılar MADDE 5-
Kısa ve uzun vadeli sigorta kolları bakımından aşağıda sayılan kişiler
hakkında uygulanacak sigorta kolları şunlardır: a) Hizmet akdi ile çalışmamakla birlikte, ceza infaz
kurumları ile tutukevleri bünyesinde oluşturulan tesis, atölye ve benzeri
ünitelerde çalıştırılan hükümlü ve tutuklular hakkında, iş kazası ve meslek
hastalığı ile analık sigortası uygulanır ve bunlar, 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılırlar. b)
Hizmet akdi ile çalışmamakla birlikte 5/6/1986 tarihli ve 3308 sayılı Meslekî
Eğitim Kanununda belirtilen aday çırak, çırak ve işletmelerde meslekî eğitim
gören öğrenciler hakkında iş kazası, meslek hastalığı ve hastalık sigortası;
meslek liselerinde okumakta iken veya yüksek öğrenimleri sırasında zorunlu
staja tâbi tutulan öğrenciler hakkında ise iş kazası ve meslek hastalığı sigortası
uygulanır ve bu bentte sayılanlar, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a)
bendi kapsamında sigortalı sayılırlar. c) Harp malûlleri ile 12/4/1991 tarihli ve 3713
sayılı Terörle Mücadele Kanunu, 3/11/1980 tarihli ve 2330 sayılı Nakdi Tazminat
ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanuna göre aylıkları hesaplanarak ödenen veya
asayiş ve güvenliğin sağlanması ile ilgili kanunlara göre vazife malûllüğü
aylığı bağlanmış olanlardan, bu Kanuna tâbi sigortalı olarak çalışanlar
hakkında aylıkları kesilmeksizin kısa vadeli sigorta kolları uygulanır. Ancak
bunlar hakkında, uzun vadeli sigorta kollarına tâbi olmayı istemeleri
halinde, bu isteklerini Kuruma bildirdikleri tarihi takip eden ay başından
itibaren, uzun vadeli sigorta kolları uygulanır. d) Sosyal güvenlik destek primine tâbi olanlar
hakkında, sadece iş kazası ve meslek hastalığı sigortası hükümleri uygulanır. e) Türkiye İş Kurumu tarafından düzenlenen meslek
edindirme, geliştirme ve değiştirme eğitimine katılan kursiyerler, 4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılırlar ve
bunlar hakkında iş kazası ve meslek hastalığı sigortası hükümleri uygulanır. f) 25/8/1999 tarihli ve 4447 sayılı İşsizlik
Sigortası Kanunu gereğince işsizlik ödeneğinden yararlandırılan kişilere, işsizlik
ödeneğinin hak edildiği süre içinde, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a)
bendi kapsamında sigortalı sayılarak uzun vadeli sigorta kolları uygulanır. Sigortalı
sayılmayanlar MADDE 6- Bu
Kanunun kısa ve uzun vadeli sigorta kolları hükümlerinin uygulanmasında; a) İşverenin işyerinde ücretsiz çalışan eşi, b) Aynı konutta birlikte yaşayan ve üçüncü derece
dahil bu dereceye kadar hısımlar arasında ve aralarına dışardan başka kimse
katılmaksızın, yaşadıkları konut içinde yapılan işlerde çalışanlar, c) Ev hizmetlerinde süreksiz olarak çalışanlar ile ev
hizmetlerinde hizmet akdi ile sürekli çalışmasına rağmen, haftalık çalışma
sürelerinin 4857 sayılı İş Kanununda belirtilen sürelerden az olması
nedeniyle, aylık kazançları prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz
katından az olanlar, d) Askerlik hizmetlerini er ve
erbaş olarak yapmakta olanlar ile yedek subay okulu öğrencileri, e) Yabancı bir ülkede kurulu herhangi bir kuruluş
tarafından ve o kuruluş adına ve hesabına Türkiye'ye bir iş için gönderilen
ve yabancı ülkede sosyal sigortaya tâbi olduğunu belgeleyen kişiler ile
Türkiye'de kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan, yurt dışında
ikamet eden ve o ülke sosyal güvenlik mevzuatına tâbi olanlar, f) Resmî meslek ve sanat okulları ile yetkili resmî
makamların izniyle kurulan meslek veya sanat okullarında ve yüksek okullarda
fiilen normal eğitim süreleri içinde yapılan, tatbikî mahiyetteki yapım ve
üretim işlerinde çalışan öğrenciler, g) Sağlık hizmet sunucuları tarafından işe
alıştırılmakta olan veya rehabilite edilen, hasta
veya malûller, h) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) ve (c)
bentleri gereği sigortalı sayılması gereken işlerde çalışmakla birlikte, 18
yaşını doldurmamış olanlar, ı) Kamu idareleri hariç olmak üzere, tarım işlerinde
veya orman işlerinde hizmet akdiyle süreksiz işlerde çalışanlar ile tarımda
kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan; tarımsal faaliyette bulunan
ve yıllık tarımsal faaliyet gelirlerinden, bu faaliyete ilişkin masraflar
düşüldükten sonra kalan tutarın aylık ortalamasının, bu Kanunda tanımlanan
prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz katından az olduğunu belgeleyenler, j) Niteliği itibarıyla bir kişinin bir gün içinde
yapabileceği işlerde, yevmiyeli olarak çalışanlar, k) Kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan
gelir vergisinden muaf olup, esnaf ve sanatkâr siciliyle birlikte kanunla kurulu
meslek odalarına usûlüne uygun olarak kayıtlı olanlardan, aylık faaliyet
gelirlerinden bu faaliyetine ilişkin masraflar düşüldükten sonra kalan
tutarı, prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz katından az olduğunu
belgeleyenler, l) Kamu idarelerinin dış temsilciliklerinde istihdam
edilen ve temsilciliğin bulunduğu ülkede sürekli ikamet izni veya bu devletin
vatandaşlığını da haiz bulunan Türk uyruklu sözleşmeli personelden, bulunduğu
ülkenin sosyal güvenlik kurumunda sigortalı olduğunu belgeleyenler ile kamu
idarelerinin dış temsilciliklerinde istihdam edilen sözleşmeli personelin
uluslararası sosyal güvenlik sözleşmeleri çerçevesinde ve temsilciliğin
bulunduğu ülkenin kamu düzeninin zorunlu kıldığı hallerde, işverenleri
tarafından bulunulan ülkede sosyal sigorta kapsamında sigortalı yapılanlar, 4 üncü ve 5 inci maddelere göre sigortalı sayılmaz. (h) bendinin uygulanmasıyla ilgili olarak, bir meslek
veya sanat okulunu bitirenlerden, 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk
Medenî Kanunu hükümlerine göre mahkemece ergin kılınmak suretiyle,
öğrenimleriyle ilgili görevlerde çalışanlar hakkında 18 yaşın bitirilmiş
olması şartı aranmaz. Birinci fıkranın (ı) bendinin uygulanmasında, Türkiye
Ziraat Odaları Birliğinin görüşü alınır. Bu maddenin uygulamasına ilişkin usûl ve esaslar,
Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. Sigortalılığın
başlangıcı MADDE 7-
Sigorta hak ve yükümlülükleri 4 üncü maddenin birinci fıkrasının; a) (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için
çalışmaya, meslekî eğitime veya zorunlu staja başladıkları tarihten, b) (b) bendi kapsamında sigortalı sayılanlardan,
gelir vergisi mükellefi olanların gelir vergisi mükellefiyetinin başladığı
tarihten; şirket ortaklarının şirket ortaklıklarının tescil edildiği
tarihten; gelir vergisinden muaf olanların ise esnaf ve sanatkâr sicili ile
birlikte kanunla kurulu meslek kuruluşlarına usûlüne uygun kayıtlı oldukları
tarihten; tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlar için tarımsal
faaliyetlerinin kanunla kurulu ilgili meslek kuruluşlarınca tescil edildiği
tarihten; köy ve mahalle muhtarları için seçildikleri tarihten, c) (c) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için,
göreve başladıkları veya okullarında eğitime başladıkları tarihten, itibaren başlar. Birinci fıkranın (b) bendinin uygulanmasında, gelir
vergisinden muaf olanlar ile tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanların
kayıt ve tescil işlemleri ile ilgili olarak kanunla kurulmuş ilgili meslek
kuruluşlarının görüşleri alınır. Sigortalı
bildirimi ve tescili MADDE 8-
İşverenler, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı
sayılan kişileri, 7 nci maddenin birinci fıkrasının
(a) bendinde belirtilen sigortalılık başlangıcından önce, sigortalı işe giriş
bildirgesi ile Kuruma bildirmekle yükümlüdür. Ancak işveren tarafından
sigortalı işe giriş bildirgesi; a) İnşaat işyerlerinde işe başlatılacak sigortalılar
için, en geç çalışmaya başlatıldığı gün Kuruma verilmesi halinde, b)Yabancı ülkelere sefer yapan ulaştırma araçlarına
sefer esnasında alınarak çalıştırılanlar ile Kuruma ilk defa işyeri bildirgesi
verilecek işyerlerinde; ilk defa sigortalı çalıştırmaya başlanılan tarihten
itibaren bir ay içinde çalışmaya başlayan sigortalılar için, çalışmaya
başladıkları tarihten itibaren en geç söz konusu bir aylık sürenin dolduğu
tarihe kadar, Kuruma verilmesi halinde, c) Kamu idarelerince yurt dışı görevde çalışmak üzere
işe alınanların, işten ayrılmış olsalar dahi, çalışmaya başladıkları tarihten
itibaren üç ay içinde, Kuruma verilmesi halinde, sigortalılık başlangıcından önce bildirilmiş sayılır. Sigortalılar, çalışmaya başladıkları tarihten
itibaren en geç bir ay içinde, sigortalı olarak çalışmaya başladıklarını Kuruma
bildirirler. Ancak, sigortalının kendini bildirmemesi, sigortalı aleyhine
delil teşkil etmez. 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi
kapsamında sigortalı sayılan kişiler için; 7 nci
maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen sigortalılık
başlangıcından itibaren kendi mevzuatlarına göre kayıt veya tescili yapan
ilgili kurum, kuruluş ve birlikler veya vergi daireleri sigortalı işe giriş
bildirgesi düzenleyerek, en geç onbeş gün içinde
Kuruma vermekle yükümlüdür. Kurum bu bildirimden itibaren bir ay içinde
tescili yapılan kişilere, sigortalılık hak ve yükümlülüklerinin başladığını bildirir.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin (4)
numaralı alt bendi gereği sigortalı sayılanlar ise, sigortalı işe giriş
bildirgesini, 7 nci maddenin birinci fıkrasının (b)
bendinde belirtilen sigortalılık başlangıcından itibaren, doksan gün içinde
Kuruma vermekle yükümlüdürler. 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi
kapsamında sigortalı sayılan kişileri çalıştıracak işverenler, çalıştırmaya
başlattıkları kişileri, 7 nci maddenin birinci
fıkrasının (c) bendinde belirtilen sigortalılık başlangıcından itibaren, onbeş gün içinde sigortalı işe giriş bildirgesi ile
Kuruma bildirmekle yükümlüdürler. 5 inci maddenin (f) bendi kapsamında sigortalı
sayılan kişiler için Türkiye İş Kurumu, işsizlik ödeneğinin fiilen ödenmeye
başlandığı tarihten itibaren bir ay içinde, sigortalı işe giriş bildirgesini
Kuruma bildirmekle yükümlüdür. Kamu idareleri ile bankalar, Kurumca sağlanacak
elektronik altyapıdan yararlanmak suretiyle, Kurumca belirlenecek işlemlerde,
işlem yaptığı kişilerin sigortalılık bakımından tescilli olup olmadığını
kontrol etmek ve sigortasız olduğunu tespit ettiği kişileri, Kuruma
bildirmekle yükümlüdürler. Bu maddenin ikinci ve beşinci fıkraları hariç olmak
üzere, diğer fıkralarında belirtilen yükümlülükleri yerine getirmeyen ilgililer
hakkında, 102 nci madde hükümlerine göre idarî para
cezası uygulanır. Sigortalı işe giriş bildirgesinin şekli ve içeriği,
bildirgenin verilme yöntemleri ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usûl
ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. Sigortalılığın
sona ermesi MADDE 9-
Kısa ve uzun vadeli sigorta kolları bakımından sigortalılık; a) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi
kapsamındaki sigortalıların, hizmet akdinin sona erdiği tarihten, b) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi
kapsamındaki sigortalıların; 1) Gelir vergisi mükellefi olanlar için,
mükellefiyetlerini gerektiren faaliyetlerine son verdikleri tarihten, 2) Gelir vergisinden muaf olanlar için, esnaf ve
sanatkâr sicili ile birlikte kanunla kurulu meslek odalarındaki üye kayıtlarının
silinmesi gereken veya 6 ncı maddenin birinci
fıkrasının (k) bendi kapsamına girdiği tarihten, 3) Şirket ve donatma iştiraki ortağı olanlar için,
tâbi oldukları mevzuata göre şirketle ve donatma iştiraki ile ilgilerinin
kesildiği tarihten, 4) Şirket ortağı olanlar için, şirketin iflâsına veya
tasfiyesine karar verildiği veya münfesih sayıldığı tarihten, 5) Tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız
çalışanlar için, tarımsal faaliyetlerinin sona erdiği veya 6 ncı maddenin birinci fıkrasının (ı) bendi kapsamına
girdiği tarihten, 6) Köy ve mahalle muhtarlarının, muhtarlık
görevlerinin sona erdiği tarihten, 7) Herhangi bir yabancı ülkede ikamet eden ve o ülke
mevzuatı kapsamında sigortalı olarak çalışmaya başladığı veya ikamet esasına
bağlı olarak, o ülke sosyal güvenlik sistemine dahil olduğu tarihten, 8) İflâsına karar verilmiş olan veya tasfiye
halindeki özel işletmeler ile şirketlerin ortaklarından hizmet akdi ile çalışanların,
çalışmaya başladığı tarihten, 9) Köy ve mahalle muhtarlarından; kendi adına ve
hesabına bağımsız çalışmasından dolayı gelir vergisi mükellefiyeti bulunanlar hariç, aynı zamanda hizmet akdi ile
çalışanların çalışmaya başladığı tarihten, 10) Gelir vergisinden muaf olan, ancak esnaf ve
sanatkârlar sicili ile birlikte kanunla kurulu meslek kuruluşlarındaki
kayıtlara istinaden bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi
kapsamında sigortalı sayılanlardan, bu sigortalılıklarının devamı sırasında,
hizmet akdi ile çalışanların çalışmaya başladığı tarihten, c) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi
kapsamında sigortalı sayılanların; 1) Ölüm halinde veya aylık bağlanmasını gerektiren
hallerde, bu tarihi takip eden ayın ilk gününden, 2) Diğer hallerde ise görevden ayrıldıkları tarihten,
d) 5 inci madde gereği bazı sigorta kollarına tâbi
tutulanların, sigortalı sayılmalarını gerektiren halin sona erdiği tarihten, e) 6 ncı maddenin birinci
fıkrasının (l) bendi kapsamında olanlardan, çalışmakta iken bulunduğu ülkenin
sosyal güvenlik kurumu ile irtibatlandırılanlar ile
uluslararası sosyal güvenlik sözleşmeleri çerçevesinde, seçimini bu yönde
kullananlar için sigortalandıkları tarihten, itibaren sona erer. Ancak, hastalık ve analık hükümlerinin uygulanmasında
sigortalılık; a) İlgili kanunlar gereği sigortalının ücretsiz
izinli olması, greve iştirak etmesi veya işverenin lokavt yapması hallerinde,
bu hallerin sona ermesini, b) Diğer hallerde ise birinci fıkrada belirtilen
tarihleri, takip eden onuncu günden başlanarak yitirilmiş
sayılır. Birinci fıkranın (a), (c) ve (d) bentlerine göre
sigortalılığı sona erenlerin durumları işverenleri tarafından, (b) bendinde
belirtilen şekillerde sona erenlerin durumları ise kendileri ve sözü edilen
bentte belirtilen faaliyetin sona erme halinin bildirildiği kuruluşlar veya
vergi daireleri tarafından, en geç on gün içinde Kuruma bildirilir. Bu
kişilerin meslek kuruluşlarına ya da vergi dairelerine
olan yükümlülüklerini yerine getirmemiş olmaları, sigortalılığın sona
ermesine ilişkin belge ya da bilginin verilmesine
engel teşkil etmez. Birinci fıkranın (e) bendine göre sigortalılığı sona
erenler ile 8 inci maddenin birinci fıkrasının (c) bendine göre bildirimi yapılan
sigortalıların, sigortalılığının sona ermesine ilişkin bildirimleri, üç ay
içinde Kuruma yapılır. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar,
Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. Sigortalıların
işleri nedeniyle geçici olarak yurt dışında bulunmaları MADDE 10- 4
üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde sayılan sigortalıların
işverenleri tarafından geçici görevle yurt dışına gönderilmeleri, (c)
bendinde sayılan sigortalıların mevzuatlarında belirtilen usûle uygun olarak
yurt dışına gönderilmeleri veya (b) bendinde sayılanların sigortalılığa esas
çalışması nedeniyle yurt dışında bulunmaları halinde, bu görevleri yaptıkları
sürece, sigortalıların ve işverenlerin sosyal sigortaya ilişkin hak ve
yükümlülükleri devam eder. Sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmayan ülkelerde iş
üstlenen işverenlerce çalıştırılmak üzere bu ülkelere götürülen Türk işçileri
de bu Kanunun uygulanmasında geçici görevle yurt dışına gönderilmiş sayılır. İKİNCİ BÖLÜM
İşyerleri ve İşverenlere İlişkin Hükümler İşyeri,
işyerinin bildirilmesi, devri, intikali ve nakli MADDE 11-
İşyeri, sigortalı sayılanların maddî olan ve olmayan unsurlar ile birlikte
işlerini yaptıkları yerlerdir. İşyerinde üretilen mal veya verilen hizmet ile
nitelik yönünden bağlılığı bulunan ve aynı yönetim altında örgütlenen işyerine
bağlı yerler, dinlenme, çocuk emzirme, yemek, uyku, yıkanma, muayene ve
bakım, beden veya meslek eğitimi yerleri, avlu ve büro gibi diğer eklentiler
ile araçlar da işyerinden sayılır. İşveren, örneği Kurumca hazırlanacak işyeri
bildirgesini en geç sigortalı çalıştırmaya başladığı tarihte, Kuruma vermekle
yükümlüdür. Şirket kuruluşu aşamasında, çalıştıracağı sigortalı sayısını ve
bunların işe başlama tarihini, ticaret sicili memurluklarına bildiren
işverenlerin, bu bildirimleri Kuruma yapılmış sayılır. Ticaret sicili
memurlukları, kendilerine yapılan bu bildirimi en geç on gün içinde Kuruma
bildirmek zorundadır. 29/6/1956 tarihli ve 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu
hükümlerine tâbi şirketlerin nevilerinin değişmesi, birleşmesi veya diğer bir
şirkete katılması durumunda, bu hususların ticaret siciline tesciline ilişkin
ilân tarihini; adi şirketlerde şirkete yeni ortak alınması durumunda ise en
geç yeni ortağın alındığı tarihi takip eden on gün içinde, işyeri bildirgesi
ile Kuruma bildirilmek zorundadır. İşyerinin faaliyette bulunduğu adresten başka bir
ildeki adrese nakledilmesi, sigortalı çalıştırılan bir işin veya işyerinin
başka bir işverene devredilmesi veya intikal etmesi halinde, işyerinin
nakledildiği, yeni işverenin işi veya işyerini devraldığı tarihi takip eden
on gün içinde, işyerinin miras yoluyla intikali halinde ise mirasçıları, ölüm
tarihinden itibaren en geç üç ay içinde, işyeri bildirgesini Kuruma vermekle
yükümlüdür. İşyerinin aynı il sınırları içinde Kurumun diğer bir ünitesinin
görev alanına giren başka bir adrese nakledilmesi halinde, adres
değişikliğinin yazı ile bildirilmesi yeterlidir. Bu işlerde çalışan
sigortalıların, sigorta hak ve yükümlülükleri devam eder. Valilikler, belediyeler ve ruhsat vermeye yetkili
diğer kamu ve özel hukuk tüzel kişileri, yapı ruhsatı ve diğer tüm ruhsat
veya ruhsat niteliği taşıyan işlemlerine ilişkin bilgi ve belgeler ile varsa
bunların verilmesine esas olan istihdama ilişkin bilgileri, verildiği
tarihten itibaren bir ay içinde Kuruma bildirmekle yükümlüdürler. Bu maddede belirtilen yükümlülükleri yerine
getirmeyenler hakkında, 102 nci maddenin birinci
fıkrasının (b) bendi uyarınca idarî para cezası uygulanır. İdarî para cezası
uygulanması, bu yükümlülüklerin yerine getirilmesine engel teşkil etmez. Alt işveren, asıl işverenin işyerinde çalıştırdığı
sigortalıları, işverenle aralarında yaptıkları sözleşmenin ibrazı kaydıyla, Kurumdan
alacağı özel bir numara ile asıl işverenin kayıtlı olduğu dosyadan bildirir. İşyeri bildirgesinin verilmemesi veya geç verilmesi,
bu Kanunda belirtilen hak ve yükümlülükleri ortadan kaldırmaz. İşyeri
bildirgesinin şekli ve içeriği ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve
esaslar Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. İşveren,
işveren vekili, geçici iş ilişkisi kurulan işveren ve alt işveren MADDE 12- 4
üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentlerine göre sigortalı sayılan
kişileri çalıştıran gerçek veya tüzel kişiler ile tüzel kişiliği olmayan
kurum ve kuruluşlar işverendir. İşveren adına ve hesabına, işin veya görülen hizmetin
bütününün yönetim görevini yapan kimse, işveren vekilidir. Bu Kanunda geçen
işveren deyimi, işveren vekilini de kapsar. İşveren vekili ve 4857 sayılı İş
Kanununda tanımlanan geçici iş ilişkisi kurulan işveren, bu Kanunda belirtilen
yükümlülüklerinden dolayı işveren ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur. 4 üncü maddenin ikinci fıkrasının (a) bendine tâbi
olanlar hakkında, işverenlerin bu Kanunda belirtilen yükümlülükleri, bunları
çalıştıran işçi sendikaları veya işveren tarafından; 4 üncü maddenin üçüncü
fıkrasına tâbi olanlar hakkında, işverenlerin bu Kanunda belirtilen
yükümlülükleri, bunları çalıştıran kamu idareleri veya eğitim gördükleri
okullar tarafından yerine getirilir. 2/7/1941 tarihli ve 4081 sayılı Çiftçi Mallarının
Korunması Hakkında Kanuna göre çalıştırılanlar hakkında, işverenlerin bu
Kanunda belirtilen yükümlülükleri, bunları çalıştırmaya yetkili makam
tarafından yerine getirilir. Ceza infaz kurumları ile tutukevleri bünyesinde
oluşturulan tesis, atölye ve benzeri ünitelerde çalıştırılan hükümlü ve
tutukluların işvereni, Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İş Yurtları
Kurumu, işveren vekilleri ise Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İş
Yurtları Kurumunun sorumlu müdür ve amirleridir. Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet
üretimine ilişkin bir işte veya bir işin bölüm veya eklentilerinde, iş alan
ve bu iş için görevlendirdiği sigortalıları çalıştıran üçüncü kişiye alt
işveren denir. Sigortalılar, üçüncü bir kişinin aracılığı ile işe girmiş ve
bunlarla sözleşme yapmış olsalar dahi, asıl işveren, bu Kanunun işverene
yüklediği yükümlülüklerden dolayı alt işveren ile birlikte sorumludur. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Kısa Vadeli Sigorta Hükümleri
İş
kazasının tanımı, bildirilmesi ve soruşturulması MADDE 13- İş
kazası; a) Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada, b) İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle
veya görevi nedeniyle, sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa
yürütmekte olduğu iş veya çalışma konusu nedeniyle işyeri dışında, c) Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının,
görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl
işini yapmaksızın geçen zamanlarda, d) Emziren kadın sigortalının, çocuğuna süt vermek
için ayrılan zamanlarda, e) Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla
işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında, meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan
bedenen ya da ruhen özüre
uğratan olaydır. İş kazasının 4 üncü maddenin birinci fıkrasının; a) (a) bendi ile 5 inci madde kapsamında bulunan
sigortalılar bakımından bunları çalıştıran işveren tarafından, o yer yetkili
kolluk kuvvetlerine derhal ve Kuruma da en geç kazadan sonraki üç işgünü
içinde, b) (b) bendi kapsamında bulunan sigortalı bakımından
kendisi tarafından, bir ayı geçmemek şartıyla
rahatsızlığının bildirim yapmaya engel olmadığı günden sonra üç işgünü
içinde, c) (c) bendi kapsamında bulunan sigortalılar
bakımından, bunları çalıştıran işveren tarafından, o yer yetkili kolluk kuvvetlerine
veya kendi mevzuatlarına göre yetkili mercilere derhal ve Kuruma da en geç kazadan sonraki üç işgünü
içinde, iş kazası ve meslek hastalığı bildirgesinin doğrudan ya da taahhütlü posta ile Kuruma bildirilmesi zorunludur.
Bu fıkranın (a) ve (c) bentlerinde belirtilen süre, iş kazasının işverenin
kontrolü dışındaki yerlerde meydana gelmesi halinde, iş kazasının öğrenildiği
tarihten itibaren başlar. Kuruma bildirilen olayın iş kazası sayılıp
sayılmayacağı hakkında bir karara varılabilmesi için gerektiğinde, Kurumun
denetim ve kontrol ile yetkilendirilen memurları tarafından veya Bakanlık iş
müfettişleri vasıtasıyla soruşturma yapılabilir. Bu soruşturma sonunda yazılı
olarak bildirilen hususların gerçeğe uymadığı ve olayın iş kazası olmadığı
anlaşılırsa, Kurumca bu olay için yersiz olarak yapılmış bulunan ödemeler,
ödemenin yapıldığı tarihten itibaren gerçeğe aykırı bildirimde bulunanlardan,
96 ncı madde hükmüne göre tahsil edilir. İş kazası ve meslek hastalığı bildirgesinin şekli ve
içeriği, verilme usûlü ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar,
Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. Meslek
hastalığının tanımı, bildirilmesi ve soruşturulması MADDE 14-
Meslek hastalığı, sigortalının çalıştığı veya yaptığı işin niteliğinden
dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı
geçici veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal özürlülük halleridir. Sigortalının çalıştığı işten dolayı meslek
hastalığına tutulduğunun; a) Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmet sunucuları
tarafından usûlüne uygun olarak düzenlenen sağlık kurulu raporu ve dayanağı
tıbbî belgelerin incelenmesi, b)
Kurumca gerekli görüldüğü hallerde, işyerindeki çalışma şartlarını ve buna
bağlı tıbbî sonuçlarını ortaya koyan denetim raporları ve gerekli diğer
belgelerin incelenmesi, sonucu Kurum Sağlık Kurulu tarafından tespit edilmesi
zorunludur. Meslek hastalığı, işten ayrıldıktan sonra meydana
çıkmış ve sigortalı olarak çalıştığı işten kaynaklanmış ise, sigortalının bu
Kanunla sağlanan haklardan yararlanabilmesi için, eski işinden fiilen ayrılmasıyla
hastalığın meydana çıkması arasında bu hastalık için Kurum tarafından
çıkarılacak yönetmelikte belirtilen süreden daha uzun bir zamanın geçmemiş olması şarttır. Bu durumdaki kişiler, gerekli
belgelerle Kuruma müracaat edebilirler. Herhangi bir meslek hastalığının
klinik ve laboratuvar bulgularıyla belirlendiği ve
meslek hastalığına yol açan etkenin işyerindeki inceleme sonunda tespit
edildiği hallerde, meslek hastalıkları listesindeki yükümlülük süresi aşılmış
olsa bile, söz konusu hastalık Kurumun veya ilgilinin başvurusu üzerine
Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunun onayı ile meslek hastalığı
sayılabilir. Meslek hastalığının 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının; a) (a) ve (c) bentleri ile 5 inci madde kapsamında
bulunan sigortalılar bakımından, sigortalının meslek hastalığına tutulduğunu
öğrenen veya bu durum kendisine bildirilen işveren tarafından, b) (b) bendi kapsamındaki sigortalı bakımından ise
kendisi tarafından, bu durumun öğrenildiği günden başlayarak üç işgünü
içinde, iş kazası ve meslek hastalığı bildirgesi ile Kuruma bildirilmesi
zorunludur. Bu yükümlülüğü yerine getirmeyen veya yazılı olarak bildirilen
hususları kasten eksik ya da yanlış bildiren
işverene veya 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki
sigortalıya, Kurumca bu durum için yapılmış bulunan masraflar ile ödenmişse
geçici iş göremezlik ödenekleri rücû edilir. Meslek hastalığı ile ilgili bildirimler üzerine
gerekli soruşturmalar, Kurumun denetim ve kontrol ile yetkilendirilen memurları
tarafından veya Bakanlık iş müfettişleri vasıtasıyla yaptırılabilir. Hangi hallerin meslek hastalığı sayılacağı, iş kazası
ve meslek hastalığı bildirgesinin şekli ve içeriği, verilme usûlü ile bu
maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usûl ve esaslar, Kurum tarafından
çıkarılacak yönetmelikte düzenlenir. Yönetmelikte belirlenmiş hastalıklar
dışında herhangi bir hastalığın meslek hastalığı sayılıp sayılmaması
hususunda çıkabilecek uyuşmazlıklar, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca
karara bağlanır. Hastalık ve
analık hali MADDE 15-
Sigortalının, iş kazası ve meslek hastalığı dışında kalan ve iş göremezliğine
neden olan rahatsızlıklar, hastalık halidir. Sigortalı kadının veya sigortalı erkeğin sigortalı
olmayan eşinin gebeliğinin başladığı tarihten itibaren doğumdan sonraki ilk
sekiz haftalık, çoğul gebelik halinde ise ilk on haftalık süreye kadar olan
gebelik ve analık haliyle ilgili rahatsızlık ve özürlülük halleri analık hali
kabul edilir. İş kazası,
meslek hastalığı, hastalık ve analık hallerinde sağlanan haklar MADDE 16- İş
kazası veya meslek hastalığı halleri nedeniyle sağlanan haklar şunlardır: a) Sigortalıya; geçici iş göremezlik süresince günlük
geçici iş göremezlik ödeneği verilmesi. b) Sigortalıya; sürekli iş göremezlik geliri
bağlanması. c) İş kazası veya meslek hastalığı sonucu ölen
sigortalının hak sahiplerine; gelir bağlanması. d) Gelir bağlanmış olan eş ve çocuklara; evlenme
ödeneği verilmesi. e) İş kazası ve meslek hastalığı sonucu ölen
sigortalı için; cenaze ödeneği verilmesi. Sigortalıya hastalık veya analık hallerine bağlı
olarak ortaya çıkan iş göremezlik süresince, günlük geçici iş göremezlik ödeneği
verilir. Sigortalı kadına veya sigortalı olmayan karısının
doğum yapması nedeniyle sigortalı erkeğe, çocuğun yaşaması şartıyla doğumdan
sonraki altı ay süresince her ay, doğum tarihinde geçerli olan asgarî ücretin
üçte biri tutarında emzirme ödeneği verilir. Emzirme ödeneğine hak kazanan sigortalılardan 9 uncu
maddeye göre sigortalılığı sona erenlerin, bu tarihten başlamak üzere üçyüz gün içinde çocukları doğarsa, sigortalı kadın veya
karısı analık sigortası haklarından yararlanacak sigortalı erkek, doğum
tarihinden önceki onbeş ay içinde en az üç ay prim
ödenmiş olması şartıyla emzirme ödeneğinden yararlandırılır. Ödenek ve
gelirlere esas tutulacak günlük kazanç MADDE 17- İş
kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık hallerinde verilecek ödeneklerin
veya bağlanacak gelirlerin hesabına esas tutulacak günlük kazanç; iş
kazasının veya doğumun olduğu tarihten, meslek hastalığı veya hastalık
halinde ise iş göremezliğin başladığı tarihten önceki oniki
aydaki son üç ay içinde 80 inci maddeye göre hesaplanacak prime esas
kazançlar toplamının, bu kazançlara esas prim gün sayısına bölünmesi
suretiyle hesaplanır. Bu surette bulunan günlük kazanç; iş göremezliğin
başladığı veya gelirin bağlanacağı tarihten geriye doğru oniki
ay ve daha öncesine ait ise güncelleme katsayısı ile güncellenerek
hesaplanır. Oniki aylık dönemde çalışmamış ve ücret almamış olan
sigortalı, çalışmaya başladığı ay içinde iş kazası veya meslek hastalığı
nedeniyle iş göremezliğe uğrarsa verilecek ödeneklerin veya bağlanacak
gelirlerin hesabına esas günlük kazanç; çalışmaya başladığı tarih ile iş
göremezliğinin başladığı tarih arasındaki sürede elde ettiği prime esas
günlük kazanç toplamının, çalıştığı gün sayısına bölünmesi suretiyle;
çalışmaya başladığı gün iş kazasına uğraması halinde ise aynı veya emsal işte
çalışan benzeri bir sigortalının günlük kazancı esas tutulur. 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c)
bentleri gereği sigortalı sayılanların ödenek veya gelire esas günlük kazançlarının
hesabında: a) Prim, ikramiye ve bu nitelikteki arızi ödemeler
dikkate alınmış ise ödenek ve gelire esas alınacak günlük kazanç, ücret toplamının
ücret alınan gün sayısına bölünmesiyle hesaplanacak günlük kazanca, % 50
oranında bir ekleme yapılarak bulunan tutardan çok olamaz. b) İdare veya yargı mercilerince verilen karar
gereğince yapılan ücret, ikramiye, zam, tazminat ve bu mahiyetteki ödemelerden,
ödenek ve gelirin hesabına esas alınan üç aylık dönemden önceki aylara
ilişkin olanlar dikkate alınmaz. Meslek hastalığı, sigortalının sigortalı olarak
çalıştığı son işinden ayrıldığı tarihten bir yıl geçtikten
sonra meydana çıkmış ise, günlük kazancı bu son işinden ayrıldığı tarih esas
alınarak yukarıdaki fıkralara göre hesaplanır. İş kazası ile meslek hastalığı sigortasından
bağlanacak gelirlere esas tutulacak aylık kazanç, yukarıdaki hükümlere göre
hesaplanacak günlük kazancın otuz katıdır. Geçici iş
göremezlik ödeneği MADDE 18-
Kurumca yetkilendirilen hekim veya sağlık kurullarından istirahat raporu
alınmış olması şartıyla; a) İş kazası veya meslek hastalığı nedeniyle iş
göremezliğe uğrayan sigortalıya her gün için, b) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c)
bentleri ile 5 inci madde kapsamındaki sigortalıların hastalık sebebiyle iş
göremezliğe uğraması halinde, iş göremezliğin başladığı tarihten önceki bir
yıl içinde en az doksan gün kısa vadeli sigorta primi bildirilmiş olması
şartıyla geçici iş göremezliğin üçüncü gününden başlamak üzere her gün için, c) Sigortalı kadının analığı halinde, doğumdan önceki
bir yıl içinde en az doksan gün kısa vadeli sigorta primi bildirilmiş olması
şartıyla, doğumdan önceki ve sonraki sekizer haftalık sürede, çoğul gebelik
halinde ise doğumdan önceki sekiz haftalık süreye iki haftalık süre ilave
edilerek çalışmadığı her gün için, d) Sigortalı kadının isteği ve hekimin onayı ile
doğuma üç hafta kalıncaya kadar çalışılması halinde, doğum sonrası istirahat
süresine eklenen süreler için, geçici iş göremezlik ödeneği verilir. 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre
sigortalı sayılanlara hastalıkları halinde geçici iş göremezlik ödeneği, genel
sağlık sigortası dahil prim ve her türlü borçlarının ödenmiş olması şartıyla
yatarak tedavi süresince veya yatarak tedavi sonrası bu tedavinin gereği
olarak istirahat raporu aldıkları sürede ödenir. İş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve sigortalı
kadının analığı halinde verilecek geçici iş göremezlik ödeneği, 17 nci maddeye göre hesaplanacak günlük kazancının üçte
ikisidir. Ancak geçici iş göremezlik ödeneğinin güncellenmemiş tutarı,
sigortalının ödenek hesabına esas alınan döneme ilişkin kazanç üzerinden
vergi, sosyal sigorta, genel sağlık sigortası ve işsizlik sigortası primleri
kesintileri sonrası hesaplanan günlük net kazancını geçemez.
