En son güncellemeler 19 Nisan iş günü sonunda yapılmıştır.

ANAYASA MAHKEMESİ: Yurt Dışına Çıkma Özgürlüğüne Sınırlama Getiren Kuralların İptali

Anayasa Mahkemesi 3/6/2021 tarihinde E.2019/114 numaralı dosyada, 5682 sayılı Pasaport Kanunu’na eklenen ek 7. maddenin bentlerini bağlayan hükmün bir bölümünün ve bazı ibarelerinin Anayasa’ya aykırı olduklarına ve iptallerine, kararın Resmî Gazete’de yayımlanmasından başlayarak bir yıl sonra yürürlüğe girmesine karar vermiştir.


A. Avukatlara Hususi Damgalı Pasaport Verilmesini Düzenleyen Kural
Dava Konusu Kural
Dava konusu kural, haklarında belirli suçlardan soruşturma veya kovuşturma bulunan avukatlara soruşturma veya kovuşturma süresiyle sınırlı olarak hususi damgalı pasaport verilmemesini öngörmektedir.
İptal Talebinin Gerekçesi
Dava dilekçesinde özetle; dava konusu kuralın avukatlar için hususi damgalı pasaport hamili olunması bakımından birtakım şartlar öngörmek suretiyle seyahat özgürlüğünü sınırladığı belirtilerek kuralın Anayasa’ya aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
Mahkemenin Değerlendirmesi
Kuralda öngörüldüğü üzere hakkında belirli suçlardan soruşturma veya kovuşturma bulunduğu gerekçesiyle ilgili kişiye hususi damgalı pasaport verilmemesinin kişinin suçlu olarak nitelendirilmesi ve hakkında cezai müeyyide uygulanması yönünde sonuç doğurmadığı açıktır.
Kanun koyucunun hususi damgalı pasaportlardan yararlanabilecek kişilere ilişkin düzenleme yaparken birtakım şartları öngörmesi yalnızca bu tür pasaportların elde edilmesine yönelik bir sınırlamadır. Buna göre hususi damgalı pasaport hamili olarak yurt dışına çıkabilmenin sağladığı imkânlara ulaşabilmede birtakım şartların öngörülmesi şeklinde özetlenebilecek dava konusu kuralın Anayasa’nın 23. maddesinde güvence altına alınan yurt dışına çıkma özgürlüğünü sınırlayan bir yönü bulunmamaktadır.
Haklarında belirli suçlardan soruşturma veya kovuşturma bulunan ve bulunmayan avukatların karşılaştırma yapılmaya müsait olacak şekilde benzer durumda oldukları söylenebileceğinden kuralla bunlar arasında bir farklılık yaratıldığı söylenebilir.
Dava konusu kural kapsamında yer alan avukatların hususi damgalı pasaport alamamaları sürekli nitelikte olmayıp haklarındaki anılan suçlardan yürütülen soruşturma veya kovuşturmaların devamı süresiyle sınırlandırılmıştır.
Hususi damgalı pasaport edinme imkânının kazanılmasına ilişkin koşullarda anılan farklılığın öngörülmesiyle güdülen amaç ile kuralla öngörülen araç arasında uygun bir denge kurulmuştur. Bu bağlamda kuralla getirilen söz konusu farklılığın öngörülme amacına göre kural kapsamındaki avukatlara aşırı bir külfet yüklenmemiştir. Bu itibarla kuralda eşitlik ilkesine aykırı bir yön yoktur.
Anayasa Mahkemesi açıklanan nedenlerle kuralın Anayasa’ya aykırı olmadığına ve iptal talebinin reddine karar vermiştir.
B. Yurt Dışına Çıkma Özgürlüğüne Sınırlama Getiren Kural
Dava Konusu Kurallar
Dava konusu kurallarda genel olarak millî güvenliğe tehdit oluşturduğu tespit edilen yapı, oluşum veya gruplara ya da terör örgütlerine üyeliği veya iltisakı ya da bunlarla irtibatı nedeniyle pasaportları iptal edilenler ve haklarında pasaport verilmemesine yönelik idari işlem tesis edilmiş olanlara, kurallarda belirtilen şartları sağlamaları kaydıyla kolluk birimlerince yapılacak araştırma sonucuna göre İçişleri Bakanlığınca pasaport verilebileceği düzenlenmiştir.
İptal Talebinin Gerekçesi
Dava dilekçesinde özetle; kuralların Anayasa’nın açıkça hâkim kararı öngördüğü bir alanda idareye yetki tanıdığı, kişilerin yurt dışında çalışma imkânlarını ortadan kaldırdığı, özel yaşamlarına ölçüsüz bir müdahale oluşturduğu belirtilerek kuralların Anayasa’ya aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
Mahkemenin Değerlendirmesi
Anayasa’nın 23. maddesinde vatandaşın yurt dışına çıkma özgürlüğünün sadece suç soruşturması veya kovuşturması sebebine bağlı olarak ve ancak hâkim kararıyla sınırlanabileceği belirtilmiştir.
Pasaport almasına imkân tanınanlar yönünden dava konusu kurallarla belirli şartlar öngörüldüğünden kurallar yurt dışına çıkma özgürlüğüne bir sınırlama getirmektedir. Kurallarla bazı kişilere bu imkânının tanınması ise imkân tanınmayanlar yönünden pasaport alınamaması sonucunu doğurmakta, dolayısıyla bu kişiler yönünden de dava konusu kurallar anılan özgürlüğe bir sınırlama öngörmektedir.
Seyahat özgürlüğünün bir boyutu olan ve özel olarak güvence altına alınan yurt dışına çıkma özgürlüğüne yönelik bir düzenlemenin Anayasa’nın 13. maddesinde belirtilen sınırlama sebeplerine ve burada öngörülen güvenceye aykırı olmaması gerekir.
Dava konusu kurallarda kişilere suç soruşturması ve kovuşturması sebebine ve hâkim kararına bağlı olmaksızın pasaport verilmesinin sınırlandığı açıktır. 
Anayasa’nın 23. maddesi uyarınca yurt dışına çıkma özgürlüğünün ancak suç soruşturması veya kovuşturması sebebiyle sınırlanabileceği ve hâkim kararı güvencesine bağlandığı gözetildiğinde dava konusu kuralların öngördüğü sınırlama sebeplerinden bazılarının Anayasa’nın anılan maddesinde belirtilen sınırlama sebeplerine uymadığı ve bu sebeplere bağlanan hâkim kararı güvencesine aykırı olduğu görülmektedir. Bu itibarla kurallar yurt dışına çıkma özgürlüğünü Anayasa’ya aykırı olarak sınırlamaktadır.
Anayasa Mahkemesi açıklanan nedenlerle kuralların Anayasa’ya aykırı olduklarına ve iptallerine, kararın Resmî Gazete’de yayımlanmasından başlayarak bir yıl sonra yürürlüğe girmesine karar vermiştir.