Sigorta prim ve ödeneklerinin hesabına esas tutulacak
günlük kazançların alt sınırında meydana gelecek değişikliklerde, yeniden
tespit edilen alt sınırın altında bir günlük kazanç üzerinden ödenek almakta
bulunanların veya almaya hak kazanmış veya kazanacak olanların bu ödenekleri,
günlük kazançlarının alt sınırındaki değişikliklerin yürürlüğe girdiği
tarihten başlayarak değiştirilmiş günlük kazançların alt sınırına göre
ödenir. Bir sigortalıda iş kazası, meslek hastalığı, hastalık
ve analık hallerinden birkaçı birleşirse, geçici iş göremezlik ödeneklerinden
en yükseği verilir. Geçici iş göremezlik ödenekleri, toplu iş sözleşmesi
yapılan işyerleri ile kamu idarelerinin işverenleri tarafından Kurumca belirlenen
usûl ve esaslara göre Kurum adına sigortalılara ödenerek, daha sonra Kurum
ile mahsuplaşmak suretiyle tahsil edilebilir. Geçici iş göremezlik ödeneklerinin ödeme zamanı ile
bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usûl ve esaslar, Kurum tarafından
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. Sürekli iş
göremezlik gelirine hak kazanma, hesaplanması, başlangıcı ve birden çok iş
kazası ve meslek hastalığı hali MADDE 19- İş
kazası veya meslek hastalığı sonucu oluşan hastalık ve özürler nedeniyle
Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurulları
tarafından verilen raporlarda meslekte kazanma gücü en az % 10 oranında
azalmış bulunduğu belirtilen ve Kurum Sağlık Kurulunca bu durumu onaylanan
sigortalı, sürekli iş göremezlik gelirine hak kazanır. Sürekli iş göremezlik geliri bağlanmış olan
sigortalının yeniden tedavi ettirilmesi halinde meslekte kazanma gücünü ne
oranda yitirdiği, birinci fıkrada belirtilen sağlık kurullarından alınacak
raporlara göre yeniden tespit olunur. Sürekli iş göremezlik geliri, sigortalının mesleğinde
kazanma gücünün kaybı oranına göre hesaplanır. Sürekli tam iş göremezlikte
sigortalıya, 17 nci maddeye göre hesaplanan aylık
kazancının % 70'i oranında gelir bağlanır. Sürekli kısmî iş göremezlikte
sigortalıya bağlanacak gelir, tam iş göremezlik geliri gibi hesaplanarak
bunun iş göremezlik derecesi oranındaki tutarı kendisine ödenir. Sigortalı,
başka birinin sürekli bakımına muhtaç ise gelir bağlama oranı % 100 olarak
uygulanır. 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre
sigortalı sayılanlara, sürekli iş göremezlik geliri bağlanabilmesi için, kendi
sigortalılığından dolayı, genel sağlık sigortası dahil prim ve her türlü
borçlarının ödenmiş olması zorunludur. Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c)
bendi kapsamında bulunan sigortalılardan, kurumlarınca sürekli iş göremezlik
nedeniyle görevlerine son verilenlerden; a) Malûllük
veya yaşlılık aylığına hak kazanamayan sigortalılara sürekli tam iş
göremezlik geliri bağlanarak sürekli iş göremezlik derecesine göre
hesaplanacak sürekli iş göremezlik gelir tutarı ile sürekli tam iş göremezlik
geliri arasındaki fark, sigortalının görevine son veren kurum tarafından,
Kuruma ödenir. Bunların bu Kanun kapsamında tekrar çalışması halinde, sürekli
işgöremezlik geliri, sürekli iş göremezlik derecesine
göre ödenmeye devam edilir. b) Malûllük veya yaşlılık aylığına hak kazanan
sigortalılara ise sürekli iş göremezlik derecesine göre gelir bağlanır. Başka birinin sürekli bakımına muhtaç olanlar hariç,
sürekli iş göremezlik gelirinin güncellenmemiş aylık tutarı; sigortalının
sürekli iş göremezlik geliri hesabına esas alınan döneme ilişkin kazancı
üzerinden vergi, sosyal sigorta, genel sağlık sigortası ve işsizlik sigortası
primleri kesintileri sonrası hesaplanan aylık net kazancını geçemez. Yukarıdaki fıkralara göre hesaplanan gelir, günlük
kazanç hesabına giren son ay ile gelir başlangıç tarihi arasında 55 inci
maddenin ikinci fıkrası hükmüne göre artırılarak belirlenir. Sigortalının sürekli iş göremezlik geliri; a) Geçici iş göremezlik ödeneğinin sona erdiği
tarihi, b) Geçici iş göremezlik tespit edilemeden sürekli iş
göremezlik durumuna girilmişse, buna ait sağlık kurulu raporu tarihini, takip eden ay başından başlar. Sürekli iş göremezlik geliri bağlanmış
sigortalılardan, aynı özürlülük veya meslek hastalığı nedeniyle istirahat
raporu alanlara, yazılı istek tarihinden itibaren 18 inci maddeye göre
hesaplanacak bir günlük geçici iş göremezlik ödeneği ile aylık sürekli iş
göremezlik gelirinin otuzda biri arasındaki fark, her gün için geçici iş
göremezlik ödeneği olarak verilir. Sigortalının yeniden bir iş kazasına uğraması veya
yeni bir meslek hastalığına tutulması halinde, meydana gelen özürlerin bütünü
göz önüne alınarak kendisine, sürekli iş göremezliğini doğuran son iş kazası
veya meslek hastalığı sırasındaki kazancı üzerinden gelir hesaplanır. Ancak,
sigortalının son iş kazası veya meslek hastalığı sırasındaki günlük kazancına
göre bulunacak geliri, hesaplanan ilk gelirinden az ise sigortalının sürekli
iş göremezlik geliri ilk kazanç üzerinden ödenir. İş kazası ve meslek hastalığı sonucu sürekli iş
göremezlik hallerinde meslekte kazanma gücündeki kayıp oranının belirlenmesine
ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usûl ve esaslar, Kurum tarafından
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. Hak
sahiplerine gelir bağlanması, evlenme ve cenaze ödenekleri MADDE 20- İş
kazası veya meslek hastalığına bağlı nedenlerden dolayı ölen sigortalının hak
sahiplerine, 17 nci madde gereğince tespit edilecek
aylık kazancının % 70'i, 55 inci maddenin ikinci fıkrasına göre güncellenerek
34 üncü madde hükümlerine göre gelir olarak bağlanır. İş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte
kazanma gücünü % 50 veya daha fazla oranda kaybetmesi nedeniyle sürekli iş
göremezlik geliri bağlanmış iken ölenlerin, ölümün iş kazası veya meslek
hastalığına bağlı olup olmadığına bakılmaksızın birinci fıkraya göre
belirlenen tutar, 34 üncü madde hükümlerine göre hak sahiplerine gelir olarak
bağlanır. İş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte
kazanma gücünü % 50 oranının altında kaybetmesi nedeniyle sürekli iş
göremezlik geliri bağlanmış iken ölenlerin, ölümün iş kazası veya meslek
hastalığına bağlı olmaması halinde sigortalının almakta olduğu sürekli iş
göremezlik geliri, 34 üncü madde hükümlerine göre hak sahiplerine gelir
olarak bağlanır. 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre
sigortalı sayılanların hak sahiplerine gelir bağlanabilmesi için, kendi sigortalılığından
dolayı, genel sağlık sigortası dahil prim ve her türlü borçlarının ödenmiş
olması zorunludur. Gelirin başlangıcı, kesilmesi ve yeniden
bağlanmasında 34 üncü ve 35 inci maddeler uygulanır. 37 nci madde hükümlerine
göre hak sahiplerine cenaze ve evlenme ödeneği verilir. İş kazası
ve meslek hastalığı ile hastalık bakımından işverenin ve üçüncü kişilerin sorumluluğu
MADDE 21- İş
kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını
koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana
gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan
veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı
tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin
işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene
ödettirilir. İşverenin sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlık ilkesi dikkate
alınır. İş kazasının, 13 üncü maddenin ikinci fıkrasının (a)
bendinde belirtilen sürede işveren tarafından Kuruma bildirilmemesi halinde,
bildirim tarihine kadar geçen süre için sigortalıya ödenecek geçici iş
göremezlik ödeneği, Kurumca işverenden tahsil edilir. Çalışma mevzuatında sağlık raporu alınması gerektiği
belirtilen işlerde, böyle bir rapora dayanılmaksızın veya eldeki rapora
aykırı olarak bünyece elverişli olmadığı işte çalıştırılan sigortalının, bu
işe girmeden önce var olduğu tespit edilen veya bünyece elverişli olmadığı
işte çalıştırılması sonucu meydana gelen hastalığı nedeniyle, Kurumca
sigortalıya ödenen geçici iş göremezlik ödeneği işverene ödettirilir. İş kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir
kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişse, sigortalıya ve hak sahiplerine
yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin
başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı, zarara sebep olan
üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücû edilir. İş kazası, meslek hastalığı ve hastalık; kamu
görevlileri, er ve erbaşlar ile kamu idareleri tarafından görevlendirilen
diğer kişilerin vazifelerinin gereği olarak yaptıkları fiiller sonucu meydana
gelmiş ise, bu fiillerden dolayı haklarında kesinleşmiş mahkûmiyet kararı
bulunanlar hariç olmak üzere, sigortalı veya hak sahiplerine yapılan ödemeler
veya bağlanan gelirler için kurumuna veya ilgililere rücû
edilmez. Ayrıca, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu ölümlerde, bu Kanun
uyarınca hak sahiplerine bağlanacak gelir ve verilecek ödenekler için, iş
kazası veya meslek hastalığının meydana gelmesinde kusuru bulunan hak
sahiplerine veya iş kazası sonucu ölen kusurlu sigortalının hak sahiplerine,
Kurumca rücû edilmez. Sigortalının
kendisinden kaynaklanan sebeplerle tedavi süresinin uzaması, iş
göremezliğinin artması MADDE 22-
Sigortalının aşağıdaki sayılan nedenlerden dolayı iş kazasına veya meslek
hastalığına uğraması, hastalanması, tedavi süresinin uzaması veya iş göremezliğinin
artması hallerinde geçici iş göremezlik ödeneği veya sürekli iş göremezlik
geliri; a) Ceza sorumluluğu olmayanlar ile kabul edilebilir
bir mazereti olanlar hariç, sigortalının iş kazası, meslek hastalığı,
hastalık ve analık nedeniyle hekimin bildirdiği tedbir ve tavsiyelere
uymaması sonucu tedavi süresinin uzamasına veya iş göremezlik oranının
artmasına, malûl kalmasına neden olması halinde, uzayan tedavi süresi veya
artan iş göremezlik oranı esas alınarak dörtte birine kadarı Kurumca
eksiltilir. b) Ceza sorumluluğu olmayanlar hariç, ağır kusuru
yüzünden iş kazasına uğrayan, meslek hastalığına tutulan veya hastalanan
sigortalının kusur derecesi esas alınarak üçte birine kadarı Kurumca
eksiltilir. c) Kasdî bir hareketi
yüzünden iş kazasına uğrayan, meslek hastalığına tutulan, hastalanan veya
Kurumun yazılı bildirimine rağmen teklif edilen tedaviyi kabul etmeyen
sigortalıya, yarısı tutarında ödenir. d) Tedavi gördüğü hekimden, tedavinin sona erdiğine
ve çalışabilir olduğuna dair belge almaksızın çalışan sigortalıya geçici iş
göremezlik ödeneği ödenmez, ödenmiş olanlar da yersiz yapılan ödeme
tarihinden itibaren 96 ncı madde hükümlerine göre
geri alınır. 13 üncü maddenin ikinci fıkrasının (b) bendinde
belirtilenler tarafından iş kazasının anılan bentte belirtilen süre içinde
Kuruma bildirilmemesi durumunda, sigortalıya yapılacak iş göremezlik
ödenekleri bildirim tarihinden itibaren ödenir. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar,
Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. Süresinde
bildirilmeyen sigortalılıktan doğan sorumluluk MADDE 23-
Sigortalı çalıştırmaya başlandığının süresi içinde sigortalı işe giriş
bildirgesi ile Kuruma bildirilmemesi halinde, bildirgenin sonradan verildiği
veya sigortalı çalıştırıldığının Kurumca tespit edildiği tarihten önce
meydana gelen iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık halleri sonucu
ilgililerin gelir ve ödenekleri Kurumca ödenir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hallerde, Kurumca
yapılan ve ileride yapılması gerekli bulunan her türlü masrafların tutarı ile
gelir bağlanırsa bu gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri
tutarı, 21 inci maddenin birinci fıkrasında yazılı sorumluluk halleri
aranmaksızın, işverene ayrıca ödettirilir. 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi
kapsamında sigortalı olduğu halde, 8 inci maddenin dördüncü fıkrasında belirtilen
süre içerisinde bildirimde bulunmayanlara, bildirimde bulunulmayan sürede
meydana gelen iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık halleri sonucu
ilgililerin gelir ve ödenekleri Kurumca ödenmez. Kısa vadeli
sigorta kollarında dikkate alınmayan süreler MADDE 24-
Kısa vadeli sigorta kolları bakımından; a) Herhangi bir sebeple silâh altına alınan
sigortalının askerlikte geçen hizmet süresi, b) Hükümlülükle sonuçlanmayan tutuklulukta geçen
süre, c) İş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık
sigortalarından geçici iş göremezlik ödeneği alan sigortalının iş göremediği
süre, d) Sigortalının greve iştirak etmesi veya işverenin
lokavt yapması hallerinde geçen süre, 18 inci maddede belirtilen çalışma sürelerine
girmediği gibi, iş göremezliğin başladığı veya hastalığın anlaşıldığı yahut
doğumun olduğu tarihten önceki bir yılın hesabında da dikkate alınmaz. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Uzun Vadeli Sigorta Hükümleri Malûl
sayılma MADDE 25- Sigortalının
veya işverenin talebi üzerine Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti
sunucularının sağlık kurullarınca usûlüne uygun düzenlenecek raporlar ve
dayanağı tıbbî belgelerin incelenmesi sonucu, çalışma gücünün veya iş kazası
veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün en az % 60'ını
kaybettiği Kurum Sağlık Kurulunca tespit edilen sigortalı, malûllük sigortası
bakımından malûl sayılır. Ancak, sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı
tarihten önce sigortalının çalışma gücünün % 60'ını kaybettiği önceden veya
sonradan tespit edilirse, sigortalı bu hastalık veya özürü
sebebiyle malûllük aylığından yararlanamaz. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar,
Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. Malûllük
sigortasından sağlanan haklar ve yararlanma şartları MADDE 26-
Malûllük sigortasından sigortalılara sağlanan hak, malûllük aylığı
bağlanmasıdır. Sigortalıya malûllük aylığı bağlanabilmesi için
sigortalının; a) 25 inci maddeye göre malûl sayılması, b) En az on yıldan beri sigortalı bulunup, toplam
olarak 1800 gün veya başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede malûl
olan sigortalılar için ise en az beş yıldan beri sigortalı bulunup toplam 900
gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olması, c) Malûliyeti nedeniyle sigortalı olarak çalıştığı
işten ayrıldıktan veya işyerini kapattıktan veya devrettikten sonra Kurumdan
yazılı istekte bulunması, halinde malûllük aylığı bağlanır. Ancak, 4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı sayılanların kendi
sigortalılığı nedeniyle genel sağlık sigortası primi dahil, prim ve her türlü
borçlarının ödenmiş olması zorunludur. Malûllük
aylığının hesaplanması, başlangıcı, kesilmesi ve yeniden bağlanması MADDE 27-
Malûllük aylığı; prim ödeme gün sayısı 9000 günden az olan sigortalılar için
9000 gün üzerinden, 9000 gün ve daha fazla olanlar için ise toplam prim ödeme
gün sayısı üzerinden, 29 uncu madde hükümlerine göre hesaplanır. Sigortalı
başka birinin sürekli bakımına muhtaç ise tespit edilen aylık bağlama oranı
10 puan artırılır. 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c)
bentleri kapsamındaki sigortalılar için ayrı ayrı
olmak üzere, malûllük sigortasından dosya bazında her yıl bağlanan aylıkların
aylık başlangıç tarihinin ait olduğu yılın Ocak ayı itibarıyla yıl içine ait
artışlar uygulanmaksızın hesaplanacak tutarları, yaşlılık sigortasından bir
önceki yılın son ödeme ayında söz konusu sigortalılar için ayrı ayrı dosya bazında ödenen en düşük yaşlılık aylığından az
olamaz. Malûllük aylığı, sigortalının; a) Malûl sayılmasına esas tutulan rapor tarihi yazılı
istek tarihinden önce ise yazılı istek tarihini, b) Malûl sayılmasına esas tutulan rapor tarihi yazılı
istek tarihinden sonra ise rapor tarihini, c) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi
kapsamında bulunanların çalıştıkları işyerine müracaatları halinde, görevlerinden
ayrıldıkları tarihi, takip eden ay başından itibaren başlar. Sigortalı, aylığın başlangıç tarihinde geçici iş
göremezlik ödeneği almakta ise malûllük aylığı geçici iş göremezlik ödeneği verilme
süresinin sona erdiği tarihten sonraki ay başından başlar. Ancak, bağlanacak
malûllük aylığı, sigortalının almakta olduğu geçici iş göremezlik ödeneğinin
aylık tutarından fazla ise aradaki fark, bu maddenin üçüncü fıkrasına göre tespit
edilecek tarihten başlanarak verilir. Malûllük aylığı almakta iken sigortalı olarak yeniden
çalışmaya başlayanların veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaya
veya ikamete dayalı sosyal yardım almaya başlayanların malûllük aylıkları,
çalışmaya başladıkları veya ikamete dayalı sosyal yardım almaya başladıkları
tarihi takip eden ödeme dönemi başında kesilir. Bu Kanuna göre sigortalı olmayı gerektiren bir işte
çalışması nedeniyle malûllük aylıkları kesilenlerden çalışması sona erip,
malûllük aylığı bağlanması için yazılı istekte bulunanlara, kontrol
muayenesine tâbi tutulmak ve malûllüğünün devam ettiği anlaşılmak şartıyla
eski malûllük aylığı, yazılı istekte bulunduğu tarihten sonraki ay başından
itibaren ödenmeye başlanır. Ancak, bu durumdaki sigortalılar için yazılı
istek tarihlerine göre yeniden malûllük aylığı hesaplanır ve bu aylık önceden
bağlanan malûllük aylığından fazla ise hesaplanan yeni aylık üzerinden ödeme
yapılır. Yaşlılık
sigortasından sağlanan haklar ve yararlanma şartları MADDE 28-
Yaşlılık sigortasından sigortalıya sağlanan haklar şunlardır: a) Yaşlılık aylığı bağlanması. b) Toptan ödeme yapılması. İlk defa bu Kanuna göre sigortalı sayılanlara; a) Kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını doldurmuş olmaları
ve en az 9000 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş
olması şartıyla yaşlılık aylığı bağlanır. b) (a) bendinde belirtilen yaş şartı; 1) 1/1/2036 ilâ 31/12/2037 tarihleri arasında kadın
için 59, erkek için 61, 2) 1/1/2038 ilâ 31/12/2039 tarihleri arasında kadın
için 60, erkek için 62, 3) 1/1/2040 ilâ 31/12/2041 tarihleri arasında kadın
için 61, erkek için 63, 4) 1/1/2042 ilâ 31/12/2043 tarihleri arasında kadın
için 62, erkek için 64, 5) 1/1/2044 ilâ 31/12/2045 tarihleri arasında kadın
için 63, erkek için 65, 6) 1/1/2046 ilâ 31/12/2047 tarihleri arasında kadın
için 64, erkek için 65, 7) 1/1/2048 tarihinden itibaren ise kadın ve erkek
için 65, olarak uygulanır. Sigortalılar, ikinci fıkranın (a) ve (b) bentlerinde
yer alan yaş hadlerine üç yıl eklenmek ve adlarına en az 5400 gün malûllük,
yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olmak şartıyla da yaşlılık
aylığından yararlanabilirler. Sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı
tarihten önce 25 inci maddenin ikinci fıkrasına göre malûl sayılmayı gerektirecek
derecede hastalık veya özürü bulunan ve bu nedenle
malûllük aylığından yararlanamayan sigortalılara, en az onbeş
yıldan beri sigortalı bulunmak ve en az 3960 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortaları primi bildirilmiş olmak şartıyla yaşlılık aylığı bağlanır. Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmet sunucularının
sağlık kurullarınca usûlüne uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbî
belgelerin incelenmesi sonucu, Kurum Sağlık Kurulunca çalışma gücündeki kayıp
oranının; a) % 50 ilâ % 59 arasında olduğu anlaşılan
sigortalılar, en az 16 yıldan beri sigortalı olmaları ve 4320 gün, b) % 40 ilâ % 49 arasında olduğu anlaşılan
sigortalılar, en az 18 yıldan beri sigortalı olmaları ve 4680 gün, malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi
bildirilmiş olmak şartıyla ikinci fıkranın (a) bendindeki yaş şartları aranmaksızın
yaşlılık aylığına hak kazanırlar. Bunlar 94 üncü madde hükümlerine göre
kontrol muayenesine tâbi tutulabilirler. Bakanlıkça tespit edilen maden işyerlerinin yeraltı işlerinde
sürekli veya münavebeli olarak en az 20 yıldan beri çalışan sigortalılar için
ikinci fıkrada belirtilen yaş şartı 55 olarak uygulanır. 50 yaşını dolduran ve erken yaşlanmış olduğu tespit
edilen sigortalılar, yaş dışındaki diğer şartları taşımaları halinde yaşlılık
aylığından yararlanırlar. Yukarıdaki fıkralarda belirtilen yaşlılık
aylıklarından yararlanabilmek için, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde
belirtilen sigortalının çalıştığı işten ayrıldıktan, (b) bendinde belirtilen
sigortalının sigortalılığa esas faaliyete son verip vermeyeceğini beyan
ettikten, (c) bendinde belirtilen sigortalıların ise Kurumun aylık bağlanma
hakkı olduğuna dair yazısı üzerine yetkili makamdan emekliye sevk onayı
aldıktan ve ilişiği kesildikten sonra yazılı istekte bulunması şarttır. 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde
belirtilen sigortalılara yaşlılık aylığı bağlanabilmesi için ayrıca, yazılı
talepte bulunduğu tarih itibarıyla genel sağlık sigortası primi dahil kendi
sigortalılığı nedeniyle prim ve her türlü borcunun olmaması zorunludur. Bu maddenin uygulamasına ilişkin usûl ve esaslar,
Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. Yaşlılık
aylığının hesaplanması MADDE 29-
Yaşlılık aylığına hak kazanan sigortalıların aylığı, aşağıdaki hükümlere göre
belirlenecek ortalama aylık kazancı ile aylık bağlama oranının çarpımı
sonucunda bulunan tutardır. Ortalama aylık kazanç, sigortalının her yıla ait
prime esas kazancının, kazancın ait olduğu yıldan itibaren aylık talep
tarihine kadar geçen yıllar için, her yıl gerçekleşen güncelleme katsayısı
ile güncellenerek bulunan kazançlar toplamının, itibarî hizmet süresi ile
fiilî hizmet süresi zammı hariç toplam prim ödeme gün sayısına bölünmesi
suretiyle hesaplanan ortalama günlük kazancın otuz katıdır. Aylık bağlama oranı, sigortalının malûllük, yaşlılık
ve ölüm sigortalarına tâbi geçen toplam prim ödeme gün sayısının her 360 günü
için 2015 yılı sonuna kadar % 2,5; 2016 yılı başından itibaren ise % 2 olarak
uygulanır. Bu hesaplamada 360 günden eksik süreler orantılı olarak dikkate
alınır. Ancak aylık bağlama oranı % 90'ı geçemez. 28 inci maddenin dördüncü ve beşinci fıkralarına göre
aylığa hak kazanan sigortalılar için hesaplanacak aylık bağlama oranı, prim
ödeme gün sayısı 9000 günden az olanlar için çalışma gücü kayıp oranının 9000
gün prim ödeme gün sayısı ile çarpımı sonucu bulunan rakamın % 60'a bölünmesi
suretiyle hesaplanan gün sayısına göre, üçüncü fıkra uyarınca tespit edilen
orandır. Prim ödeme gün sayısı 9000 günden fazla olanlar için ise toplam prim
ödeme gün sayısına göre aylık bağlama oranı belirlenir. Yukarıdaki şekilde hesaplanan aylığın başlangıç
tarihinin yılın ilk altı aylık dönemine rastlaması halinde 55 inci maddenin ikinci
fıkrasına göre Ocak ödeme dönemi için gelir ve aylıklara uygulanan artış
oranı kadar artırılarak, yılın ikinci altı aylık dönemine rastlaması halinde
ise öncelikle Ocak ödeme dönemi, daha sonra Temmuz ödeme dönemi için gelir ve
aylıklara uygulanan artış oranları kadar artırılarak, sigortalının aylık
başlangıç tarihindeki aylığı hesaplanır. Yaşlılık
aylığının başlangıcı, kesilmesi veya sosyal güvenlik destek primi ödenmesi MADDE 30- 4
üncü maddenin birinci fıkrasının; a) (a) ve (b) bentlerinde belirtilen sigortalılardan
yaşlılık aylığına hak kazananlara, yazılı istek tarihinden sonraki, b) (c) bendinde belirtilen sigortalılardan yetkili
makamdan emekliye sevk onayı aldıktan ve görevleriyle ilişiği kesildikten
sonra Kuruma başvuranlara, ilişiğinin kesildiği tarihi takip eden, c) (c) bendinde belirtilen sigortalılardan her ne
şekilde olursa olsun sigortalı olmayı gerektiren görevinden ayrılmış olanlara
ise istek tarihini takip eden, ay başından itibaren aylık bağlanır. Aylığın ödenmesine başlanacağı tarihte hastalık
sigortasından geçici iş göremezlik ödeneği almakta olan sigortalının yaşlılık
aylığı, geçici iş göremezlik ödeneği verilme süresinin sona erdiği tarihi
takip eden ay başından başlar. Ancak, bağlanacak yaşlılık aylığı geçici iş
göremezlik ödeneğinin aylık tutarından fazla ise, aradaki fark birinci
fıkraya göre tespit edilecek tarihten başlanarak verilir. Yaşlılık aylığı almakta iken sigortalı olarak yeniden
çalışmaya başlayanların veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaya
veya ikamete dayalı sosyal yardım almaya başlayanların yaşlılık aylıkları,
çalışmaya başladıkları veya ikamete dayalı sosyal yardım almaya başladıkları
tarihi takip eden ödeme dönemi başında kesilir. Yaşlılık aylıkları kesilenlerden,
bu Kanuna tâbi olarak yeniden çalışmaya başlayanlardan çalıştıkları süre
zarfında 80 inci maddeye göre belirlenen prime esas kazançları üzerinden 81
inci madde gereğince kısa ve uzun vadeli sigorta kollarına ait prim alınır.
Çalışmaya başlaması nedeniyle yaşlılık aylıkları kesilenlerden, işten ayrılarak
veya işyerini kapatarak yeniden yaşlılık aylığı bağlanması için yazılı
istekte bulunan sigortalıya, yazılı istek tarihini takip eden ay başından
itibaren yeniden yaşlılık aylığı hesaplanarak bağlanır. Bu durumda olanların
yeniden hesaplanan yaşlılık aylığı, 55 inci maddenin ikinci fıkrasına göre
yeni talep tarihine kadar yükseltilen eski aylıklarının altında olamaz. Yaşlılık aylığı almakta iken bu Kanuna tâbi sigortalı
olarak yeniden çalışmaya başlayanlardan veya 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (b) bendine tâbi faaliyete devam edeceğini beyan edenlerden
aylıklarının kesilmemesi için yazılı istekte bulunanların yaşlılık
aylıklarının ödenmesine devam edilir. Bunlardan 80 inci maddeye göre tespit
edilen prime esas kazançlar üzerinden 81 inci maddenin (e) bendi gereğince
sosyal güvenlik destek primi alınır. Sosyal güvenlik destek primi ödenmiş
veya bildirilmiş süreler bu Kanuna göre malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortaları prim ödeme gün sayısına ilave edilmez, 31 inci ve 36 ncı madde hükümlerine göre toptan ödeme yapılmaz. Üçüncü fıkraya göre yaşlılık aylığı kesilenler, bu
Kanuna tâbi olarak yeniden çalıştıkları süre içinde dördüncü fıkra hükümlerinin
uygulanmasını; dördüncü fıkraya göre yaşlılık aylığı kesilmeden çalışanlar
ise çalıştıkları süre içinde haklarında üçüncü fıkra hükümlerinin
uygulanmasını isteyebilirler. Yaşlılık
toptan ödemesi ve ihya MADDE 31-
Sigortalı olarak çalıştığı işten ayrılan veya işyerini kapatan ve yaşlılık
aylığı bağlanması için gerekli yaş şartını doldurduğu halde malûllük ve yaşlılık
aylığı bağlanmasına hak kazanamayan sigortalıya, bu Kanunun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (a) ve (c) bendi kapsamında ise kendi adına bildirilen,
(b) bendi kapsamında ise ödediği malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları
primlerinin her yıla ait tutarı, primin ait olduğu yıldan itibaren yazılı
istek tarihine kadar geçen yıllar için, her yılın gerçekleşen güncelleme
katsayısı ile güncellenerek toptan ödeme şeklinde verilir. Bu Kanun veya bu Kanundan önce yürürlükte bulunan
sosyal güvenlik kanunlarına göre toptan ödeme yapılarak hizmetleri tasfiye
edilmiş bulunanlardan, yeniden bu Kanuna tâbi olarak yahut bu Kanunla
yürürlükten kaldırılmış kanunlara göre malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları
primi bildirilmiş olanlar, yazılı olarak müracaat etmeleri halinde, aldıkları
toptan ödemenin ödeme tarihi ile yazılı istek tarihi arasında geçen yıllar
için her yılın gerçekleşen güncelleme katsayısı ile güncellenerek bulunan
tutarını talep tarihini takip eden ayın sonuna kadar ödemeleri halinde, bu
hizmetler ihya edilerek bu Kanunun uygulanmasında dikkate alınır. Ölüm
sigortasından sağlanan haklar ve yararlanma şartları MADDE 32 -
Ölüm sigortasından sağlanan haklar şunlardır: a) Ölüm aylığı bağlanması. b) Ölüm toptan ödemesi yapılması. c) Aylık almakta olan eş ve çocuklara evlenme ödeneği
verilmesi. d) Cenaze ödeneği verilmesi. Ölüm aylığı; a) En az beş yıldan beri sigortalı bulunup, toplam
olarak 900 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş, b) Malûllük veya yaşlılık aylığı almakta iken veya
malûllük veya yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazanmış olup henüz işlemi
tamamlanmamış, c) Bağlanmış bulunan malûllük veya yaşlılık aylığı,
sigortalı olarak çalışmaya başlamaları sebebiyle kesilmiş, durumda iken ölen sigortalının hak sahiplerine, yazılı
istekte bulunmaları halinde bağlanır. Ancak, 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (b) bendine göre sigortalı sayılanların hak sahiplerine aylık
bağlanabilmesi için ölen sigortalının genel sağlık sigortası primi dahil
kendi sigortalılığından dolayı prim ve her türlü borcunun olmaması şarttır. Ölüm
sigortasından bağlanacak aylığın hesaplanması MADDE 33-
Sigortalının ölümü halinde hak sahiplerine bağlanan aylığın hesaplanmasında; a) Sigortalının almakta olduğu veya bağlanmasına hak
kazandığı malûllük veya yaşlılık aylığı, b) Malûllük veya yaşlılık aylığı bağlandıktan sonra
sigortalı olarak çalışmaya başlaması sebebiyle aylığı kesilen sigortalının
ölüm tarihi esas alınarak 27 nci veya 29 uncu
maddelere göre tespit edilecek aylığı, c) 32 nci maddenin ikinci
fıkrasının (a) bendi kapsamında malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi
ödemiş olan sigortalının prim ödeme gün sayısı, 9000 günden az ise 9000 gün
üzerinden, 9000 gün ve daha fazla ise toplam prim ödeme gün sayısı üzerinden,
29 uncu madde hükümlerine göre hesaplanan aylığı, esas alınır. 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c)
bentleri ile 5 inci madde kapsamındaki sigortalılar için ayrı ayrı olmak üzere; sigortalıların ölümleri halinde ölüm
sigortasından dosya bazında her yıl bağlanan aylıkların aylık başlangıç
tarihinin ait olduğu yılın Ocak ayı itibarıyla yıl içine ait artışlar
uygulanmaksızın hesaplanacak tutarları, yaşlılık sigortasından bir önceki
yılın son ödeme ayında söz konusu sigortalılar için ayrı ayrı
ödenen en düşük yaşlılık aylığından az olamaz. Sigortalı başka birinin
sürekli bakımına muhtaç durumda malûl sayılarak aylık bağlanmasına hak
kazanmış ise, birinci fıkranın (a) ve (b) bentlerinin uygulanmasında bu durum
dikkate alınmaz. Ölüm aylığının
hak sahiplerine paylaştırılması MADDE 34-
Ölen sigortalının 33 üncü madde hükümlerine göre hesaplanacak aylığının; a) Dul eşine % 50'si; aylık bağlanmış çocuğu
bulunmayan dul eşine ise bu Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı
kapsamında çalışmaması veya kendi çalışmaları nedeniyle gelir veya aylık
bağlanmamış olması halinde % 75'i, b) Bu Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı
kapsamında çalışmayan veya kendi çalışmaları nedeniyle gelir veya aylık
bağlanmamış çocuklardan; 1) 18 yaşını, lise ve dengi öğrenim görmesi halinde
20 yaşını, yüksek öğrenim yapması halinde 25 yaşını doldurmayanların veya, 2) Kurum Sağlık Kurulu kararı ile çalışma gücünü en
az % 60 oranında yitirip malûl olduğu anlaşılanların veya, 3) Yaşları ne olursa olsun evli olmayan, evli olmakla
beraber sonradan boşanan veya dul kalan kızlarının, her birine % 25'i, c) (b) bendinde belirtilen çocuklardan sigortalının
ölümü ile anasız ve babasız kalan veya sonradan bu duruma düşenlerle, ana ve
babaları arasında evlilik bağı bulunmayan veya sigortalının ölümü tarihinde
evlilik bağı bulunmakla beraber ana veya babaları sonradan evlenenler ile
kendisinden başka aylık alan hak sahibi bulunmayanların her birine % 50'si, d) Hak sahibi eş ve çocuklardan artan hisse bulunması
halinde, ana ve babaya çalışmaması ve gelir veya aylık bağlanmamış olması
halinde % 25'i oranında; çalışmayan ana ve babanın 65 yaşın üstünde olması,
gelir veya aylık bağlanmamış olması halinde ise artan hisseye bakılmaksızın %
25'i, oranında aylık bağlanır. Sigortalı tarafından evlât edinilmiş, tanınmış veya
soy bağı düzeltilmiş veya babalığı hükme bağlanmış çocukları ile sigortalının
ölümünden sonra doğan çocukları, bağlanacak aylıktan yukarıda belirtilen
esaslara göre yararlanır. Hak sahiplerine bağlanacak aylıkların toplamı
sigortalıya ait aylığın tutarını geçemez. Bu
sınırın aşılmaması için gerekirse hak sahiplerinin aylıklarından orantılı
olarak indirimler yapılır. Hak
sahiplerinin aylıklarının başlangıcı, kesilmesi ve yeniden bağlanması MADDE 35-
Ölüm sigortasından sigortalının hak sahiplerine bağlanacak aylıklar; a) Sigortalının ölüm tarihini, b) Hak sahibi olma niteliğinin ölüm tarihinden sonra
kazanılması halinde, bu niteliğin kazanıldığı tarihi, takip eden ay başından itibaren başlatılır. Hak
sahiplerine bağlanan aylıklar 34 üncü maddede belirtilen şartların ortadan
kalktığı tarihi takip eden ödeme dönemi başından itibaren kesilir. Ancak bu Kanunun 4 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının
(d) ve (e) bentlerinde belirtilenlerden öğrenci olanların sigortalı sayılmaları,
bağlanan aylıkların kesilmesini gerektirmez. Aylığın kesilmesine yol açan sebebin ortadan kalkması
halinde, 34 üncü maddede belirtilen şartlar saklı kalmak kaydıyla, müracaat
tarihini takip eden ay başından itibaren yeniden aylık bağlanır. Ancak
evliliğin ölüm nedeniyle sona ermesi durumunda, önceki aylığın yeniden
bağlanması, sonraki eşten dolayı aylık hakkının doğmaması şartına bağlıdır. Bu madde gereğince aylığı kesilen çocuklardan,
sonradan Kurum Sağlık Kurulu kararı ile çalışma gücünü en az % 60 oranında
kaybederek malûl olduğu anlaşılanlara, 34 üncü maddede belirtilen şartları
taşımaları halinde, malûllük durumlarının tespitine esas teşkil eden rapor
tarihini takip eden ay başından itibaren, 94 üncü madde hükmü saklı kalmak
kaydıyla aylık bağlanır. Yeniden bağlanan aylık, aylığın kesildiği tarihten
tekrar bağlandığı tarihe kadar geçen süre için 55 inci maddenin ikinci fıkrasına
göre artırılmak suretiyle belirlenir. Ölüme bağlı
toptan ödeme ve ihya MADDE 36- Ölen
sigortalının hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanamaması durumunda, ölüm tarihi
esas alınmak kaydıyla 31 inci maddenin birinci fıkrasına göre hesaplanan
tutar, 34 üncü madde hükümleri dikkate alınarak hak sahiplerine toptan ödeme
şeklinde verilir. Hak sahiplerine yapılacak toptan ödemenin toplamı,
sigortalıya yapılacak toptan ödeme tutarını geçemez.
Bu sınırın aşılmaması için gerekirse hak sahiplerinin hisselerinden orantılı
olarak indirim yapılır. Toptan ödeme yapıldıktan sonra artan tutar olursa
sigortalının ölümünden sonra doğan veya soy bağı düzeltilen veya babalığı
hükme bağlanan çocuklarına da bu madde hükümlerine göre toptan ödeme yapılır. Bu Kanun veya bu Kanundan önce yürürlükte bulunan
sosyal güvenlik kanunlarına göre toptan ödeme yapılarak tasfiye edilmiş
süreler, borçlanılarak veya yurt dışı hizmetleri birleştirilerek ya da sonradan hizmet tespiti nedeniyle hak kazanılan
sürelerin eklenmesi suretiyle ölüm sigortasından yararlanmak için gerekli
prim ödeme gün sayısının tamamlanması halinde, hak sahiplerinin yazılı isteği
üzerine 31 inci maddenin ikinci fıkrasına göre ihya edilebilir. Yukarıdaki
süreler, ihya edilen süreye ilişkin tutar dahil her türlü borçların ödendiği
tarihi takip eden ay başı itibarıyla bu Kanuna göre aylık bağlanmasında dikkate
alınır. Evlenme ve
cenaze ödeneği MADDE
37- Evlenmeleri nedeniyle 34 üncü
maddeye göre bağlanan gelir veya aylıkları kesilmesi gereken eş veya çocukların,
evlenmeleri ve talepte bulunmaları halinde almakta oldukları aylık veya
gelirlerinin bir yıllık tutarı bir defaya mahsus olmak üzere evlenme ödeneği
olarak peşin ödenir. Evlenme ödeneği alan hak sahibinin aylığının kesildiği
tarihten itibaren bir yıl içerisinde boşanması halinde, bir yıllık sürenin
sonuna kadar gelir veya aylık bağlanmaz. Evlenme ödeneği verilmesi halinde, diğer hak
sahiplerinin aylık veya gelirleri evlenme ödeneği verilen sürenin bitimini
takip eden ödeme döneminden itibaren 34 üncü maddeye göre yeniden belirlenir.
İş kazası veya meslek hastalığı sonucu veya sürekli
iş göremezlik geliri, malûllük veya yaşlılık aylığı almakta iken veya kendisi
için en az 360 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortası primi bildirilmiş
olup da ölen sigortalının hak sahiplerine, asgarî ücretin üç katı tutarında
cenaze ödeneği ödenir. Cenaze ödeneği, sırasıyla sigortalının eşine, yoksa
çocuklarına, o da yoksa ana babasına, o da yoksa kardeşlerine verilir. Cenaze ödeneğinin yukarıdaki fıkraya göre ödenememesi
ve sigortalının cenazesinin gerçek veya tüzel kişiler tarafından kaldırılması
durumunda, üçüncü fıkrada belirtilen tutarı geçmemek
üzere belgelere dayanan masraflar, masrafı yapan gerçek veya tüzel kişilere
ödenir. Uzun vadeli
sigorta kolları bakımından sigortalılık süresi MADDE 38-
Malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının uygulanmasında dikkate alınacak
sigortalılık süresinin başlangıcı; sigortalının, mülga 2/6/1949 tarihli ve
5417 sayılı İhtiyarlık Sigortası Kanununa, mülga 4/2/1957 tarihli ve 6900
sayılı Malûliyet, İhtiyarlık ve Ölüm Sigortaları Hakkında Kanuna, 17/7/1964
tarihli ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa, 2/9/1971 tarihli ve 1479
sayılı Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar
Kurumu Kanununa, 17/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı Tarım İşçileri Sosyal
Sigortalar Kanununa, bu Kanunla mülga 17/10/1983 tarihli ve 2926 sayılı
Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanununa ve
8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununa,
506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20 nci
maddesi kapsamındaki sandıklara veya bu Kanuna tâbi olarak ilk defa çalışmaya
başladığı tarih olarak kabul edilir. Uluslararası sosyal güvenlik sözleşmeleri
hükümleri saklıdır. Bu Kanunun uygulanmasında 18 yaşından önce malûllük,
yaşlılık ve ölüm sigortalarına tâbi olanların sigortalılık süresi, 18 yaşını
doldurdukları tarihte başlamış kabul edilir. Bu tarihten önceki süreler için
ödenen malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primleri, prim ödeme gün
sayılarının hesabına dahil edilir. Aylık ve gelir bağlama işlemlerinde dikkate alınan
sigortalılık süreleri, sigortalılığın başlangıç tarihi ile sigortalının aylık
veya gelir bağlanması için yazılı istekte bulunduğu, aylık veya gelir
bağlanması için istekte bulunmayan sigortalılar için ise ölüm tarihi arasında
geçen süredir. 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamındaki
sigortalılar bakımından sigortalılık süresi; sigortalılığın başlangıç tarihi
ile 48 inci maddeye göre Kurumun aylık bağlanma hakkı kazandığına dair yazısı
üzerine yetkili makamdan emekliye sevk onayının alındığı ve ilişiğinin kesildiği
ayın son günüdür. Özel kanun hükümleri hariç olmak üzere yetkili makamın
emekliye sevk onayı, talep tarihinden itibaren bir ayı geçemez. Uzun vadeli
sigorta kolları bakımından üçüncü kişinin sorumluluğu MADDE 39-
Üçüncü bir kişinin kastı nedeniyle malûl kalan sigortalıya veya ölümü halinde
hak sahiplerine, bu Kanun uyarınca bağlanacak aylığın başladığı tarihteki ilk
peşin sermaye değerinin yarısı için Kurumca zarara sebep olan üçüncü kişilere
rücû edilir. Malûllük veya ölüm hali, kamu görevlilerinin veya er
ve erbaşlar ile kamu idareleri tarafından görevlendirilen diğer kişilerin
vazifelerinin gereği olarak yaptıkları fiiller sonucu meydana gelmiş ise, bu
fiillerden dolayı haklarında kesinleşmiş mahkûmiyet kararı bulunanlar hariç
olmak üzere, sigortalı veya hak sahiplerine yapılan ödemeler veya bağlanan
aylıklar için Kurumca, kurumuna veya ilgililere rücû
edilmez. Fiilî
hizmet süresi zammı MADDE 40-
Aşağıda belirtilen işyerlerinde ve/veya işlerde çalışan sigortalıların,
hizmet sürelerine, bu işyerlerinde ve/veya işlerde geçen çalışma sürelerinin
her 360 günü için karşılarında gösterilen prim gün sayıları, fiilî hizmet
süresi zammı olarak eklenir. 360 günden eksik sürelere ait fiilî hizmet
süresi zammı, 360 gün için eklenen fiilî hizmet süresi ile orantılı olarak
belirlenir. Aşağıdaki bentlerden birden fazlasına dahil olanlar
için, en yüksek olan bentten fiilî hizmet süresi zammı uygulanır.
Yukarıdaki hükümlere göre hesaplanan fiilî hizmet
süresi zammı sekiz yılı geçmemek üzere uzun vadeli
sigorta kolları uygulamasında prim ödeme gün sayısına eklenir ve emeklilik
yaş hadlerinden üç yılı geçmemek üzere yarısı
indirilir. Yukarıda yer verilen tablonun (4) numaralı sırasında yer alan ve
180 gün fiilî hizmet zammı süresi verilen sigortalılar için sekiz yıllık süre
sınırı uygulanmaz. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar
Kurumun önerisi üzerine Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelik ile düzenlenir. Sigortalıların
borçlanabileceği süreler MADDE 41- Bu
Kanuna göre sigortalı sayılanların; a) Kanunları gereği verilen ücretsiz doğum ya da analık izni süreleri, b) Er veya erbaş olarak silâh altında veya yedek
subay okulunda geçen süreleri, c) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi
kapsamında olanların, personel mevzuatına göre aylıksız izin süreleri, d) Sigortalı olmaksızın doktora öğrenimi veya tıpta
uzmanlık için yurt içinde veya yurt dışında geçirdikleri normal doktora veya
uzmanlık öğrenim süreleri, e) Sigortalı olmaksızın avukatlık stajını yapanların
normal staj süreleri, f) Sigortalı iken herhangi bir suçtan tutuklanan veya
gözaltına alınanlardan bu suçtan dolayı beraat edenlerin tutuklulukta veya
gözaltında geçen süreleri, g) Grev ve lokavtta geçen süreleri ve Kurumca kabul
edilecek sektörel veya genel ekonomik kriz
dönemlerinde işvereni tarafından ücretsiz izinli sayılanların, her yıl için 3
ayı geçmemek üzere bu süreleri, h) Hekimlerin fahrî asistanlıkta geçen süreleri, ı) Seçim kanunları gereğince görevlerinden istifa
edenlerin, istifa ettikleri tarih ile seçimin yapıldığı tarihi takip eden ay
başına kadar açıkta geçirdikleri süreleri, kendilerinin veya hak sahiplerinin yazılı talepte
bulunmaları ve talep tarihinde 82 nci maddeye göre
belirlenen prime esas günlük kazanç alt ve üst sınırları arasında olmak
üzere, kendilerince belirlenecek günlük kazancın % 32'si üzerinden
hesaplanacak primlerini borcun tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde
ödemeleri şartı ile borçlandırılarak, borçlandırılan süreleri sigortalılıklarına
sayılır. Bir ay içinde ödenmeyen borçlanmalar için ise yeni
başvuru şartı aranır. Primi ödenmeyen borçlanma süreleri hizmetten sayılmaz.
Borçlanma sürelerinin ne şekilde belgeleneceğini belirlemeye Kurum
yetkilidir. Bu Kanuna göre tespit edilen sigortalılığın başlangıç
tarihinden önceki süreler için borçlandırılma halinde, sigortalılığın başlangıç
tarihi, borçlandırılan gün sayısı kadar geriye götürülür. Sigortalılık
borçlanması ile aylık bağlanmasına hak kazanılması durumunda, ilgililere
borcun ödendiği tarihi takip eden ay başından itibaren aylık bağlanır. Borçlanılan süreler, uzun vadeli sigorta ve genel
sağlık sigortası bakımından; a) Birinci fıkranın (a), (b), (d), (e), (f), (g) ve
(h) bentleri gereği borçlananlar, borçlandığı tarihteki 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının ilgili bendine göre, b) Birinci fıkranın (c) ve (ı) bentleri gereği borçlananlar,
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendine göre, sigortalılık süresi olarak değerlendirilir. Bu Kanunun yürürlük tarihinden sonraki sürelere ait
borçlanmalarda; borçlanılan prime esas gün sayısı borçlanılan ilgili aylara
mal edilir. Seçilen prime esas kazanç, borcun ödendiği tarihteki prime esas
asgarî kazanca oranlanarak, söz konusu oran ilgili ayın prime esas asgarî
kazancı ile çarpılır. Bulunan tutar, ilgili ayın prime esas kazancı kabul
edilir. Ancak hesaplanan prime esas kazanç hiçbir suretle o ayın prime esas
azamî kazancını geçemez. Bildirim ve
itiraz MADDE 42-
Kurum, sigortalıya veya hak sahiplerine bağlanacak gelir, aylık veya toptan
ödemeleri, gerekli belgelerin ve incelemelerin tamamlandığı tarihten itibaren
en geç üç ay içinde hesap ve tespit ederek sonuçlarını yazı ile bildirir.
İlgililer, yazıyı aldıkları günden başlamak üzere iki ay içinde Kuruma veya
Kurumca verilen karar üzerine, yetkili mahkemeye başvurarak Kurum kararına
itirazda bulunabilir. Mahkemeye itiraz, kararın uygulanmasını geciktirmez. BEŞİNCİ BÖLÜM
Kamu Görevlilerine İlişkin Hükümler Cumhurbaşkanlığı,
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve Başbakanlık görevinde bulunanların
aylıkları MADDE 43-
Cumhurbaşkanı iken bu görevinden herhangi bir nedenle ayrılanlara, istekleri
üzerine, müracaat tarihini takip eden ay başından itibaren, istek tarihinde
Cumhurbaşkanına ödenmekte olan aylık ödeneğin % 40'ı oranında yaşlılık aylığı
bağlanır. Ancak, herhangi bir nedenle görevden ayrılan
Cumhurbaşkanı, 28 inci maddeye göre yaşlılık aylığına hak kazanıyorsa, 29 uncu
maddeye göre yaşlılık aylığı ayrıca hesaplanır ve aylıklardan yüksek olanı
yaşlılık aylığı olarak bağlanır. 28 inci maddeye göre aylığa hak kazanamaması
halinde birinci fıkraya göre bağlanan aylığın tümü, 28 inci maddeye göre
aylığa hak kazanması halinde ve 29 uncu maddeye göre hesaplanan aylık,
birinci fıkraya göre bağlanan aylıktan düşükse aradaki fark, Hazineden tahsil
edilir. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı veya Başbakan
iken bu görevinden herhangi bir nedenle ayrılanlara, istekleri üzerine,
müracaat tarihini takip eden ay başından itibaren, istek tarihindeki
Cumhurbaşkanına ödenmekte olan aylık ödeneğin % 40'ı esas alınarak
Cumhurbaşkanına bağlanacak yaşlılık aylığının % 75'i oranında yaşlılık aylığı
bağlanır. Ancak herhangi bir nedenle görevden ayrılan Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanı veya Başbakan, 28 inci maddeye göre yaşlılık
aylığına hak kazanıyorsa, 29 uncu maddeye göre yaşlılık aylığı ayrıca
hesaplanır ve aylıklardan yüksek olanı yaşlılık aylığı olarak bağlanır. 28
inci maddeye göre aylığa hak kazanılamıyorsa üçüncü fıkraya göre bağlanan
aylığın tümü, 28 inci maddeye göre aylığa hak kazanılıyor ve 29 uncu maddeye
göre hesaplanan aylık, üçüncü fıkraya göre bağlanan aylıktan düşükse aradaki
fark Hazineden tahsil edilir. Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı
veya Başbakan iken veya bu görevlerden ayrıldıktan sonra ölenlerin hak
sahiplerine, bu maddeye göre hesap edilen aylık 34 üncü madde hükümlerine
göre ölüm aylığı olarak bağlanır. Bu madde kapsamında bağlanan gelir ve aylıklar, 55
inci maddenin ikinci fıkrası hükümlerine göre artırılır. Bazı kamu
görevlilerine yaşlılık aylığı bağlanacak haller MADDE 44- Bu
Kanun hükümlerinin uygulanmasında bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı sayılan bazı kamu görevlilerine
yaşlılık aylığı bağlanmasına ilişkin aşağıdaki hükümler uygulanır: a) 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı
Kanununun 40 ıncı maddesi gereğince yaş haddinden
emekliye ayrılanlara 5400 gün prim ödeme gün sayısı olması halinde, b) Özel kanunları gereğince kadrosuzluk nedeniyle
emekliye sevk edilenlere yaş şartı aranmaksızın, prim ödeme gün sayısı 9000
gün olması halinde, yaşlılık aylığı bağlanır. 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi
kapsamında olanlardan subay, astsubay, askerî memurlarla uzman jandarma ve
uzman erbaşlar ahlâk noktasından hükümle veya yetersizlik ya
da disiplin sebeplerinden dolayı sicilleri üzerine veyahut askerî mahkemelerce
verilecek kararlar üzerine kurumlarınca re'sen,
bunlar dışında kalanlar ise ahlâk ve yetersizlik sebeplerinden dolayı
yönetmeliğine göre sicilleri üzerine kurumlarınca re'sen
emekliye sevk edilenlere ise, 28 inci maddenin ikinci ve üçüncü fıkrasında
belirtilen yaş ve prim ödeme gün sayısını tamamlamaları halinde yaşlılık
aylığı bağlanır. Birinci fıkranın (a) ve (b) bentleri gereğince
bağlanan yaşlılık aylıkları, 28 inci maddenin ikinci ve üçüncü fıkrasında aranan
yaş ve prim ödeme gün sayısı tamamlanıncaya kadar bunları çalıştıran kamu
idarelerinden tahsil edilir. Kanunları
gereğince görevden uzaklaştırılanlar, tutuklananlar veya görevine son
verilenlerin sigortalılıkları ve primleri MADDE 45- Bu
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında olan
sigortalılardan görevden uzaklaştırılan, görevi ile ilgili olsun veya olmasın
herhangi bir suçtan tutuklanan veya gözaltına alınanlardan, kanunları gereğince
eksik aylığa müstahak bulunanların prime esas kazançlarının yarısı;
kanunlarına göre bu müddetler için sonradan görevlerine iade edilerek tam
aylığa hak kazananların ise prime esas kazançlarının tamamı üzerinden prim
alınır. Görevine son verilenlerden yargı kararı ile
görevlerine iade edilenlerin primleri, göreve son verildiği tarihten görevine
başladığı tarihe kadar kendi kadrosunun veya emsali kadronun prime esas
kazancına göre hesaplanır. Bu durumdakilerin primlerine ait sigortalı ve
işveren hisselerinin gecikme cezası ve gecikme zamları kurumlarınca ödenir ve
bu süreler sigortalılık süresinden sayılır. Birinci ve ikinci fıkraya göre sigortalılık durumu
değişenler için ek bildirge düzenlenerek Kuruma verilir ve bu durumda 102 nci madde hükümleri uygulanmaz. Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c)
bendi kapsamında sigortalı sayılanlardan, ilgili kanunları gereğince kullandıkları
aylıksız izin sürelerinin bitiminden sonra göreve başlayanlar ile göreve
başlaması için tanınan sürelerde bu Kanunun 67 nci
maddesinde aranan 30 günlük prim ödeme şartı aranmaz. Bazı kamu
görevlilerinin prime esas kazançları ve prime esas kazanç üst sınırı MADDE 46-
Harp okulları ile fakülte ve yüksek okullarda silâhlı kuvvetler hesabına
okuyanların ve astsubay meslek yüksek okulu öğrencilerinin öğrenci
harçlıkları ile ilgisine göre en az aylık alan teğmen veya astsubay çavuşun
prime esas kazançları arasındaki farkın primi; polis akademisi ile fakülte ve
yüksek okullarda Emniyet Genel Müdürlüğü hesabına okuyan veya kendi hesabına
okumakta iken Emniyet Genel Müdürlüğü hesabına okumaya devam eden öğrencilerin
öğrenci harçlıkları ile komiser yardımcısı veya polis memuru prime esas
kazançları arasındaki farkın primi, öğrenciler adına kurumlarınca ödenir. Fakülte veya yüksek okullarda kendi hesabına
okuduktan sonra subay naspedilen veya yedek
subaylık hizmetini takiben subaylığa geçirilenler ile fakülte ve
yüksekokullarda kendi hesabına okuduktan sonra, komiser yardımcısı veya polis
memuru olarak atananların yüksek öğrenim süresinin fiilî hizmetten sayılması
nedeni ile doğacak borçlanma bedeli, ilgisine göre talep tarihindeki en az
aylık alan teğmenin veya komiser yardımcısının prime esas kazancı üzerinden,
sigortalı prim hissesi kendilerince, işveren prim hissesi de kurumlarınca
verilmek suretiyle borcun tebliğ tarihinden itibaren iki yıl içinde eşit
taksitler halinde ödenir. Talim ve manevra için rütbe ile silâh altına alınan 4
üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında olan sigortalılardan
rütbelerinin prime esas kazançları, vazifelerinin prime esas kazancından
fazla olanların prime esas kazanç farklarına ait primleri vazife gördükleri
kurumlarınca ve seferberlik ve harp için silâh altına alınanlardan
vazifelerinin prime esas kazançları, rütbelerinin prime esas kazancından
fazla olanların prime esas kazançları arasındaki farkın primleri de, rütbelerinin
prime esas kazancını ödeyen kamu idaresince kesilerek Kuruma ödenir. Kamu görevlilerinin kısa ve uzun vadeli sigorta
kollarının uygulaması bakımından prime esas kazançlarının tespitinde 82 nci maddede belirtilen üst sınır aranmaz. Ancak yurt
dışında geçici ya da sürekli göreve gönderilen kamu
görevlilerinin prime esas kazancı olarak,
Türkiye'deki emsali kadrodaki sigortalının prime esas kazancı ile yurt
dışında görevlendirme öncesindeki görevlerinin prime esas kazancından yüksek
olanı esas alınır. 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi
kapsamında bulunanlara geçici iş göremezlik ödeneği verildiği sürece, bunların
uzun vadeli sigorta kolları primleri ile genel sağlık sigortası primleri
işverenlerince ödenmeye devam edilir. Vazife
malûllüğü, harp malûllüğü ile harp malûllerine verilecek malûllük zammı ve
vazife malûllerine verilecek sürekli iş göremezlik geliri karşılığı MADDE 47- 4
üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamındaki kamu görevlileri için
13 üncü maddede yazılı iş kazası; vazifelerini yaptıkları sırada
vazifelerinden veya vazifeleri dışında kurumların verdiği herhangi bir kuruma
ait başka işleri yaparken bu işlerden veya kurumların menfaatini korumak
maksadıyla bir iş yaparken ya da görevleriyle
ilgili olarak işe gelişi ve işten dönüşü sırasında doğmuş olursa, buna vazife
malûllüğü ve bunlara uğrayanlara da vazife malûlü denir. Bunların sürekli iş
göremezlik gelirleri, 19 uncu madde hükümlerine göre hesaplanır. Subay (yedek subay dahil), astsubay, uzman jandarma,
uzman erbaş ile Türk Silâhlı Kuvvetlerince görevlendirilen ve bu Kanun
kapsamında bulunan sigortalılardan; a) Harpte fiilen ateş altında, b) Harpte, harp bölgelerindeki harp harekât ve
hizmetleri sırasında, bu harekât ve hizmetlerin sebep ve etkileriyle, c) Harpte veya harbe hazırlık devresinde her çeşit
düşman silâhlarının etkisiyle, d) Askerî harekâtı gerektiren iç tedip ve sınır
hareketleri sırasında, bu hareketlerin sebep ve etkisiyle, e) Barışta veya olağanüstü hallerde, emir veya görev
ile uçuş yapan uçucularla hangi meslek ve sınıftan olursa olsun emirle
görevli olarak uçakta bulunanlardan uçuşun havadaki ve yerdeki sebepleriyle
ve yine emir ve görev ile dalış yapan dalgıçlarla, hangi meslek ve sınıftan
olursa olsun emirle görevli olarak denizaltı gemisinde veya dalgıç kıtasında
bulunanlardan denizaltıcılığın veya dalgıçlığın
çeşitli sebep ve tesirleriyle, f) Anayasanın 92 nci
maddesi veya Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler uyarınca
yabancı ülkelere Türk Silâhlı Kuvvetleri gönderilmesini gerektiren durumlarda,
birliklerin bulundukları yerlerden hareketlerinden itibaren yurt içinde, yurt
dışında, yabancı ülkelerde veya yurda dönüş sırasında, bu Kanunun 19 uncu maddesinde belirtildiği şekilde
sürekli iş göremezlik gelirine esas olacak şekilde meslekte kazanma gücünü
kaybeden veya bu Kanunun 25 inci maddesine göre malûl sayılmayı gerektirecek
derecede malûl olanlara, harp malûlü denir. Bunlardan uzman erbaşlara bulundukları kademenin üç
ilerisindeki kademenin, uzman jandarmalara bulundukları rütbenin bir üst
rütbesinin aynı kademesinin; astsubaylarla yarbay rütbesine kadar (yarbay
hariç) bir üst rütbenin aynı kademesinin, yarbaylara albay, albaylara kıdemli
albay, kıdemli albay ile general ve amirallere bir üst rütbenin, bu Kanunun 4
üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında bulunan sigortalılara
ise bir üst derecesine veya kademesine karşılık gelen prime esas kazancı
üzerinden sürekli iş göremezlik geliri bağlanır. Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a)
ve (b) bentleri kapsamında bulunan sigortalılardan, Türk Silâhlı Kuvvetlerince
görevlendirilenlere, öğrenim durumlarına göre 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı
Devlet Memurları Kanununun 36 ncı maddesinde tespit
edilen giriş derece ve kademesinin bir üst derecesindeki aynı kademesine
karşılık gelen prime esas kazanç üzerinden; bunlardan öğrenim görmemiş
olanlara aynı iş göremezlik derecesinden sürekli iş göremezlik geliri alan ve
Devlet Memurları Kanununa ekli gösterge tablosundaki ilkokulu bitiren
sigortalıya bağlanması icap eden derece ve kademesinin bir üst derecesindeki
aynı kademesine karşılık gelen prime esas kazanç üzerinden sürekli iş
göremezlik geliri bağlanır. Bulundukları derecenin bir üst derecesi
olmayanlar için o derecenin üç ilerisindeki kademe göstergesi, üç
ilerisindeki kademe göstergesi olmayanlar için de o derecenin son kademe
göstergesi esas alınır. Sigortalılardan harp malûlü olanlara bağlanacak
sürekli iş göremezlik geliri, harp malûlü erlere bağlanacak sürekli iş
göremezlik gelirinden az olamaz. Harp malûllerinin, malûllük derecesine göre aşağıdaki
yazılı göstergelerin, memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak
miktar "Harp malûllüğü zammı" olarak sürekli işgöremezlik
gelirlerine ayrıca eklenir. İş Göremezlik Derecesi Göstergeler % 81 ve üzeri 1100 % 67 ilâ 80 1000 % 51 ilâ 66 900 % 41 ilâ 50 800 % 31 ilâ 40 700 % 21 ilâ 30 600 % 10 ilâ 20 450 Harp malûlü sayılanlardan bir harekâtın başarıyla
sonuçlanmasını şahsen sağladığı ve örnek tutulacak cesaret ve fedakârlık gösterdiği
sıralarda bu malûllüğe uğradıkları usûlüne göre sıralı üstlerince saptanan
Türk Silâhlı Kuvvetleri mensupları ile Türk Silâhlı Kuvvetlerince
görevlendirilen sivil görevlilere, Genelkurmay Başkanlığının uygun görmesi ve
Millî Savunma Bakanının onayı ile harp malûllüğü zamları % 25 fazlasıyla
bağlanır. 5434 sayılı Kanunun harp malûllüğü hükümlerine
ilişkin diğer kanunlarda yapılan atıflar bu maddeye yapılmış sayılır. Bu madde gereğince sürekli iş göremezlik geliri
almakta iken veya bağlanması gerekirken ölenlerin hak sahiplerine harp malûllüğü
zammı da dahil olmak üzere prim ödeme gün sayısına bakılmaksızın ölüm aylığı
bağlanır. Harp malûlü olanlara verilecek her türlü malûllük
zammı tutarının Kurumca belirlenecek peşin sermaye değeri toplamı en geç bir
ay içinde Millî Savunma Bakanlığı veya İçişleri Bakanlığı tarafından Kurumun
göstereceği hesaplara yatırılır. Süresinde yatırılmayan tutarlar için 89 uncu
madde hükümleri uygulanır. Bu madde gereğince kendilerine
sürekli iş göremezlik geliri bağlananların, sigortalı olarak çalışmaya
başlamaları halinde bu gelirleri kesilmez. Harp malûllerinin hak sahiplerine bağlanacak ölüm
gelirinin tutarı, harp malûllüğü zammı da ayrıca dikkate alınarak hesap edilir.
Harp malûlleri, vazife malûlleri ve malûl olanlar istekleri
halinde, bu Kanun hükümleri uygulanmaksızın malûllüklerinin engel olmadığı
başka vazife veya sınıflara nakil suretiyle tayinleri yapılmak üzere, istifa
etmiş sayılırlar. Bunların, istifa etmiş sayılmalarından sonra dahi, bu Kanun
hükümlerinin uygulanmasını isteme hakları saklıdır. Ancak, kurumlarında başka
vazife veya sınıflara nakli mümkün olanlardan, özel kanunlarına göre
yükümlülük süresine tâbi olanlar, bu yükümlülüklerini tamamlamadıkça veya
malûliyetlerinin yeni vazifelerine de mani olduğuna dair bu Kanun hükümlerine
göre yeniden rapor almadıkça bu haklarını kullanamazlar. Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c)
bendi kapsamında sigortalı sayılan Türk Silâhlı Kuvvetleri personelinin harp
malûllüğü, iş kazası, meslek hastalığı ve malûllük sonucu çalışma gücü kaybı
ve iş göremezlik derecelerinin tespiti, Türk Silâhlı Kuvvetleri Sağlık
Yeteneği Yönetmeliği hükümleri esas alınarak Kurum tarafından belirlenir. Kamu
görevlilerinin emekliye sevk onayları MADDE 48- 4
üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında olanların yaşlılık veya
malûllük aylığı almak üzere görevleriyle ilişiklerinin kesilmesi; a) Re'sen emekliye sevk
hallerinde, sigortalının çalıştığı göreve atamasındaki usûle göre atamaya
yetkili makamın, b) İstek üzerine veya yaş haddi veya malûllük
hallerinde atamaya yetkili makamın, c) Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, belediye
başkanları, belediye meclisi ve il genel meclisi üyelerinin yaşlılık aylığı taleplerinde,
malûliyet ve yaş haddi hallerinde adlarına prim kesilmiş en son kurumun en
yüksek amirinin, bunlardan bu görevlerinden önce herhangi bir kamu kurumuna
tâbi olarak çalışmayanların son defa görev yaptıkları yer başkanının, d) Kurumların yönetim kurulu üyelerinin istek, malûliyet
ve yaş haddi hallerinde, atanmalarında atamayı yapan kurumun en yüksek
amirinin, e) Danıştay Başkanının istek, malûliyet ve yaş haddi
hallerinde Başbakanlık, Sayıştay Başkanının aynı halleri için Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığı, onayı ile tekemmül eder. Özel kanun hükümleri hariç olmak üzere yetkili
makamın emekliye sevk onayı, talep tarihinden itibaren bir ayı geçemez. Bakanlar Kurulu kararı veya müşterek kararname
ile atananların görevleriyle ilişiklerinin kesilmesi ilgili bakanın onayı ile
tekemmül eder. Özelleştirilmeleri sonucu sermayesindeki kamu payı %
50'nin altına düşen kuruluşlar ile satış veya devri yapılmış olan kuruluşlarda
çalışmakta iken emekliye ayrılanlar için emekliye sevk onayı aranmaz. Birinci
fıkranın (b) bendine göre emekliye ayrılmak isteyenler için her durumda,
istek tarihinden itibaren bir aylık süre sonunda ilişikleri kesilmiş sayılır. İtibarî
hizmet süreleri ve itibarî hizmet süresi primi MADDE 49-
İtibarî hizmet süresi, bu Kanuna göre bağlanacak aylıklar ve yapılacak toptan
ödemelerin hesabında fiilen çalışılmak suretiyle geçen hizmet sürelerine
eklenen süredir. Sigortalıların aşağıda yazılı görevlerde geçen zamlar hariç,
fiilî hizmet sürelerinin her yılı için; a) Subay (yedek subay dahil), astsubay, uzman jandarma
ve uzman erbaşlardan; 1) Harbi doğuran genel ve kısmî seferberliğe
katılanların, harbin ilânından seferberliğin bitim tarihine, 2) Seferberliği gerektiren iç tedip hareketlerine
fiilen katılan birliklerde görevli olanların, çarpışmaların başlangıcından
seferberliğin sona erdiği tarihe, 3) Harp veya seferberlik ilân edilmeden, Anayasanın
92 nci maddesi veya Türkiye'nin taraf olduğu
uluslararası sözleşmeler uyarınca, yabancı ülkelere gönderilen Türk Silâhlı
Kuvvetlerinde görev yapanların, yabancı ülkeye gönderildiği tarihten
Türkiye'ye dönüş tarihine, kadar geçen tutsaklık süreleri dahil fiilî hizmet
sürelerinin, b) 4 üncü madde gereği sigortalı sayılanlardan
birinci fıkranın (a) bendinin (1), (2) ve (3) numaralı alt bentlerinde yazılı
hareketlere sivil görevli, er veya erbaş olarak katılanların, bu durumlarda
geçen fiilî hizmet sürelerinin, bu tarihlerden sonra devam eden tutsaklık
sürelerinin, c) Harp halinde düşmana tutsak düşen veya düşman
tarafından enterne edilen sigortalılardan kanunları gereğince, aylıkları ödenmek
suretiyle, sözleşmeli personel hariç olmak üzere kurumları ile ilgileri
kesilmeyenlerin, bu durumlarda geçen fiilî hizmet sürelerinin, bir katı, itibarî hizmet süresi olarak eklenir. Bu
nedenlerle eklenecek itibarî hizmet sürelerinin toplamı, beş yıldan fazla olamaz. Türk Silâhlı Kuvvetleri, Milli İstihbarat Teşkilâtı
Müsteşarlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Orman Genel Müdürlüğünde pilot olan
ve olmayan uçucu, denizaltıcı, dalgıç, kurbağa adam
ve paraşütçülerin bu görevlerinde geçirdikleri fiilî hizmet sürelerinin her
yılı için altı ay itibarî hizmet süresi eklenir. Bunlardan bu maddenin
birinci fıkrasının (a) bendinin (1) ve (2) numaralı alt bentlerinde
gösterilenler için itibarî hizmet süresi zamları ayrıca eklenir. Bu fıkradaki
nedenlere bağlı olarak eklenecek itibarî hizmet sürelerinin hesabında, beş
yıllık sınır uygulanmaz. İtibarî hizmet süreleri, aylık bağlama oranının
hesabında prim ödeme gün sayısına eklenir. Bu süreler malûllük, yaşlılık ve ölüm
aylığı bağlanması için gerekli prim gün sayısı, yaş ve emekli ikramiyesi
hesabında nazara alınmaz. Her yıl sonunda, sigortalının fiilî hizmet süresine
bu maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri ile ikinci fıkrası hükümleri
uyarınca eklenen itibarî hizmet süresinin her otuz günü için, yılın son
ayında sigortalı adına ödenen sigortalı ve işveren prim toplamı kadar ayrıca
itibarî hizmet süresi primi işverenden tahsil edilir. Süresinde yatırılmayan
tutarlar için 89 uncu madde hükümleri uygulanır. ALTINCI BÖLÜM İsteğe Bağlı Sigorta Hükümleri İsteğe bağlı sigorta ve şartları
MADDE 50-
İsteğe bağlı sigorta; kişilerin isteğe bağlı olarak prim ödemek suretiyle
uzun vadeli sigorta kollarına ve genel sağlık sigortasına tâbi olmalarını
sağlayan sigortadır. İsteğe bağlı sigortalı olabilmek için Türkiye'de
yasal olarak ikamet edenlerde; a) Bu Kanuna tâbi zorunlu sigortalı olmayı
gerektirecek şekilde çalışmamak veya sigortalı olarak çalışmakla birlikte, ay
içerisinde 30 günden az çalışmak veya son bir yıl içinde 360 günden az
çalışmak ya da tam gün çalışmamak, b) Kendi sigortalılığı nedeniyle aylık bağlanmamış
olmak, c) 18 yaşını doldurmuş bulunmak, d) İsteğe bağlı sigorta talep dilekçesiyle Kuruma
başvuruda bulunmak, şartları aranır. İsteğe
bağlı sigorta başlangıcı ve sona ermesi MADDE 51- İsteğe
bağlı sigortalılık, müracaatın Kurum kayıtlarına intikal ettiği tarihi takip
eden günden itibaren başlar. İsteğe bağlı sigortalı olarak prim ödenen tarihlerde,
4 üncü maddeye göre sigortalı olmayı gerektirecek çalışması bulunduğu tespit
edilenlerin, zorunlu sigortalılıkla çakışan isteğe bağlı prim ödenen süreleri
iptal edilerek, bu süreye ilişkin ödedikleri primler ilgililere iade edilir. İsteğe bağlı sigortalılık; a) İsteğe bağlı sigortalılığını sona erdirme
talebinde bulunanların, primi ödenmiş son günü takip eden günden, b) Aylık talebinde bulunanların, aylığa hak kazanmış
olmak şartıyla talep tarihinden, c) Ölen sigortalının ölüm tarihinden, itibaren sona erer. İsteğe bağlı sigorta primi ödenmiş süreler, malûllük,
yaşlılık ve ölüm sigortaları ile genel sağlık sigortası hükümlerinin uygulamasında
dikkate alınır ve bu süreler 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi
kapsamında sigortalılık süresi olarak kabul edilir. İsteğe
bağlı sigorta primleri ve ödenmesi MADDE 52-
İsteğe bağlı sigorta primi, 82 nci maddeye göre
belirlenen prime esas kazancın alt sınırı ile üst sınırı arasında, sigortalı
tarafından belirlenen günlük kazanç ve prim ödeme gün sayısı üzerinden
bulunacak kazancın % 32'sidir. Bunun % 20'si malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortaları primi, % 12'si genel sağlık sigortası primidir. İsteğe bağlı sigortalı olanlar, bakmakla yükümlü
olunan kişi olsa dahi, 60 ıncı maddenin birinci
fıkrasının (b) bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılır ve genel
sağlık sigortası primini de ödemekle yükümlüdürler. Ait olduğu aydan itibaren en geç 12 ay içinde 89 uncu
maddenin ikinci fıkrasına göre hesaplanacak gecikme cezası ve gecikme
zammıyla birlikte ödenmeyen süreler, sigortalılık süresinden sayılmaz. Bu 12
aylık süreden sonra ödenen primler 89 uncu maddenin üçüncü fıkrası
hükümlerine göre iade edilir. İsteğe bağlı sigortalıların zorunlu sigortalılık
nedeniyle prim borcunun bulunması halinde, isteğe bağlı sigortaya tâbi ödenen
primler öncelikle zorunlu sigortalılık nedeniyle Kuruma olan borçlarına mahsup
edilir. YEDİNCİ BÖLÜM Kısa ve Uzun Vadeli Sigorta Kollarına İlişkin Ortak Hükümler
Sigortalılık
hallerinin birleşmesi MADDE 53-
Sigortalının, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinde
yer alan sigortalılık nedenlerinden birden fazlasına aynı anda tâbi olmasını
gerektirecek şekilde çalışması halinde; öncelikle (c) bendi kapsamında, (c)
bendi kapsamında çalışması yoksa ilk önce başlayan sigortalılık ilişkisi esas
alınarak sigortalı sayılır. Sigortalının, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a),
(b) ve (c) bentlerinde yer alan sigortalılık halleri ile 5 inci maddenin (a)
ve (e) bentlerine tâbi sigortalılık hallerinin çakışması halinde, 4 üncü
madde kapsamında sigortalı sayılır ve birinci fıkra hükmü uygulanır. Sigortalının, bu madde hükmüne göre sigortalı
sayılması gereken sigortalılık halinden başka bir sigortalılık hali için prim
ödemiş olması durumunda, ödenen primler birinci fıkraya göre esas alınan
sigortalılık hali için ödenmiş ve esas alınan sigortalılık halinde geçmiş
kabul edilir. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren ilk
defa sigortalı sayılanlardan 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve
(c) bentlerinden birden fazlasına tâbi olarak çalışmış olanların aylık
bağlanma taleplerinde, en son sigortalı sayıldığı tarihten geriye doğru en
fazla sigortalılığın geçtiği sigortalılık hali esas
alınır. Aylık ve
gelirlerin birleşmesi MADDE 54- Bu
Kanuna göre bağlanacak aylık ve gelirlerin birleşmesi durumunda; a) Uzun vadeli sigorta kollarından; 1) Hem malûllük hem de yaşlılık aylığına hak kazanan
sigortalıya, bu aylıklardan yüksek olanı, aylıklar eşitse yalnız yaşlılık
aylığı, 2) Malûllük veya yaşlılık aylığı ile birlikte, ölen
eşinden dolayı da aylığa hak kazanan sigortalıya her iki aylığı, 3) Ana ve babasından ayrı ayrı
aylığa hak kazanan çocuklara, yüksek olan aylığın tamamı, az olan aylığın
yarısı, 4) Birden fazla çocuğundan aylığa hak kazanan ana ve
babaya en fazla ödemeye imkân veren ilk iki dosyadan yüksek olan aylığın
tamamı, düşük olan aylığın yarısı, 5) Kız çocuklarının hem eşinden, hem de ana ve
babasından ölüm aylığına hak kazanması halinde, tercih ettiği aylığı, bağlanır. b) Kısa vadeli sigorta kollarından; 1) Sürekli iş göremezlik geliriyle birlikte ölen
eşinden dolayı da gelire hak kazanan eşe her iki geliri, 2) Ana ve babadan ayrı ayrı
gelire hak kazananlara, yüksek olan gelirin tamamı, az olanın yarısı, 3) Birden fazla çocuğundan gelire hak kazanan ana ve
babaya, en fazla ödemeye imkân veren ilk iki dosyadan yüksek olan aylığın tamamı,
düşük olan aylığın yarısı, 4) Kız çocuklarının hem eşinden, hem de ana ve
babasından ölüm gelirine hak kazanması halinde tercih ettiği geliri, bağlanır. c) Malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile iş
kazası ve meslek hastalığı sigortasından hak kazanılan aylık ve gelirler
birleşirse, sigortalıya veya hak sahibine bu aylık veya gelirlerden yüksek
olanın tamamı, az olanın yarısı, eşitliği halinde ise iş kazası ve meslek
hastalığından bağlanan gelirin tümü, malûllük ve yaşlılık aylığının yarısı
bağlanır. Birinci fıkradaki sıralamaya göre yapılacak
değerlendirmeler sonucunda, bir kişide ikiden fazla gelir veya aylık birleştiği
takdirde, bu gelir ve aylıklardan en fazla ödemeye imkân veren iki dosya
üzerinden gelir veya aylık bağlanır, diğer dosya veya dosyalardaki gelir ve
aylık hakları durum değişikliği veya diğer bir dosyadan gelir veya aylığa hak
kazanıldığı tarihe kadar düşer. Gelir ve
aylıkların düzeltilmesi, yükseltilmesi, ödenmesi ve yoklama işlemleri MADDE 55- Bu
Kanuna göre gelir veya aylık bağlanan sigortalı ile hak sahibi kişilerin
durumlarının, kendilerine veya başka hak sahiplerine bağlanmış bulunan gelir
veya aylık tutarının düzeltilmesini gerektirir bir şekilde değişmesi halinde
gelir veya aylık tutarları, değişikliğin meydana geldiği tarihten sonraki
ödeme dönemi başından başlanarak yeni duruma göre düzeltilir. Bu Kanuna göre bağlanan gelir ve aylıklar, her yılın
Ocak ve Temmuz ödeme tarihlerinden geçerli olmak üzere, bir önceki altı aylık
döneme göre Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan en son temel yıllı
tüketici fiyatları genel indeksindeki değişim oranı kadar artırılarak
belirlenir. Sigortalıya veya hak sahiplerine bağlanan gelir veya
aylıklar, her ay peşin olarak ödenir. Gelir ve aylıkların ödeme dönemleri,
ödeme tarihleri, ödeme şekli ve ödeme merkezleri Kurumca belirlenir. Gelir ve aylık alma şartlarının devam edip etmediğine
yönelik yoklama işlemlerine ilişkin usûl ve esaslar ile bu maddenin uygulanmasına
ilişkin diğer usûl ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelik ile
düzenlenir. Gelir ve
aylık bağlanmayacak haller MADDE 56-
Ölen sigortalının hak sahiplerinden; a) Kesinleşmiş yargı kararı üzerine, kendisinden
aylık bağlanacak sigortalıyı veya gelir ya da aylık
bağlanmış olan sigortalıyı, kasten öldüren veya öldürmeye teşebbüs edenlere
veya bu Kanun gereğince sürekli iş göremez hale veya malûl duruma
getirenlere, b) Kesinleşmiş yargı kararı üzerine, kendisinden
aylık bağlanacak sigortalıya veya gelir ya da aylık
bağlanmamış olan sigortalıya veya hak sahibine karşı ağır bir suç işlemesi
veya bunlara karşı aile hukukundan doğan yükümlülüklerini önemli ölçüde
yerine getirmemesi nedeniyle ölüme bağlı bir tasarrufla mirasçılıktan
çıkarılanlara, c) Sonraki eşinden dolayı bu Kanuna göre gelir veya
aylığa hak kazanan dul eşe, önceki eşinden, gelir veya aylık ödenmez. Ödenmiş bulunan gelir ve
aylıklar, 96 ncı madde hükümlerine göre geri
alınır. Eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen
birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıkları
kesilir. Bu kişilere ödenmiş olan tutarlar, 96 ncı
madde hükümlerine göre geri alınır. Yaş MADDE 57- İş
kazasıyla meslek hastalığı halinde, hak sahiplerine bağlanacak gelirlerin
hesabında, iş kazasının olduğu veya meslek hastalığının hekim veya sağlık
kurulu raporu ile ilk defa tespit edildiği tarihte nüfus kütüğünde kayıtlı
bulunan doğum tarihleri esas alınır. Malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına ilişkin yaş
ile ilgili hükümlerin uygulanmasında, sigortalıların ve hak sahibi çocuklarının,
mülga 2/6/1949 tarihli ve 5417 sayılı Kanun ve mülga 4/2/1957 tarihli ve 6900
sayılı Kanun ile 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı, 2/9/1971 tarihli ve 1479
sayılı, 17/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı, bu Kanunla mülga 17/10/1983
tarihli ve 2926 sayılı ve 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı kanunlara,
17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci
maddesine tâbi sandıklara veya bu Kanuna göre ilk defa malûllük, yaşlılık ve
ölüm sigortalarına tâbi olduğu tarihte, nüfus kütüğünde kayıtlı bulunan doğum
tarihleri, sigortalının bu Kanuna göre ilk defa çalışmaya başladığı tarihten
sonra doğan çocuklarının ise nüfus kütüğüne ilk olarak yazılan doğum
tarihleri esas alınır. İş kazası, meslek hastalığı, malûllük, yaşlılık ve
ölüm sigortalarından gelir ve aylık tahsisleri ile sermaye değerinin hesabında,
iş kazasının olduğu veya meslek hastalığının hekim raporuyla ilk defa tespit
edildiği veya sigortalıların bu Kanuna ve bu Kanunla yürürlükten kaldırılmış
kanunlara tâbi olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten sonraki yaş
düzeltmeleri dikkate alınmaz. Nüfus kayıtlarında doğum ay ve günleri yazılı
olmayanlar 1 Temmuz’da, doğum ayı yazılı olup da günü yazılı olmayanlar o
ayın birinde doğmuş sayılır. Türk Silâhlı Kuvvetleri mensuplarının 5434 sayılı
Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununun 40 ıncı
maddesinde belirlenen yaş hadleri sebebiyle emeklilik işlemleri, doğum
tarihlerinde ay ve gün yazılı olmayanlar ile doğum günleri 1 Eylülden önce
olanlar için 1 Eylül, doğum günleri 1 Eylül ve daha sonra olanlar için
müteakip yılın 1 Eylül tarihinde yapılır. Sosyal
Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu MADDE 58- Bu
Kanunda yazılı olan görevleri yerine getirmek üzere branşları Kurum
tarafından belirlenecek uzman hekimlerden oluşan Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık
Kurulu kurulur. Kurul; Millî Savunma Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Yüksek Öğretim Kurulu, en fazla üyeye sahip
işveren, işçi ve kamu çalışanlarını temsil eden konfederasyonlar, Türkiye
Odalar ve Borsalar Birliği, Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu,
Türk Tabipleri Birliği ile Kurum tarafından görevlendirilecek birer uzman
hekimden oluşur. Aynı usûlle birden fazla Kurul oluşturmaya Bakanlık
yetkilidir. Kurula, kendi aralarından seçecekleri üye başkanlık
eder. Başkan, yokluğunda yerine bakacak üyeyi belirler. Kurul, haftada en az
bir kez ve en az yedi üye ile toplanır, kararlar salt çoğunlukla alınır.
Kurulda görevlendirilecek olan hekimlerin hizmet süreleri üç yıl olup, üç yıl
sonunda yeniden görevlendirilebilirler. Bir takvim yılı içerisinde mazeretsiz
olarak birbirini izleyen beş veya toplam on toplantıya katılmayan üyelerin
üyelikleri kendiliğinden sona erer. Bu şekilde üyeliği sona eren üyenin
yerine bir başka kişi, aynı usûlle görevlendirilir. Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kuruluna iştirak
edenlerden; katıldıkları her toplantı günü için uhdesinde kamu görevi bulunanlara
(2000), uhdesinde kamu görevi bulunmayanlara ise (3000) gösterge rakamının
memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak miktarda ve ayda dört
toplantıyı geçmemek üzere huzur hakkı ödenir.
Kurulun çalışmaları ile ilgili her türlü giderler Kurumca ödenir. Kurul gerek
gördüğü hallerde dışarıdan uzman kişilerin görüşüne başvurabilir. Kurul, sigortalılar hakkında iş kazası ve meslek
hastalığı sonucu sürekli iş göremezlik derecesi tespiti ile çalışma gücünün malûliyeti
gerektirecek derecede kaybına ilişkin Kurumca verilen kararlardan itiraza
konu olanları inceleyerek karara bağlar. Kurul, sigortalı veya hak
sahiplerinin talebi üzerine görevlendirdiği uzman bir hekimi dinlemek zorundadır.
Kurul, bu Kanunda yazılı görevlerle sınırlı olmak
kaydıyla, mahkemelerden intikal eden ve bilirkişi sıfatıyla rapor düzenlenmesi
talep edilen dava dosyaları hakkında, gerekli incelemeleri yaparak görüş
bildirir. Mahkemeler, bahse konu dosyalar için belirlediği bilirkişi ücretini
kurul üyelerine iletilmek üzere Kuruma gönderir. Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunun hizmetlerini
ifa etmesi için gerekli sekretarya işlemleri
Kurumca yerine getirilir. Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunun görev, yetki,
çalışma usûl ve esasları ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usûl ve
esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. Kurumun
denetleme ve kontrol yetkisi MADDE 59- Bu
Kanunun uygulanmasına ilişkin işlemlerin denetimi, Kurumun denetim ve kontrol
ile görevlendirilmiş memurları eliyle yürütülür. Askerî işyerlerine ait
sigorta işlemlerinin denetim ve kontrolü, askerî iş müfettişleri tarafından
da yapılabilir. Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş
memurlarının görevleri sırasında tespit ettikleri Kurum alacağını doğuran
olay ve bu olaya ilişkin işlemler, yemin hariç her türlü delile
dayandırılabilir. Bunlar tarafından düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncaya
kadar geçerlidir. İşverenler ve sigortalılar ile işyeri sahipleri, tasfiye ve
iflâs idaresinin memurları, işle ilgili gerçek ve tüzel kişiler, Kurumun
denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarına bilgi verilmek üzere
çağrıldıkları zaman gelmek, gerekli olan defter, belge ve delilleri getirip
göstermek ve vermek, görevlerini yapmak için her türlü kolaylığı sağlamak ve
bu yoldaki isteklerini geciktirmeksizin yerine getirmekle yükümlüdürler.
Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurları görevlerini
yaparken, tüm kamu görevlileri gerekli kolaylığı gösterir ve yardımcı
olurlar. Bu Kanunun uygulanması bakımından, Kurumun denetim ve
kontrol ile görevlendirilmiş memurları, 4857 sayılı İş Kanununda belirtilen
denetim, teftiş ve kontrol yetkisini de haizdir. İhaleli işler ile özel bina inşaatı işyerleri
işverenlerine, Kuruma prim borçlarının bulunmadığını gösteren ilişiksizlik belgesinin
verilmesinde, 1/6/1989 tarihli ve 3568 sayılı Serbest Muhasebecilik, Serbest
Muhasebeci Malî Müşavirlik ve Yeminli Malî Müşavirlik Kanununa göre yetki
verilmiş serbest muhasebeci malî müşavirler ile yeminli malî müşavirler tarafından
işyeri kayıtlarının incelenmesi sonucunda Kuruma bildirildiği tespit edilen
işçilik tutarlarının uygunluğu, Kurumun denetim yetkisi saklı kalmak
kaydıyla, esas alınabilir. Usûl ve esasları Kurumca belirlenmiş hesaplama
yöntemine uygun olarak serbest muhasebeci malî müşavirler ile yeminli malî
müşavirlerce düzenlenen rapor ile Kuruma yeterli işçilik bildirilmediği
anlaşılan işyeri ve işverenlerinin, tespit edilen fark işçilik tutarı
üzerinden hesaplanacak prim, gecikme cezası ve gecikme zammı tutarını 102 nci maddenin birinci fıkrasının (d) bendi ile (e)
bendinin (4) numaralı alt bendi uyarınca verilecek idarî para cezaları ile
birlikte ödemeleri kaydıyla ilişiksizlik belgesi verilebilir. Kurumca belirlenen usûl ve esaslara aykırı hareket
ederek Kurum zararına sebebiyet verdiği anlaşılan serbest muhasebeci malî
müşavirler ile yeminli malî müşavirler tarafından düzenlenen raporlar dikkate
alınmaz ve bunların daha sonra düzenleyecekleri raporlar Kurumca işleme
konulmaz. Gerçeğe aykırı rapor düzenleyen serbest muhasebeci malî müşavirler
ile yeminli malî müşavirler, Kurumun bu nedenle uğradığı zarardan işverenle
birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olup,
bunlar hakkında, genel hükümlere göre Kurumun takip hakkı saklıdır. Meslek
mensupları, işverenlerin devamlı işyerlerinin sigortalıları ile yaptıkları
işler ile Kurumda tescil edilmemiş veya tescil edilmiş olmakla birlikte
işçilik bildiriminde bulunulmamış olan yukarıdaki işler hakkında inceleme
yapamazlar. Kamu idarelerinin denetim ve kontrolle
görevlendirilmiş memurları, kendi mevzuatı gereğince işyerlerinde yapacakları
soruşturma, denetim ve incelemeler sırasında, çalıştırılanların sigortalı
olup olmadığını da tespit ederek, sigortasız çalıştırılanları Kuruma
bildirmek zorundadır. Bu kurumlar ayrıca kendi mevzuatları gereğince
yaptıkları inceleme ve tespitler sırasında bu Kanuna göre sigortalı
sayılanların prime esas kazançlarının veya sigortalı gün sayılarının eksik
bildirilmesi sonucunu doğuran tespitlerini de en geç bir ay içinde Kuruma
bildirirler. Kurum bu bildirimleri esas almak üzere gerekli yasal işlemi
yapar. İlgililerin itiraz hakları saklıdır. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar,
Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. ÜÇÜNCÜ
KISIM Genel
Sağlık Sigortası Hükümleri BİRİNCİ BÖLÜM Kapsamdaki Kişiler ve Tescili
Genel
sağlık sigortalısı sayılanlar MADDE 60-
Yerleşim yeri Türkiye'de olan kişilerden; a) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının; 1) (a) ve (c) bentleri gereğince sigortalı sayılan
kişiler, 2) (b) bendi gereğince sigortalı sayılan kişiler, b) İsteğe bağlı sigortalı olan kişiler, c) Yukarıdaki (a) ve (b) bentlerine göre sigortalı
sayılmayanlardan; 1) 18/6/1992 tarihli ve 3816 sayılı Ödeme Gücü
Olmayan Vatandaşların Tedavi Giderlerinin Yeşil Kart Verilerek Devlet Tarafından
Karşılanması Hakkında Kanun kapsamında yeşil kart verilen kişiler, 2)
Vatansızlar ve sığınmacılar, 3) 1/7/1976 tarihli ve 2022 sayılı 65 Yaşını
Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması
Hakkında Kanun hükümlerine göre aylık alan kişiler, 4) 24/2/1968 tarihli ve 1005 sayılı İstiklal
Madalyası Verilmiş Bulunanlara Vatani Hizmet Tertibinden Şeref Aylığı Bağlanması
Hakkında Kanun hükümlerine göre şeref aylığı alan kişiler, 5) 28/5/1986 tarihli ve 3292 sayılı Vatani Hizmet
Tertibi Aylıklarının Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerine göre aylık alan
kişiler, 6) 3/11/1980 tarihli ve 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve
Aylık Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerine göre aylık alan kişiler, 7) 24/5/1983 tarihli ve 2828 sayılı Sosyal Hizmetler
ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanunu hükümlerine göre korunma, bakım ve
rehabilitasyon hizmetlerinden ücretsiz faydalanan kişiler, 8) Harp malûllüğü aylığı alanlar ile Terörle Mücadele
Kanunu kapsamında aylık alanlar, 9) 18/3/1924 tarihli ve 442 sayılı Köy Kanununun 74
üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre görevlendirilen kişiler, d) Oturma izni almış yabancı ülke vatandaşlarından
yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında sigortalı olmayan kişiler, e) 25/8/1999 tarihli ve 4447 sayılı İşsizlik
Sigortası Kanunu gereğince işsizlik ödeneğinden yararlandırılan kişiler, f) Bu Kanun veya bu Kanundan önce yürürlükte bulunan
sosyal güvenlik kanunlarına göre gelir veya aylık bağlanmış olan kişiler, g) Yukarıdaki bentlerin dışında kalan ve başka bir
ülkede sağlık sigortasından yararlanma hakkı bulunmayan kişiler, genel sağlık sigortalısı sayılır. 6 ncı maddenin birinci
fıkrasının (a), (b), (c), (f), (g), (h), (ı), (j) ve (k) bentlerinde
sayılanların öncelikle, genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu
kişi olup olmadığına bakılır. Genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü
olduğu kişi ise tescili yapılmaz. Aksi takdirde birinci fıkra hükümlerinden
durumuna uyan bende göre genel sağlık sigortalısı sayılır. Birinci fıkranın
(f) bendi kapsamında gelir alması nedeniyle genel sağlık sigortalısı
sayılanlar, aynı zamanda diğer bentler gereği de genel sağlık sigortalısı
sayılması halinde (f) bendi dışındaki bentler kapsamında genel sağlık
sigortalısı sayılır. 6 ncı maddenin birinci
fıkrasının (d), (e) ve (l) bentleri kapsamında olanlar, ceza infaz kurumları
ile tutukevleri bünyesinde bulunan hükümlü ve tutuklular, kamu idarelerinin
dış temsilciliklerinde istihdam edilen ve temsilciliğin bulunduğu ülkede
sürekli ikamet izni veya bu devletin vatandaşlığını da haiz bulunan Türk
uyruklu sözleşmeli personelden, bulunduğu ülkenin sosyal güvenlik kurumunda
sigortalı olduğunu belgeleyenler ile kamu idarelerinin dış temsilciliklerinde
istihdam edilen sözleşmeli personelin uluslararası sosyal güvenlik
sözleşmeleri çerçevesinde ve temsilciliğin bulunduğu ülkenin kamu düzeninin
zorunlu kıldığı hallerde, bulunulan ülkede sosyal sigorta kapsamında
sigortalı olanlar, birinci fıkranın (d) bendi kapsamına girenler Türkiye'de
bir yıldan kısa süreyle yerleşik olması halinde genel sağlık sigortalısı ve
genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi sayılmazlar. Birinci fıkranın (d) ve (g) bentlerinin
uygulanmasında evli olanlar için, eşlerden hangisinin bu maddeye göre genel
sağlık sigortalısı, hangisinin bakmakla yükümlü olunan kişi olacağının
tespiti kendi tercihlerine bırakılır. Diğer bentler gereği eşlerin her
ikisinin de genel sağlık sigortalılık şartlarının oluşması halinde her ikisi
de ayrı ayrı genel sağlık sigortalısı sayılır. Genel
sağlık sigortalılığının başlangıcı, bildirimi ve tescili MADDE 61-
Genel sağlık sigortalılığı başlangıcının tespiti ve tescil işlemleri
aşağıdaki hükümlere göre yürütülür. 60 ıncı
maddenin birinci fıkrasının; a) (a) ve (b) bentlerinde sayılanlar; sigortalı veya
isteğe bağlı sigortalı olarak tescil edildikleri tarihten itibaren genel sağlık
sigortalısı sayılır ve ayrıca bir bildirime gerek olmaksızın tescil edilmiş
sayılır. b) (c) bendinde sayılanlar; ilgili mevzuatları gereği
yeşil kart aldıkları, aylığa hak kazandıkları, vatansız ve sığınmacı sayıldıkları,
korunma, bakım ve rehabilitasyon hizmetlerinden ücretsiz yararlanmaya
başladıkları tarihten itibaren genel sağlık sigortalısı sayılır ve ilgili
kurumların kapsama alınan tarihten itibaren bir ay içinde verecekleri genel
sağlık sigortası giriş bildirgesi ile tescil edilirler. c) (d) bendinde sayılanlar; Türkiye'deki yerleşim süresinin bir yılı geçtiği tarihten itibaren genel sağlık sigortalısı sayılır
ve bu tarihten itibaren bir ay içinde verecekleri genel sağlık sigortası
giriş bildirgesi ile tescil edilirler. d) (e) bendinde sayılanlar, işsizlik ödeneğinden
yararlanmaya başladıkları tarihten itibaren genel sağlık sigortalısı sayılır
ve Türkiye İş Kurumu tarafından işsizlik ödeneğinin bağlandığı tarihten
itibaren bir ay içinde vereceği genel sağlık sigortası giriş bildirgesi ile
tescil edilirler. e) (f) bendinde sayılanlar; gelir veya aylıktan
yararlanmaya başladıkları tarihten itibaren genel sağlık sigortalısı sayılır
ve ayrıca bir bildirime gerek olmaksızın tescil edilmiş sayılır. f) (g) bendinde sayılanlar; diğer bentlere göre genel
sağlık sigortalısı olmadıkları tarihten itibaren genel sağlık sigortalısı sayılır
ve bu tarihten itibaren bir ay içinde verecekleri genel sağlık sigortası
giriş bildirgesi ile tescil edilirler. 60 ıncı madde gereği genel
sağlık sigortalısı sayılanların çocukları, ana ya
da babanın tescil edilmiş olmasına bakılmaksızın ve ayrıca bir işleme gerek
olmaksızın 18 yaşına kadar genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü
olduğu kişi olarak sağlık hizmetlerinden ve diğer haklardan yararlandırılır.
18 yaşından küçük çocuğun ana ve babası da yok ise 18 yaşına kadar 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (c) bendinin (7)
numaralı alt bendi kapsamında primi Devlet tarafından ödenmek üzere genel
sağlık sigortalısı sayılır. 60 ıncı madde gereği genel
sağlık sigortalısı iken durumunda değişiklik olan kişilerden, aynı maddenin
birinci fıkrasının (c) bendinin (1) numaralı alt bendine veya (g) bendi kapsamına
giren kişiler durumlarında değişiklik olduğu tarihten itibaren en geç bir ay
içinde 18/6/1992 tarihli ve 3816 sayılı Kanun gereği yeşil kart veren kuruma
başvurmak zorundadır. Bu kişilere yeşil kart verilmemesi halinde değişiklik
olduğu tarihten başlamak üzere (g) bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı
sayılırlar. Genel sağlık sigortalılığı, yerleşim yerinin Türkiye
olmadığı veya 60 ıncı maddenin üçüncü fıkrası
gereği genel sağlık sigortası kapsamı dışına çıkılan tarihten itibaren sona
erer. Bu maddede belirtilen genel sağlık sigortası giriş
bildirgesini süresi içinde vermeyenler hakkında 102 nci
maddenin birinci fıkrasının (a) bendine göre idarî para cezası uygulanır. Genel sağlık sigortası giriş bildirgesinin içerik ve
şekli ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Kurum tarafından
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. Sağlık
hizmetleri ve diğer haklar ile bunlardan yararlanma MADDE 62- Bu
Kanun gereğince genel sağlık sigortasından sağlanacak sağlık hizmetlerinden
ve diğer haklardan yararlanmak, genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü
olduğu kişiler için bir hak, Kurum için ise bu hizmet ve hakların finansmanını
sağlamak bir yükümlülüktür. Sağlık hizmetlerinden ve diğer haklardan genel sağlık
sigortalısı ile bakmakla yükümlü olduğu kişiler yararlandırılır. Bu Kanun kapsamındaki kişilere sağlanacak sağlık
hizmetleri ve diğer haklar ile kişilerden alınan primlerin tutarı arasında ilişki
kurulamaz. İKİNCİ BÖLÜM Sağlanan Sağlık Hizmetleri ve Diğer Haklar
Finansmanı
sağlanan sağlık hizmetleri ve süresi MADDE 63-
Genel sağlık sigortalısının ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin sağlıklı
kalmalarını; hastalanmaları halinde sağlıklarını kazanmalarını; iş kazası ile
meslek hastalığı, hastalık ve analık sonucu tıbben gerekli görülen sağlık hizmetlerinin
karşılanmasını, iş göremezlik hallerinin ortadan kaldırılmasını veya
azaltılmasını temin etmek amacıyla Kurumca finansmanı sağlanacak sağlık
hizmetleri şunlardır: a) Kişilerin hastalanmalarına bakılmaksızın kişiye
yönelik koruyucu sağlık hizmetleri ile insan sağlığına zararlı madde bağımlılığını
önlemeye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri. b) Kişilerin hastalanmaları halinde ayakta veya
yatarak; hekim tarafından yapılacak muayene, hekimin göreceği lüzum üzerine
teşhis için gereken klinik muayeneler, laboratuvar
tetkik ve tahlilleri ile diğer tanı yöntemleri, konulan teşhise dayalı olarak
yapılacak tıbbî müdahale ve tedaviler, hasta takibi ve rehabilitasyon
hizmetleri, organ, doku ve kök hücre nakline ve hücre tedavilerine yönelik
sağlık hizmetleri, acil sağlık hizmetleri, ilgili kanunları gereğince sağlık
meslek mensubu sayılanların hekimlerin kararı üzerine yapacakları tıbbî bakım
ve tedaviler. c) Analık sebebiyle ayakta veya yatarak; hekim
tarafından yapılacak muayene, hekimin göreceği lüzum üzerine teşhis için gereken
klinik muayeneler, doğum, laboratuvar tetkik ve
tahlilleri ile diğer tanı yöntemleri, konulan teşhise dayalı olarak yapılacak
tıbbî müdahale ve tedaviler, hasta takibi, rahim tahliyesi, tıbbî sterilizasyon ve acil sağlık hizmetleri, ilgili kanunları
gereğince sağlık meslek mensubu sayılanların hekimlerin kararı üzerine
yapacakları tıbbî bakım ve tedaviler. d) Kişilerin hastalanmaları halinde ayakta veya
yatarak; ağız ve diş muayenesi, diş hekiminin göreceği lüzum üzerine ağız ve
diş hastalıklarının teşhisi için gereken klinik muayeneler, laboratuvar tetkik ve tahlilleri ile diğer tanı
yöntemleri, konulan teşhise dayalı olarak yapılacak tıbbî müdahale ve
tedaviler, diş çekimi, konservatif diş tedavisi ve kanal tedavisi, hasta
takibi, travmaya ve onkolojik tedaviye bağlı protez uygulamaları, ağız ve diş
hastalıkları ile ilgili acil sağlık hizmetleri, 18 yaşını doldurmamış kişilerin
ortodontik diş tedavileri ile 18 yaşını doldurmamış
veya 45 yaşından gün almış kişilerin diş protezlerinin 72 nci
maddeye göre belirlenen tutarının % 50'si. e) Evli olmakla birlikte çocuk sahibi olmayan genel
sağlık sigortalısı kadın ise kendisinin, erkek ise karısının; 1) Yapılan tıbbî tedavileri sonrasında normal tıbbî
yöntemlerle çocuk sahibi olamadığının ve ancak yardımcı üreme yöntemi ile
çocuk sahibi olabileceğinin Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmet sunucuları
sağlık kurulları tarafından tıbben mümkün görülmesi, 2) 23 yaşından büyük, 39 yaşından küçük olması, 3) Son üç yıl içinde diğer tedavi yöntemlerinden
sonuç alınamamış olduğunun Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmet sunucuları
sağlık kurulları tarafından belgelenmesi, 4) Uygulamanın yapıldığı tıbbî merkezin Kurum ile
sözleşme yapmış olması, 5) En az beş yıldır genel sağlık sigortalısı veya
bakmakla yükümlü olunan kişi olup, 900 gün genel sağlık sigortası prim gün
sayısının olması, şartlarının birlikte gerçekleşmesi halinde en fazla
iki deneme ile sınırlı olmak üzere yardımcı üreme yöntemi tedavileri ile bir
hastalığın tedavisinin başka tıbbî bir yöntemle mümkün olmaması ve Kurumca
yetkilendirilen sağlık hizmet sunucuları sağlık kurulları tarafından tıbben
zorunlu görülmesi halinde yardımcı üreme yöntemi tedavileri. f) Yukarıdaki bentler gereğince sağlanacak sağlık
hizmetleriyle ilgili teşhis ve tedavileri için gerekli olabilecek kan ve kan ürünleri,
kemik iliği, aşı, ilaç, ortez, protez, tıbbî araç
ve gereç, kişi kullanımına mahsus tıbbî cihaz, tıbbî sarf, iyileştirici
nitelikteki tıbbî sarf malzemelerinin sağlanması, takılması, garanti süresi
sonrası bakımı, onarılması ve yenilenmesi hizmetleri. Kurum, finansmanı sağlanacak sağlık hizmetlerinin
teşhis ve tedavi yöntemleri ile (f) bendinde belirtilen sağlık hizmetlerinin
türlerini, miktarlarını ve kullanım sürelerini Sağlık Bakanlığının görüşünü
alarak belirlemeye yetkilidir. Kurum, bu amaçla bilimsel komisyonlar kurar,
ulusal ve uluslararası tüzel kişilerle işbirliği yapabilir. 60 ıncı maddede sayılan
genel sağlık sigortalısı sayılma şartlarının yitirilmesi halinde, devam
etmekte olan tedavi nedeniyle sağlanacak sağlık hizmetleri kişinin
iyileşmesine kadar sürer. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar,
Sağlık Bakanlığının görüşü üzerine Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle
düzenlenir. Kurumca
sağlanmayacak sağlık hizmetleri MADDE 64-
Kurumca sağlanmayacak sağlık hizmetleri şunlardır: a) Vücut bütünlüğünü sağlamak amacıyla yapılan ve iş
kazası ile meslek hastalığına, kazaya, hastalıklara veya konjenital
nedenlere bağlı olarak ortaya çıkan durumlarda yapılacak sağlık hizmetleri dışında
estetik amaçlı yapılan her türlü sağlık hizmeti ile estetik amaçlı ortodontik diş tedavileri. b) Sağlık Bakanlığınca izin veya ruhsat verilmeyen
sağlık hizmetleri ile Sağlık Bakanlığınca tıbben sağlık hizmeti olduğu kabul
edilmeyen sağlık hizmetleri. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar
Sağlık Bakanlığının uygun görüşü alınarak, Kurumca çıkarılacak yönetmelikle
düzenlenir. Yol gideri,
gündelik ve refakatçi giderleri MADDE 65-
Hekimin veya diş hekiminin muayene veya tedavi sonrası tıbben göreceği lüzum
üzerine genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin sağlık
hizmetinden yararlanmaları için muayene ve tedavi edildikleri yerleşim yeri
dışına yapılan sevkinde, ayakta tedavilerde kendisinin ve bir kişi ile
sınırlı olmak üzere refakatçisinin gidiş ve dönüş yol gideri ve gündelikleri;
yatarak tedavilerde ise gidiş ve dönüş tarihleri için gündelikleri ile yol
gideri Kurumca karşılanır. Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu
kişilerin yatarak tedavileri sırasında, hekimin veya diş hekiminin tıbben
göreceği lüzum üzerine yanında kalan refakatçinin yatak ve yemek giderleri
bir kişi ile sınırlı olmak üzere Kurumca karşılanır. Yurt içinde veya yurt dışına yapılan sevkler
nedeniyle ödenecek gündelik, yol, yatak ve yemek giderlerinin tutarı 72 nci maddede belirtilen Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma
Komisyonu tarafından belirlenir. Sürekli iş göremezlik veya malûllük durumlarının
tespiti, kontrolü veya periyodik sağlık muayenesi amacıyla yapılan sağlık
hizmeti giderleri ile yol ve gündelik giderleri de bu madde hükümlerine göre
ödenir. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar
Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. Yurt
dışında tedavi MADDE 66- 63
üncü maddede sayılan sağlık hizmetlerinin yurt içindeki sağlık hizmet
sunucularından sağlanması esastır. Ancak; a) 60 ıncı maddenin birinci
fıkrasının (a) bendinin (1) numaralı alt bendinde sayılan genel sağlık
sigortalılarından; işverenleri tarafından Kurumca belirlenen usûle uygun
olarak veya kamu idareleri için özel mevzuatlarında belirtilen usûle uygun
olarak geçici görevle yurt dışına gönderilenlere, acil hallerde, b) 60 ıncı maddenin birinci
fıkrasının (a) bendinin (1) numaralı alt bendinde sayılan genel sağlık
sigortalılarından; işverenleri tarafından Kurumca belirlenen usûle uygun
olarak veya kamu idareleri için özel mevzuatlarında belirtilen usûle uygun
olarak sürekli görevle yurt dışına gönderilenler ile bunların yurt dışında
birlikte yaşadıkları bakmakla yükümlü olduğu kişilere, c) Sağlık Bakanlığının uygun görüşü üzerine yurt
içinde tedavisi mümkün olmadığı tespit edilen kişilerin, sağlık hizmetleri yurt dışında sağlanır. Ancak, yukarıdaki fıkranın (a) ve (b) bentleri gereği
yurt dışında sağlanan sağlık hizmetlerinin Kurumca karşılanacak bedelleri,
yurt içinde sözleşmeli sağlık hizmet sunucularına ödenen tutarı geçemez. Bu tutarı aşan kısım işverenler tarafından
ödenir. Uluslararası sosyal güvenlik sözleşmeleri hükümleri saklıdır. Bakanlar Kurulu kararı ile birlik halinde ya da kamu idarelerinin yetkili makamlarınca yurt dışına
askerî veya güvenlik amaçlı görevlendirilenlerin, bu Kanun kapsamına giren
sağlık hizmetlerinin sağlanması ile bu hizmetlere ilişkin giderlerin yurt
içindeki sözleşmeli sağlık hizmeti sunucularına ödenen tutarı aşan kısmı, kurumlarınca
karşılanır. Kurum, birinci fıkranın (a) ve (b) bentleri
kapsamındaki kişilerin sağlık hizmetlerini, bu kişilerin geçici veya sürekli
görev süresince genel sağlık sigortası için Kuruma ödenen prim tutarını geçmemek kaydıyla, ilgili ülkede sağlık sigortası yaptırmak
suretiyle de sağlayabilir. Birinci fıkranın (c) bendi gereğince yurt dışına sevk
edilen kişilerin sağlık hizmeti bedelinin tümü ödenir. Ancak bu tutar varsa
Kurumun yurt dışında sevke konu tedaviye ilişkin sözleşmeli olduğu sağlık
hizmet sunucularına ödenen tutarı geçemez. Bu
kişilerin 65 inci madde hükümlerine göre yapılacak giderleri ayrıca
karşılanır. Yukarıdaki haller dışında, yurt dışında sağlık
hizmetlerine ilişkin giderler Kurumca ödenmez. Bu maddenin uygulanmasında 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı olması nedeniyle genel sağlık
sigortalısı sayılanların daimi olarak altı aydan fazla süreyle yurt dışında
görevlendirilmeleri durumu, sürekli görevle yurt dışına gönderilme sayılır. Kamu
idarelerinde çalışan sigortalılar dışında 4 üncü maddenin birinci fıkrasının
(a) bendi kapsamındaki sigortalıların geçici veya sürekli görevlendirilmesine
ilişkin usûller ve süreler ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usûl
ve esaslar, ilgili Bakanlıkların görüşü alınarak Kurum tarafından çıkarılacak
yönetmelikle düzenlenir. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Sağlık Hizmetlerinden Yararlanma Şartları ve Katılım
Payı Sağlık
hizmetlerinden yararlanma şartları MADDE 67- 18
yaşını doldurmamış olan kişiler, tıbben başkasının bakımına muhtaç olan
kişiler, acil haller, iş kazası ile meslek hastalığı halleri, bildirimi
zorunlu bulaşıcı hastalıklar, 63 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c)
bentleri gereğince sağlanan sağlık hizmetleri, 75 inci maddede sayılan afet
ve savaş ile grev ve lokavt hali hariç olmak üzere sağlık hizmetlerinden ve
diğer haklardan yararlanabilmek için; a) 60 ıncı maddenin birinci
fıkrasının (f) bendi hariç diğer bentleri gereği genel sağlık sigortalısı ve
bakmakla yükümlü olduğu kişilerin, sağlık hizmeti sunucusuna başvurduğu
tarihten önceki son bir yıl içinde toplam 30 gün genel sağlık sigortası prim
ödeme gün sayısının olması, b) 60 ıncı maddenin birinci
fıkrasının (a) bendinin (2) numaralı alt bendi ile (b), (d) ve (g) bentlerine
tâbi olan genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin
yukarıdaki bentte sayılan şartla birlikte, sağlık hizmeti sunucusuna
başvurduğu tarihte kısa ve uzun vadeli sigorta primleri dahil genel sağlık
sigortası prim borcunun bulunmaması, şarttır. Ayrıca genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü
olduğu kişilerin sağlık hizmetlerinden ve diğer haklardan yararlanabilmeleri
için sağlık hizmet sunucularına başvurduklarında acil haller hariç olmak
üzere (acil hallerde ise acil halin sona ermesinden sonra); nüfus cüzdanı,
sürücü belgesi, evlenme cüzdanı, pasaport veya Kurum tarafından verilen
resimli sağlık kartı belgelerinden birinin gösterilmesi zorunludur. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar
Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. Katılım
payı alınması MADDE 68- 63
üncü maddede sayılan sağlık hizmetlerinden katılım payı alınacak olanlar
şunlardır: a) Ayakta tedavide hekim ve diş hekimi muayenesi. b) Ortez, protez,
iyileştirme araç ve gereçleri. c) Ayakta tedavide sağlanan ilaçlar. Katılım payı, birinci fıkranın (a) bendindeki sağlık
hizmetleri için 2 Yeni Türk Lirası olarak uygulanır. Katılım payı, (b) ve (c)
bendindeki sağlık hizmetleri için gereksiz kullanımı azaltma, sağlık
hizmetlerinin niteliği itibarıyla hayati öneme sahip olup olmaması, kişilerin
prime esas kazançlarının, gelir ve aylıklarının tutarı ve benzeri ölçütler
dikkate alınarak % 10 ilâ % 20 oranları arasında olmak üzere Kurumca
belirlenir. Birinci fıkranın (a) bendindeki sağlık hizmetleri için belirlenen
katılım payı tutarı, 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu
uyarınca belirlenen yeniden değerleme oranı kadar her yıl artırılır. Birinci
fıkranın (a) bendi gereği belirlenen katılım payını, birinci basamak sağlık
hizmet sunucularında yapılan muayenelerde almamaya ya
da daha düşük tutarlarda belirlemeye Kurum yetkilidir. İkinci fıkrada belirtilen katılım payı tutarı ve
oranları, genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin sevk
zincirine uymadan, diğer basamaktaki sağlık hizmet sunucularına doğrudan
müracaatları halinde % 50 oranında artırılarak uygulanır. Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu
kişilerin birinci fıkranın (b) bendi gereği ödeyecekleri katılım payının
tutarı, sağlık hizmetinin alındığı tarihteki asgarî ücretin % 75'ini geçemez. 63 üncü maddenin birinci fıkrasının (e) bendi
gereğince sağlanan ve bir hastalığın tedavisinin başka tıbbî bir yöntemle mümkün
olmaması nedeniyle yapılacak yardımcı üreme yöntemi tedavisi dışındaki,
yardımcı üreme yöntemi tedavisinde katılım payı ilk denemede % 30, ikinci
denemede % 25 oranında uygulanır. Ancak katılım payında dördüncü fıkra gereği
uygulanan üst limit dikkate alınmaz. 60 ıncı maddenin birinci
fıkrasının (c) bendinin (1), (2) ve (3) numaralı alt bentleri gereği genel sağlık
sigortalısı sayılanlar ile bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilerin ödemiş
oldukları katılım payları, talepleri halinde, 29/5/1986 tarihli ve 3294
sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu hükümlerine göre
kendilerine geri ödenir. Katılım paylarını, gelir veya aylık alan kişilerin
gelir veya aylıklarından, çalışanların ücret veya maaşlarından mahsup edilmek
suretiyle tahsile ve katılım paylarının ödenme usûlünü belirlemeye Kurum
yetkilidir. Sözleşmeli sağlık hizmeti sunucularına, tahsil ettikleri katılım
payı düşüldükten sonra kalan tutar ödenir. Katılım paylarının hesaplanmasında 72 nci maddeye göre tespit edilen sağlık hizmeti tutarları
esas alınır. Kurumca belirlenen katılım paylarını tahsil etmeyen sağlık
hizmet sunucularına 102 nci maddenin (j) bendi
gereğince idarî para cezası uygulanır. Katılım paylarının ödenme usûlleri ile bu maddenin
uygulanmasına ilişkin diğer usûl ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak
yönetmelikle düzenlenir. Katılım
payı alınmayacak haller, sağlık hizmetleri ve kişiler MADDE 69- 68
inci maddede sayılan sağlık hizmetlerinden katılım payı alınmayacak haller,
sağlık hizmetleri ve kişiler şunlardır: a) İş kazası ile meslek hastalığı halleri ile askerî
tatbikat ve manevralarda sağlanan sağlık hizmetleri. b) 75 inci maddede yer alan afet ve savaş hali
nedeniyle sağlanan sağlık hizmetleri. c) Aile hekimi muayeneleri ve kişiye yönelik koruyucu
sağlık hizmetleri. d) Sağlık kurulu raporu ile belgelendirilmek
şartıyla; Kurumca belirlenen kronik hastalıklar ve hayati önemi haiz 68 inci
maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sağlık hizmetleri ile
organ nakli. e) Kontrol muayeneleri. f) 60 ıncı maddenin birinci
fıkrasının (c ) bendinin (4), (5), (6), (7) ve (8) numaralı alt bentleri
kapsamında sayılanlar, vazife malûlleri ile 4 üncü maddenin üçüncü fıkrasının
(d) ve (e) bentlerinde sayılanlar. Bu madde gereğince katılım payı alınmayacak sağlık
hizmetlerini tek tek veya gruplandırarak tespite
Kurum yetkilidir. Hizmet
basamakları ve sevk zinciri MADDE 70- Bu
Kanunun uygulanması bakımından sağlık hizmeti sunucuları birinci, ikinci ve
üçüncü basamak olarak Sağlık Bakanlığı tarafından sınıflandırılır. Bu
basamaklar ve sağlık hizmet sunucuları arasında sevk zinciri; tanı, ön tanı,
hekimlerin ve diş hekimlerinin uzmanlıkları dikkate alınmak suretiyle tüm
yurtta veya il ya da ilçe bazında Sağlık Bakanlığının
görüşü alınarak Kurum tarafından belirlenir. Aile hekimleri birinci basamak
hizmet sunucuları içinde yer alır. Kurumca sağlık hizmetlerinin sağlanabilmesi için,
genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişiler sevk zinciri
kurallarına uygun hareket etmek zorundadır. İş kazası ile meslek hastalığı, afet ve savaş hali
ile acil haller dışında, sevk zincirine uyulmadan genel sağlık sigortalısı ve
bakmakla yükümlü olduğu kişiler tarafından sözleşmeli sağlık hizmeti
sunucularına yapılan başvurular sonucu alınan sağlık hizmetlerinin 72 nci madde gereği belirlenen tutarının % 70'i Kurumca
ödenir. Aradaki fark, genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu
kişiler tarafından ödenir. Kimlik
tespiti ve acil haller MADDE 71-
Sağlık hizmeti sunucuları, genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü
olduğu kişilere sağlık hizmeti sunumu aşamasında (acil hallerde ise acil
halin sona ermesinden sonra), 67 nci maddenin
ikinci fıkrasında sayılan belgeleri ve bu belgelerin başvuran kişiye ait olup
olmadığını kontrol etmek zorundadır. Bu zorunluluğu yerine getirmeyen sağlık
hizmet sunucuları hakkında 102 nci maddenin birinci
fıkrasının (ı) bendi gereği idarî para cezası uygulanır. Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu
kişilerin kendi adına bir başkasının sağlık hizmeti almasını veya Kurumdan
haksız bir menfaat temin etmesini sağlaması yasaktır. Bu fiilleri
işleyenlerden Kurumun uğradığı zararın iki katı kanunî faiziyle birlikte
müştereken ve müteselsilen tahsil edilir ve
ilgililer hakkında 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
hükümleri uygulanır. Bu Kanunun uygulamasında acil hallerin ve acil sağlık
hizmetlerinin neler olduğuna, hangi yöntem ve ölçütlerle tespit edileceğine
ilişkin hususlar, Sağlık Bakanlığının uygun görüşü üzerine Kurum tarafından
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Malî ve Çeşitli Hükümler
Sağlık hizmetlerinin ödenecek bedellerinin belirlenmesi
MADDE 72- 63
üncü madde hükümlerine göre sağlanan sağlık hizmetlerinin ve 65 inci madde
gereği ödenecek gündelik, yol, yatak ve yemek giderlerinin Kurumca ödenecek
bedellerini; sağlık hizmetinin sunulduğu il ve basamak, sağlık hizmetlerinin
maliyeti, Devletin doğrudan veya dolaylı olarak sağlamış olduğu
sübvansiyonlar, sağlık hizmetinin niteliği itibariyle hayati öneme sahip olup
olmaması, kanıta dayalı tıp uygulamaları, teşhis ve tedavi maliyetini esas
alan maliyet-etkililik ölçütleri ve genel sağlık sigortası bütçesi dikkate
alınmak suretiyle, her bir sağlık hizmeti için belirlemeye Sağlık Hizmetleri
Fiyatlandırma Komisyonu yetkilidir. Komisyon; Maliye Bakanlığını, Sağlık Bakanlığını,
Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığını, Hazine Müsteşarlığını ve Kurumu temsilen toplam beş üyeden oluşur. Komisyon kararlarını
yılı merkezî yönetim bütçesi yönünden Maliye Bakanlığının görüşünü almak
suretiyle salt çoğunluk ile alır; kararlar Resmî Gazetede yayımlanır.
Komisyonca gerekli görülen hallerde sağlık hizmetlerinin türlerine göre
birden fazla alt komisyon kurulabilir. Komisyonun sekretarya
işlemleri Kurumca yerine getirilir. Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonuna iştirak
edenlere, ayda iki defadan fazla olmamak üzere katıldıkları her toplantı günü
için (3000) gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpılarak bulunacak
tutarı üzerinden toplantı ücreti ödenir. Komisyon çalışmaları ile ilgili her
türlü giderler Kurumca ödenir. Kurum, Komisyon adına çalışmalarına başlamadan önce
Yüksek Öğretim Kurulunun, Türk Tabipleri Birliğinin, Türk Diş Hekimleri
Birliğinin, Türk Eczacıları Birliğinin, Türkiye Odalar ve Borsalar
Birliğinin, Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliğinin, Türkiye
İşveren Sendikaları Konfederasyonunun, en fazla üyeye sahip ilk üç işçi ve
kamu çalışanları konfederasyonunun, en fazla üyeye sahip Optisyenlik
Derneğinin, Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonunun, en fazla üyeye
sahip özel sağlık kurum ve kuruluşları dernekleri veya federasyonlarının, en
fazla üyeye sahip özel polikliniklerin dernek veya federasyonlarının, en
fazla üyeye sahip özel tıbbî malzeme üretici veya ithalatçıları dernekleri
veya federasyonlarının, en fazla üyeye sahip tıp uzmanlık derneklerinin ve
Komisyonca uygun görülecek diğer kurum ve kuruluşların görüşlerini alır. İlgili
kurumlar bir ay içinde görüşlerini göndermek zorundadır. Komisyon
çalışmalarının başlangıcında, bu kurumların temsilcilerinin katılımı ile
oluşturulacak toplantıda görüşlerini sözlü olarak da dinler. Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonunun çalışmasına,
görev ve yetkileri ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usûl ve
esaslar, Komisyon üyesi kurumların görüşleri alınarak Kurum tarafından
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. Sağlık
hizmetlerinin sağlanma yöntemi ve sağlık giderlerinin ödenmesi MADDE 73- Bu
Kanuna göre sağlık hizmetleri, Kurum ile yurt içindeki veya yurt dışındaki
sağlık hizmeti sunucuları arasında yapılan sözleşmeler yoluyla ve/veya bu
Kanun hükümlerine uygun olarak genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü
olduğu kişilerin sözleşmesiz sağlık hizmeti sunucularından satın aldıkları
sağlık hizmeti giderlerinin ödenmesi suretiyle sağlanır. Kurum, sağlık hizmet sunucularının sözleşme
başvurularının değerlendirilmesinde, sonuçlandırılmasında ve uygulanmasında
sağlık hizmeti sunucuları arasında; sözleşmesiz sağlık hizmeti sunucularından
satın aldıkları sağlık hizmeti giderlerinin ödenmesi aşamasında ise genel
sağlık sigortalıları ve bakmakla yükümlü olduğu kişiler arasında tarafsızlık,
hakkaniyet ve açıklık ilkelerine uymak ve bunun uygulandığının izlenebileceği
bir sistem kurmak ve tıbbî etik ve deontoloji
kurallarına uygunluğu aramak zorundadır. Kurum, provizyon işlemlerini yürütmek üzere sağlık
hizmeti sunucularının mahallinde provizyon merkezi açabilir ve personel
çalıştırabilir. Sözleşmeli sağlık hizmeti sunucuları, bu amaçla Kuruma uygun
bağımsız mekân tahsis etmek zorundadır. Sözleşmeli sağlık hizmeti sunucuları, genel sağlık
sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerden sözleşmeli olduğu sağlık
hizmetleri için otelcilik hizmetleri ile öğretim üyesi tarafından sağlanan
sağlık hizmetleri dışında, herhangi bir fark ödemesi talep edemez. Otelcilik
hizmeti ile öğretim üyesi tarafından sağlanan sağlık hizmetleri için genel
sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerden alınabilecek fark
ödemesi, 72 nci maddeye göre belirlenen tutarın iki
katını geçemez. Bu farkın alınabilmesi için,
kişilerin fark ödemeyi kabul ettiğinin yazılı olarak belgelenmesi zorunludur.
Otelcilik hizmeti ile öğretim üyesi tarafından sağlanan sağlık hizmetleri
dışında veya belirlenen tavanın üzerinde fark alınması halinde, sözleşmeli
sağlık hizmeti sunucularının sözleşmeleri bir yıl süreyle feshedilir. Sözleşmesiz sağlık hizmeti sunucularından acil
hallerde alınan sağlık hizmeti bedeli, 72 nci madde
gereği sözleşmeli sağlık hizmeti sunucuları için belirlenen bedeller esas
alınarak genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilere fatura
karşılığı ödenir. Sözleşmesiz sağlık hizmeti sunucuları, acil hallerde genel
sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerden veya Kurumdan
herhangi bir fark talep edemez. 70 inci maddedeki hükümlere uyulmak şartıyla,
sözleşmesiz sağlık hizmeti sunucularından sağlık hizmeti almayı tercih eden
genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilere, 72 nci madde gereği sözleşmeli sağlık hizmeti sunucuları
için belirlenen bedellerin % 70'i fatura karşılığı ödenir. 70 inci madde
hükümlerine uymaksızın sözleşmesiz sağlık hizmeti sunucularından sağlık
hizmeti almayı tercih eden genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü
olduğu kişilere, 72 nci madde gereği sözleşmeli
sağlık hizmeti sunucuları için belirlenen bedellerin % 50'si fatura karşılığı
ödenir. Sözleşmesiz sağlık hizmeti sunucularından satın
alınan sağlık hizmeti bedelinin bu maddenin dördüncü ve beşinci fıkralarına
göre Kurumca ödenebilmesi için; Sağlık Bakanlığı veya ilgili kamu idareleri
tarafından ödenecek sağlık hizmetine ilişkin sağlık hizmeti sunucularına
ruhsat veya izin verme uygulamasının olması halinde ruhsat veya izin alınmış
olması, ayrıca Kurumca sözleşmesiz sağlık hizmeti sunucusunun şartlarının
sözleşmeli sağlık hizmeti sunucusunda aranan şartlara uygun olduğunun kabul
edilmesi şarttır. Sağlık hizmeti sunucuları, genel sağlık sigortalısı
ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin sağlık hizmetlerinden yararlanmaya
müstahak olup olmadığını, Kurumun elektronik veya diğer ortamlarda
sağlayacağı yöntemlere uygun olarak kontrol etmek ve belgelemek zorundadır. Sağlık hizmeti satın alma sözleşmelerinin
hazırlanması ve akdedilmesi, sağlık hizmeti giderlerinin ödenmesi ve bu maddenin
uygulanmasına ilişkin diğer usûl ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak
yönetmelikle düzenlenir. Genel
sağlık sigortası gelirlerinin kullanım amacı, kısa ve uzun vadeli sigorta
kolları için yapılan sağlık harcamaları MADDE 74-
Genel sağlık sigortası prim gelirleri; yönetim giderleri, genel sağlık
sigortasından sağlanan sağlık hizmetleri ve diğer haklar dışında başka bir
amaçla kullanılamaz. Uzun ve kısa vadeli sigorta kolları bakımından
sürekli iş göremezlik, malûllük, çalışma gücü kaybı hallerinin tespiti veya
bu amaçla yapılan kontroller nedeniyle oluşan sağlık hizmeti giderleri ile 72
nci maddeye göre, usûl ve esasları Kurumca
belirlenecek gündelik ve yol giderleri, refakatçı
giderleri, kısa ve uzun vadeli sigorta kolları prim gelirlerinden karşılanır. Doğal
afetler veya savaş hali MADDE 75-
15/5/1959 tarihli ve 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısiyle Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara
Dair Kanun kapsamındaki afetler ile 4/11/1983 tarihli ve 2941 sayılı
Seferberlik ve Savaş Hali Kanunu gereğince ilân edilen savaş halinde genel
sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin sağlık hizmetleri
Kurum tarafından sağlanmaya devam edilir. Ancak, afet veya savaş hallerine
bağlı nedenlerden dolayı Kurumca yapılan sağlık hizmeti giderleri, giderlerin
ödendiği takvim yılı sonu esas alınarak genel bütçeden Kuruma bir yıl içinde
transfer edilir. İşverenin,
genel sağlık sigortalısının ve üçüncü kişilerin sorumluluğu MADDE 76- İşveren,
iş kazasına uğrayan veya meslek hastalığına tutulan genel sağlık
sigortalısına sağlık durumunun gerektirdiği sağlık hizmetlerini derhal
sağlamakla yükümlüdür. Bu amaçla işveren tarafından yapılan ve belgelere
dayanan sağlık hizmeti giderleri ve 65 inci madde hükümlerine göre yapılacak
masraflar Kurum tarafından karşılanır. Birinci fıkrada belirtilen yükümlülüklerin yerine
getirilmesindeki ihmalinden veya gecikmesinden dolayı, genel sağlık sigortalısının
tedavi süresinin uzamasına veya malûl kalmasına veya malûllük derecesinin
artmasına sebep olan işveren, Kurumun bu nedenle yaptığı her türlü sağlık
hizmeti giderini ödemekle yükümlüdür. İlgili kanunları gereğince sağlık raporu alınması
gerektiği halde sağlık raporuna dayanmaksızın veya alınan raporlarda söz konusu
işte çalışması tıbbî yönden elverişli olmadığı belirtildiği halde genel
sağlık sigortalısını çalıştıran işverenlere, bu nedenle Kurumca yapılan
sağlık hizmeti giderleri tazmin ettirilir. İş kazası ile meslek hastalığı, işverenin kastı veya
sigortalının iş sağlığını koruma ve iş güvenliği ile ilgili mevzuat hükümlerine
aykırı hareketi sonucu olmuşsa, Kurumca yapılan sağlık hizmeti giderleri
işverene tazmin ettirilir. İşverenin sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlık
ilkesi dikkate alınır. Hekim veya diş hekimi sağlık raporu ile belli bir
işte çalışamayacağı belgelenen 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c)
bentleri kapsamındaki kişiler bu işte çalıştırılamaz. Bu kişileri çalıştıran
işverenler, genel sağlık sigortalısının aynı hastalık sebebiyle Kurumca
yapılan masraflarını ödemekle yükümlüdür. Bu kişiler, bir başka işverene ait
işyerinde çalışmış ise, bu durumu bilerek çalıştıran işveren ile genel sağlık
sigortalısı, doğacak masraflardan Kuruma karşı müştereken ve müteselsilen sorumludur. Genel sağlık sigortalısına ve bunların bakmakla
yükümlü olduğu kişiler için Kurumun sağlık hizmeti sağlamasına veya bu kişilerin
tedavi süresinin uzamasına, kastı veya kusurlu bir hareketi veya ilgili
kanunlarla verilmiş bir görevi yapmaması veya savsaması nedeniyle sebep
olduğu mahkeme kararıyla tespit edilen üçüncü kişilere, Kurumun yaptığı
sağlık hizmeti giderleri tazmin ettirilir. Sözleşmeli
sağlık hizmeti sunucularının duyurulması ve sağlık hizmet sunucusunu seçme
serbestisi MADDE 77- Bu
Kanun gereğince genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin
sağlık hizmetinden yararlanmak için başvuracakları yurt içinde veya yurt
dışındaki sözleşmeli sağlık hizmeti sunucularının unvan, isim ve adresleri Kurumca
elektronik ortamda veya diğer yöntemlerle duyurulur. Genel sağlık sigortalıları ve bakmakla yükümlü olduğu
kişiler, sağlık hizmeti sunucuları arasından, genel sağlık sigortasıyla
ilgili diğer madde hükümlerine uymak şartıyla istediğini seçme hakkına
sahiptir. Sağlık
hizmeti sunucularının kayıt ve bildirim zorunluluğu ve kontrol yetkisi MADDE 78-
Kurum ile sözleşmesi olup olmadığına bakılmaksızın tüm sağlık hizmeti
sunucuları, sağlık hizmeti sunduğu tüm kişilere ait sözleşme hükümlerinde yer
verilen bilgileri, belirlenen yöntemlere ve süreye uygun biçimde elektronik
ortamda veya yazılı olarak Kuruma göndermek zorundadır. Bu bilgiler
gönderilmeksizin talep edilen sağlık hizmeti bedelleri, bilgiler gönderilinceye
kadar ödenmez. Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu
kişinin sağlık bilgilerinin gizliliği esastır. Sağlık bilgilerinin ne şekilde
korunacağı, ulusal güvenlik nedeniyle sağlık bilgisi paylaşıma açılmayacak
kişilerin tespiti ilgili bakanlıkların önerisi üzerine Bakanlıkça tespit
edilir. Kurum, genel sağlık sigortası hükümlerinin
uygulanmasıyla ilgili olarak işverenler, sağlık hizmeti sunucuları ve diğer
gerçek ve tüzel kişiler nezdindeki defter, belge ve
bilgileri inceleyebilir, ibrazını isteyebilir. Kurum, bu Kanunda belirtilen görevleriyle ilgili
olarak sağlık hizmeti sunucularının yürüttüğü hizmet ve işlemleri kontrol
yetkisine sahiptir. Kurum, bu yetkisini görevlendirdiği personeli vasıtasıyla
veya kamu kurumları ve özel kurumlardan hizmet satın almak suretiyle
kullanabilir. DÖRDÜNCÜ KISIM Primlere
İlişkin Hükümler
BİRİNCİ BÖLÜM Prim Alınması, Prime Esas Kazanç, Prim Oranları ve
Asgarî İşçilik Prim
alınması zorunluluğu MADDE 79-
Kısa ve uzun vadeli sigortalar ile genel sağlık sigortası için, bu Kanunda
öngörülen her türlü ödemeler ile yönetim giderlerini karşılamak üzere Kurum
prim almak, ilgililer de prim ödemek zorundadır. Kurumca tahsil edilen genel sağlık sigortası
primleri, tahsil edilmesini müteakip doğrudan Kurum bütçesinin genel sağlık sigortası
kalemine aktarılır. Prime esas
kazançlar MADDE 80- 4
üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri kapsamındaki
sigortalıların prime esas kazançlarının hesabında; a) Hak edilen ücretler ile prim, ikramiye ve bu
nitelikteki her çeşit istihkaktan o ay için
yapılan ödemelerin brüt toplamı esas alınır. b) Ölüm, doğum ve evlenme yardımları, görev
yollukları, kıdem tazminatı, iş sonu tazminatı veya kıdem tazminatı mahiyetindeki
toplu ödeme, keşif ücreti, ihbar ve kasa tazminatları, emekli ikramiyesi ile
Bakanlıkça tutarları yıllar itibarıyla belirlenecek yemek, çocuk ve aile
zamları, özel sağlık sigortalarına ve bireysel emeklilik sistemine ödenen ve
aylık toplamı asgarî ücretin % 30'unu geçmeyen özel
sağlık sigortası primi ve bireysel emeklilik katkı payları tutarları, görevin
yerine getirilmesi için zorunlu olarak yapılan aynî yardımlar ile Bakanlıkça
belirlenecek diğer aynî yardımların asgarî ücretin % 30'unu geçmeyen kısmı, prime esas kazanca tâbi tutulmaz. c) Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının
(c) bendine tâbi sigortalılara ödenen döner sermaye katkı payları ve döner
sermayelerden başka adla yapılan bu nitelikteki her türlü ödemeler ile
ikramiyeler ve benzeri ödemelerden en yüksek Devlet memuru aylığının %
200'ünü aşan kısmı prime esas kazanca tâbi tutulmaz. Yukarıdaki fıkranın (b) ve (c) bentlerinde belirtilen
istisnalar dışında her ne adla yapılırsa yapılsın tüm ödemeler prime esas
kazanca tâbi tutulur. Diğer kanunlardaki prime tâbi tutulmaması gerektiğine
dair muafiyet ve istisnalar bu Kanunun uygulanmasında dikkate alınmaz. Ücretler hak edildikleri aya mal edilmek suretiyle
prime tâbi tutulur. Diğer ödemeler ise öncelikle ödendiği ayın kazancına
dahil edilir ve ücret dışındaki bu ödemelerin üst sınırı aşan kısmı, ödemenin
yapıldığı ayı takip eden aydan başlanarak oniki ayı
geçmemek üzere üst sınırın altında kalan sonraki
ayların prime esas kazançlarına ilave edilir. Toplu iş sözleşmelerine tâbi
işyerleri işverenlerince veya kamu idareleri veya yargı mercilerince verilen
kararlara istinaden, sonradan ödenen ücret dışındaki ödemelerin hizmet
akdinin mevcut olmadığı veya askıda olduğu bir tarihte ödenmesi durumunda, 82
nci madde hükmü de nazara alınmak suretiyle prime
esas kazancın tâbi olduğu en son ayın kazancına dahil edilir. Bu durumlarda
sigorta primlerinin, yukarıda belirtilen mercilerin kararlarının kesinleşme
tarihini izleyen ayın sonuna kadar ödenmesi halinde, gecikme cezası ve
gecikme zammı alınmaz ve 102 nci madde hükümleri
uygulanmaz. Saatlik, günlük, haftalık veya aylık olarak belirli
bir ücrete dayanmış olmayıp da komisyon ücreti ve kâra katılma gibi belirsiz
zaman ve tutar üzerinden ücret alan sigortalıların prim ve ödeneklerinin
hesabında esas tutulacak günlük kazançları, 82 nci
madde hükmüne göre belirlenen alt sınırdır. Bir işverene tâbi olarak çalışan sigortalının belirli
ücretinin dışında ayrıca yukarıdaki fıkra kapsamında ücret alması halinde,
prime esas günlük kazancı bunların toplamından oluşur. Bu Kanun gereğince primlerin hesabına esas tutulacak
günlük kazanç, sigortalının, bir ay için prime esas tutulan kazancının otuzda
biridir. Ancak günlük kazancın hesabına esas tutulan ay içindeki bazı
günlerde çalışmamış ve çalışmadığı günler için ücret almamış sigortalının
günlük kazancı, o ay için prime esas tutulan kazancının ücret aldığı gün
sayısına bölünmesi suretiyle hesaplanır. Sigortalıların günlük kazançlarının hesabında esas
tutulan gün sayıları, aynı zamanda, bunların prim ödeme gün sayılarını gösterir.
Ancak, işveren ve sigortalı arasında kısmî süreli hizmet akdinin yazılı
olarak yapılmış olması kaydıyla, ay içerisinde günün bazı saatlerinde çalışan
ve çalıştığı saat karşılığında ücret alan sigortalının ay içindeki prim ödeme
gün sayısı, ay içindeki toplam çalışma saati süresinin 4857 sayılı İş
Kanununa göre belirlenen haftalık çalışma süresine göre hesaplanan günlük
çalışma saatine bölünmesi suretiyle bulunur. Bu şekildeki hesaplamada gün
kesirleri bir gün kabul edilir. İşveren ve sigortalı arasında çağrı üzerine çalışmaya
dayalı yazılı iş sözleşmesinde taraflar arasında çalışma süresi gün, hafta ve
ay olarak belirlenmemiş ise, sigortalının ay içindeki prim ödeme gün sayısı
yukarıdaki fıkra hükmüne göre hesaplanır. 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi
kapsamındaki sigortalıların aylık prime esas kazançları, 82 nci maddeye göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt
sınırı ile üst sınırı arasında kalmak şartı ile kendileri tarafından beyan
edilecek günlük kazancın otuz katıdır. Bu sigortalılar tarafından Kurumca
belirlenen sürelerde aylık prime esas kazanç beyan edilir. Ancak beyan edilen
kazançta bir değişiklik olması durumunda, sigortalının yeniden beyan ettiği
kazanç üzerinden hesaplanan prim tahsil edilir. 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi
kapsamında sigortalı sayılan kişi, aynı zamanda işveren ise beyan edeceği
aylık kazancı, çalıştırdığı sigortalıların kazancının en yükseğinden az
olamaz. Beyanda bulunmayan sigortalının primleri, prime esas asgarî aylık
kazanç üzerinden hesap ve tahsil edilir. Beyanda bulunmayan veya beyan ettiği
kazancın düşük olduğu tespit edilen sigortalıların prime esas kazançları,
tespit edilen kazanç düzeyine çıkartılarak beyan edilen kazançla arasındaki
farkın primi 89 uncu madde hükümlerine göre gecikme cezası ve gecikme zammı
uygulanmak suretiyle tahsil edilir. Sigortalı olmayı gerektiren şekilde birden fazla işte
çalışılması halinde, bu Kanun gereğince alınacak primlerine esas tutulacak
aylık ve günlük kazancının tespitinde, yalnızca bu Kanunun 53 üncü maddesine
göre belirlenen 4 üncü maddenin ilgili bendi kapsamındaki işlerden elde
ettiği aylık ve günlük kazanç tutarı ayrı ayrı
dikkate alınır ve primler buna göre hesaplanır. Yalnızca genel sağlık sigortasına tâbi olanlar
bakımından prime esas aylık kazancın tespitinde; 60 ıncı
maddenin birinci fıkrasının (d) ve (g) bentlerinde sayılan kişiler için 82 nci maddeye göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt
sınırının iki katının otuz günlük tutarı, 60 ıncı
maddenin birinci fıkrasının (c) bendinde belirtilen kişiler için asgarî
ücret, 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (e)
bendi ile 5 inci maddenin (f) bendinde belirtilen kişiler için ise prime esas
asgarî kazanç tutarı esas alınır. Bu maddenin uygulamasına ilişkin usûl ve esaslar,
Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. Prim
oranları ve Devlet katkısı MADDE 81- Bu
Kanun gereğince alınacak sigorta prim oranları aşağıdaki şekildedir: a) Malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları prim oranı,
sigortalının prime esas kazancının % 20'sidir. Bunun % 9'u sigortalı hissesi,
% 11'i işveren hissesidir. b) Bu Kanunda belirtilen fiilî hizmet zammı uygulanan
işlerde çalışan sigortalılar için uygulanacak malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortaları prim oranı, (a) bendinde belirtilen % 20 oranının, her yıl için
40 ıncı maddeye göre eklenen fiilî hizmet gün
sayısının 360'a bölümü sonucu bulunacak oranda artırılması suretiyle
belirlenir. Bu şekilde bulunan oran ile (a) bendinde belirtilen % 20 oranı
arasındaki farka ait primin tamamı işveren tarafından ödenir. c) Kısa vadeli sigorta kolları prim oranı, yapılan
işin iş kazası ve meslek hastalığı bakımından gösterdiği tehlikenin ağırlığına
göre % 1 ilâ % 6,5 oranları arasında olmak üzere, 83 üncü maddeye göre
Kurumca belirlenir. Bu primin tamamını işveren öder. d) 5 inci maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde
belirtilen öğrenciler ile (e) bendinde belirtilen kursiyerler için prim oranı
prime esas kazançlarının % 1'idir. Kursiyerlerin prime esas günlük
kazançlarının hesaplanmasında prime esas günlük kazanç alt sınırı dikkate
alınır. Aday çırak, çırak ve meslekî eğitim gören öğrencilerin prime esas
kazancı ilgili kanunlarında belirtilen şekilde uygulanır. e) Yaşlılık aylığı almakta iken bu Kanuna tâbi bir
işte çalışanlara uygulanacak sosyal güvenlik destek primi oranı (a), (c) ve
(f) bentlerinde belirtilen prim oranlarının toplamı kadardır. Sigortalı ve
işveren hissesi bu bentlerde belirtilen oranlardadır. f) Genel sağlık sigortası primi, kısa ve uzun vadeli
sigorta kollarına tâbi olanlar için 82 nci maddenin
birinci fıkrasına göre hesaplanan prime esas kazancın % 12,5'idir. Bu primin
% 5'i sigortalı, % 7,5'i ise işveren hissesidir. Yalnızca genel sağlık
sigortasına tâbi olanların genel sağlık sigortası primi, prime esas kazancın
% 12'sidir. g) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi
kapsamındaki sigortalılar (a), (c) ve (f) bentlerindeki prim oranlarının
toplamı üzerinden, şayet sosyal güvenlik destek primi ödemek suretiyle
çalışıyorlar ise (e) bendinde belirtilen prim oranlarının toplamı üzerinden
primlerini öderler. Devlet, sigortalının prime esas kazancı esas
alınarak; malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları için % 5 oranında; genel sağlık
sigortası için ise % 3 oranında katkı yapar. Devlet katkısı, Kurumun ay
itibarıyla tahsil ettiği malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile genel
sağlık sigortası priminin dörtte biri olarak hesaplanır. Devlet katkısının
ödenmesine ilişkin usûl ve esaslar, Bakanlar Kurulu kararıyla belirlenir. Günlük
kazanç sınırları MADDE 82- Bu
Kanun gereğince alınacak prim ve verilecek ödeneklerin hesabına esas tutulan
günlük kazancın alt sınırı, asgarî ücretin otuzda biri, üst sınırı ise günlük
kazanç alt sınırının 6,5 katıdır. Günlük kazançları yukarıdaki fıkrada belirtilen alt
sınırın altında olan sigortalılar ile ücretsiz çalışan sigortalıların günlük
kazançları alt sınır üzerinden, günlük kazançları üst sınırdan fazla olan
sigortalıların günlük kazançları da üst sınır üzerinden hesaplanır. İkinci fıkraya göre sigortalının kazancı alt sınırın
altında ise bu kazanç ile alt sınır arasındaki farka ait sigorta primleri ile
ücretsiz çalışan sigortalılara ait sigorta primlerinin tümünü işveren öder. Sigortalıların bu Kanunun 53 üncü maddesine göre
belirlenen aynı sigortalılık haline tâbi olacak şekilde birden fazla işte çalışması
nedeniyle Kuruma ödenen primler toplamı, bu sigortalılık hali için belirlenen
prime esas kazanç üst sınırı üzerinden hesaplanacak miktarı aşarsa, aşan
kısmın tamamı, sigortalının talebi üzerine en geç talep tarihini takip eden
ay içinde hissesi oranında sigortalıya defaten geri ödenir. Geri verilen
primler için ayrıca gecikme cezası ve gecikme zammı ile faiz ödenmez. Kısa vadeli
sigorta kolları prim tarifesi ve işkollarının ve işlerin tehlike sınıf ve
derecelerinin belirlenmesi MADDE 83-
Kısa vadeli sigorta kolları primi, yapılan işin iş kazası ve meslek hastalığı
bakımından gösterdiği tehlikenin ağırlığına göre tespit edilir. İş kolları
tehlikenin ağırlığına göre sınıflara, bu sınıflar da özel iş şartlarına ve
tehlikeyi önlemek için alınmış olan tedbirlere göre derecelere ayrılır. Hangi
iş kollarının hangi tehlike sınıfına girdiği, tehlike sınıf ve derecesine ait
prim oranlarının ve tehlike derecelerinin belirlenmesinde uygulanacak
esaslar, ilgili bakanlıkların görüşleri de alınarak Bakanlığın teklifi
üzerine Bakanlar Kurulu kararıyla yürürlüğe konulacak bir tarife ile tespit
edilir. Prim tarifesi gerekli görülürse aynı usûlle değiştirilebilir. Yapılan işin birinci fıkrada belirtilen tarifeye göre
hangi tehlike sınıf ve derecesine girdiği ve ödenecek kısa vadeli sigorta kolları
primi oranı Kurumca belirlenerek işverene ve 4 üncü maddenin birinci fıkrasının
(b) bendine göre sigortalı sayılanlara tebliğ edilir. İş kazasını ve meslek
hastalığını önleyecek tedbirler hakkındaki mevzuat hükümlerine uygun
bulunmadığı tespit edilen işler, Kurumca daha yüksek primli derecelere
konulabilir. Kurum, işyerinin tespit edilmiş bulunan tehlike sınıf
ve derecesini yaptıracağı incelemelere dayanarak kendiliğinden veya işverenin
ya da 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b)
bendine göre sigortalı sayılanların isteği üzerine değiştirebilir. Kurumca
yapılacak değişikliklere ilişkin kararın takvim yılından en az bir ay önce
işverene, işveren tarafından değişiklik isteğinin de takvim yılından en az
iki ay önce Kuruma bildirilmesi şarttır. Böylece karara bağlanacak değişiklikler, karar veya
istekten sonraki takvim yılı başında yürürlüğe girer. İşverenler ile 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b)
bendine göre sigortalı sayılanlar, tehlike sınıf ve derecesi ile prim oranı
hakkında Kurumca yapılacak yazılı bildirimi aldıktan sonra bir ay içinde
Kuruma itiraz edebilir. Kurum, bu itirazı inceleyerek en geç üç ay içinde
karara bağlayarak sonucunu itiraz edene bildirir. İlgililer, Kurumun kararı
üzerine, kararın tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde yetkili mahkemeye
başvurabilir. Kuruma itiraz edilmesi veya mahkemeye başvurulması, primlerin
takip ve tahsilini durdurmaz. İşverenin veya 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b)
bendine göre sigortalı sayılanların itirazı; işyerinin tehlike sınıfı ve derecesi
ile kısa vadeli sigorta kolları prim oranının tebliğine ilişkin yazının işverence
veya 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı sayılanlar
tarafından tebellüğünden itibaren bir ay içinde yapılmış ise, değiştirilen iş
kolu kodu ve tehlike sınıfı ile tehlike derecesinin hatalı uygulandığı
tarihten, bir aylık süre dışında yapılmış ise, itirazın Kurum kayıtlarına
intikali tarihini izleyen yılbaşından, üçüncü fıkrada belirtilen sürelerin
aşılması durumunda ise, Kurumca yapılacak değişikliğe ilişkin kararın
tebliğini izleyen takvim yılı başından geçerli olarak uygulanır. Bu değişiklik nedeniyle tehlike sınıf ve derecesinin
yükselmesi halinde, kararın işverene veya 4 üncü maddenin birinci fıkrasının
(b) bendine göre sigortalı sayılanlara tebliğ edildiği tarih ile yürürlük
tarihi arasındaki süreye ilişkin kısa vadeli sigorta kollarına ait prim
farkının tebliği tarihini takip eden bir ay içerisinde Kuruma ödenmesi
halinde, fark prim için gecikme cezası ve gecikme zammı alınmaz. Aksi
takdirde, fark primi 89 uncu madde uyarınca gecikme cezası ve gecikme zammı
ile birlikte tahsil olunur. Tehlike sınıf ve derecesinin düşmesi halinde ise,
kısa vadeli sigorta kolları sigortası prim farkı, işverenin varsa borçlarına
mahsup edilir, yoksa iade edilir. Bir ay içinde iade edilmesi halinde faiz
ödenmez. Tehlike
sınıf ve derecelerini etkileyebilecek değişiklikler MADDE 84-
İşverenler ile 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı
sayılanlar, tehlike sınıf ve derecesini etkileyebilecek her türlü değişikliği
bir ay içinde Kuruma bildirmekle yükümlüdür. Bu bildirim üzerine Kurum, yaptıracağı
incelemeler sonunda tehlike sınıf ve derecesini değiştirebilir. Tehlike sınıf
ve derecesini etkileyebilecek değişiklik bir ay içinde bildirilirse bu konuda
Kurumca verilecek karar, değişikliğin meydana geldiği tarihten sonraki ay başından
başlanarak uygulanır. Tehlike sınıf ve derecesini etkileyebilecek
değişiklik bir ay içinde bildirilmezse; a) Tehlike sınıfı yükseliyorsa, değişikliğin meydana
geldiği, b) Tehlike sınıfı düşüyorsa, değişikliğin Kurumca
öğrenildiği, tarihler esas alınmak ve bu tarihlerden sonraki ay
başından itibaren uygulanmak üzere, Kurumca karar alınır ve ilgililere tebliğ
olunur. Asgarî
işçilik uygulaması MADDE 85-
İşverenin, işin emsaline, niteliğine, kapsam ve kapasitesine göre işin
yürütümü açısından gerekli olan sigortalı sayısının, çalışma süresinin veya
prime esas kazanç tutarının altında bildirimde bulunduğunun tespiti halinde,
işin yürütümü açısından gerekli olan asgarî işçilik tutarı; yapılan işin
niteliği, kullanılan teknoloji, işyerinin büyüklüğü, benzer işletmelerde
çalıştırılan sigortalı sayısı, ilgili meslek veya kamu kuruluşlarının görüşü
gibi unsurlar dikkate alınarak tespit edilir. Söz konusu tespitler, Kurumun
denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurları tarafından yapılır. Kamu idareleri, döner sermayeli kuruluşlar ile
bankalar tarafından ihale mevzuatına göre yaptırılan işlerden ve özel nitelikteki
inşaat işlerinden dolayı bu işleri yapan işveren tarafından yeterli işçilik
bildirilmiş olup olmadığı Kurumca araştırılır. Bu araştırma sonucunda yeterli
işçiliğin bildirilmemiş olduğu anlaşılırsa, eksik bildirilen işçilik tutarı
üzerinden hesaplanan prim tutarı, 89 uncu madde gereği hesaplanacak gecikme
cezası ve gecikme zammı ile birlikte bir ay içinde ödenmek üzere işverene
tebliğ edilir. Tebliğ edilen prim ve gecikme cezası ve gecikme zammının
ödendiği veya ödeneceğinin işveren tarafından yazılı olarak taahhüt edilmesi
halinde borç kesinleşir. Kuruma verilecek taahhütnamede üstlenilen ödeme yükümlülüğünün
yerine getirilmemesi halinde, işveren hakkında 88 inci ve 89 uncu maddeler
uyarınca işlem yapılır. Tebliğ edilen prim ve gecikme cezası ve gecikme
zammının ödenmemesi, taahhütname verilmemesi veya Kurumca işyerinin denetlenmesine
gerek görülmesi durumunda Kurumca inceleme yapılır. Bu maddenin birinci ve ikinci fıkrasında belirtilen
usûllerle Kuruma bildirilmediği tespit edilen asgarî işçilik tutarı üzerinden
Kurumca re'sen tahakkuk ettirilen sigorta primleri,
88 inci ve 89 uncu maddeler dikkate alınarak işverene tebliğ edilir. İşveren,
tebliğ edilen prim borcuna karşı tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde
Kuruma itiraz edebilir. İtiraz takibi durdurur. Kurumca itirazın reddi
halinde işveren, kararın tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde yetkili iş
mahkemesine başvurabilir. Mahkemeye başvurulması, prim borcunun takip ve
tahsilini durdurmaz. Kurumun denetim ve kontrolle görevlendirilmiş
memurlarınca, Kuruma asgarî işçilik tutarının bildirilmediği tespit edilen işyerleri
hakkında ayrıca 102 nci maddenin birinci fıkrasının
(d) bendi ile (e) bendinin (4) numaralı alt bendi uyarınca idarî para cezası
uygulanır. Kamu idareleri, döner sermayeli kuruluşlar ile
bankalar, bu maddenin uygulanmasıyla ilgili Kurumca istenilecek bilgileri ve
belgeleri yazılı olarak en geç bir ay içinde vermeye mecburdur. Kuruma yeterli işçilik tutarının bildirilmiş olup
olmadığının araştırılmasında, işin yürütümü için gerekli olan asgarî işçilik
tutarının tespitinde dikkate alınacak asgarî işçilik oranlarının saptanması
ve asgarî işçilik oranlarına vaki itirazların incelenerek karara bağlanması
amacıyla Kurum bünyesinde; Kurum teknik elemanlarından dört üye, Yönetim
Kurulunda temsil edilen işçi ve işveren konfederasyonlarınca
görevlendirilecek iki üye, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinden bir üye
olmak üzere toplam yedi teknik elemandan oluşan, Asgarî İşçilik Tespit
Komisyonu kurulur. Kurumca gerek görüldüğünde, aynı esaslara göre birden
fazla Asgarî İşçilik Tespit Komisyonu kurulabilir. Komisyon salt çoğunlukla
toplanır ve kararlar en az dört üyenin aynı yöndeki oyu ile alınır. Kurum
dışındaki üyelerin üst üste üç toplantıya, son altı ay içinde ise beş
toplantıya katılmaması halinde, toplantıya katılmayan üyeyi görevlendiren
konfederasyonların yerine, üye sayısı bakımından en yüksek bir sonraki
konfederasyondan üye davet edilir. Asgarî İşçilik Tespit Komisyonuna Kurum dışından
görevlendirilenlere, katıldıkları her toplantı günü için (2500) gösterge rakamının
memur aylıklarının hesabında kullanılan katsayı ile çarpılarak bulunacak
tutarı üzerinden huzur hakkı Kurumca ödenir. Asgarî İşçilik Tespit Komisyonunun çalışma usûl ve
esasları, Komisyonda görev alacak teknik elemanların nitelikleri, asgarî
işçilik tespitinde uygulanacak yöntem, verilerin belirlenmesi, tamamlanmış
veya devam etmekte olan işlerle ilgili yapılacak yerinde tespit kriterleri
ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usûl ve esaslar, Kurum tarafından
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. İKİNCİ BÖLÜM Prim Belgeleri ve Primlerin Ödenmesi
Prim
belgeleri ve işyeri kayıtları MADDE 86-
İşveren bir ay içinde 4 üncü ve 5 inci maddeye tâbi çalıştırdığı
sigortalıların ve sosyal güvenlik destek primine tâbi sigortalıların; a) Ad ve soyadlarını, T.C.
kimlik numaralarını, b) 80 inci maddeye göre hesaplanacak prime esas
kazançlarını, c) Prim ödeme gün sayıları ile prim tutarlarını, gösteren ve örneği Kurum tarafından çıkarılacak
yönetmelikle belirlenen asıl veya ek aylık prim ve hizmet belgesini, ait olduğu
ayı takip eden ayın yirmibeşinci gününün sonuna
kadar Kuruma vermekle veya sigortalı çalıştırmadığı takdirde, bu hususu
sigortalı çalıştırmaya son verdiği tarihten itibaren, onbeş
gün içinde Kuruma bildirmekle yükümlüdür. İşveren, işyeri sahipleri; işyeri defter, kayıt ve
belgelerini ilgili olduğu yılı takip eden yıl başından başlamak üzere on yıl
süreyle, kamu idareleri otuz yıl süreyle, tasfiye ve iflâs idaresi memurları
ise görevleri süresince, saklamak ve Kurumun denetim ve kontrol ile
görevlendirilen memurlarınca istenilmesi halinde onbeş
gün içinde ibraz etmek zorundadır. İşverenin, sigortalıyı, 4857 sayılı İş Kanununun 7 nci maddesine göre başka bir işverene iş görme edimini
yerine getirmek üzere geçici olarak devretmesi halinde, sigortalıyı devir
alan, geçici iş ilişkisi süresine ilişkin birinci fıkrada belirtilen
belgelerin aynı süre içinde işverene ait işyerinden Kuruma verilmesinden,
işveren ile birlikte müteselsilen sorumludur. Ay içinde bazı işgünlerinde çalıştırılmadığı ve ücret
ödenmediği beyan edilen sigortalıların, otuz günden az çalıştıklarını ispatlayan
belgelerin işverence ilgili aya ait aylık prim ve hizmet belgesine eklenmesi
şarttır. Kamu idareleri ile toplu iş sözleşmesi imzalanan işyerlerinde bu
şart aranmaz. Sigortalıların otuz günden az çalıştığını gösteren
bilgi ve belgelerin aylık prim ve hizmet belgesinin verilmesi gereken süre içinde
Kuruma verilmemesi veya verilen bilgi ve belgelerin Kurumca geçerli
sayılmaması halinde, otuz günden az bildirilen sürelere ait aylık prim ve
hizmet belgesi Kurumca re'sen düzenlenir ve
muhteviyatı primler, bu Kanun hükümlerine göre tahsil olunur. Sigortalıyı çalıştıran işveren ile alt işveren ve iş
görme edimini yerini getirmek üzere sigortalıyı geçici olarak devralan işveren;
aylık prim ve hizmet belgesinin Kurumca onaylanan bir nüshasını sigortalının
çalıştığı işyerinde, birden ziyade işyeri olması halinde ise sigortalının
çalıştığı her işyerinde ayrı ayrı olmak üzere,
Kuruma verilmesi gereken sürenin son gününü takip eden günden başlanarak,
müteakip belgenin verilmesi gereken sürenin sonuna kadar, sigortalılar tarafından
görülebilecek bir yere asmak zorundadır. Fiilen veya işyeri kayıtlarından tespit edilecek her
türlü bilgiden veya kamu kurum ve kuruluşları tarafından düzenlenen belge
veya alınan bilgilerden çalıştığı anlaşılan sigortalılara ait olup, bu Kanun
uyarınca Kuruma verilmesi gereken belgelerin yapılan tebligata rağmen bir ay
içinde verilmemesi veya noksan verilmesi halinde, bu belgeler Kurumca re'sen düzenlenir ve muhteviyatı sigorta primleri Kurumca
tespit edilerek işverene tebliğ edilir. İşveren, bu maddeye göre tebliğ
edilen prim borcuna karşı tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde, ilgili
Kurum ünitesine itiraz edebilir. İtiraz, takibi durdurur. İtirazın reddi
halinde, işveren kararın tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde yetkili
iş mahkemesine başvurabilir. Yetkili mahkemeye başvurulması, prim borcunun
takip ve tahsilini durdurmaz. Mahkemenin Kurum lehine karar vermesi halinde,
88 inci ve 89 uncu maddelerin prim borcuna ilişkin hükümleri uygulanır. Aylık prim ve hizmet belgesi işveren tarafından
verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını
hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak beş
yıl içerisinde iş mahkemesine başvurarak, alacakları ilâm ile ispatlayabilirlerse,
bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme
gün sayıları dikkate alınır. Sigortalının çalıştığı bir veya birden fazla işte, bu
Kanunda yazılı şartları yerine getirmiş olmasına rağmen, kendisi için verilmesi
gereken aylık prim ve hizmet belgesinin işveren tarafından verilmediği veya
verilen aylık prim ve hizmet belgesinde kazançların veya prim ödeme gün
sayılarının eksik gösterildiği Kurumca tespit edilirse, hastalık ve analık
sigortalarından gerekli ödemeler yapılır. Bu maddede belirtilen yükümlülüklerin yerine
getirilmemesi halinde, 102 nci maddeye göre işlem
yapılır. Kamu idarelerinde işyerinin özelliği nedeniyle prim
belgelerinin farklı sürelerde verilme zamanını belirlemeye, Kurum yetkilidir.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar ile belgelerin içerik ve
şekli, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. Prim ödeme
yükümlüsü MADDE 87- Bu
Kanunun uygulanmasında kısa ve uzun vadeli sigorta kolları ile genel sağlık
sigortası ve isteğe bağlı sigorta bakımından; a) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c)
bentlerine ve 5 inci maddenin birinci fıkrasının (a) bendine tâbi olanlar ile
bu kapsamda sayılan kişilerden sosyal güvenlik destek primine tâbi olanlar
için bunların işverenleri, b) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine
tâbi olanlar ile bu kapsamda sayılan
kişilerden sosyal güvenlik destek primine tâbi olanlar, isteğe bağlı
sigortalı olanlar ve 60 ıncı maddenin birinci
fıkrasının (d) ve (g) bentlerinde sayılan kişilerin kendileri, c) 60 ıncı maddenin birinci
fıkrasının (c) bendinde sayılan kişiler için primi yılı merkezî yönetim
bütçesinden karşılanmak üzere ilgili kamu idareleri, d) 60 ıncı maddenin birinci
fıkrasının (e) bendinde sayılan kişiler ile 5 inci maddenin (e) ve (f)
bentlerinde belirtilenler için Türkiye İş Kurumu, e) 5 inci maddenin (b) bendinde belirtilen aday
çırak, çırak ve işletmelerde meslekî eğitim görenler ile meslek liselerinde zorunlu
staja tâbi tutulan öğrenciler için Milli Eğitim Bakanlığı veya bu
öğrencilerin eğitim gördükleri okullar, yüksek öğrenim sırasında zorunlu staja
tâbi tutulan öğrenciler için öğrenim gördükleri yüksek öğretim kurumu, f) 5 inci maddenin (c) bendine tâbi olanlar için
işverenleri veya kendileri, prim ödeme yükümlüsüdür. Primlerin
ödenmesi MADDE 88- 4
üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen sigortalıları
çalıştıran işveren, bir ay içinde çalıştırdığı sigortalıların primlerine esas
tutulacak kazançlar toplamı üzerinden bu Kanun gereğince hesaplanacak
sigortalı hissesi prim tutarlarını ücretlerinden keserek ve kendisine ait
prim tutarlarını da bu tutara ekleyerek en geç ertesi ayın sonuna kadar
Kuruma öder. Hak edilen ancak, ödenmemiş olan ücretler üzerinden
hesaplanacak primler hakkında da birinci fıkradaki hüküm uygulanır. 60 ıncı maddenin birinci
fıkrasının (b), (c), (d) ve (g) bentleri gereği genel sağlık sigortalısı
sayılanlar için, her ay otuz tam gün genel sağlık sigortası primi ödenmesi
zorunludur. 87 nci maddenin birinci
fıkrasının (b) bendinde belirtilen yükümlüler, her aya ait primlerini takip
eden ayın sonuna kadar Kuruma öderler. Bunlardan sosyal güvenlik destek
primine tâbi olanların primleri, aylıklarından kesilmek suretiyle tahsil
edilir. Bu kişiler primlerini en fazla 360 günle sınırlı olmak üzere peşin
olarak erken ödeyebilir. Erken ödeme halinde erken ödenen her gün için
21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında
Kanunun Ek 1 inci maddesine göre erken ödeme indirimi hükümleri uygulanır.
Ancak yapılan erken ödeme indirimi, prime esas kazançtan indirilmez. Erken
ödemede sigortalılık süresi, sigorta priminin ait olduğu her ayın ilk
gününden itibaren, prim ödeme gün sayısına dahil edilir. Erken ödeme yapılan
ve prim ödeme gün sayısına dahil edilmeyen sürede isteğe bağlı sigortalılığın
sona ermesi halinde, sigortalılık süresine sayılmayan günlere ait primler,
ilgililere iade edilir. 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi
kapsamında sigortalı sayılanların, her ay için otuz tam gün prim ödemesi zorunludur.
Bu kapsamdaki sigortalılardan, bu Kanuna göre tescilleri yapıldığı halde, beş
yılı aşan süreye ilişkin prim borcu bulunanların, bu sürelere ilişkin prim
borçlarının Kurumca yapılacak bildirimde belirtilen süre içerisinde ödenmemesi
halinde, daha önce prim ödemesi bulunan sigortalının ödediği primlerin tam
olarak karşıladığı ayın sonu itibariyle, prim ödemesi bulunmayan sigortalının
ise tescil tarihi itibariyle sigortalılığı durdurulur. Prim borcunun ait
olduğu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilmez ve bu sürelere
ilişkin Kurum alacakları takip edilmeyerek, Kurum alacakları arasında yer
verilmez. Ancak, sigortalı ya da hak sahipleri daha
sonra müracaatları tarihindeki 80 inci maddenin dokuzuncu fıkrasına göre
belirlenecek prime esas kazanç tutarı üzerinden hesaplanacak borç tutarını,
tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde ödedikleri takdirde, bu süreler
sigortalılık süresi olarak değerlendirilir. 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendinde
belirtilen sigortalıları çalıştıran işverenler, çalıştırdığı sigortalıların
primlerine esas tutulacak kazançlar toplamı üzerinden bu Kanun gereğince
hesaplanacak prim tutarlarını ücretlerinden keserek ve kendisine ait prim
tutarlarını da bu tutara ekleyerek, en geç ödemenin yapıldığı tarihi takip
eden onbeş gün içinde Kuruma öderler. 87 nci maddenin birinci
fıkrasının (c) ve (d) bentlerinde belirtilen yükümlüler, her aya ait primleri
ilgili ayı takip eden ayın sonuna kadar Kuruma öderler. Kuruma fiilen ödenmeyen prim tutarları, gelir vergisi
ve kurumlar vergisi uygulamasında gider yazılamaz. Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b)
bendi kapsamında sigortalı sayılanların prim borçları, sattıkları tarımsal
ürün bedellerinden borç tutarını geçmemek şartıyla
% 1 ilâ % 3 oranları arasında olmak üzere kesinti yapılmak suretiyle tahsil
etmeye Kurum yetkilidir. Prim borçları katma değer vergisi iade alacağından
mahsubu suretiyle de ödenebilir. Bu takdirde katma değer vergisi iade hakkı
sahibi kendisinin, mal veya hizmet satın aldığı veya iştirak veya ortaklık
ilişkisi içinde bulunduğu işverenlerin prim borçları için de mahsup talep
edebilir. Bu işverenlerin mahsup talebinde bulundukları ayda muaccel olan
prim borçlarının birinci fıkrada belirtilen ödeme sürelerini izleyen onbeş gün içinde mahsup suretiyle ödenmesi halinde, yasal
süresi içinde ödendiği kabul edilir. Ancak prim borçlarının katma değer
vergisi iade alacağından mahsup suretiyle ödenmesi talebinde bulunulduğu
halde, süresinde mahsup edilemeyen veya eksik mahsup edilen prim borçları
için birinci fıkrada belirtilen ödeme sürelerini izleyen günden başlanarak
gecikme cezası ve gecikme zammı uygulanır. Kurum, Maliye Bakanlığının uygun
görüşü ile bu uygulamadan faydalanacak işverenleri; iştigal konusu, işletme
türü ve işletme büyüklüğü itibariyle belirlemeye ve lehine mahsup talebinde
bulunulan işverenlerin prim borcu ödeme süresini otuz günü aşmamak üzere uzatmaya
yetkilidir. Kurum, prim ve her türlü alacaklarını, işverenlere
olan borçlarından mahsup etmek suretiyle tahsil etmeye yetkilidir. Primlerin özel ödeme şekilleri kullanılmak suretiyle
ödenmesi zorunluluğunu getirmeye ve primlerin yatırılacağı tahsilât kuruluşlarını
belirlemeye Kurum yetkilidir. Kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer
alacaklarının tahsilinde, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51
inci, 102 nci ve 106 ncı
maddeleri hariç, diğer maddeleri uygulanır. Kurum, Amme Alacaklarının Tahsil
Usûlü Hakkında Kanunun uygulanmasında Maliye Bakanlığı ile diğer kamu kurum
ve kuruluşları ve mercilere verilen yetkileri kullanır. Kurumun prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, Amme
Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulamasından doğacak
uyuşmazlıkların çözümlenmesinde Kurumun alacaklı biriminin bulunduğu yer iş
mahkemesi yetkilidir. Yetkili iş mahkemesine başvurulması alacakların takip
ve tahsilini durdurmaz. Kurumun sigorta primleri ve diğer alacakları haklı
bir sebep olmaksızın bu Kanunda belirtilen sürelerde ödenmez ise, kamu
idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel kişiliği
haiz diğer işverenlerin üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri, görevleri
ile ilgili olarak Kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur. Kurum, kamu idarelerinde işyerinin özelliği nedeniyle
primlerin farklı zamanlarda ödeme süresini belirlemeye yetkilidir. Prim
alacaklarının tahsili için en geç bir yıl içinde icra yoluna başvurmayan
Kurum yetkili personeli hakkında genel hükümlere göre kovuşturma yapılır. Miktarı Kurum Yönetim Kurulunca belirlenen tutarı
geçen ve yurt dışına çıkış yasağı konulacağına dair ihtar tebliğ edilmesine
rağmen, borcunu ödemeyen işverenlerin kendileri veya kanunî temsilcileri
hakkında Kurumun talebi üzerine, 5682 sayılı Pasaport Kanununun 22 nci maddesi hükümleri uygulanır. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar ile
haklı sebebin neler olduğu, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle
düzenlenir. Prim
borçlarına halef olma, gecikme cezası ve gecikme zammı ile iadesi gereken
primler MADDE 89-
Sigortalıların çalıştırıldığı işyeri aktif ve pasif değerleri ile birlikte
başka bir işyeri ile birleşir, devredilir veya intikal ederse, eski işverenin
Kuruma olan sigorta primi ile gecikme cezası ve gecikme zammı ve faiz dahil
tüm borçlarından, aynı zamanda yeni işveren de müştereken ve müteselsilen sorumludur. Bu hükme aykırı sözleşme
hükümleri Kuruma karşı geçersizdir. Kurumun prim ve diğer alacakları süresi içinde ve tam
olarak ödenmezse, ödenmeyen kısmı sürenin bittiği tarihten itibaren ilk üç
aylık sürede her bir ay için % 3 oranında gecikme cezası uygulanarak
artırılır. Ayrıca, her ay için bulunan tutarlara ödeme süresinin bittiği
tarihten başlamak üzere borç ödeninceye kadar her ay için ayrı ayrı Hazine Müsteşarlığınca açıklanacak bir önceki aya
ait Yeni Türk Lirası cinsinden iskontolu ihraç
edilen Devlet iç borçlanma senetlerinin aylık ortalama faizi bileşik bazda
uygulanarak gecikme zammı hesaplanır. Ancak, ödemenin yapıldığı ay için
gecikme zammı günlük hesaplanır. Bakanlar Kurulu, ilk üç ay için uygulanan
gecikme cezası oranını iki katına kadar artırmaya veya bu oranı % 1 oranına
kadar indirmeye, yeniden kanunî oranına getirmeye ve uygulama tarihini
belirlemeye yetkilidir. Dava ve icra takibi açılmış olsa bile, prim ve diğer
Kurum alacaklarının ödenmemiş kısmı için gecikme cezası ve gecikme zammı
tahsil edilir. Yanlış veya yersiz alınmış olduğu tespit edilen
primler, alındıkları tarihten on yıl geçmemiş ise,
hisseleri oranında işverenlere, sigortalılara, isteğe bağlı sigortalılara
veya genel sağlık sigortalılarına veya hak sahiplerine kanunî faizi ile
birlikte geri verilir. Kanunî faiz, primin Kuruma yatırıldığı tarihi takip
eden ay başından, iadenin yapıldığı ayın başına kadar geçen süre için hesaplanır.
Ancak Borçlar Kanununun 65 inci maddesi hükmü saklıdır. Prim iadesi nedeniyle sigortalıların, isteğe bağlı
sigortalıların, genel sağlık sigortalılarının aylık, gelir, ödenek ve sağlık
hizmetlerinden yararlanma şartlarını yitirmeleri durumunda, bu Kanuna göre
ödenen aylık, gelir ve ödenekler ile sağlanan sağlık hizmetleri durdurulur.
Yanlış veya yersiz yapılan masraflar 96 ncı madde
hükümlerine göre ilgililerden geri alınır. İlişiksizlik
belgesinin aranması MADDE 90-
Kamu idareleri ile döner sermayeli kuruluşlar ve bankalar, ihale yolu ile
yaptırılan her türlü işleri üzerine alanları ve bunların adreslerini onbeş gün içinde Kuruma bildirmekle yükümlüdür. İşverenlerin hak edişlerinin, Kuruma ihale konusu
işin yapıldığı süreye ilişkin prim ve her türlü borçlarının olmaması kaydıyla
ödenmesi, kesin teminatlarının ise ihale konusu işle ilgili olarak Kuruma
borçlarının bulunmadığının tespit edilmesinden sonra iadesi esastır. Hak edişlerin ödenmesi ve prim borçlarının teminata
karşılık tutulmasına ilişkin işlemlerin usûl ve esasları, Bakanlar Kurulunca
çıkarılacak yönetmelikle tespit edilir. Valilikler, belediyeler, il özel idareleri ve ruhsat
vermeye yetkili diğer merciler tarafından, geçici iskân veya yapı kullanma izin
belgesi verilmeden önce ilgililerden yapılan inşaat dolayısıyla; diğer kamu
idareleri ile döner sermayeli kuruluşlar ve bankaların, Bakanlar Kurulu
kararı ile belirlenecek işlemlerinde Kuruma borçlarının bulunmadığına dair
Kurumca düzenlenmiş bir belgenin istenmesi zorunludur. Bu maddede belirtilen yükümlülükler yerine
getirilmeden hak ediş ödenmesi, kesin teminatın iade edilmesi veya geçici
iskân izin belgesi ve yapı kullanma izin belgesi verilmesi veya diğer
işlemlerin gerçekleştirilmesi hallerinde, ilgililer hakkında genel hükümlere
göre idarî ve cezaî işlem yapılır. Afet
durumunda belgelerin verilme süresi ve primlerin ertelenmesi MADDE 91-
İşyerleri yangın, su baskını, yer kayması, deprem gibi afete uğrayan, tabii
afet nedeniyle tarımsal faaliyetinden dolayı zarar gören işverenler ile 4
üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılar, bu durumu
belgelemeleri kaydıyla olayın meydana geldiği tarihten itibaren üç ay içinde
talepte bulunmaları ve prim ödeme aczine düştüklerinin, yapılacak inceleme
sonucu anlaşılması halinde, afet tarihinden önce ödeme süresi dolmuş mevcut
prim borçları ile afetin meydana geldiği tarihten itibaren tahakkuk edecek üç
aylık prim borçları, olayın meydana geldiği tarihten itibaren bir yıla kadar
Kurumca ertelenebilir. Birinci fıkrada belirtilen durumlarda, afetin meydana
geldiği ayda verilmesi gereken aylık prim ve hizmet belgeleri, afetin meydana
geldiği ayı takip eden üç ay içinde Kuruma verildiği takdirde, süresinde
verilmiş sayılır. 15/5/1959 tarihli ve 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir
Afetler Dolayısiyle Alınacak Tedbirlerle Yapılacak
Yardımlara Dair Kanun uyarınca genel hayatı etkilediğine karar verilen
afetler nedeniyle, afet bölgesinde doğrudan veya dolaylı olarak zarar gören
işverenlerle sigortalı ve hak sahiplerinin bu Kanuna göre vermekle yükümlü
oldukları belgelerin verilme süresi ile ödenmesi gereken primlerin ve diğer
Kurum alacaklarının ödeme sürelerini bu Kanundaki sürelere bağlı olmaksızın,
afet bölgesindeki şartları ve gelişmeleri göz önünde tutarak belirlemeye ve
ertelemeye Kurum yetkilidir. Prim borcunun ertelendiği sürede zamanaşımı işlemez
ve ertelenen kısmına gecikme cezası ve gecikme zammı uygulanmaz. BEŞİNCİ
KISIM Ortak ve
Çeşitli Hükümler BİRİNCİ BÖLÜM
Ortak Hükümler Sigortalılığın
zorunlu oluşu, sona ermesi ve sosyal güvenlik sicil numarası MADDE 92-
Kısa ve uzun vadeli sigortalar ile genel sağlık sigortası kapsamındaki
kişilerin sigortalı olması zorunludur. Bu Kanunda yer alan sigorta hak ve
yükümlülüklerini ortadan kaldırmak, azaltmak veya başkasına devretmek için
sözleşmelere konulan hükümler geçersizdir. Bu Kanuna göre alınacak sigorta primleri ve idarî
para cezalarının ödenmesi için, Kurumca işverene yapılacak bildirim üzerine
prim borçları ve idarî para cezaları ödenmezse, Kurumca düzenlenen prim
borcunu ve idarî para cezasını gösteren belgeler resmî dairelerin usûlüne
göre düzenledikleri belgeler hükmündedir. Sigortalılık, bu Kanunda sayılan sigortalı sayılma
şartlarının kaybedilmesi veya ölüm halinde sona erer. Sigortalılar, isteğe bağlı sigortalılar ile bunların
hak sahiplerinin; genel sağlık sigortalıları ve bunların bakmakla yükümlü olduğu
kişilerin tescil ve diğer tüm işlemlerinde sosyal güvenlik sicil numarası
olarak Türk vatandaşları için T.C. kimlik numarası, yabancı uyruklu kişiler
için ise Kurumca verilecek sosyal güvenlik sicil numarası kullanılır. Devir,
temlik ve Kurum alacaklarında zamanaşımı MADDE 93- Bu
Kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri,
sağlık hizmeti sunucularının genel sağlık sigortası hükümlerinin uygulanması
sonucu Kurum nezdinde doğan alacakları, devir ve
temlik edilemez. Kurumun prim ve diğer alacakları ödeme süresinin
dolduğu tarihi takip eden takvim yılı başından başlayarak on yıllık zamanaşımına
tâbidir. Kurumun prim ve diğer alacakları, hizmet tespiti veya asgarî işçilik
uygulaması nedeniyle doğmuş ise zamanaşımı süresi; mahkeme kararının
kesinleşme tarihinden, Kurum veya diğer kamu idarelerinin denetim ve kontrolle
görevlendirilen memurları tarafından yapılan tespitler sonucunda doğmuş ise
rapor tarihinden veya bu idareler tarafından düzenlenen belgelerden doğmuş
ise belgenin Kuruma intikal ettiği tarihi takip eden yıl başından itibaren
beş yıl olarak uygulanır. Ancak, bu durumda zamanaşımı süresi on yıldan az
olamaz. Bu alacaklar için gecikme cezası ve gecikme zammı, alacağın ait
olduğu ayın veya dönemin sonundan itibaren uygulanır. Bu Kanuna dayanılarak Kurumca açılacak tazminat ve rücû davaları, on yıllık zamanaşımına tâbidir. Zamanaşımı
tarihi; rücû konusu gelir ve aylıklar bakımından
Kurum onay tarihinden, masraf ve ödemeler için ise masraf veya ödeme tarihinden
itibaren başlar. Zamanaşımından sonra yapılan ödemeler kabul edilir.
Ancak, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine tâbi sigortalıların
zamanaşımı nedeniyle prim ödenmeyen süreleri, sigortalılık süresinden
sayılmaz ve bu süreye ilişkin sigortalılık hak ve yükümlülükleri düşer. Kontrol
muayenesi MADDE 94-
Kurum yürütülen soruşturma kapsamıyla sınırlı olmak üzere; a) Sağlık hizmeti alan genel sağlık sigortalısından
veya bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilerden, sağlık hizmetinin gerçekten
alınıp alınmadığını, b) Sigortalının, isteğe bağlı sigortalının veya
bunların hak sahiplerinin malûllük, iş göremezlik raporlarında belirtilen rahatsızlıklarının
mevcut olup olmadığını, tespit amacıyla kontrol muayenesi ve tetkik
yaptırılmasını talep edebilir. Malûllük aylığı veya sürekli iş göremezlik geliri
bağlanmış sigortalılar, malûllük durumlarında artma veya başka birinin sürekli
bakımına muhtaç olduğunu ileri sürerek aylık ve gelirlerinde değişiklik
yapılmasını isteyebilecekleri gibi; Kurum da harp malûlleri ve vazife malûlleri
hariç, malûllük aylığı veya sürekli iş göremezlik geliri bağlanmış
sigortalılar ile aylık veya gelir bağlanan ve çalışma gücünün en az % 60'ını
yitiren malûl çocukların kontrol muayenesine tâbi tutulmasını talep edebilir. Kurumca yaptırılan kontrol muayenesinde veya
sigortalının isteği üzerine ya da işe alıştırma
sonunda yapılan muayenesinde yeniden tespit edilecek malûllük durumuna göre,
malûllük aylığı veya sürekli iş göremezlik geliri, yeni malûllük durumuna
esas tutulan raporun tarihini takip eden ödeme dönemi başından başlanarak
artırılır, azaltılır veya kesilir. Çalışma gücünün en az % 60'ını yitiren malûl
çocuklara bağlanmış bulunan gelir ve aylıklar, kontrol muayenesi sonunda tespit
edilecek malûllük durumuna göre, rapor tarihinden sonraki ödeme dönemi
başından itibaren kesilir. Kurumun yazılı bildiriminde belirtilen tarihten
sonraki ödeme dönemi başına kadar kabul edilebilir bir özürü
olmadığı halde kontrol muayenesini yaptırmayan sigortalının malûllük aylığı
veya sürekli iş göremezlik geliri ile çalışma gücünün en az % 60'ını yitiren
malûl çocukların kendilerine bağlanmış olan gelir veya aylığı, kontrol
muayenesi için belirtilen tarihten sonraki ödeme dönemi başından itibaren
kesilir. Ancak, kontrol muayenesini Kurumun yazılı
bildiriminde belirtilen tarihten başlayarak üç ay içinde yaptıran ve malûllük
veya sürekli iş göremezlik halinin devam ettiği tespit edilen sigortalının
veya aylık ya da gelir bağlanmış olan malûl çocuğun
kesilen aylık veya geliri, kesildiği tarihten başlanarak yeniden bağlanır. Kontrol muayenesini Kurumun yazılı bildiriminde
belirtilen tarihten üç ay geçtikten sonra yaptıran
ve malûllük veya sürekli iş göremezlik halinin devam ettiği tespit edilen
sigortalının malûllük aylığı veya yeni sürekli iş göremezlik derecesine göre
hesaplanacak geliri, gelir veya aylık bağlanan çalışamayacak durumda malûl
çocukların ise almakta oldukları gelir veya aylık, rapor tarihinden sonraki
ay başından başlanarak yeniden bağlanır. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar,
Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. Sağlık
raporlarının usûl ve esaslarının belirlenmesi MADDE 95- Bu
Kanun gereğince, yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, çalışma gücü
kaybı, geçici iş göremezlik ödeneklerinin verilmesine ilişkin raporlar ile iş
kazası ve meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücü veya çalışma gücü
kaybına esas teşkil edecek sağlık kurulu raporlarının usûl ve esaslarını, bu
raporları vermeye yetkili sağlık hizmeti sunucularının sahip olması gereken
kriterleri belirlemeye, usûlüne uygun olmayan sağlık kurulu raporu ve
dayanağı tıbbî belgeleri düzenleyen sağlık hizmet sunucusuna iade ederek
belirlenen bilgileri içerecek şekilde yeniden düzenlenmesini istemeye Kurum
yetkilidir. Usûlüne uygun sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî
belgeler ile gerekli diğer belgelerin incelenmesiyle; yurt dışında tedavi
için yapılacak sevklere, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu tespit edilen
meslekte kazanma gücünün kaybına veya meslekte kazanma gücünün kaybı
derecelerine ilişkin usûlüne uygun düzenlenmiş sağlık kurulu raporları ve
diğer belgelere istinaden Kurumca verilen karara ilgililerin itirazı halinde,
durum Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca karara bağlanır. Bu maddenin uygulamasına ilişkin usûl ve esaslar,
Sağlık Bakanlığı ile Kurumun birlikte çıkaracağı yönetmelikle düzenlenir. Yersiz
ödemelerin geri alınması MADDE 96-
Kurumca işverenlere, sigortalılara, isteğe bağlı sigortalılara gelir veya
aylık almakta olanlara ve bunların hak sahiplerine, genel sağlık
sigortalılarına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere, fazla veya
yersiz olarak yapıldığı tespit edilen bu Kanun kapsamındaki her türlü
ödemeler; a) Kasıtlı veya kusurlu davranışlarından doğmuşsa,
hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla on yıllık sürede yapılan
ödemeler, bu ödemelerin yapıldığı tarihlerden, b) Kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklanmışsa,
hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla beş yıllık sürede yapılan
ödemeler toplamı, ilgiliye tebliğ edildiği tarihten itibaren üç ay içinde
yapılacak ödemelerde faizsiz, üç aylık sürenin dolduğu tarihten sonra
yapılacak ödemelerde ise bu süre sonundan, itibaren hesaplanacak olan kanunî faizi ile birlikte,
ilgililerin Kurumdan alacağı varsa bu alacaklarından mahsup edilir, alacakları
yoksa genel hükümlere göre geri alınır. Alacakların yersiz ödemelere mahsubu, en eski borçtan
başlanarak borç aslına yapılır, kanunî faiz kalan borca uygulanır. Bu hüküm
ilgili hak sahiplerinin muvafakat etmeleri kaydıyla, aynı dosyadan diğer bir
hak sahibine yapılan yersiz ödemelere mahsubunda da uygulanır. Yersiz ödemenin gelir ve aylıklardan kesilmesinde,
kesintinin başlayacağı ödeme dönemi başı itibarıyla kanunî faizi ile birlikte
hesaplanan borç tutarı, gelir ve aylıktan % 25 oranında kesilmek suretiyle
uygulanır. Yersiz ödemelerin tespiti ile geri alınmasına ve bu
maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak
yönetmelikle düzenlenir. Zamanaşımı,
hakkın düşmesi ve avans MADDE 97- Bu
Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, iş kazası, meslek hastalığı ve ölüm
hallerinde bağlanması gereken gelir ve aylıkların, hakkın kazanıldığı
tarihten itibaren beş yıl içinde istenmeyen kısmı zamanaşımına uğrar. Bu
durumda olanların gelir ve aylıkları, beş yıl geçtikten
sonra, yazılı istek tarihini takip eden ay başından itibaren başlar. Kuruma müracaat etmemenin haklı bir sebebe
dayandığını genel hükümlere göre ispat edenler hakkında, yukarıdaki hükümler
uygulanmaz. Kısa vadeli sigorta kollarından ve ölüm sigortasından
kazanılan diğer haklar, hakkın doğduğu tarihten itibaren beş yıl içinde
istenmezse düşer. Bu Kanuna göre bağlanan gelir ve aylıklarını tahakkuk
ettirildiği tarihlerden itibaren aralıksız altı ay sonuna kadar tahsil etmeyenlerin
gelir ve aylıkları, gelir ve aylık bağlanma şartlarının devam edip
etmediğinin tespiti amacıyla durdurulur. Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu
kişilerin alacakları, hakkı doğuran olayın öğrenildiği tarihten itibaren iki
yıl içinde istenmezse zamanaşımına uğrar, hakkı doğuran olay tarihinden
itibaren ise beş yıl sonunda düşer. Sigortalılar ile bunların hak sahiplerinin, genel
sağlık sigortalıları ile bakmakla yükümlü olduğu kişilerin, bu Kanunun uygulanması
bakımından hak ettikleri alacaklarının süresi içinde ödenememesi halinde,
avans verilmesine Kurum yetkilidir. Sağlık hizmeti sunucularına, tahakkuk etmiş
alacakları faturaların teslim tarihinden itibaren en geç yetmişbeş
gün içinde ödenir. İşlemlerin gecikmesi halinde tahakkuk eden tutarın % 75'i
ilâ % 90'ı arasındaki tutar, son ödeme tarihini takip eden ilk iş gününde
alacaklarından kesilmek üzere avans olarak ödenir. Ücretlerden
kesinti yapılmaması, özel sigortalara ilişkin hükümler ve sosyal güvenlik
sözleşmelerinin yürütülmesi MADDE 98-
İşveren, sosyal sigortalar ve genel sağlık sigortası için kendisine düşen
yükümlülükler nedeniyle, sigortalıların ücretlerinden kesinti yapamaz. Bu
Kanunda hüküm bulunmayan hallerde özel sigortalara ilişkin hükümler, bu Kanun
hükümlerinin uygulanmasında dikkate alınmaz. Bu Kanun gereğince sağlık hizmetlerinden
yararlananların ödemekle yükümlü oldukları katılım payları, özel sigorta
şirketleri tarafından teminat veya ödeme konusu yapılamaz. Uluslararası sosyal güvenlik sözleşmeleri kapsamında
yapılacak her türlü işlemler ve hesaplaşmalar, Kurum tarafından yürütülür.
İlgili sözleşmelerde irtibat kurumuna yapılan atıflar, Kuruma yapılmış
sayılır. İKİNCİ BÖLÜM Çeşitli Hükümler Sosyal güvenlikle ilgili düzenlemeler ve bildirimler
MADDE 99-
Sosyal güvenlik hak ve yükümlülükleri ile ilgili yapılacak her türlü kanunî
düzenlemeler bu Kanunda yapılır. Bu Kanun gereğince yapılacak bildirimler hakkında,
11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümleri uygulanır. Bilgi ve
belge isteme hakkı, bilgi ve belgelerin Kuruma verilme usûlü MADDE 100-
Kurum, bu Kanun hükümlerine ilişkin yapılan soruşturmalar hakkında Cumhuriyet
savcılıklarından, kamu ve özel hukuk tüzel kişileri ile gerçek kişilerden
bilgi ve belge isteyebilir. Kurum, bu Kanun gereği verilecek her türlü belge veya
bilginin internet, elektronik ve benzeri ortamda
gönderilmesi hususunda, gerçek ve tüzel kişileri zorunlu tutmaya yetkilidir. Belge veya bilgileri internet,
elektronik ve benzeri ortamda göndermekle zorunlu tutulan gerçek ve tüzel
kişilerin, Kurumun bilgi işlem sistemlerinin herhangi bir nedenle hizmet dışı
kalması sonucu belge ve bilgiyi, bu Kanunda öngörülen sürenin son gününde
Kuruma gönderememesi ve muhteviyatı primleri de yasal süresi içinde
ödeyememesi halinde, sorunların ortadan kalktığı tarihi takip eden üçüncü
işgününün sonuna kadar belge veya bilgiyi gönderir ve muhteviyatı primleri de
aynı sürede Kuruma öder ise bu yükümlülükleri Kanunda öngörülen sürede yerine
getirmiş kabul edilir. Bu maddenin uygulanması ile ilgili usûl ve esaslar,
Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. Uyuşmazlıkların
çözüm yeri MADDE 101-
Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, bu Kanun hükümlerinin
uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıklar iş mahkemelerinde görülür. ALTINCI
KISIM İdarî Para
Cezaları ve Fesih Hükümleri Kurumca
verilecek idarî para cezaları MADDE 102-
Kurumca dayanağı belirtilmek suretiyle diğer kanunlarda suç oluştursa dahi
ayrıca bu Kanunun; a) 8 inci maddenin birinci fıkrası ile 61 inci maddede
belirtilen bildirgeleri; Kurumca belirlenen şekle ve usûle uygun vermeyenler
veya Kurumca internet, elektronik veya benzeri
ortamda göndermekle zorunlu tutulduğu halde anılan ortamda göndermeyenler
veya bu Kanunda belirtilen süre içinde vermeyenlere, her bir sigortalı için
aylık asgarî ücret tutarında, idarî para cezası uygulanır. b) 11 inci maddede belirtilen bildirgeyi, Kurumca
belirlenen şekle ve usûle uygun vermeyenler veya Kurumca internet,
elektronik veya benzeri ortamda göndermekle zorunlu tutulduğu halde, anılan
ortamda göndermeyenler veya bu Kanunda belirtilen süre içinde Kuruma
vermeyenlere; 1) Kamu idareleri ile bilanço esasına göre defter
tutmak zorunda olanlar için asgarî ücretin üç katı tutarında, 2) Diğer defterleri tutmak zorunda olanlar için
asgarî ücretin iki katı tutarında, 3) Defter tutmakla yükümlü olmayanlar için bir aylık
asgarî ücret tutarında, idarî para cezası uygulanır. c) 86 ncı maddenin birinci
fıkrası uyarınca verilmesi gereken belgeleri, Kurumca belirlenen şekilde ve
usûlde vermeyenler ya da Kurumca internet, elektronik veya benzeri ortamda göndermekle
zorunlu tutulduğu halde anılan ortamda göndermeyenler veya belirlenen süre
içinde vermeyenlere her bir fiil için; 1) Belgenin asıl olması halinde aylık asgarî ücretin
üç katını geçmemek kaydıyla belgede kayıtlı
sigortalı sayısı başına, aylık asgarî ücretin beşte biri tutarında, 2) Belgenin ek olması halinde, aylık asgarî ücretin
üç katını geçmemek kaydıyla her bir ek belgede kayıtlı sigortalı sayısı başına,
aylık asgarî ücretin sekizde biri tutarında, 3) Ek belgenin 86 ncı
maddenin beşinci fıkrasına istinaden Kurumca re'sen
düzenlenmesi durumunda, aylık asgarî ücretin yarısı tutarında, 4) Belgenin mahkeme kararı, Kurum veya diğer kamu
idarelerinin denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurlarınca yapılan
tespitler sonucunda veya bu idareler tarafından düzenlenen belgelerden
hizmetleri veya kazançları Kuruma bildirilmediği veya eksik bildirildiği
anlaşılan sigortalılarla ilgili olması halinde, belgenin asıl veya ek
nitelikte olup olmadığı, işverence düzenlenip düzenlenmediği dikkate
alınmaksızın, aylık asgarî ücretin üç katı tutarında, idarî para cezası uygulanır. d) 59 uncu madde uyarınca Kurumun defter ve belge
incelemeye yetkili denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurları tarafından
veya 59 uncu maddenin beşinci fıkrasında belirtilen serbest muhasebeci malî
müşavirler ile yeminli malî müşavirlerce düzenlenen raporlara istinaden,
Kuruma bildirilmediği tespit edilen eksik işçilik tutarının mal edildiği her
bir ay için, aylık asgarî ücretin üç katı tutarında idarî para cezası
uygulanır. e) 86 ncı maddenin ikinci
fıkrasındaki yükümlülüğü Kurumca yapılan yazılı ihtara rağmen onbeş gün içinde mücbir sebep olmaksızın yerine
getirmeyenlere; 1) Bilanço esasına göre defter tutmakla yükümlü
iseler, aylık asgarî ücretin oniki katı tutarında, 2) Diğer defterleri tutmakla yükümlü iseler, aylık
asgarî ücretin altı katı tutarında, 3) Defter tutmakla yükümlü değil iseler, asgarî
ücretin üç katı tutarında, 4) Defter ve belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle
verilmesi gereken ceza tutarını aşmamak kaydıyla; defter ve belgelerin tümünü
verilen süre içinde ibraz etmekle birlikte, kullanılmaya başlanmadan önce
tasdik ettirilmesi zorunlu olduğu halde tasdiksiz tutulmuş olan defterler,
kanunî tasdik süresi geçtikten sonra tasdik
ettirilmiş olan defterlerin tasdik tarihinden önceki kısmı, işçilikle ilgili
giderlerin işlenmemiş olduğu tespit edilen defterler, sigorta primleri
hesabına esas tutulan kazançların kesin olarak tespitine imkân vermeyecek şekilde
usûlsüz, karışık veya noksan tutulmuş defterler, herhangi bir ay için sigorta
primleri hesabına esas tutulması gereken kazançların ve kazançlarla ilgili
ödemelerin (sigorta primine esas kazancın ödemeye bağlı olduğu durumlar
dahil) o ayın dahil bulunduğu hesap dönemine ait defterlere işlenmemiş olması
halinde, o aya ait defter kayıtları, Vergi Usul Kanunu gereğince bilanço
esasına göre defter tutulması gerekirken işletme hesabı esasına göre tutulmuş
defterler geçerli sayılmaz ve bu geçersizlik hallerinin her biri için, aylık
asgarî ücretin yarısı tutarında, 5) İşverenler tarafından ibraz edilen aylık ücret
tediye bordrosunda; asgarî olarak işyerinin sicil numarası, bordronun ilişkin
olduğu ay, sigortalının adı, soyadı, sigortalının sosyal güvenlik sicil
numarası, ücret ödenen gün sayısı, sigortalının ücreti, ödenen ücret tutarı
yer alır. Ücretin alındığına dair sigortalının imzasını ihtiva etmeyen
(makbuz mukabilinde veya banka kanalıyla yapılan ödemeler hariç) ücret tediye
bordroları geçerli sayılmaz ve bu geçersizlik hallerinin her biri için aylık
asgarî ücretin yarısı tutarında, idarî para cezası uygulanır. Verilen süre dışında
ibraz edilen defter ve belgelerin tümünün veya bir bölümünün geçersiz olması
durumunda, tutulan defter türü de dikkate alınarak bu bendin sadece (1), (2)
ve (3) numaralı alt bentlerine göre idarî para cezası uygulanır. f) 86 ncı maddenin altıncı
fıkrasında ve 85 inci maddenin beşinci fıkrasında belirtilen yükümlülükleri
belirtilen sürede yerine getirmeyenlere, aylık asgarî ücretin iki katı
tutarında idarî para cezası uygulanır. g) 8 inci maddenin üçüncü ve altıncı fıkralarında
belirtilen yükümlülükleri yerine getirmeyen kurum ve kuruluşlar ile tüzel kişilere
ve 8 inci maddenin dördüncü fıkrasındaki yükümlülüğü yerine getirmeyen
sigortalılara, aylık asgarî ücret tutarında idarî para cezası uygulanır. h) Sağlık hizmeti sunulmadığı halde sağlık hizmetini
fatura edenler; faturayı veya faturaya dayanak oluşturan belgeleri gerçeğe
aykırı olarak düzenleyenler; 64 üncü madde gereğince kapsam dışı tutulan
sağlık hizmetlerini kapsam içinde olan sağlık hizmetleri gibi gösterenler;
sağlık hizmetlerine hak kazanmayan kişilere sundukları sağlık hizmetlerini
fatura edenler hakkında bu fiilleri nedeniyle Kurumun yersiz ödediği tutarın
beş katı idarî para cezası uygulanır. ı) 71 inci maddede yer alan kimlik tespiti
yükümlülüğünü yapmayan ve bu nedenle Kurumun zarara uğramasına sebebiyet veren
sağlık hizmeti sunucularından, uğranılan zararın beş katı idarî para cezası
uygulanır. j) Kurumun mahsup suretiyle tahsilini yaptığı haller
hariç olmak üzere, alınması gereken katılım paylarını tahsil etmeyen sağlık
hizmeti sunucularına, fiilin her tekrarında tahsil edilmeyen katılım payının
on katı tutarında idarî para cezası uygulanır. k) 63 üncü madde gereği Kurumca sağlanan yardımcı
üreme yöntemlerinin tıbbî etik dışında uygulanması
halinde, bu fiili işleyen sağlık hizmeti sunucularına Kurumca vak’a için yapılan tedavi masrafının beş katı tutarında
idarî para cezası uygulanır. l) Kurumun denetim ve kontrolle görevlendirilmiş
memurlarının, bu Kanunun uygulanmasından doğan inceleme ve soruşturma
görevlerini yerine getirmeleri sırasında işverenler, sigortalılar, işyeri
sahipleri ve bu işle ilgili diğer kişiler, görevlerini yapmasına engel
olamazlar. Engel olanlar hakkında eylemleri başka bir suç oluştursa dahi,
aylık asgarî ücretin iki katı tutarında idarî para cezası uygulanır. Mahkeme kararına, Kurum veya diğer kamu idarelerinin
denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurlarınca yapılan tespitlere ya da kamu idarelerinden alınan belgelere istinaden
düzenlenenler hariç olmak üzere, bildirgenin yasal süresi geçtikten
sonra ilgililerce kendiliklerinden verilmesi halinde, bu maddenin birinci
fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde öngörülen cezalar % 50 oranında uygulanır. İdarî para cezası uygulanması 8 inci, 11 inci ve 86 ncı maddelerde belirtilen belgelerin Kuruma verilmesi
yükümlülüğünü kaldırmaz. İdarî para cezaları ilgiliye tebliğ ile tahakkuk
eder. Tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde
Kuruma ya da Kurumun ilgili hesaplarına yatırılır
veya aynı süre içinde Kuruma itiraz edilebilir. İtiraz takibi durdurur.
Kurumca itirazı reddedilenler, kararın kendilerine tebliğ tarihinden itibaren
onbeş gün içinde yetkili sulh ceza mahkemesine başvurabilirler. Bu süre içinde
başvurunun yapılmamış olması halinde, idarî para cezası kesinleşir. İdarî para cezalarının, Kuruma itiraz edilmeden veya
yargı yoluna başvurulmadan önce tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde peşin ödenmesi halinde, bunun dörtte üçü
tahsil edilir. Peşin ödeme idarî para cezasına karşı yargı yoluna başvurma
hakkını etkilemez. Ancak Kurumca veya mahkemece Kurum lehine karar verilmesi
halinde, daha önce tahsil edilmemiş olan ceza tutarının dörttebirlik
kısmı, 89 uncu maddenin ikinci fıkrası hükmü de dikkate alınarak tahsil
edilir. Mahkemeye başvurulması idarî para cezasının takip ve
tahsilini durdurmaz. Tebliğ tarihinden itibaren onbeş
gün içinde ödenmeyen idarî para cezaları, 89 uncu madde hükmü gereğince
hesaplanacak gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte tahsil edilir. İdarî para cezaları on yıllık zamanaşımı süresine
tâbidir. Zamanaşımı süresi, fiilin işlendiği tarihten itibaren başlar. İdarî para cezaları hakkında, bu Kanunda hüküm
bulunmayan hallerde 30/3/2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu
hükümleri uygulanır. İdarî
yaptırımlar ve fesih MADDE 103-
Kurumca yapılan inceleme neticesinde haksız menfaat temin etmek maksadıyla; a) Sağlık hizmeti sunulmadığı halde sağlık hizmetini
fatura ettiği, b) Faturayı veya faturaya dayanak oluşturan
belgeleri, gerçeğe aykırı olarak düzenlediği, c) 64 üncü madde gereğince kapsam dışı tutulan sağlık
hizmetlerini, kapsam içinde olan sağlık hizmetleri gibi gösterdiği, d) Sağlık hizmetlerine hak kazanmayan kişilere,
sağlık hizmeti sunarak Kuruma fatura ettiği, tespit edilen sağlık hizmeti sunucuları hakkında
genel hükümlere göre takip yapılır. Bu fiiller nedeniyle Kurumun yersiz ödediği
tutar 96 ncı maddeye göre geri alınır. Ayrıca bu
fiilî işleyen sağlık hizmeti sunucularının varsa Kurum ile yaptıkları sözleşmeleri;
ilk fiilde bir ay, ilk fiilden itibaren iki yıllık dönem içerisindeki tekrarı
halinde üç ay, aynı dönem içerisinde ikinci kez tekrarı halinde ise bir yıl
süreyle feshedilir. Yukarıdaki fıkranın (d) bendi hariç olmak üzere
anılan fiillerin sözleşmesiz sağlık hizmet sunucuları tarafından işlenmesi halinde,
bir yıl süreyle acil durumlar hariç ödeme yapılmaz. Sağlık hizmet sunucusu bu
süre içerisinde bu durumu sağlık hizmeti alan tüm kişilere yazılı olarak bildirmek
zorundadır. Bildirilmeyen kişilerin fatura bedelleri Kurum tarafından
ödenerek, sağlık hizmet sunucusundan iki katı olarak tahsil edilir. 71 inci maddede yer alan kimlik tespiti yükümlülüğünü
yapmayan ve bu nedenle bir başka kişiye sağlık hizmeti sunulması nedeniyle
Kurumun zarara uğramasına sebebiyet veren sağlık hizmeti sunucularından
uğranılan zarar geri alınır. YEDİNCİ
KISIM Yürürlükten
Kaldırılan, Değiştirilen, Son ve Geçici Hükümler BİRİNCİ BÖLÜM Değiştirilen ve Yürürlükten Kaldırılan
Hükümler Diğer
kanunlardaki atıflar MADDE 104-
Bu Kanunla yürürlükten kaldırılmayan hükümleri saklı kalmak kaydıyla,
17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı, 2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı, 17/10/1983
tarihli ve 2925 sayılı, 17/10/1983 tarihli ve 2926 sayılı ve 8/6/1949 tarihli
ve 5434 sayılı kanunlara yapılan atıflar ile diğer kanunlarda sosyal sigorta
haklarına, yardımlarına ve yükümlülüklerine, sigortalılığa ve hak sahipliği
şartlarına, sağlık hizmetlerinin veya tedavi bedellerinin ödenmesine ilişkin
yapılan atıflar bu Kanunun ilgili maddelerine yapılmış sayılır. 27/7/1967 tarihli ve 926 sayılı Türk Silâhlı
Kuvvetleri Personel Kanununda kadrosuzluk tazminatının ödenmesine ilişkin
T.C. Emekli Sandığına yapılmış olan atıf ile diğer kanunlarda T.C. Emekli
Sandığına, Sosyal Sigortalar Kurumuna, Bağ-Kur'a yapılmış atıflar Kuruma
yapılmış sayılır. Değiştirilen,
eklenen ve uygulanmayacak hükümler MADDE 105-
a) 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı
Kanununun: 1) 89 uncu maddesinin birinci fıkrasında geçen
"aylık bağlamaya esas" ibaresi "ek 70 inci maddeye göre
hesaplanacak" şeklinde değiştirilmiştir. 2) Ek 19 uncu maddesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir. "EK MADDE 19- Vazife malûlü erlerle, bunların
dul ve yetimlerine ödenecek aylık veya gelirlerin alt sınırı Sosyal Sigortalar
ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 27 nci veya 33
üncü maddeleri hükümlerine göre belirlenir." 3) Ek 48 inci maddesinin son fıkrasının başına
"Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında yaşlılık aylığına hak kazananlar
hakkında, aynı Kanunun geçici 2 nci maddesinin (d)
bendinin uygulanmasında:" ibaresi eklenmiştir. 4) Ek 68 inci maddesine birinci fıkra olarak
"Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında yaşlılık aylığına hak kazananlar
hakkında, aynı Kanunun geçici 2 nci maddesinin (d)
bendinin uygulanmasında:" ibaresi eklenmiş; aynı maddede geçen
"ödenir" ve "ödeme yapılır" ibareleri "hesaplanır"
şeklinde değiştirilmiş; aynı maddenin dördüncü fıkrasında geçen "Bu
tazminatlar ilgililere ödendikçe iki ay içinde faturası karşılığında
Hazineden tahsil olunur." cümlesi ile aynı maddenin beşinci ve son
fıkrası madde metninden çıkarılmış ve aynı maddenin diğer fıkraları (a), (b),
(c), (d) ve (e) bentleri olarak düzenlenmiştir. 5) Ek 70 inci maddesinin birinci fıkrasında geçen
"Sandık iştirakçilerine ödenmekte olan;" ve "emeklilik
keseneğine ve Kurum karşılığına tâbi tutulur." ibareleri sırasıyla
"Emekli ikramiyesinin hesabında;" ve "dikkate alınır"
şeklinde; aynı maddenin son fıkrası da “Personel kanunlarında yer alan aylığa
ilişkin gösterge ve ek göstergeler esas alınarak bulunan tutarlar da emekli
ikramiyesi hesabında dikkate alınır."
olarak değiştirilmiştir. 6) Ek 73 üncü maddesine birinci fıkra olarak
"Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında yaşlılık aylığına hak kazananlar
hakkında, aynı Kanunun geçici 2 nci maddesinin (d) bendinin
uygulanmasında:" ibaresi eklenmiş; aynı maddenin birinci fıkrasında
geçen "toptan ödeme yapılabilmesi için" ibaresi "toptan ödeme
hesaplanabilmesi için" şeklinde; ikinci fıkrasında geçen
"emeklilik" kelimesi "hesaplama" şeklinde değiştirilmiş
ve aynı maddenin fıkraları (a), (b) ve (c) bentleri olarak düzenlenmiştir. b) 17/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı Tarım İşçileri
Sosyal Sigortalar Kanununun: 1) 21 inci maddesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir. "MADDE 21- Yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazanan
sigortalıya, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 29 uncu
maddesinde belirtilen esaslara göre aylık bağlanır." 2) 30 uncu maddesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir. "MADDE 30- Bu Kanunun gerektirdiği her türlü
yardım ve ödemeler için sigortalılardan % 12,5'i genel sağlık sigortası primi
olmak üzere % 32,5 oranında prim alınır." 3) 39 uncu maddesinin (a) bendi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir. "a) Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası
Kanununun 13, 14, 19, 20, 21, 22, 25, 26, 27, 28, 33, 34, 35, 36, 54, 55, 57,
58, 59, 60, 61, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73,76, 77,78, 89, 94,
95, 96, 97, 100 ve 101 inci maddeleri ile 41 inci maddenin (b) bendi, 506
sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun Geçici 82 nci
maddesi,” c) 29/5/1986 tarihli ve 3294 sayılı Sosyal
Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanununun 2 nci
maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. "Ancak, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık
Sigortası Kanununun 60 ıncı maddesinin birinci
fıkrasının (c) bendinde sayılan genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü
olduğu kişilerin aynı Kanun gereği ödedikleri katılım payları ile diğer
sağlık hizmetlerinin karşılanmayan kısmı, bu Kanun kapsamındadır. Ancak yıl
içinde ödenen tutarlar, takip eden yılda Hazine tarafından Fona geri
ödenir." d) 10/2/1954 tarihli ve 6245 sayılı Harcırah
Kanununun 18 inci maddesinin başlığı ve birinci fıkrasının birinci paragrafı
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. "Ehliyet tespiti, imtihan ve hava değişimi için
başka yere gönderilenler: Memurlar, yardımcı hizmetler sınıfına dahil personel
ve kurumlarda yalnız ödenek mukabili çalışanlardan, memuriyet mahalli
dışına;" e) 8/5/1985 tarihli ve 3201 sayılı Yurtdışında Bulunan
Türk Vatandaşlarının Yurtdışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri
Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanunun: 1) 1 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. "MADDE 1- Türk vatandaşlarının yurt dışında 18
yaşını doldurduktan sonra, Türk vatandaşı iken geçen ve belgelendirilen sigortalılık
süreleri ve bu süreleri arasında veya sonunda her birinde bir yıla kadar olan
işsizlik süreleri ile yurt dışında ev kadını olarak geçen süreleri, bu
Kanunda belirtilen sosyal güvenlik kuruluşlarına prim ödenmemiş olması ve
istekleri halinde, bu Kanun hükümlerine göre sosyal güvenlikleri bakımından
değerlendirilir." 2) 2 nci maddesinin (a)
bendinin sonuna "Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı" ibaresi ve aynı
maddeye aşağıdaki (e) ve (f) bentleri eklenmiştir. “e) Kurum; Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığını, f) Bakanlık; Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığını," 3) 3 üncü maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir. "Başvurulacak kuruluş MADDE 3- Sigortalılar ile yurt dışında çalışmakta iken
veya yurda kesin dönüş yaptıktan sonra ölenlerin Türk vatandaşı olan hak
sahipleri Kuruma müracaat etmek suretiyle bu Kanunla getirilen haklardan
yararlanırlar." 4) 4 üncü maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir. "Borçlanma tutarı ve borçlanma tutarının iadesi MADDE 4- Borçlanılacak her bir gün için tahakkuk
ettirilecek borç tutarı, başvuru tarihindeki prime esas asgarî ve azamî
günlük kazanç arasında seçilecek günlük kazancın % 32'sidir. Borçlanılan
süreler, yurda kesin dönüş yapılmış olması şartıyla aylık tahsisi için yazılı
talepleri halinde Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 41
inci maddesinin son fıkrası hükümlerine göre değerlendirilir. Borçlanmaya
ilişkin Kurumca tahakkuk ettirilen borç tutarı, tebliğ edildiği tarihten
itibaren üç ay içerisinde ödenir. Ödeme yapılan gün sayısı prim ödeme gün
sayısına ve prime esas kazanca dahil edilir. Tahakkuk ettirilen prim borcunu
tebligat tarihinden itibaren üç ay içerisinde ödemeyenler için yeniden
başvuru şartı aranır. Borçlanmadan sonradan vazgeçenler ile yapılan
borçlanma sonrasında aylık bağlanması için gerekli şartları yerine getiremeyenlere
ve bunların hak sahiplerine talepleri üzerine yaptıkları ödemeler, faiz
uygulanmaksızın iade edilir. Yurt dışında iken borçlanma isteğinde bulunacak
sigortalı veya hak sahipleri Yeni Türk Lirası olarak bildirilecek borç
tutarını döviz cinsinden, Türkiye'de ise Yeni Türk Lirası olarak
öderler." 5) 5 inci maddenin birinci fıkrası "Yurt
dışındaki sigortalılık sürelerinin tespitinde, bunu belirten ve istek
sahibinin ibraz edeceği ispatlayıcı belgelerde kayıtlı bulunan tarihler
arasındaki son tarihten geriye doğru olmak üzere gün sayıları esas alınır, bu
tespitte 1 yıl 360 gün, 1 ay 30 gün hesaplanır." şeklinde değiştirilmiş;
aynı maddenin üçüncü fıkrasının sonuna "Bu durumda olanlar Sosyal
Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı sayılır." cümlesi eklenmiş;
maddeye "Sosyal güvenlik sözleşmesi yapılmış ülkelerdeki hizmetlerini,
bu Kanuna göre borçlananların, sözleşme yapılan ülkede ilk defa çalışmaya
başladıkları tarih, ilk işe giriş tarihi olarak dikkate alınmaz."
fıkrası eklenmiştir. 6) 6 ncı maddenin (A)
fıkrasının son paragrafı "Yukarıdaki şartları yerine getirenlerden
tahsise hak kazananların aylıkları, yazılı istek tarihini takip eden ay
başından itibaren başlatılmak üzere Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık
Sigortası Kanunu hükümlerine göre bağlanır." şeklinde değiştirilmiş, Aynı maddenin (B) fıkrası; "B) Kanun
hükümlerinden yararlanmak suretiyle aylık bağlananlardan tekrar yurt dışında
yabancı ülke mevzuatına tâbi çalışanlar, ikamete dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği alanlar ile Türkiye'de
sigortalı çalışmaya başlayanların aylıkları, tekrar çalışmaya başladıkları
veya ikamete dayalı bir ödenek almaya başladıkları tarihten itibaren kesilir.
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun sosyal güvenlik destek
primi hakkındaki hükümleri, bu Kanun hükümlerinden yararlanmak suretiyle aylık
bağlananlar için uygulanmaz. Yurt içinde veya yurt dışında çalışması sona
erenlerin veya ikamete dayalı bir ödenek alanlardan ödenekleri sona erenlerin,
aylıklarının tekrar ödenmesi için yazılı talepte bulunmaları halinde, talep
tarihini izleyen ay başından itibaren aylıkları tekrar ödenmeye
başlanır." şeklinde değiştirilmiştir. f) 8/5/1985 tarihli ve 3201 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin (b) bendine “Sosyal Güvenlik Kanunları;”
ibaresinden sonra gelmek üzere “Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası
Kanunu,” ibaresi eklenmiştir. g) 27/4/2005
tarihli ve 5335 sayılı Kanunun 30 uncu maddesi ile 10/7/1987 tarihli ve 285
sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci maddesinin onbirinci
fıkrası hariç olmak üzere, diğer kanunların bu Kanuna aykırı hükümleri uygulanmaz. h) 27/7/1967 tarihli ve 926 sayılı Kanunun ek 18 inci
maddesinin (b) fıkrası "b) (a) fıkrasına göre bulunacak tutar, Sosyal Sigortalar
ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun yürürlük tarihinden önce göreve
başlayanların emekliliklerinde, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası
Kanununun geçici 2 nci maddesinin (d) bendine göre
hesaplanacak kısmî aylığın hesabında dikkate alınır." şeklinde
değiştirilmiştir. Yürürlükten
kaldırılan hükümler MADDE 106-
1) 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun, geçici 20
inci, geçici 81 inci, geçici 82 nci ve geçici 87 nci ve geçici 89 uncu maddeleri hariç diğer maddeleri, 2) 2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı Esnaf ve
Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanununun,
1 ilâ 23 üncü, geçici 10 uncu ve geçici 11 inci maddeleri hariç diğer
maddeleri, 3) 29/8/1977 tarihli ve 2108 sayılı Muhtar Ödenek ve
Sosyal Güvenlik Yasasının 4 üncü ve 5 inci maddeleri, 4) 17/10/1983 tarihli ve 2926 sayılı Tarımda Kendi
Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanunu, 5) 24/5/1983 tarihli ve 2829 sayılı Sosyal Güvenlik
Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanun, 6) 17/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı Tarım İşçileri
Sosyal Sigortalar Kanununun 1 ilâ 5 inci, 13 ilâ 17 nci
maddeleri, 7) 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları
Kanununun 107 nci, 188 inci, 209 uncu ve ek 22 nci maddeleri, 8) 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti
Emekli Sandığı Kanununun, 12 ilâ 19 uncu maddeleri, 23 üncü maddesi, 30 ilâ
39 uncu maddeleri, 41 ilâ 55 inci maddeleri, 57 ilâ 59 uncu maddeleri, 61 ilâ
64 üncü maddeleri, 66 ilâ 71 inci maddeleri, 72 nci
maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları, 73 ilâ 77 nci
maddeleri, 80 inci maddesi, 82 inci maddesinin (a), (b), (c) ve (ç) bentleri,
83 ilâ 88 inci maddeleri, 90 ıncı ve 91 inci
maddeleri, 93 ilâ 100 üncü maddeleri, 102 nci
maddesi, 105 ilâ 107 nci maddeleri, 112 ilâ 124
üncü maddeleri, 127 ilâ 129 uncu maddeleri, 131 ilâ 135 inci maddeleri, ek 2
ilâ ek 4 üncü maddeleri, ek 8 ve ek 9 uncu maddeleri, ek 11 inci maddesi, ek
13 ilâ ek 18 inci maddeleri, ek 21 ilâ ek 23 üncü maddeleri, ek 25 ilâ ek 27 nci maddeleri, ek 29 ve ek 30 uncu maddeleri, ek 31 inci
maddesinin (a) ve (b) bentleri, ek 32 ilâ 34 üncü maddeleri, ek 37 nci maddesi, ek 39 uncu maddesi, ek 41 ilâ ek 47 nci maddeleri, ek 48 inci maddesinin son fıkrası hariç
diğer fıkraları, ek 49 uncu maddesi, ek 56 ve ek 57 nci
maddeleri, ek 59 uncu maddesi, ek 69 uncu maddesi, ek 72 nci
maddesi, ek 74 ve ek 75 inci maddeleri, ek 80 inci maddesi, geçici 8 inci
maddesi, geçici 15 inci maddesi, geçici 16 ncı
maddesi, geçici 54 üncü, geçici 65 inci, geçici 85 inci, geçici 86 ncı, geçici 88 inci, geçici 96 ilâ geçici 98 inci, geçici
103, geçici 104, geçici 109 ilâ geçici 113 üncü, geçici 115 ilâ geçici 118
inci, geçici 120 nci, geçici 121 inci, geçici 139
ilâ geçici 141 inci, geçici 146 ncı, geçici 147 nci, geçici 150 ilâ geçici 151 nci,
geçici 153 üncü, geçici 157 nci, geçici 159 uncu,
geçici 161 ilâ geçici 166 ncı, geçici 170 inci,
geçici 171 inci, geçici 173 üncü, geçici 176 ncı,
geçici 180 inci, geçici 182 ilâ geçici 186 ncı,
geçici 190 ilâ geçici 192, geçici 195 ilâ geçici 200 üncü, geçici 203 üncü,
geçici 204 üncü, geçici 207 nci ve geçici 208 inci,
geçici 210 ilâ geçici 212 nci, geçici 218 ilâ
geçici 220 nci, ek geçici 1 inci, ek geçici 2 nci, ek geçici 7 nci, ek geçici
8 inci, ek geçici 11 inci, ek geçici 19 uncu, ek geçici 20 nci, ek geçici 22 nci ve ek
geçici 23 üncü maddeleri, 9) 1/10/1992 tarihli ve 3841 sayılı Kanunun geçici 1
inci maddesi, 24/11/1994 tarihli ve 4049 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesi
ve 13/6/2001 tarihli ve 4677 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesi, 10) 14/1/1988 tarihli ve 311 sayılı Memurlar ve Diğer
Kamu Görevlileri ile İlgili Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Hükmünde Kararnamenin geçici 3 üncü maddesi, 11) 25/8/1999 tarihli ve 4447 sayılı İşsizlik
Sigortası Kanununun 56 ncı maddesinin (C) fıkrası, 12) 19/3/1969 tarihli ve 1136 sayılı Avukatlık
Kanununun 186 ilâ 188 inci ve 191 inci maddeleri, 13) 18/1/1972 tarihli ve 1512 sayılı Noterlik
Kanununun 201 ilâ 203 üncü maddeleri, 14) 7/5/1987 tarihli ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri
Temel Kanununun 3 üncü maddesinin (d) bendi ile geçici 3 üncü maddesi, 15) 22/1/1990 tarihli ve 399 sayılı Kamu İktisadi
Teşebbüsleri Personel Rejiminin Düzenlenmesi ve 233 Sayılı Kanun Hükmünde
Kararnamenin Bazı Maddelerinin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Kanun Hükmünde
Kararnamenin 32 nci maddesindeki "resmî ve
özel sağlık kuruluşlarında ayakta ve yatarak tedavileri ile" ibaresi, 16) 4/6/1937 tarihli ve 3201 sayılı Emniyet Teşkilatı
Kanununun 89 uncu maddesi, 17) 4/2/1924 tarihli ve 406 sayılı Telgraf ve Telefon
Kanununun ek 23 üncü maddesi, 18) 1/11/1983 tarihli ve 2937 sayılı Devlet
İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanununun 18 inci maddesi, 19) 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele
Kanununun 21 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi ile (g) bendinde
yer alan "ve tedavileri yaptırılır" ibaresi, 20) 23/4/1981 tarihli ve 2453 sayılı Yurt Dışında
Görevli Personele Nakdi Tazminat Verilmesi ve Aylık Bağlanması Hakkında
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan "ile yaralanan veya
sakat kalanların tedavi giderleri" ibaresi, 21) 15/5/1959 tarihli ve 7269 sayılı Umumi Hayata
Müessir Afetler Dolayısiyle Alınacak Tedbirlerle
Yapılacak Yardımlara Dair Kanunun 10 uncu maddesinin üçüncü ve dördüncü
fıkraları, 22) 1/7/1976 tarihli ve 2022 sayılı 65 Yaşını
Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması
Hakkında Kanunun 7 nci maddesi, 23) 24/2/1968 tarihli ve 1005 sayılı İstiklal
Madalyası Verilmiş Bulunanlara Vatani Hizmet Tertibinden Şeref Aylığı Bağlanması
Hakkında Kanunun 2 nci maddesinin ikinci fıkrası, 24) 10/2/1954 tarihli ve 6245 sayılı Harcırah
Kanununun 18 inci maddesinin (c) bendi ile 20 nci
maddesi, 25) 8/5/1985 tarihli ve 3201 sayılı Kanunun 7 nci , 11 inci, geçici 1 ilâ geçici 4 üncü maddeleri ile
aynı kanunda geçen "döviz" ibareleri, 26) 18/6/1992 tarihli ve 3816 sayılı Kanunun birinci
maddesinde yer alan "Genel Sağlık Sigortası uygulamasına geçilinceye kadar" ibaresi, yürürlükten kaldırılmıştır. Yönetmelikler MADDE 107-
Bu Kanunda bahsi geçen yönetmelikler bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren
bir yıl içerisinde çıkarılır. Kurum, bu Kanunun diğer maddelerinin
uygulanmasına ilişkin usûl ve esasları yönetmelik ile düzenleme yetkisine
sahiptir. İKİNCİ BÖLÜM Geçici ve Son Hükümler Malûllük,
yaşlılık ve ölüm sigortasına ilişkin bazı geçiş
hükümleri GEÇİCİ MADDE 1- Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce, 506 sayılı Sosyal
Sigortalar Kanunu ile 2925 sayılı Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar Kanununa
tâbi olanlar her türlü hak ve yükümlülükleri ile bu Kanunun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında, 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar ve
Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanunu ve bu Kanunla mülga 2926
sayılı Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanununa
tâbi olanlar her türlü hak ve yükümlülükleri ile bu Kanunun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında, 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti
Emekli Sandığı Kanununa tâbi olanlar her türlü hak ve yükümlülükleri ile bu
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c ) bendi kapsamında kabul
edilir. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce çalışmaya
başlayıp bu tarihten sonra aylık talebinde bulunanlardan, birinci fıkrada
belirtilen sigortalılık hallerinden birden fazlasına tâbi olanlara yaşlılık
aylığına hak kazanma şartlarından hangisinin uygulanacağı, en son sigortalı
sayıldığı tarihten geriye doğru son yedi yıllık fiilî hizmet süresi içinde en
fazla hizmetin geçtiği sigortalılık hali, hizmet
sürelerinin eşit olması halinde ise son sigortalılık durumu esas alınarak
belirlenir. 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı, 2/9/1971 tarihli ve
1479 sayılı, 17/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı, bu Kanunla mülga 17/10/1983
tarihli ve 2926 sayılı ve 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı kanunlara göre
bağlanan veya talepte bulunulan; aylık, gelir, tazminat, harp malûllüğü zammı
ve diğer ödenekler ile 8/2/2006 tarihli ve 5454 sayılı Kanunun 1 inci
maddesine göre ödenmekte olan ek ödemenin verilmesine devam edilir. Bu gelir
ve aylıkların durum değişikliği nedeniyle artırılması, azaltılması, kesilmesi
veya yeniden bağlanmasında, bu Kanunla yürürlükten kaldırılan ilgili kanun
hükümleri uygulanır. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla
17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı ve 2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı kanunlara
göre ödenmekte olan sosyal yardım zammı ile telafi edici ödeme tutarları,
8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu
gereğince emekli aylığı almakta olanlara ödenmekte olan makam ve yüksek hâkimlik
tazminatı, görev ve temsil tazminatı ile ek ödemeler ve yardımlar, bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihte ödenen tutarlar esas alınarak, ilgililerin gelir ve
aylıklarına ilave edilerek ödenir. Bağlanmış aylık ve gelirler, 55 inci maddenin ikinci
fıkrasına göre artırılır. Sosyal yardım zammının ilavesinde tamamı dağıtılacak
şekilde, hak sahiplerinin gelir ve aylıklardaki hisseleri esas alınır. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce ölen,
ancak bu Kanunla yürürlükten kaldırılan ilgili Kanun hükümlerine göre ölüm
aylığının bağlanabilmesi için yeterli prim ödeme gün sayısı olmayan
sigortalının hak sahiplerinin, bu Kanun hükümlerine göre ölüm aylığına hak
kazanması halinde ölüm aylığına bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren
hak kazanılmış sayılır. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 5434
sayılı Kanuna tâbi olanlardan 44 üncü maddenin ikinci fıkrası kapsamında
emekliye sevk edilenler hakkında yaş haddi, 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı
Kanunun geçici 205 inci maddesi esas alınarak uygulanır. 3 üncü maddenin (29) uncu bendinde belirtilen
güncelleme katsayısında yer verilen ortalama günlük prime esas kazançtaki
değişim oranı, bu Kanunun yürürlük tarihinden sonraki ilk yıl için, o yıl
gerçekleşen asgarî ücretteki artış oranı olarak kabul edilir. Bu Kanundan
önce yürürlükte bulunan sosyal güvenlik kanunlarına tâbi geçen çalışmalar
için bağlanacak aylıkların hesabı GEÇİCİ MADDE 2- Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 17/7/1964 tarihli ve 506
sayılı, 2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı, 17/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı,
bu Kanunla mülga 17/10/1983 tarihli ve 2926 sayılı, 8/6/1949 tarihli ve 5434
sayılı kanunlara ve 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesine tâbi sandıklara tâbi olanlara bağlanacak yaşlılık
aylıkları aşağıdaki şekilde hesaplanır: a) Sigortalının veya iştirakçinin bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihe kadar geçen sürelerdeki prim ödeme gün sayılarına
veya fiilî hizmet süresine ait aylık; bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
önceki kanun hükümlerine göre, aylık talep tarihindeki toplam prim ödeme gün
sayısı veya fiilî hizmet süresi üzerinden, bu Kanunun yürürlük tarihi
itibarıyla hesaplanacak aylığının bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadarki
prim ödeme gün sayısı veya fiilî hizmet süresi ile orantılı bölümü, aylık
başlangıç tarihine kadar geçen yıllar için, her yıl gerçekleşen güncelleme
katsayısı ile çarpılarak hesaplanır. b) Sigortalının veya iştirakçinin bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten sonra geçen sürelerdeki prim ödeme gün sayılarına
ait aylığı, aylık talep tarihindeki toplam prim ödeme gün sayısı üzerinden 29
uncu madde hükümlerine göre hesaplanacak aylığının, bu Kanunun yürürlük
tarihinden sonraki prim ödeme gün sayısına orantılı bölümü kadardır. c) Aylık, (a) ve (b) bentlerine göre hesaplanan kısmî
aylıkların toplamından oluşur. Aylıklar ayrıca 29 uncu maddenin son fıkrasına
göre artırılarak belirlenir. d) 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Kanunun ek 48 inci
maddesi ile ek 68 inci, ek 73 üncü ve 27/7/1967 tarihli ve 926 sayılı Kanunun
ek 18 inci maddesi ve ilgili diğer maddeleri esas alınarak hak edilen makam
veya yüksek hâkimlik, temsil veya görev tazminatları ve ek göstergeler, bu
maddenin (a) bendinde belirtilen kısmî aylıkların hesabında dikkate alınır.
Ancak (a) bendine göre yapılacak hesaplama açısından bu hükmün uygulanması
sonucu daha yüksek ek göstergeye hak kazanılmış olması, 8/6/1949 tarihli ve
5434 sayılı Kanunun ek 70 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin uygulanmasında
esas alınacak ek göstergelerin yükseltilerek uygulanması hakkını doğurmaz. e) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla
17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Kanunun geçici 82 nci
maddesinin (a) bendine göre gösterge sistemi içinde hesaplanacak kısmî
aylıklara esas gösterge, sigortalıların ortalama yıllık kazanç hesabına giren
takvim yılı sayısı esas alınmak suretiyle hazırlanacak olan gösterge ve üst
gösterge tespit tabloları esas alınarak belirlenir. Bu Kanunun yürürlük
tarihinden sonra 8/5/1985 tarihli ve 3201 sayılı Kanuna göre yurt dışı hizmet
borçlanması yapan sigortalıların bu sürelerinin, bu Kanuna göre hangi
sigortalılık haline göre geçmiş sayılacağının belirlenmesinde; şayet
borçlanma yapılan sürelerden önce sigortalılıkları varsa en son sigortalılık
haline göre, şayet sigortalılıkları yoksa, bu Kanunun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında geçmiş sigortalılık süresi olarak
kabul edilir. Bu Kanunun yürürlük tarihine kadar geçen sürelere
ilişkin aylığın hesabında esas alınan asgarî aylık tutarı ile 17/7/1964
tarihli ve 506 sayılı Kanunun geçici 82 nci
maddesinin ikinci fıkrasına göre belirlenen eski tam aylık tutarı, toplam
prim ödeme gün sayısı içinde bu Kanunun yürürlük tarihine kadar geçen prim
ödeme gün sayısının oranına tekabül eden tutar üzerinden esas alınır. Yurt dışı hizmet borçlanması yapanların aylıkları da
yukarıda belirtilen fıkralara göre hesaplanır. Malûllük ve ölüm aylıkları, yukarıdaki fıkralarda
belirtilen hükümler esas alınarak, 27 nci veya 33
üncü madde hükümlerine göre hesaplanır. Önceki
mevzuat hükümlerinin uygulanması, Devlet katkısı ve geçici iş göremezlik
ödeneği GEÇİCİ MADDE 3- Bu Kanuna göre çıkarılması gereken yönetmelikler yürürlüğe girinceye
kadar, mevcut tüzük ve yönetmeliklerin, bu Kanuna aykırı olmayan hükümleri
uygulanmaya devam edilir. 47 nci maddenin son
fıkrasında sözü edilen Türk Silâhlı Kuvvetleri Sağlık Yeteneği Yönetmeliği
hükümleri, bu Kanunun yayımlandığı tarihten itibaren en geç iki yıl içinde,
Kurumun da görüşü alınarak, bu Kanun hükümlerine uyumlu hale getirilir. Malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile genel
sağlık sigortası primine Devlet katkısının oranı ile bu katkının hesaplanmasında
esas alınan oranı, söz konusu sigorta kollarının açıklarının azalmasına
paralel olarak azaltmaya, Bakanlar Kurulu yetkilidir. Sigortalılardan 4 üncü maddenin birinci fıkrasının
(c) bendi kapsamında olanların, bu Kanuna göre istirahatli
bulunup, geçici iş göremezlik ödeneği alamadıkları sürelere ait ücretleri ve
çalışırken aldıkları aylıkları ile geçici iş göremezlik ödenekleri arasındaki
farklar ilgili mevzuatında değişiklik yapılıncaya kadar çalıştıkları
kurumlarınca ödenmeye devam edilir. 8/2/2006 tarihli ve 5454 sayılı Kanunun 1 inci
maddesi hükümleri bu Kanun kapsamında gelir ve aylık bağlanan kişiler için
uygulanır. 5434 sayılı
Kanuna ilişkin geçiş hükümleri GEÇİCİ MADDE 4- Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce sakatlık kontenjanından göreve
başlayan ve T.C. Emekli Sandığına tâbi bir göreve devam edip bu Kanunun
malûlen emeklilik şartlarını taşımayanlardan onbeş
yıl hizmeti bulunanlara, istekleri halinde yaşlılık aylığı bağlanır. Kamu görevlilerinin emeklilik ikramiyeleri, 8/6/1949
tarihli ve 5434 sayılı Kanun hükümlerince hesaplanarak bu Kanunun yürürlük
tarihinden itibaren bir yıl süreyle, 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Kanunun
89 uncu maddesi ve bu Kanunla mülga 24/5/1983 tarihli ve 2829 sayılı Kanun
ile personel kanunlarına göre Kurumca ödenir ve ilgili kurumlardan tahsilât,
anılan maddedeki usûlle yapılır. Bir yıllık sürenin dolmasından itibaren
emekli ikramiyeleri 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Kanunun 89 uncu maddesi
hükümlerine göre kamu görevlisinin son defa çalıştığı kurumunca, çalıştığı
son kurumun özelleştirilmesi halinde ise Hazinece ödenir. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar 8/6/1949
tarihli ve 5434 sayılı Kanunun mülga 12 nci maddesi
uyarınca isteğe bağlı iştirakçi olarak T.C. Emekli Sandığı ile
ilişkilendirilenler ile aynı tarihe kadar isteğe bağlı iştirakçi olmak üzere
başvuruda bulunanlardan gerekli koşulları sağladıkları anlaşılanların bu
Kanuna göre isteğe bağlı sigortalı olmaya devam etmeleri durumunda emekli
ikramiyeleri hakkında anılan madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur. 49 uncu maddede düzenlenen itibarî hizmet süreleri,
emeklilik ikramiyelerinin hesabında dikkate alınmaz. 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Kanuna göre aylığa
hak kazanamayıp bu Kanunda yapılan düzenlemelere göre aylığa hak kazananların
prime esas kazancı olarak, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihteki emsali
sigortalının prime esas kazancı kabul edilir. Bu durumdakilerin aylık veya gelirleri, yukarıdaki
fıkraya göre hesap edilecek prime esas kazanca, bu Kanuna göre hak edilen
aylık ve kazancın hesap edilmesine ilişkin maddelerinin uygulanması suretiyle
bulunur. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte kamu
idarelerinde hizmet akdi ile veya sözleşmeli olarak çalışanlardan; ilgili kanunları
gereği 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Kanun ile ilgilendirilenler aynı
statüde çalışmaya devam ettikleri sürece bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (c) bendine göre sigortalı sayılırlar. Ancak, bunların prime esas
kazançları ile emekli ikramiyeleri, bu Kanunun yürürlük tarihinden önce
uygulanan hükümlere göre tespit olunmaya devam olunur. 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Kanunun mülga geçici
191 inci ve mülga geçici 192 nci maddeleri
uyarınca, istekleri üzerine 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye tâbi
kurumlarda sözleşmeli olarak çalışmakta iken anılan Kanun Hükmünde Kararnamenin
12 nci ve geçici 1 inci maddelerine göre zorunlu
olarak, özelleştirilen kurumlarda sözleşmeli olarak çalıştırılmakta iken
28/5/1986 tarihli ve 3291 sayılı Kanunun Anayasa Mahkemesi tarafından iptal
edilen 16 ncı ve 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı
Kanunun ek 71 inci maddeleri uyarınca ve sözleşmeli olarak çalıştıkları
kurumun özel kanunundaki hükümler nedeniyle T.C. Emekli Sandığı ile
ilgilendirilmiş olanların söz konusu hizmetleri, bu Kanuna tâbi olarak geçmiş
sayılır. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 8/6/1949
tarihli ve 5434 sayılı Kanuna tâbi olan iştirakçilerin, bu Kanuna göre belirlenen
prime esas kazanç matrahı ile 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Kanuna göre
keseneğe tâbi kazançları arasındaki matrah farkına ait sigorta primi iki yıl
süre ile kurumlarınca karşılanır. 8/9/1999 tarihi ile bu Kanunun yürürlük tarihi arasında
T.C. Emekli Sandığı iştirakçisi olanlardan, 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı
Kanunun 32 nci maddesine göre fiilî hizmet
sürelerine zam yapılanların yaş hadlerinden, eklenilen sürenin, üç yıldan çok
olmamak üzere, yarısı indirilir. Kamu görevlilerinden personel kanunlarına göre
aylıksız izinli sayılanlardan, aylıksız izinli olarak geçen süreleri esnasında
isteğe bağlı sigortalılık primi ödemeyenlerin, istekleri halinde başvuru
tarihindeki prime esas kazanç tutarı üzerinden % 32 oranında hesap edilecek primleri
defaten ödemeleri halinde, aylıksız geçen izin süreleri hizmet sürelerine
eklenir. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce ek
göstergeli veya daha yüksek ek göstergeli görevlere atanan T.C. Emekli Sandığı
iştirakçilerinin bu Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra bu görevlerde geçen
süreleri, 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Kanunun ek 68 inci maddesi ile ek
73 üncü maddesinde belirtilen sürelerin doldurulmasında dikkate alınır. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte, Emniyet
Hizmetleri sınıfında çalışmakta olanlarla daha önce bu sınıflarda çalışmış bulunan
personelden halen 4 üncü madde kapsamında çalışmaya devam edenlerin istekleri
halinde; 4 üncü maddenin üçüncü fıkrasının (e) bendinde belirtilen okullarda
geçen başarılı eğitim süreleri, ilgilinin talep tarihindeki en az aylık alan
komiser yardımcısının prime
esas kazancı üzerinden
sigortalı prim hissesi
kendilerince, işveren
prim hissesi de kurumlarınca verilmek suretiyle borcun tebliğ edildiği
tarihten itibaren dört yıl içinde eşit taksitler halinde ödenir. Bu Kanunun yürürlük tarihinden önce, seçimler
neticesinde belediye başkanı olarak görev yapmış olup, bu Kanunun yürürlük
tarihinden önce 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu
haricindeki diğer sosyal güvenlik kanunlarına göre malûllük veya yaşlılık
aylığı almakta olanlardan; 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununun
mülga 39 uncu maddesine göre aylık bağlanması şartlarını haiz olanlara, bu
Kanunun yürürlük tarihinden itibaren, bu kişilerden bu Kanunun yürürlük
tarihi itibarıyla 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununun
mülga 39 uncu maddesine göre aylık bağlanması şartlarını haiz olmayanlara ise
bu şartları haiz oldukları tarihten itibaren 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti
Emekli Sandığı Kanununun ek 68 inci maddesinde belirtilen şartlar da dikkate
alınarak, emsali belediye başkanının almakta olduğu makam tazminatı ve buna
bağlı olarak temsil veya görev tazminatı tutarı, bu Kanunun geçici 1 inci
maddesi çerçevesinde almakta oldukları malûllük veya yaşlılık aylıklarına
ilave edilmek suretiyle ödenir. Bu Kanunun yürürlük tarihinden önce seçimler
neticesinde belediye başkanı olarak görev yapmış olup, bu Kanuna göre
sigortalı iken malûllük veya yaşlılık aylığı bağlananlardan; 5434 sayılı
Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununun mülga 39 uncu maddesine göre
aylık bağlanması şartlarını haiz olanlara bu Kanunun geçici 2 nci maddesi hükümleri de dikkate alınarak bu fıkrada
belirtilen şartlar dahilinde söz konusu tazminatlar aylıklarına ilave edilmek
suretiyle ödenir. Bu Kanunun yürürlük tarihinden önce seçimler neticesinde
belediye başkanı olarak görev yapmış olanlardan ölenlerin bu Kanunun 32 nci maddesinde belirtilen şartlara sahip olmaları
halinde, 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununun ek 68 inci
maddesinde belirtilen şartlar da dikkate alınarak, hak sahiplerine bu Kanunun
34 üncü, geçici 1 inci ve geçici 2 nci maddeleri
hükümlerine göre söz konusu tazminatlar bu Kanunun yürürlük tarihinden
önce ölenler için bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren, bu Kanunun
yürürlük tarihinden sonra ölenler için ise ölüm tarihinden itibaren ölüm
aylıklarına eklenmek suretiyle ödenir. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
önce seçimler neticesinde belediye başkanı olarak görev yapmış olanlardan; malûllük
aylığı almakta olanlar ile malûllük aylığına hak kazanacaklar 5434 sayılı
Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununun mülga 39 uncu maddesinde
belirtilen aylık bağlamaya ilişkin şartlar dikkate alınmaksızın yukarıda
belirtilen tazminat haklarından yararlandırılır. Toptan ödeme ve ihya geçiş hükümleri
GEÇİCİ MADDE 5- Bu Kanuna göre yapılacak toptan ödemelerin, bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten önceki hizmet sürelerine ait bölümü, bu Kanunla bazı
maddeleri yürürlükten kaldırılan ilgili kanun hükümlerine göre bu Kanunun
yürürlük tarihi itibarıyla hesaplanarak, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih
ile toptan ödemenin yapılmasına ilişkin yazılı istek tarihine kadar geçen
yıllar için her yılın güncelleme katsayısı ile çarpılarak bulunan tutar, bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonraki süreler için bu Kanuna göre
hesaplanan toptan ödeme tutarına ilave edilerek ödenir. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce toptan
ödeme yapılarak tasfiye edilen hizmetlerin 31 inci, 36 ncı
ve 41 inci maddelere göre ihyasında veya borçlanılmasında, bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla bu Kanunla bazı maddeleri yürürlükten
kaldırılan ilgili kanunun hükümlerine göre hesaplanan tutarı, bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarih ile ihya talebine ilişkin yazılı istek tarihi
arasında geçen yıllar için, her yılın güncelleme katsayısı ile çarpılarak
bulunan değeri dikkate alınır. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 8/6/1949
tarihli ve 5434 sayılı Kanunun mülga 87 nci
maddesinde sayılan sebepler nedeniyle görevlerinden ayrılan, kurumlarınca
malûllük ve yaş haddi dahil re'sen emekliye sevk
edilen ve ölenlerden; kesenek iadesi veya toptan ödeme yapılmak suretiyle
hizmetleri tasfiye edilmiş veya bu süreleri hariç tutularak aylık bağlanmış
veya bu sürelerle birlikte aylığa hak kazanmış olanların, kendileri veya dul
ve yetimlerinin bu Kanunun 31 inci ve 41 inci maddelerinde belirtilen
esaslara göre hesaplanacak olan meblağı, aynı maddedeki şartlarla Kuruma
ödemeleri halinde, paranın ödendiği tarihi takip eden ay başından itibaren
kendilerine veya bu tarihte aylığa müstahak dul ve yetimlerine aylık bağlanır
veya bağlanmış aylıkları düzeltilir. Ancak bu kişilere emekli ikramiyesi
ödenmez. Kesenek veya toptan ödemeleri zamanaşımına uğramış
olması nedeniyle hizmetleri tasfiye edilmiş olanların, tasfiye edilmiş
süreleri bu Kanuna göre birleştirilecek hizmetlerden kabul edilir. 506 sayılı
Kanuna ilişkin geçiş hükümleri GEÇİCİ MADDE 6- 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Kanuna göre 1/4/1981 tarihinden önce
malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tescil edilmiş olanlar hakkında, bu
Kanunun 38 inci maddesinin ikinci fıkrasındaki sigortalılık süresinin 18
yaşın doldurulduğu tarihten başlayacağına ilişkin hükmü uygulanmaz. 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun mülga ek 24
üncü maddesinde sayılan kurum ve kuruluşlarca, Kuruma ödenmeyen sosyal yardım
zamları, Hazine tarafından ilgili kurum ve kuruluşlardan tahsil edilmek üzere
Kuruma ödenir. 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Kanun hükümlerine
göre yapılmış olan işyeri tescilleri, bu Kanun hükümlerine göre yapılmış
sayılır. Kamu idarelerinden bu şekilde işyeri tescili bulunmayanlar, 11 inci
maddede belirtilen işyeri bildirgesini bu Kanunun yürürlük tarihinden
itibaren onbeş gün içinde Kuruma vermek zorundadır.
İşyeri bildirgesinin bu süre içinde Kuruma verilmemesi durumunda, 102 nci maddenin (b) bendi gereğince idarî para cezası
uygulanır. 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun mülga 86 ncı maddesi hükmüne göre topluluk sigortasına tâbi
olanların ödedikleri iş kazası, meslek hastalığı, hastalık, analık, malûllük,
yaşlılık ve ölüm sigortaları primleri genel sağlık sigortası dahil bu Kanuna
göre ödenmiş sayılır. Bu süreler yatırıldıkları sigorta kolları bakımından
başlangıç süresi ve prim ödeme gün sayısı olarak kabul edilir. Bu Kanunun yürürlük tarihi itibarıyla 506 sayılı
Sosyal Sigortalar Kanununun mülga 86 ncı maddesine
göre malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları bakımından topluluk sigortasına
devam edenler, bu Kanunun 4 üncü maddesi kapsamında durumları değerlendirilerek,
durumlarına uyan bent kapsamında sigortalı sayılırlar. Bunların kendileri
veya işverenleri tarafından verilmesi gereken belgeler en geç üç ay içinde
Kuruma verilmek zorundadır. 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun mülga 96 ncı maddesinin ikinci fıkrasına göre Sosyal Sigortalar
Kurumuna devir olan sandıklardan 23/1/1968 tarihli ve 991 sayılı Kanunun
geçici 2 nci maddesine göre bağlanmış emekli, adi
malûllük veya vazife malûllüğü aylıkları ile 23/1/1968 tarihli ve 991 sayılı
Kanunun geçici 1 inci maddesinin birinci fıkrasına göre Kurumca bağlanan
aylıklarla dul ve yetim aylıkları (aylık alan tek kişi de olsa) toplamı, net
asgarî ücretin % 70'inden aşağı olamaz. Aylık bağlama şartları bakımından bu Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılarak aylık
bağlanacaklar için; a) 28 inci maddenin ikinci fıkrasının (a) bendinde
belirtilen 9000 günlük süre ilk defa; 1) 1/1/2007 ilâ 31/12/2007 tarihleri arasında
sigortalı sayılanlar için 7100 gün olarak, 2) 1/1/2008 tarihinden itibaren sigortalı sayılanlar
için ise her takvim yılı başında 7100 güne 100 gün eklenmek suretiyle 9000
günü geçmemek üzere, b) 28 inci maddenin üçüncü fıkrasında belirtilen 5400
günlük süre ilk defa; 1) 1/1/2007 ilâ 31/12/2007 tarihleri arasında
sigortalı sayılanlar için 4600 gün olarak, 2) 1/1/2008 tarihinden itibaren sigortalı sayılanlar
için ise her takvim yılı başında 4600 güne 100 gün eklenmek suretiyle 5400
günü geçmemek üzere, c) 28 inci maddenin dördüncü fıkrasında belirtilen
3960 günlük süre ilk defa; 1) 1/1/2007 ilâ 31/12/2007 tarihleri arasında
sigortalı sayılanlar için 3700 gün olarak, 2) 1/1/2008 tarihinden itibaren sigortalı sayılanlar
için ise her takvim yılı başında 3700 güne 100 gün eklenmek suretiyle 3960
günü geçmemek üzere, d) 28 inci maddenin beşinci fıkrasının (a) bendinde
belirtilen 4320 günlük süre ilk defa; 1) 1/1/2007 ilâ 31/12/2007 tarihleri arasında
sigortalı sayılanlar için 3700 gün olarak, 2) 1/1/2008 tarihinden itibaren sigortalı sayılanlar
için ise her takvim yılı başında 3700 güne 100 gün eklenmek suretiyle 4320
günü geçmemek üzere, e) 28 inci maddenin beşinci fıkrasının (b) bendinde
belirtilen 4680 günlük süre ilk defa; 1) 1/1/2007 ilâ 31/12/2007 tarihleri arasında
sigortalı sayılanlar için 4100 gün olarak, 2) 1/1/2008 tarihinden itibaren sigortalı sayılanlar
için ise her takvim yılı başında 4100 güne 100 gün eklenmek suretiyle 4680
günü geçmemek üzere, uygulanır. 506, 1479,
5434, 2925, 2926 sayılı kanunlara ilişkin ortak geçiş
hükümleri GEÇİCİ MADDE 7- 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı, 2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı,
17/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı, bu Kanunla mülga 17/10/1983 tarihli ve
2926 sayılı, 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı kanunlar ile 17/7/1964 tarihli
ve 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesine göre
sandıklara tâbi sigortalılık başlangıçları ve hizmet süreleri, fiilî hizmet
süresi zammı, itibarî hizmet süreleri, borçlandırılan süreler ve sigortalılık
süreleri bu Kanun kapsamında geçmiş sayılır. Kamu görevlilerinden borçlandırıldıkları paralardan
ödenmeyen kısmı var ise, prime esas kazanç tutarlarından sigortalı hissesi
oranında işverenleri tarafından aylıklarından tahsil edilerek Kuruma ödenir. Türk vatandaşı olarak borçlanma talebinde bulunan ve
kendilerine emekli aylığı bağlanan sigortalıların sonradan ıskat dışında
başka bir devlet vatandaşlığını kazanmaları halinde de aylıkları ödenir. Aylıkların hesabında 41 inci maddeye ve 8/5/1985
tarihli ve 3201 sayılı Kanuna göre yapılan borçlanmaların bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten önceki sürelere ait kazançları, bu Kanunla yürürlükten
kaldırılan ilgili kanun hükümlerine göre değerlendirilir. Ancak, bu Kanunun 4
üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında bulunan sigortalılar
için bu Kanunun yürürlük tarihinden önceki dönemlere ait süreler, bu Kanunun
yürürlük tarihinden sonra borçlanılması halinde de 41 inci madde ve 8/5/1985
tarihli ve 3201 sayılı Kanun hükümleri uygulanır. 1479 sayılı
Kanuna ilişkin geçiş hükümleri GEÇİCİ MADDE 8- 2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı Kanun kapsamında sigortalılık
niteliği taşıdığı halde, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce kayıt ve
tescilini yaptırmamış olanların sigortalılık hak ve yükümlülüğü, bu Kanunun
yürürlük tarihinden itibaren iki yıl içinde kayıt ve tescil yaptırmadıkları
takdirde düşer. Bu Kanunun yürürlük tarihinden önce 2/9/1971 tarihli
ve 1479 sayılı Kanuna tâbi iken, daha sonradan T.C. Emekli Sandığı iştirakçisi
olup vergi yükümlülüğü devam etmesi nedeniyle 2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı
Kanuna tâbi sayılan kişilerin bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren bir yıl
içinde müracaatları halinde T.C. Emekli Sandığı iştirakçisi sayıldığı
tarihten itibaren Bağ-Kur sigortalılığı sona erdirilerek bunlar hakkında
8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Kanun hükümleri uygulanır. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 1479
sayılı Kanunun 53 üncü maddesi
gereğince İcra ve İflas Kanununa göre başlatılmış olan icra takipleri
anılan kanun hükümlerine göre takip edilerek sonuçlandırılır. Emeklilik
yaşına ilişkin bazı geçiş hükümleri GEÇİCİ MADDE 9- 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında olup da
8/9/1999 tarihinden bu Kanunun yürürlük tarihine kadar ilk defa sigortalı
sayılanlar; kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını doldurmak ve 7000 gün malûllük,
yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olmak şartıyla veya kadın ise 58,
erkek ise 60 yaşını doldurmak ve 25 yıldan beri sigortalı bulunmak ve en az
4500 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olmak şartıyla
yaşlılık aylığından yararlanırlar. 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi
kapsamında olup da 8/9/1999 tarihinden bu Kanunun yürürlük tarihine kadar ilk
defa sigortalı sayılanlar; kadın ise 60, erkek ise 62 yaşını doldurmak ve en
az onbeş tam yıl malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortaları primi ödemek şartıyla kısmî yaşlılık aylığından yararlanırlar. 17/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı Kanun kapsamında
sigortalı olup da 8/9/1999 tarihinden bu Kanunun yürürlük tarihine kadar ilk
defa sigortalı sayılanlar; kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını doldurmak ve onbeş yıldan beri sigortalı olup 3600 gün malûllük, yaşlılık
ve ölüm sigortaları primi ödemek şartıyla yaşlılık aylığından yararlanırlar. Bu Kanunun yürürlük tarihinden önce bazı hükümleri
yürürlükten kaldırılan 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa göre sigortalı
sayılanlardan; a) En az 20 yıldan beri Bakanlıkça tespit edilen
maden işyerlerinin yeraltı işyerlerinde sürekli çalışan ve bu işlerde en az
5000 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödeyen sigortalılara
yazılı talepleri halinde 28 inci maddenin ikinci fıkrasının (a) bendindeki
yaş şartları aranmaksızın yaşlılık aylığı bağlanır. b) En az 25 yıldan beri Bakanlıkça tespit edilen
maden işyerlerinin yeraltı işyerlerinde yeraltı münavebeli işlerinde çalışan
ve bu işlerde en az 4000 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi
ödeyen sigortalılara da 28 inci maddenin ikinci fıkrasının (a) bendindeki yaş
şartları aranmaksızın 8100 gün prim ödemiş sigortalılar gibi yaşlılık aylığı
bağlanır. c) 50 yaşını dolduran ve malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortalarına tâbi çalışmalarının en az 1800 gününü Bakanlıkça tespit edilen
maden işyerlerinin yeraltı işlerinde geçirmiş olan sigortalılara da birinci
fıkrada belirtilen diğer şartlarla yaşlılık aylığı bağlanır. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce sigortalı
olanların, bu Kanunun yürürlük tarihinden sonra dördüncü fıkrada belirtilen
şekilde geçen prim ödeme gün sayılarına, her bir yıl için 90 gün fiilî hizmet
süresi zammı eklenir. 506 sayılı
Kanunun malûllük, sakatlık hükümleri ile sosyal güvenlik destek primi ödemesi
geçiş hükümleri GEÇİCİ MADDE 10- 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında olup bu
Kanunun yürürlük tarihinden önce ilk defa sigortalı olanlardan, sigortalı
olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten önce 506 sayılı Sosyal Sigortalar
Kanununun mülga 53 üncü maddesine göre malûl sayılmayı gerektirecek derecede
hastalık veya özürü bulunan ve bu nedenle malûllük
aylığından yararlanamayan sigortalılar, yaşları ne olursa olsun en az onbeş yıldan beri sigortalı bulunmak ve en az 3600 gün
malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olmak şartıyla yaşlılık
aylığından yararlanırlar. Bu Kanunun yürürlük tarihinden önce sakatlığı
nedeniyle vergi indiriminden yararlanmaya hak kazanmış durumda olan sigortalılar
hakkında, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun mülga 60 ıncı
maddesinin (C) bendinin (b) alt bendi ve geçici 87 nci
maddesine göre işlem yapılır. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce sakatlığı
nedeniyle vergi indiriminden yararlananlardan yaşlılık aylığı bağlananların
aylıklarının kesilmesi ve tekrar bağlanmasında bu Kanunun yürürlük tarihinden
önceki hükümler geçerlidir. Birinci ve ikinci fıkraya göre bağlanan aylıkların
aylık bağlama oranı, 5400 gün üzerinden hesaplanan orandan az olamaz. 27 nci maddenin ikinci
fıkrasındaki malûllük aylığı alt sınırı ile 33 üncü maddesinin ikinci
fıkrasındaki ölüm aylığı alt sınırı 17/10/1983 tarihli ve 2925 ve bu Kanunla
mülga 17/10/1983 tarihli ve 2926 sayılı Kanunlara göre bağlanacak malûllük ve
ölüm aylıklarında, aynı kanunlar gereği bağlanan yaşlılık aylığı ile
kıyaslanarak uygulanır. Yukarıdaki fıkrada belirtilen alt sınır aylıklarının
hesabında, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun mülga 92 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre belirlenen yarım
aylıklar ile aynı Kanunun mülga 96 ncı maddesinin
beşinci fıkrası hükmüne göre alt sınır aylığı uygulanmayan aylıklar ile
sosyal güvenlik sözleşmeleri gereğince bağlanan kısmî aylıklar dikkate
alınmaz. 27/4/2005 tarihli ve 5335 sayılı Kanunun 30 uncu
maddesinde belirtilenler hariç olmak üzere bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihten önce mevcut sosyal güvenlik kurumlarından yaşlılık veya emekli
aylığı alıp, bu tarih itibarıyla bu Kanuna tâbi çalışmayı sürdürecekler
hakkında 30 uncu madde hükümleri uygulanır. Sigortalı
tesciline, sigorta sicil numarasına ve dış temsilciliklerdeki görevlilere
ilişkin geçiş hükümleri GEÇİCİ MADDE 11- Bu Kanun yürürlüğe girmeden önce mevcut sosyal güvenlik kurumlarında
tescili yapılan sigortalılar ile bunların hak sahipleri için ortak bilgi
bankası oluşturulur. Bu sigortalılar ile sisteme yeni katılacak sigortalıların
tescilinde, Türkiye Cumhuriyeti kimlik numaraları sosyal güvenlik sicil
numarası olarak esas alınır. Ayrıca vergi mükellefi olan sigortalıların vergi
numaraları da sosyal güvenlik sicil numaraları ile birlikte kayıt altına
alınır ve işlemlerde birlikte kullanılır. Sigortalıların eski sigorta sicil numaraları, bu
Kanuna göre tescil edilecekleri tarihe kadar kullanılmaya devam edilir. Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b)
ve (c) bentleri kapsamında olan sigortalıların, bu Kanunun 17 nci maddesine göre hesaplanacak günlük kazançlarında; bu
Kanunun yürürlük tarihinden sonraki sürelere ait prime esas kazanç hesabında
dikkate alınan unsurlar, bu Kanunun yürürlük tarihinden önceki sürelere ait
prime esas kazanç hesabında da dikkate alınır. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte dış
temsilciliklerde görevli sigortalı veya genel sağlık sigortalısı personelden,
temsilciliğin bulunduğu ülkede sürekli ikamet iznini veya bu devletin
vatandaşlığını da haiz olanlar, uluslararası sosyal güvenlik sözleşmelerindeki
hükümler saklı kalmak üzere ve Dışişleri Bakanlığının olumlu görüşünün
alınması şartıyla bulunduğu ülkenin sosyal güvenlik kurumları ile irtibatlandırılabilirler. Genel
sağlık sigortası geçiş hükümleri GEÇİCİ MADDE 12- Bu Kanunun uygulamasında sağlık hizmeti sunucularının sigortalılık
kontrolü ve diğer provizyon işlemlerini elektronik ortamda yapmaya başlaması
için gerekli altyapının kurulmasına kadar, sağlık bilgilerinin yazılı olarak
tutulmasına başlanır ve sağlık belgesinin veya sağlık karnesinin Kurumca
verilmesine devam edilir. Mevcut sosyal güvenlik kurumlarının, kamu
idarelerinin sağlık hizmetlerinin sağlanmasına ilişkin görevleri, yürürlükten
kaldırılan kanunlardaki hak ve yükümlülükler çerçevesinde ilgili kayıt ve
işlemler Kurum tarafından devralınan tarihe kadar devam eder. Ancak bu süre
altı ayı geçemez. Kişilerin yürürlükten kaldırılan kanun hükümleri
gereğince hak ettikleri sağlık hizmetleri, bu Kanun hükümleri gereğince kapsama
alınmamış ise tedavi tamamlanıncaya kadar yürürlükten kaldırılan kanun
hükümlerine göre Kurumca sağlanmaya devam edilir. 67 nci
madde gereği hesaplanan 30 günün hesabında kişilerin lehine olan durum
uygulanır. Genel sağlık sigortalısının ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin,
bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce başlayan, ancak, bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten sonra faturalandırılan tedavi giderleri Kurum
tarafından karşılanır. 60 ıncı maddenin birinci
fıkrasının (d) ve (g) bentleri gereğince sigortalı sayılanlar, bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç iki yıl içinde bildirimlerini
yapmak zorundadır. Ancak, aile hekimliği uygulamasına başlanan illerde, bu
kişiler iki yıllık süreye bakılmaksızın genel sağlık sigortalısı ve bakmakla
yükümlü olduğu kişi olarak kapsama alınır. Aile hekimleri tarafından başlatılan sevk zincirine
uygun olarak alınan sağlık hizmetlerinde 68 inci maddenin ikinci fıkrasında
belirtilen katılım payları, üç yıl süreyle % 50 oranında azaltılarak
uygulanabilir. 70 inci maddenin birinci fıkrası gereği yapılacak
belirlemeler, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç bir yıl içinde
tamamlanır. Bu süre içerisinde 70 inci maddenin ikinci ve üçüncü fıkralarının
uygulanmasını il ve ilçe bazında ertelemeye, Sağlık Bakanlığı yetkilidir. İlgili kanunları gereği tedavi yardımları karşılanan
kişiler, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte herhangi bir işleme gerek
kalmaksızın, bu Kanun açısından genel sağlık sigortalısı veya genel sağlık
sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi sayılır. Bu kişilerin
durumlarında değişiklik oluncaya kadar, sağlık hizmetlerinden yararlanma
koşulları açısından bu Kanun hükümleri uygulanmaz. Bu kişilerin sigortalı ve
sigortalının bakmakla yükümlü olduğu kişilere ilişkin bilgileri ilgili
kurumlar tarafından bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren en geç üç ay
içinde Kuruma bildirilir. 211 sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri İç Hizmet
Kanununun, bu Kanuna aykırı hükümleri, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
itibaren bir yıl süreyle uygulanır. 17/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı Kanun kapsamında
sigortalılık hali devam eden sigortalılar ile bunların sağlık yardımına
müstahak eş ve çocukları, genel sağlık sigortası hükümlerine göre sağlanan
sağlık hizmetlerinden ve diğer haklardan yararlanma hakkına sahiptir. Bu Kanunun 67 nci maddesinin
birinci fıkrasının (b) bendi gereği aranan şart, bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihten sonra tahakkuk eden prim borçları için uygulanır. 4046 sayılı
Kanunun uygulanmasına ilişkin geçiş esasları GEÇİCİ MADDE 13- 24/11/1994 tarihli ve 4046 sayılı Kanunun 21 inci maddesi kapsamında
iş kaybı tazminatı alanlar 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi
kapsamında sigortalı ve genel sağlık sigortalısı sayılır, ancak iş kazası ve
meslek hastalığı sigortasına tâbi değildir. Sigortalıların sigortalı olduklarını ayrıca Kuruma
bildirme sorumlulukları yoktur. Türkiye İş Kurumu tarafından ilk iş kaybı
tazminatının ödendiği tarihi takip eden ay sonu itibarıyla, iş kaybı tazminatı
alanlara ilişkin primlerin aktarıldığı anda sigortalı bildirimi ve tescili
yapılmış sayılır. Bu kapsamdakilerin sigortalılıkları iş kaybı
tazminatı ödeme süresinin bittiği tarihte sona erer. İş kaybı tazminatı sona
erenler için bu Kanunun 9 uncu maddesinin dördüncü fıkrası uygulanmaz. İş kaybı tazminatından yararlananlar için Türkiye İş
Kurumu prim ödeme yükümlüsü olmakla birlikte bu Kanun kapsamında işyeri ve
işveren sayılmaz. Yürürlük MADDE 108-
Bu Kanun 1/1/2007 tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme MADDE 109-
Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür. |